Bimser CEO’su Murat Atıcı, 2024'te 4,8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Türkiye yazılım ve bilişim sektörünün, konum ve genç nüfus sayesinde çok daha büyük potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Günümüzde ülkelerin gücüne güç katan, uluslararası arenada rekabet üstünlüğü sağlayan yazılım ve bilişim sektörü tüm hızıyla büyümesini sürdürüyor. Dünya genelinde ICT diye adlandırılan Bilişim ve İletişim Teknolojisi pazar büyüklüğü yüzde 8 büyüme oranı ile 2024 yılında 5 trilyon dolar olarak kaydedildi. 1 trilyon dolar hacme ulaşan yazılım sektörü yüzde 14 büyüme, 2023 yılında 150 milyar dolar büyüklüğe sahip olan yapay zeka pazarı ise yüzde 20 büyüme hızı ile dikkat çekti.
İşletmelerin dijital değişim ve dönüşümlerini gerçekleştirerek teknolojik anlamda ileriye taşıyan yazılım şirketi. Bimser'in CEO’su Murat Atıcı, dünyada çok büyük bir bilişim pazarı bulunduğunu belirtti. Atıcı, “Dünyadaki toplam ekonomik büyüklüğün yüzde 5’ini oluşturan bir pazardan bahsediyoruz. Bu pazarın yüzde 44’ünü ABD, yüzde 28’ini Avrupa, yüzde 22’sini de Asya pasifik ülkeleri oluşturuyor. Dünyada yapay zeka teknolojisi geliştiren şirket sayısı da 70 bine ulaştı. Türkiye’de bu rakam 1.195… Yani Türkiye’de de yapay zekaya ciddi bir yatırım var” dedi.
- İlk adım milyar dolarlık şirket
Yazılımda ürün ve servis ihracatı hakkında bilgi veren Atıcı, burada da ABD, Avrupa bölgesi, Hindistan ve Çin’in öne çıktığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin Hindistan 2023 yılında 193 milyar dolar bilişim teknolojisi ihracatı yapmış. Hindistan modelinde yazılım alanında hizmet bazlı bir açılım görüyoruz. Büyük şirketlere fason üretim yapıyorlar. Tabii Hindistan'ın Bilişim Teknolojisi firmaları alanında ölçek ekonomisinde ileri aşama bir örnek olduğunu da vurgulamak gerekiyor. 2024 tahmini verilerine göre 4 firma 10 milyar dolar üstünde yıllık gelire ulaşmış durumda. Bunlardan sadece birisinin 30 milyar mertebesinde olduğunu görüyoruz. Buradan yola çıkarak ülkemiz için de 1 milyar dolar üretim yapan bir bilişim şirketine doğru gidilmesinin sektörümüz için en önemli hedeflerden birisi olacağını düşünüyorum. Bize daha yakın başka bir örnek olarak Polonya’nın 2024 yüksek teknoloji ihracatı 40 milyar dolara yaklaşmış durumda. Polonya devlet olarak son 20 yıldır teknoloji yatırımlarını desteklemeye devam ediyor. Türkiye'de uygulanan Teknoloji Gelişim Bölgelerine benzer Endüstri ve Teknoloji parkları var. Vergi avantajlarının yanında devletin sunduğu Ar-Ge hibe destekleri de bulunuyor.”
- Markalı ürünle 10 milyar doları aşmalıyız
Genç ve dinamik yapısıyla dikkat çeken sektörde Türkiye’nin de ihracattaki payı artıyor. Ticaret Bakanlığı ve Hizmet ihracatçıları Birliği (HİB) verilerine göre 2024 yılında 4,8 milyar dolar ihracat gerçekleştiren sektör, 200 binin üzerinde kişiye de istihdam sağlıyor. Orta Doğu, Güney ve Orta Avrupa, Kafkasya ile Orta Asya gibi yazılım ürünlerini kolayca pazarlayabileceği geniş bir coğrafyada bulunan Türkiye, bu hedefi büyütme konusunda oldukça avantajlı fırsatlara sahip. Bimser; Avrupa’dan Amerika’ya, Afrika’dan Orta Doğu’ya kadar 30’un üzerinde ülkeye ihracat yaparak bu anlamda önemli bir sorumluluğu da üstlenmiş oluyor.
Türkiye’nin teknoloji ihracatçısı bir ülke olma konusunda potansiyelinin yüksek olduğuna dikkat çeken Atıcı, “Türkiye bunu savunma sanayiinde başardı, yazılımda da potansiyelimiz var. Türkiye, teknoloji ihracatı yapmalı. Ve bunu da yazılım ile yapmalı. Yazılımın kaynağı insan. Kabiliyetli mühendisler gerekiyor ki Türkiye bu açıdan oldukça zengin bir ülke... İhracatın yeni lideri yazılım ve bilişim olabilir. 4,8 milyar dolarlık sektör ihracatının yüzde 90’ı yazılımdan geldi, yapmamız gereken bunu 10 milyar doların üzerine çıkarmak. Nüfusumuz genç ve konuya ilgili. Öncelikle odaklanmamız gereken iki alan ürünleşmek ve markalaşmak… Büyük bilişim firmaları bunu yapıyor. Böylece bu firmalarda çalışan başına düşen gelirin yıllık birkaç yüz bin dolara kadar çıktığını görüyoruz. Türkiye’de bu 30 – 40 bin dolar civarında. Markalı ürünlerle bunu en az ikiye üçe katlamamız gerekiyor” dedi.
