BÜYÜME
Türkiye, Rusya ve
Almanya’nın ardından en çok
agrega (kum, çakıl ya da kırmataş)
üreten 3’üncü ülke konumunda.
Türkiye’de yılda yaklaşık 450 milyon
ton agrega üretiliyor. Kişi başı yaklaşık
6 tonluk üretime tekabül eden bu
rakam altyapısını büyük oranda
tamamlamış Avrupa ülkelerinde 10
ton/kişi seviyesinde. Son üç yılda
Türkiye agrega sektörü ortalama
yüzde 8 büyüdü.
KURUMSALLAŞMA
Türkiye’de yasal
düzenlemelerin kısa periyotlarda
değişkenlik göstermesi, sektörde
kurumsallaşmanın önündeki en
büyük engel. Bu ise sektörün gelişimi
için yapılması gereken yatırımlara
engel teşkil ediyor. Sektörün gelişimi
ve kurumsallaşması için öncelikle
hammadde ocaklarında ruhsat
güvencesinin sağlanması ve yasal
mevzuata aykırı uygulamalardan
kaçınılması gerekiyor.
TEHLİKELİ İŞLER
Sektörün
üretiminin gelecekte 750 milyon
ton seviyelerine çıkması bekleniyor.
Agrega sektörü “çok tehlikeli işler”
sınıfında yer almasına rağmen
personele bu konuda eğitim veren
akredite bir kuruluş yok. Agrega
Üreticileri Birliği Derneği’nin (AGÜB)
açıklamasında, “Önümüzdeki
dönemde bu açığı kapatmak adına
gerekli sertifikasyonu sağlamayı
hedefliyoruz” deniliyor.
BİTKİ VE MEYVE ÇAYI
TÜKETİCİYLE BULUŞACAK
HIZLI GELİŞİM Poşetli bitki ve meyve çayı pazarı son 5 yılda diğer çay kategorileri ile kıyaslandığında hızlı bir şekilde büyüyor. 2010 yılında 560 milyon poşetlik bir büyüklüğe sahip olan pazar, 2015 yılında 900 milyon poşet büyüklüğüne geldi. Başka bir ifadeyle sektör 2015’te 1.600 tonun üzerinde bir büyüklüğe ulaştı. Sektörün cirosal büyüklüğü ise 150 milyon TL. DENETİM Sektördeki en temel problem herhangi bir denetimden geçmeden tüketicilere sunulan, bitki ve meyve çayları. Kontrollü bir üretim standardı olmayan, açıkta ya da izinsiz olarak internetten satılan ürünler tüketici sağlığını tehlikeye atıyor. Sektör temsilcileri halkı açıkta satılan bitki ve meyve çaylarının yarattığı sağlık tehlikeleri konusunda bilgilendirmek için çalışmalar yürütmeyi planlıyor. PENETRASYON Bitki ve meyve çaylarına talep artsa da Türkiye’de pazarın hacmi Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında istenilen seviyede değil. Sektör ürünlerini daha fazla tüketici ile buluşturmak için kampanyalar yapacak. Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) Başkanı Metin Yurdagül, “Önümüzdeki 5 yılda bugün yüzde 35 olan hane penetrasyon seviyesini yüzde 40’a getirmeyi hedefliyoruz” diyor.
AMBALAJ
HEDEFİ AVRASYA
PERFORMANS 2011 yılından bu yana yıllık yüzde 15 ve üzerinde büyüme kat eden Türkiye ambalaj sanayi 2010-2014 arasında üretim kapasitesini yüzde 32,2 artırdı. Sektör 2014’te üretim miktarını yüzde 6 artırarak 7,3 milyon tona; cirosunu ise yüzde 5,5 artırarak 17 milyar dolara çıkardı. Yine 2014’te kilogram başına 2,7 dolar ihracat yaparak 1,6 dolar olan Türkiye ihracat/ kg ortalamasının 1,1 dolar üzerinde bir performans gerçekleştirdi. REKABET GÜCÜ Türkiye ambalaj sanayi son dönemde; güçlü altyapısı, gelişmiş teknolojisi, yetişmiş insan kaynağı, kaliteli üretimi, dünyadaki gelişmeleri takip eden yönetim yapısıyla güçlü bir sektör haline geldi. Yakın geçmişte yaşanan finansal kriz nedeniyle zora düşen Avrupalı rakiplerinden doğan boşluğu Türk şirketler doldurdu. Üretimin bir kısmı Türkiye’deki şirketlere kaydı, kapasiteler arttı ve bunun sonucu yeni yatırımlar yapıldı. VİZYON Sektörün 2015 yılında pazar büyüklüğünü yaklaşık yüzde 12 artışla 19 milyar dolara çıkarması bekleniyor. Türkiye ambalaj sektörü ürünlerini bugün dünyada 180’den fazla ülkeye ihraç ediyor ve sektör 2023 yılında pazar büyüklüğünü 30 milyar dolara, ihracatını ise 10 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Sadettin Korkut “Nihai hedefimiz Avrasya’nın ambalaj merkezi olmak” diyor.~E-TİCARET
FIRSATLARA GEBE
MOBİL ETKİSİ
E-ticaret sektörü yıllık
yüzde 50’ye yakın bir büyümeyle
2014 yılına ulaştı. 2014’te ise yüzde
35 büyüme sağladı. 2014 ve 2015
yıllarında özellikle mobil üzerinden
yapılan e-ticaret hacminde ve
çok kanallı perakendede büyüme
trendi görüldü. 2015’te e-ticaret
hacminin büyüme sebeplerinden en
önemlisi ise şirketlerin kendi büyüme
oranlarının piyasaya etkisi oldu.
