"Fotoğraf çekmek beni besliyor"

Anadolu Grubu Otomotiv Grup Başkanı BORA KOÇAK, fotoğrafın artık hayatının önemli bir parçası haline geldiğini söylüyor.

21.10.2016 14:58:380
Paylaş Tweet Paylaş
"Fotoğraf çekmek beni besliyor"
Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle davranışlarımız, alışkanlıklarımız değişti. Artık günlük yaşamla iç içe geçen sosyal medyanın, kuşkusuz en güzel katkılarından biri, insanları üretmeye zorlaması. Özellikle Instagram, çektiğimiz fotoğrafları paylaşıp beğeni aldıkça daha güzel fotoğraf çekmeye teşvik ediyor. Öyle ki birçok insan profesyonel makine edinip Instagram’da paylaşmak üzere yollara düşüyor. Bu isimlerden biri de Anadolu Grubu Otomotiv Grup Başkanı Bora Koçak… Instagram motivasyonuyla son 1 yıldır fotoğraf çekmeye başlayan Koçak, artık fotoğrafçılığı tamamen hayatının bir parçası haline getirdi. Fotoğraf makinesinden sonra drone da alarak bu konuda farklı deneyimler kazanıyor. Seyahat rotalarını da güzel fotoğraf alabileceği yerlere göre belirliyor. “Bir hobi sizi içine alırsa o hayatınızın bir parçası oluyor. Eskiden benim için tatilin anlamı, dinlenmek, farklı yerler görmekti. Şimdi gideceğim yerin fotoğraf çekmeye ve drone kullanmaya uygunluğu ana kriterim haline geldi” diyen Koçak’ın, tatil ajandasında ise Yunan Adaları’ndan Lenos Peplos ve Mauritius Adası var. Özellikle Mauritius planını sadece drone için yaptığını söyleyen Koçak’la bu yeni hobisini ve bu hobinin hayatına nasıl etki ettiğini konuştuk:
* Fotoğrafçılığa merakınız nasıl başladı?
 Son 1 yıldır fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Bu alanda çok yeniyim. Sosyal medya, özellikle Instagram beni fotoğraf çekme konusunda motive etti diyebilirim. Daha önce de Instagram hesabım vardı ama çok fotoğraf paylaşmıyordum. Daha sonra yurtdışında gittiğim yerlerin fotoğraflarını yayımladığımda insanların neresi olduğunu sorması, paylaşımlarımın beğenilmesi ve ilgi görmesi bana çok zevk verdi. Sanırım beğenilmek, herkesin hoşuna gider. Şu anda Instagram’da 1.517 takipçim var. Dünyanın her yerinden insanlarla fotoğraf aracılığıyla Instagram üzerinden sohbet etme imkanım oluyor. Bu da beni çok mutlu ediyor.
* Fotoğrafçılık üzerine bir eğitim aldınız mı?
 Eğitim almadım ancak internet üzerinden bu konuyla ilgili bulabildiğim bütün eğitim videolarını izliyorum. Günde en az 10-15 video izliyorum ki 5 dakikadan hesapladığımızda 50 dakika ediyor. İşe gidip gelirken yolda maillerden kalan süreyi bu eğitim videolarına ayırıyorum. Aslında günde 50 dakika fotoğraf konusunda eğitim alıyorum diyebiliriz. Bu videolarda gerçekten bir eğitmenin verebileceğinin üzerinde bilgiler de alabiliyorsunuz. Ondan sonrası zaten size kalıyor. Kendinizi yavaş yavaş geliştirerek daha iyi fotoğraflar çekmeye çalışmak bence eğitimden daha keyifli. Çünkü eğitimde önce teknikle başlıyorsunuz.
* Şu anda hangi makineyi kullanıyorsunuz? Daha sonra almayı düşündüğünüz makine var mı?
 Bence en iyi fotoğraf makinesi, otomatik ayarda en iyi çekim yapabilen makinedir. Çünkü bir manzara fotoğrafı çekiyorsunuz, ardından bir obje çekmek istiyorsunuz. Her seferinde ayrı ayar yapmak çok da keyifli bir şey değil. Ben de başlamak için çok ideal makinelerden biri olan Samsung’un NX1 modelini kullanıyorum. 4-5 tane de makineye ait orijinal lenslerim var. Menüsünün çok kolay olmasının yanı sıra bence en güzel özelliklerinden biri paylaşımının çok kolay olması. Çektiğim fotoğrafları WI-FI üzerinden anında telefonuma aktarabiliyorum. Tabii belli bir zaman geçtikten sonra daha iyi makine arayışları içine giriyorsunuz. Ben de araştırmalarım sonucunda, bir sonraki aşamada Sony’nin a7-2 modelini almayı hedefliyorum. Ancak şimdi var olan makineme ciddi bir lens yatırımı yaptım ve bu nedenle 6 ay-1 yıl kadar daha bu makineyi kullanmaya devam edeceğim. Bir de makine dışında çekim için drone da kullanıyorum. Onun markası da Phantom 4.
