OYUNCAK
DURAĞANLAŞTI
Oyuncak
sektörünün büyüklüğü, 2010-2015
arasında yüzde 25 büyüyerek 500
milyon dolara çıktı. Bu büyümenin
önemli kısmı, 2010-2013 diliminde
gerçekleşti. Sektör 2014’te ise
durağanlaşarak yüzde 5 civarında
büyüdü. Yıl içinde dövizde
meydana gelen artışlar ve Çin’de
üretim maliyetlerine paralel
olarak fiyatların yükselişi oyuncak
tüketimini negatif etkiledi.
KALİTESİZLİK
Sektörün halen
markasız ve kalite konusunda
sorunlu oyuncaklar oluşturuyor.
Ucuz olduğu için tercih edilen
bu ürünler, çocuk sağlığı için de
tehdit oluşturuyor. Türkiye’deki
çocuk nüfusunun yarattığı büyük
potansiyel ise sektörün en önemli
artısı. BÜYÜYECEK
Dış alımı son 5 yılda
yüzde 55 artan sektörün ithalatının,
2015 sonunda yüzde 1,5 düşmesi
bekleniyor. Dünya oyuncak pazarı
büyüklüğünün 82 milyar dolar
olduğu düşünüldüğünde Türkiye
pazarının çok küçük olduğunu
görülüyor. Yine de sektör
temsilcileri geleceğe dair iyimser.
Adore Oyuncak Genel Müdürü
Esin Yürür, “Önümüzdeki 5 yılın
sonunda hedefimiz, işimizi en az
ikiye katlamak” diyor.
ZEYTİNYAĞI
FİYAT BASKISI SÜRÜYOR
DARALMA 2014-15 sezonunda 190 bin ton zeytinyağı rekoltesi elde edilmesi bekleniyordu. Ancak bu tahminlerin altında kalındı. Bunu fırsat bilen stokçuların da devreye girmesiyle birlikte zeytinyağı fiyatı, son tüketiciye litresi 20 lirayı aşarak ulaştı. Sektörün 2014 yılı ihracatı ise bir önceki yıla göre miktar olarak yüzde 44, gelir olarak yüzde 33 azaldı. TÜKETİM İç piyasada kişi başı yıllık zeytinyağı tüketiminin ortalama 2-2,5 litreden yukarılara çıkarılması, sektörün öncelikli hedefi. Ancak bunun rekolte artışıyla örtüşecek şekilde olması gerekiyor. Sektör dış piyasada ise markalı ihracatın artırılmasına uğraşıyor. Tağşişle mücadele, lisanslı depoculuğun genele yayılması da sektör gündeminde. HEDEF Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi raporunda, 2016’da 167 milyon zeytin ağacından yüzde 15 düşüşle 143 bin ton zeytinyağı elde edileceği tahmin ediliyor. Ancak bölgelerden gelen bilgiler, bu tahminin altında kalınacağını ortaya koyuyor. Bu da yine fiyat baskısı ve ihracatta düşüş anlamına geliyor. Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı, “Önümüzdeki dönemde zeytinyağı rekoltemizi 750 bin tona çıkararak İspanya’nın ardından dünya ikincisi olmayı hedefliyoruz” diyor.
AKÜ
UZAKDOĞU'DA BÜYÜYECEK
İKLİM ETKİSİ Türkiye’de otomotiv akülerinde pazar büyüklüğü, 600 milyon TL civarında. Sektör iklim koşullarının geçtiğimiz yıl normal seyrinde gerçekleşmesi nedeniyle 2014’te büyümedi. Ancak üretim kapasitesi son beş yılda yüzde 30 artarak 13 milyon adet düzeyine ulaştı. İhracatı ise son beş yılda yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi. REKABET Akü sektörü, iç pazarda ihtiyacı aşabilecek düzeyde üretim kapasitesine sahip. Özellikle uluslararası otomobil firmalarına akü veren büyük üreticiler, AR-GE faaliyetlerine yatırım yaparak yeni teknolojiye sahip aküler geliştirebiliyor. Türkiye akü sektörü, kalite ve kapasite açısından gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek düzeyde bulunuyor. BEKLENTİ Ekonomik dalgalanmalar nedeniyle sektör ihracatının 2015 sonunda yüzde 20 düşmesi, üretim kapasitesinin ise yaklaşık 13,5 milyon adet seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Araç sayılarının artması ve araç teknolojilerinin değişmesinden dolayı 2020 yılına kadar akü pazarının global ekonomik büyümeden daha fazla büyümesi öngörülüyor. İnci Akü Genel Müdürü Cihan Elbirlik, “Toplam talepte, özellikle Uzakdoğu ve gelişmekte olan ülkelerde önemli artışların olacağı bir 10 yıllık döneme giriyoruz” diyor.~MADEN SUYU
TÜKETİM
ARTIRILACAK
KAPASİTE
Maden suyu pazarı,
2014 yılında 608 milyon litre satışla
yüzde 9 büyüme gerçekleştirdi. Kişi
başı maden suyu tüketimi ise son
beş yılda yüzde 40’tan fazla artarak
9 litreye ulaştı. Sektör maden suyu
talebini 8-10 yıl karşılayacak dolum
kapasitesine sahip. Ancak navlun
maliyetinin çok yüksek olması
ve Ortadoğu’daki olumsuzluklar
nedeniyle ihracat istenilen düzeyde
değil.
