Ziylan Grup Yönetim Kurulu Başkanı MEHMET ZİYLAN için 45 yaş dönüm noktası oldu.
Ayçe Tarcan Aksakal
Ziylan Grup Yönetim Kurulu Başkanı MEHMET ZİYLAN için 45 yaş dönüm noktası oldu. 45 yaşında geçirdiği bypass sonrası yaşamına ve beslenmesine daha fazla dikkat etmeye başladığını söyleyen Ziylan, “Toplamda 20 kilo verdim. Ancak hayatımda inanılmaz bir değişim oldu” diyor ve ekliyor: “Şimdi yeniden doğmuş gibiyim.”
Fazlalıklarımdan kurtuldum. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum.” Bu sözler, Flo, Kinetix ve Almanya’nın en büyük ikinci ayakkabı mağazası Reno’yu bünyesinde bulunduran Ziylan Grubu’nun yönetim kurulu başkanı Mehmet Ziylan’a ait.
50 yaşında olan Ziylan, son dönemde verdiği kilolar ve sağlıklı yaşam tarzıyla kendini daha iyi ve enerjik hissettiğini belirtiyor.
Toplamda 20 kilo verdiğini söyleyen Ziylan, sağlıklı yaşam ve beslenme alışkanlığının bundan 5 yıl önce geçirdiği bypass ameliyatıyla başladığını belirtiyor. 45 yaşında geçirdiği bypass ameliyatının hayatının dönüm noktası olduğunu söyleyen Ziylan, “Her şeyin başı sağlık ve huzur… Sağlık ve huzur olmadığı müddetçe işinizde de başarılı olamıyorsunuz. Onun için herkesin sağlığına ve huzuruna dikkat etmesi lazım” diye konuşuyor. Bypass olduktan sonra çalışma hayatından beslenmesine kadar yaşamındaki kötü alışkanlıkları değiştirdiğini anlatan Ziylan,
“Bypass olduğumda benden daha çok üzülen sevenlerimin olduğunu gördüm. Benden daha çok endişelendiler. Onun için yaşam tarzımı değiştirmeye karar verdim” diyor.
Her sabah mutlaka 5,5 kilometre yürüdüğünü, az ancak sık aralıklarla beslendiğini anlatan Ziylan, “Artık öğün aralarında mutlaka kayısı ve ceviz yiyorum. Kefir içmeye özen gösteriyorum” diyor.
Geçtiğimiz nisan ayında Avrupa’nın en büyük ikinci ayakkabı mağazası Reno’yu satın alarak yurtdışında en fazla mağazası olan Türk perakendeci konumuna gelen Ziylan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ziylan’la hayatındaki büyük değişimi, sağlığını yeniden nasıl kazandığını konuştuk:
Bundan 5 yıl evvel bypass geçirdim ve bu ameliyat hayatımda büyük bir değişim yaptı.
Artık eskisine göre sağlığıma daha çok dikkat ediyorum. Sabahları yürümeye başladım.
Her sabah 6:30-7:00 gibi kalkıyorum. Eğer çok erken bir işim veya seyahatim yoksa her sabah 5,5 kilometre yürüyorum.
Boğaz’da sahilde yürüyorum. Kireç Burnu’ndan Tarabya Oteli’ne kadar gidiyorum. Bu mesafe de gidiş-dönüş yaklaşık 5,5 kilometre. Toplamda 1,5 saat sürüyor.
İşe gelirken saat kaç olursa olsun kahvaltısız evimden çıkmıyorum. Kahvaltıya gitsem bile yine evimde kahvaltı yapıyorum.
Sabah kahvaltıda peynirimi, domatesimi, salatalığımı yerim. Zaman zaman hafta sonları kahvaltıda abartıyoruz. Ancak son dönemde gün içinde az az ancak çok yiyorum.
Benim ara öğünlerim var. Saat 11’de olmazsa olmazlarım kayısı, ceviz ve kefir. Sağlık için kefir içmeyi çok önemsiyorum. Öğlen 2:00’de tekrar kayısı ve ceviz yiyorum.