SORUNLAR
Şu anda Türkiye’de
internet kullanıcılarının yalnızca
üçte biri e-ticaret yapmış durumda.
Gelişmekte olan ülkeler genelinde
bu oran yüzde 50 civarında. İkinci
olarak da, e-ticaret yapma sıklığı
çok düşük. Son araştırmalara göre
e-ticaret yapanlar yalnızca 3 ayda
bir internetten online alışveriş yapıyor
ve ortalama sepet tutarları 200 TL.
HEDEFLER
E-ticaretin toplam
perakende içindeki payı 2014’te
yüzde 1,6 oldu. Bu oranın gelişmiş
ülkelerde yüzde 6,5 gelişmekte
olan ülkelerde ise yüzde 4,5
olması sektörün 5 yılda en az 3
kat büyüyebileceğinin işareti
olarak görülüyor. Elektronik Ticaret
İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı
Hakan Orhun, “Mobil ticaretin daha
da yaygınlaşması, e-ticaret sitelerinin
sayılarının artması, e-ticaret kullanıcı
sayısının 15 milyondan 30 milyonlara
ulaşması ile bu çok da gerçekçi bir
hedef olarak görünüyor” diyor.
ISLAK MENDİL
İNOVASYONA YOĞUNLAŞTI
YÜKSEK İVME Islak mendil pazarı Türkiye’de üretici firma sayısının artmasıyla son yıllarda büyük bir ivmeyle büyüdü. 2009 yılında Türkiye genelinde 160 milyon TL’lik ciroya sahip ıslak mendil pazarı, 2013’de yüzde 80’in üzerinde bir artışla 290 milyon TL’lik büyüklüğe ulaştı. 2014 yılında ise sektör bir önceki yıla göre adette yüzde 9, ciroda yüzde 14 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. MERDİVEN ALTI Yerli ve yabancı markaların sayısının her geçen gün artması, sektörün çekiciliğini gözler önüne seriyor. Ancak sektörde “merdiven altı” olarak tabir edilen üreticiler, uygun olmayan koşullarda üretim yapıp, ucuz fiyatlarla raflarda yer alarak tüketicilerin sağlığını doğrudan tehdit ediyorlar. AR-GE Hızlı kentleşmeyle gelen dinamik yaşam temposu gereği insanlar temizlik ve bakım ihtiyacını gittikçe daha pratik yöntemlerle karşılamaya ihtiyaç duyuyor. Buradaki büyüme fırsatını gören sektör önümüzdeki dönemde farklı çözümler için AR-GE’ye yoğunlaşacak. Fresh’n Soft Markalar Müdürü Aysun Nayır, “5 yıllık hedefimiz yurtiçi ve yurtdışında tüketici ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi ürünler sunmak ve ihracat pazarlarındaki payımızı artırmak” diyor.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
KALİTE PEŞİNDE
GERİLEME Türkiye toplam 18,5 milyon ton/yıl çiğ süt üretimiyle, 782 milyon ton olan dünya süt üretimi içerisinde dünya ülkeleri arasında 9’uncu sırada yer alıyor. Türkiye ayrıca 12,9 milyon tonluk dünya süt ve süt ürünleri ticaretinde 137 bin tonluk ihracat rakamına sahip. Sektör 2014 yılında süt ürünleri dış ticaretinde yüzde 23’lük bir yükseliş yaşarken, 2015’te ise maliyetlerin, düşen dünya fiyatları yanında oldukça yüksek kalması nedeniyle ihracatında benzer oranda geriye düştü. MALİYET Süt sektöründe üretim ve ticaretin yarısı kayıt dışı olup bu durumun süratle iyileştirilmesi ihtiyacı var. Ayrıca otlak imkânları kısıtlı olduğundan genellikle kapalı besi yapılıyor ve hayvanlar hazır yemle besleniyor. Bir taraftan mera ve otlak alanların geliştirilmesi, diğer taraftan yem ve yem hammadde üretiminin artırılarak fiyatlarının düşürülmesi nihai ürün maliyetlerinin düşmesine ve tüketimin artmasına yardımcı olabilir. STANDART Türkiye’nin yakın çevresi süt ürünlerinde net ithalatçı ülkeler tarafından çevrilmiş durumda. Sektör, ihracat sorununu aşabilmek için önümüzdeki 5 yılda üretilen çiğ sütün kalitesinin AB düzeyine, fiyatların ise dünya fiyatları ile rekabet edebilecek seviyeye gelmesini hedefliyor. SETBİR Başkanı Zeki Ilgaz “Artan süt üretimimizin, ihracat ve yurtiçi tüketimle desteklenmesi şart” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?