- Şirketlerin iş birlikleri artmalı
Türkiye’de dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarının artmasıyla yerli yazılım firmalarının özellikle bulut, mobil ve kurumsal çözümler alanında önemli adımlar attığını belirten Atıcı, “Devletin teknik ve ticaret teşvikleri, start-up ekosisteminin güçlenmesi ve inovasyon destekleri, sektörün büyüme potansiyelini artırıyor. Böylece Türkiye’deki yazılım firmaları, global pazarda genellikle belirli niş alanlarda rekabet avantajı yakalıyor. Bu da uluslararası alanda daha görünür olma ve pazar payını zamanla artırma fırsatı sunuyor. Bu konuda şirketlerin iş birlikleri artmalı ve iş birliği yapan şirketlere de teşvikler verilmeli” diye konuştu.
- Halka arz için teşvik önemli
İhracatı artırma hedefiyle ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) ofis açan Bimser'in gelirlerinde ihracatın payının yüzde 15 civarında olduğunu söyleyen Atıcı, “200 çalışanımız var. Bimser ürünleri dünyada 1 milyondan fazla kullanıcıya ulaşmış durumda. 3 yıl içinde ciro içindeki ihracat oranını yüzde 30’lara, 5 yıl içinde de yüzde 50’ye çıkarmak istiyoruz” dedi.
Kocaeli ve Marmara üniversitelerinde bulunan Teknopark ofislerinde ürünlerini geliştirdiklerini belirten Atıcı, bu ürünleri 30’dan fazla ülkede yer alan 2 bin 500 müşterilerine sunduklarını söyledi. Orta vadede halka arz planları olduğundan da bahseden Atıcı, “Bu konuda devletin teknoloji şirketlerine teşviklerinin olması önemli” açıklamasını yaptı.
- Yüzde 50 verimlilik artışı
Bir teknoloji yatırımından en yüksek verimi almak için öncelikle şirkette kültürel hazırlığın ve üst düzey yöneticilerin de teknoloji yatırımlarının içinde olması gerektiğini anlatan Atıcı, Bimser olarak hizmet verdikleri şirketlerde yüzde 30 ile 50 arasında verimlilik artışı ölçümlediklerini söyledi. “Bu nedenle kendimizi ‘dijital yol arkadaşı’ olarak tanımlıyoruz. Kendi mutfağımızda da yapay zeka kullanıyoruz. Sos gibi de değil, ana malzeme olarak. Bimser’de yazılımcılar her yaptığı yazılımda minimum yüzde 35 yapay zeka kullanıyor. Böylece verimliliğe kendimizden başlıyoruz” dedi.
- Geleceğin trendi, kodlama asistanı
Bimser’in CEO’su Murat Atıcı’ya göre önümüzdeki süreçte bilişim ve yapay zeka sektöründe öne çıkacak başlıklar şöyle:
Sektördeki büyüme; analitik, yapay zeka veya üretken yapay zeka, bulut tabanlı çözümler ve siber güvenlik teknolojilerine yapılan yatırımların artmasından kaynaklandı. Başlıca trendler arasında AI Yönetişim Platformları (AI Governance Platforms), Yapay Zeka ve Makine Öğrenimi (AI and Machine Learning), Bulut Tabanlı Sistemler, Sürdürülebilir Teknoloji, Veri Analitiği, Low Code (az kod) Platformlar yer aldı.
Yapay zeka ile birlikte geleceğin yazılım geliştirme süreçleri de değişecek. Endüstri analistlerinin tahminlerine göre 2028 yılında yazılım geliştirme süreçlerinde kodlama asistanları devrede olacak. Yani gelecekte yazılım geliştirme dünyası yapay zeka destekli hale gelecek. Bu iki şeyi sağlayacak. İlki yazılımcıların hız ve veriminin artırması. İkincisi ise yazılımcı olmayan iş profesyonellerinin yapay zeka destekli low code (az kod) uygulamalar aracılığı ile kendi yazılım uygulamalarını geliştirmesi. Biz Bimser olarak tam da bu alanda Synergy adını verdiğimiz Low Code Ürünümüz ile önemli çalışmalar yürütüyoruz.
Diğer teknoloji trendleri arasında bulut bilişim ve nesnelerin interneti (IoT) öne çıkan alanlar olarak dikkat çekiyor. Bugün bulut tabanlı bilişim hizmetleri harcamaları yüzde 50’ler seviyesine ulaşmış durumda. Nesnelerin İnterneti günlük hayatımıza hızlıca giriyor. Araçlarımız akıllı hale geliyor. Akıllı binalar, şehirler hayatımıza girmiş durumda. Bütün bu nesneler kendi aralarında ve bizimle internet üzerinden etkileşiyorlar. Bunlar, yaşam konforumuzu artıracak çözümler olarak bizlere yeni fırsatlar sunuyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?