Akşam saat 5:00’te beyaz peynirli tost yiyorum. Tost benim akşam yemeğinde çok yememin önünü kesiyor. Akşam yemeklerinde de böylece hafif yemekler yiyebiliyorum. Ayrıca hamuru hayatımdan çıkardım. Aşık olduğum tatlıyı çok az yiyorum.
Aşık olduğum tatlı baklava. Baklava yemeden olmuyor ancak artık çok az yiyorum. Önceden oturur 5-6 dilim baklava yerdim.
Doktor bana, “Şu anda aldığınız besin bir insanın yaşaması için yeterli” diyor. Bir baklavadan almanız gereken keyfi alıyorsunuz gerisi hamallık oluyor. Artık yarım porsiyon kebap yiyorum. Eskiden 1,5-2 porsiyon kebap yerdim, şimdi yarım porsiyondan aynı keyfi, damak zevkini alıyorum. Daha fazlasını yemek hamallık oluyor.
Eski basketbolcuyum. Çocukluk döneminden itibaren uzun yıllar kulüplerde basketbol oynadım. 5 yıl önce bypass olana kadar da lise takımıyla her hafta iki defa basket oynuyordum. Bypass geçirince basketbolu bırakmak zorunda kaldım. Son dönemde yavaş yavaş golfe başladım. Golfü çok beğeniyorum, arkadaşlarımla birlikte oynuyoruz.
Kemer Country’de oynuyoruz, zaman zaman da Antalya’ya turnuvaya gidiyoruz.
Oğlumun off road merakı var. Bir iki defa oğlumun arabasıyla off road’a gittik. Benim de çok hoşuma gitti. Önümüzdeki günlerde off road’la daha fazla ilgilenebilirim.
45 yaşındaydım bypass olduğumda. Kilolu olmak bypass’a çok büyük bir davetiye çıkarıyor. Benim kalp rahatsızlığım check up’ta çıktı. Bir de bizde kalp rahatsızlığı irsi. Babam da bypass geçirmiş.
Her şeyin başı sağlık ve huzur… Sağlık ve huzur olmadığı sürece işinizde de başarılı olamıyorsunuz. Onun için herkesin sağlığına ve huzuruna dikkat etmesi lazım.
Ben de bypass ile beraber kendime “Mehmet, senin kendi kendine saygın yoksa seni sevenlere, sorumlu olduğun kişilere saygın olması lazım. Senin artık hareketli sporlar yapma lüksün yok, sağlığına dikkat etmek zorundasın” dedim. Bypass olduğumda benden daha çok üzülen sevenlerimin olduğunu gördüm. Benden daha çok endişelendiler. Ayrıca ben bu şirketin yöneticisiyim. Bizim, şirketimizin büyümesine zeval getirecek hiçbir lüksümüzün olmaması lazım. Her yıl yaklaşık 800-1000 kişiye istihdam yaratıyorum. Büyüme düşerse bu istihdam düşecek, bu riski almamam lazımdı.
Tabii ailede benimle beraber bypass’tan ders çıkaranlar oldu. Ancak hala sağlıklı beslenmeyi kendi oğluma anlatamıyorum. Büyük oğlum biraz kilolu. “Ben böyle seviyorum” diyor.
20 kilo verdim. Ancak hayatımda inanılmaz bir değişim oldu. Yeniden doğmuş gibiyim.
Yaşınız 30-40 arasındayken kiloyla mücadele edebiliyorsunuz. Ancak yaşınız 50’lilere geldiğinde eskisi gibi mücadele gücünüz kalmıyor. Bir şekilde kilo sizi yeniyor. Gençlik zamanımda ben kiloyu yeniyordum.
Gençliğimde kiloyla yarışabiliyordum. Yiyordum ancak koşuyordum. Fuarlara gittiğim zaman bana kimse yetişemezdi. Şimdi de fuarlara gidiyorum yine kimse yetişemiyor ancak sağlıklı olmaya en çok ihtiyacım olduğu zaman yaşlılık dönemi. Onun için kiloma daha fazla dikkat ediyorum.