AMBALAJ
Tüketicide sağlık
bilincinin giderek daha çok önem
kazanması, geri dönüşümlü şişeden
kullan-at şişeye geçiş, meyve
aromalı maden sularının pazara girişi
ve rekabetin ürün çeşitlenmesini
sağlaması sektörü geliştiren faktörler.
Kullanılan ambalajlarla ilgili geri
kazanım hedeflerinin her yıl artması
ise sektör üzerinde ekstra yük
oluşturuyor.
HEDEF
2020 Sektörün önümüzdeki
dönemdeki temel stratejisi, kişi
başına tüketimi artırarak pazarı
geliştirmek. Bu nedenle sektör
temsilcileri tanıtım faaliyetlerine
yoğunlaşacak. Maden Suyu
Üreticileri Derneği Genel Sekreteri
Levent Sungur, “Önümüzdeki 5 yılda
hedefimiz, bu faaliyetler ışığında
madensuyu tüketimini kişi başına 20
litreye çıkarmak” diyor.
İSTİF MAKİNELERİ
İLK 3 HEDEFLENİYOR
KONUM Türkiye istif makineleri sektörü, Avrupa’nın 6’ncı büyük pazarı ve 1,9 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip. Dünyada toplam 130 ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Yine de geçen 4 yıl içerisinde sektörün ithalatı yüzde 70 oranında artarken, ihracatı yüzde 65 artış gösterdi. Sektör cirosal olarak ise 2010 yılından bugüne yüzde 90’a yakın büyüdü. BÜYÜME Sektörün en büyük artısı, büyüme potansiyelinin yüksek olması. Bu büyümeyle beraber gelen en büyük problem ise kontrolsüz büyüme denebilir. Sektör bu bağlamda standartlara uygun olmayan üretimlerin yapılması veya standartlara uygun olmayan ürünlerin ithalini önlemek için çalışmalara devam ediyor. SATIŞLAR Sektörün öncelikli hedefi, önümüzdeki 5 yıl içerisinde Avrupa’da ilk 3 pazar içerisine girmek. Ayrıca forklift satış adetlerinin 20 binlerin üzerine, platform satış adetlerinin ise 4 bin adet civarına çıkması hedefleniyor. Mobil vinç sektörü satış adetlerinin ise 3 bin civarında olacağı düşünülüyor. İSDER’den yapılan açıklamada, “Önümüzdeki 5 yılda ihracatımızın 600 milyon dolara ulaşmasını, yıllık ticaret hacminin ise 3,5 milyar dolar seviyesine çıkmasını hedefliyoruz” deniliyor.
İNŞAAT
DEPREM HAZIRLIĞINDA
PERFORMANS Konut sektöründe 2013 yılında önemli büyüme (yüzde 7) yaşadı. Alınan yapı ruhsatı sayısı 2013 yılında 811 bin adet olurken, konut satışları ilk kez 1 milyonu aştı. 2014 yılında ise inşaat sektöründeki büyümeyi özel sektör inşaat harcamaları sürükledi. Önceki yıla göre bina sayısında yüzde 25,6, daire sayısında yüzde 33,3 ve değerinde ise yüzde 54,4 artış oldu. Konut satışlarında ilk 3 sırayı İstanbul, Ankara ve İzmir alıyor. İŞ KAZALARI Sektördeki iş güvenliği açığı ve önemli kısmı ölümle sonuçlanan iş kazaları verileri sektörün itibarını olumsuz etkiliyor. Müteahhitlik işlerinde kayıt dışılık, iş güvenliğine yeterince önem verilmemesi ve denetim olmaması gibi nedenlerle inşaat sektörü iş kazaları ve ölümlü iş kazalarında en yüksek payı alıyor. KENTLEŞME İnşaat sektöründe 2015 sonu itibariyle büyümenin yüzde 4 olması bekleniyor. Sektörün öncelikli gündeminde ise olası bir depreme hazırlık var. 2014 yılında tespit edilen 566 bin 629 riskli binanın sadece 12 bin 500’ü yıkıldı. AYİD Başkan Yardımcısı Faruk Tever, “1999 Marmara Depremi sonrası denetimsiz, kalitesiz ve çarpık kentleşmeden kurtulmak için kentsel dönüşümün tamamlamaya odaklanacağız” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?