Capital ve Ekonomist dergilerinin gerçekleştirdiği “Anadolu Markaları” toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, nasıl bir şehir yaratmaya çalıştıklarını anlattı .
Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde Anadolu işletmelerine ilham olma hedefiyle düzenlenen “Anadolu Markaları” projesinde yeni dönemin ilk organizasyonu Vodafone Türkiye ve Fibabanka sponsorluğunda İzmir’de gerçekleştirildi. Swissotel İzmir’de kentin önde gelen markaları ile KOBİ’leri bir araya getiren Anadolu Markaları İzmir toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de aklı ve bilimin imkanlarını kullanarak yaşanılan bir kent yaratmaya çalıştıklarını söyledi.
10 yıl önce “okul sütü” projesinin başlattıklarını hatırlatan Kocaoğlu, “Bizden sonra merkezi hükümetimiz bu projeyi tüm ülkede uygulamaya başladı. Bunun yanında süt kuzusu projemizle de evlere süt dağıtmaya başladık. Tire’de süt üretimi bu projelerle yüzde 440 arttı, İzmir genelinde ise yüzde 150 arttı” diye konuştu.
“Potansiyelimizin yüzde 10-15’ini kullanabiliyoruz”
Türkiye gibi sulak havzaları ve tarım geleneği olan, her türlü ürünün yetişebildiği bir ülkenin 15 milyar tarımsal ürün ihtiyacı yapmasını “komik” diye nitelendiren Aziz Kocaoğlu, İzmir’e ilişkin şunları söyledi:
“Tarımda potansiyelimizin ancak yüzde 10-15’ini kullanabiliyoruz. Bu potansiyelin akıl ve bilim kullanılarak gerçek değerine kavuşmasını sağlamamız gerekiyor. Bunun yanında, Körfez’de birçok hayallerimiz var. TCDD ile limanın büyütülmesi ve Körfez’in kuzeyinde bir sirkülasyon kanalı açarak Körfez’in korunmasını içeriyor. ÇED raporumuzu aldık ve proje ihalesine çıktık. İzmir, Körfezi ile limanı ile var. İzmir 9 bin yıldan fazla bir süredir Körfez zenginliği ile büyüdü, gelişti. Bu Körfez’in yaşatılması gerekiyor. İzmir’e beyin göçünün daha da ilerleyeceğine inanıyorum. Ege Bölgesi’nde tarım gibi potansiyeli çok yüksek iki sektör daha var: Hizmet ve turizm sektörü. İzmir turizmin Ege Bölgesi’nde başladığı yer ama şu anda yerlerde sürünüyor. Bu konuda bizim de kabahatlerimiz olduğunu söylemek gerekiyor. Sonuç olarak, Türkiye’de üç tane büyük problemimiz var hep birlikte çözmemiz gereken: Dış politika yol haritası lazım, ekonomik büyüme için yol haritası lazım ve üçüncü olarak adına ister terör ister Kürt sorunu deyin, bunun masaya yatırılıp çözülmesi lazım. Bu üç sorun çözüldüğünde hem yarına güvenimiz maksimuma çıkacak hem de ülkemiz hesaplanmayacak oranda büyüyecek.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?