Eskiden ofiste yarım saat oturmazdım. Şimdi 4-5 saat ofiste oturuyorum. Bugün eskisine göre yaşlılık zamanımda daha sağlıklı olmam gerektiğinin farkındayım.
Akşamları mümkünse 8’den sonra yemek yemiyorum sadece atıştırıyorum. Yemek zevkim de değişti. Antepli olduğumuz için bizim yöresel olarak et merakımız çok fazladır. Çocukken balığı hiç sevmezdim, son 5 yıldır balık hayranı oldum. Artık balık yemeye çok önem veriyorum, haftada en az 3 gün balık yiyorum.
Tatlılardan uzak duruyorum. Her sabah 7’de kalkıyorum, spordan sonra işe geliyorum.
Antepliyiz pazar günleri kebabı bizde erkekler yapar. Ben de şiş kebap, adana kebap, patlıcan kebabı hepsini yaparım.
Gençliğimde rallilere katılıyordum. Şimdi katılmıyorum ancak araba merakım var. Araba kullanmaktan büyük keyif alıyorum. Bir de saat merakım var.
Renkli ve farklı saatlere merakım var. Satın aldığım saatlerin illa pahalı olması gerekmiyor. Turuncu, kırmızı gibi farklı renkleri tercih ediyorum. Yurt dışına çıktığımda da hep saatçileri dolaşırım.
İş hayatında aktifken yılın 6 ayını yurt dışında geçiriyordum. Şu anda yılda sadece 2 ay yurt dışında geçiyor.
Evvelden çok Uzak Doğu’ya giderdim şimdi bu yetkilerimi profesyonel yöneticilerimize devrettim. Bu nedenle iş seyahatlerim eskiye göre azaldı.
Emeklilik planı yaptınız mı? Emekli olmayı düşünmüyorum. Ancak hedefim bir iki yıla kadar yönetim kurulu başkanlığı yetkilerimi CEO’muz Burak’a bırakmak. Nasıl babamız bize zamanında güvenip yetkiyi verdiyse bizim de gençlere güvenip yetki vermemiz lazım.
Yetkiyi vermek demek görevi bırakmak anlamına gelmez. Babam bize yetki verdiğinde her gün bizden evvel işe gelir, bizden sonra çıkardı. Babamız masanın kenarında durur, biz de her konuyu ona sorardık. Benim de planım yetkiyi devretsem de her gün işe gelmek. Gençlere danışmanlık yaparım diye düşünüyorum. Sonuçta işi bırakamam. İşimin olmadığı pazar günleri bile evde durmakta zorlanıyorum.
“EN BÜYÜK HOBİM VİTRİN DOLAŞMAK” PAZARLARI NASIL GEÇİYOR? En büyük hobim vitrin dolaşmak. Özellikle pazar günleri ailemi de alıp mağaza dolaşıyorum. Eskiden bana kızarlardı şimdi onlar da alıştı. Artık hangi mağazaya gideceğimizi kızım belirlemeye başladı. “BİR GÜN MAĞAZA DOLAŞIRIM” Her yurt dışı tatilimde bir günü mutlaka mağaza ve cadde dolaşmaya ayırıyorum. Sahayı dolaşmadığımız müddetçe bilgilenemeyiz. Saha çok önemli. Sahada bilgilenip trendleri görmezsem gelip burada yorum yapamam, eksiklikleri anlatamam. “TRENDLERİ TAKİP EDİYORUM” Yurt dışında hem rakipleri hem kendi mağazalarımızı dolaşıyorum. Yeni trendleri görmek, rakip analizi yapmak çok önemli. İstanbul’da 40 mağazamız var ancak en çok uğradığımız mağaza evimize yakın olduğu için İstinye Park. Bayrampaşa’daki Forum İstanbul’a da çok uğruyoruz. Mall of İstanbul ve 212 AVM’deki mağazalarımıza da sık uğruyorum. |
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?