 ~* Drone kullanmak için hangi lokasyonları tercih ediyorsunuz? 
 Drone için yaşadığımız ülke konusunda çok şanslıyız. Her şeyden önce Boğazımız var. Onun dışında drone uçurmak isteyince 20-30 alternatif bulabiliyorsunuz. Bence bu avantajı kullanmak lazım. Ortaya çok güzel videolar çıkıyor. Çektiğim videoları aplikasyonlar sayesinde harmanlıyorum ve müthiş sonuçlar elde ediyorum. Ben ilk çekimimi Alaçatı’da yaptım. Bodrum’da, Çeşme’de de çeşitli çekimlerim oldu. İstanbul’da da makinemi sürekli arabada gezdiriyorum. Boğaz’da Tarabya’da çekim yaptım, Rumeli Hisarı’na da gideceğim. Hem köprüyü görüyorsunuz hem karşıda Anadolu Hisarı’na kadar uçurabiliyorsunuz. Bir de Belgrad Ormanı Atatürk Arboretumu’nda denemek istiyorum.
* Ne kadar zaman ayırabiliyorsunuz?
 Tatiller dışında genelde hafta sonları çekime çıkıyorum. Ancak eğer iş için dolaşmıyorsam fotoğraf makinesi ve drone’u mutlaka arabamın bagajında taşıyorum. Çünkü ne zaman, nerede, neyle karşılaşacağınız belli olmuyor. l Fotoğraf çekmenin sizin için anlamı nedir? n Çektiklerimi paylaşamazsam insanlara gösteremezsem anlamı benim için yüzde 10’a düşer. Benim için en büyük şey koymuş olduğum fotoğrafı insanların beğenmesi. Yaptığım şeyin beğenilmesi beni besliyor. O hobi sizi içine alırsa yürüyüp gidiyorsunuz. Daha önce yelken merakım vardı, bir noktaya geldikten sonra sıkıldım ve bıraktım. Aynı şekilde yaklaşık 4 yıl motosiklet kullandım. 8 farklı motosikletim oldu. Ama trafikte risk gördüğüm için bıraktım. Risk yaşasa, kaza geçirse de bırakmayan insanlar var. Demek ki motosiklet beni o kadar içine almamış. Ama fotoğrafı bırakacağımı hiç zannetmiyorum, çünkü fotoğrafın beni beslediğini hissediyorum.
* İş dışında vaktinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
 Hafta sonları güne erken başlamayı özellikle çok seviyorum. Kızım ve eşim uyanıp kendine gelene kadar ben pek çok işimi bitirmiş oluyorum. Hobileri olan insanların kopup gitmeye ihtiyacı oluyor. O nedenle güne erken başlayıp kendine zaman ayırmak çok önemli. Sonrasında da onlarla birlikte bir şeyler yapmaya da daha çok vakit kalıyor. Bunun dışında gezmeyi ve insanlarla sosyalleşmeyi çok seviyorum. Köy kahvesi ortamlarına bayılıyorum. Bir yere gittiğimde oranın yerlisi gibi davranmayı seviyorum. Örneğin Çeşme’ye gittiğim zaman bütün gün sahilde vakit geçirmek yerine, sabah denize girdikten sonra çarşı pazar gezmeyi, yerli halkla kaynaşmayı tercih ediyorum. Böyle ortamlarda işimle ilgili geri bildirim alma imkanım da olabiliyor. Dizi izlemekten de çok zevk alıyorum. Bu vakitte zihnimi tamamen boşaltma imkanı buluyorum. Özellikle stresli günlerde 3-4 bölüm art arda dizi izlemek bana çok iyi geliyor. Tam bir Game of Thrones tutkunuyum. Breaking Bad’i çok heyecanla ve severek izlemiştim.~SU ALTI ÇEKİMLERİ YAPACAĞIM
TATİL ANLAYIŞI DEĞİŞT
İ Eskiden benim için tatilin anlamı, dinlenmek, farklı yerler görmekti. Şimdi gideceğim yerin fotoğraf çekmeye ve drone kullanmaya uygunluğu ana kriterim haline geldi. Hawaii, Los Angeles, Atina ve Tokyo’ya gittiğimde çok güzel fotoğraflar çekme imkanım oldu. Kapodokya’da yaptığımız ürün lansmanından sonra da benim çektiğim fotoğraflar gazetelerde yayımlandı.
YENİ FOTOĞRAF ROTALARI Kapadokya’ya iş dolayısıyla gittiğim için zamanım kısıtlıydı ve istediğim çekimleri yapamadım. Tekrar gidip gün doğumunda balonları çekmek istiyorum. Ağustos ayı başında Yunan Adaları’ndan Lenos Peplos’a gideceğim. Bir de drone için cennet dedikleri Mauritius Adası da seyahat listemde yer alıyor. Bu adaya yapacağım seyahate sadece drone için motive oldum diyebilirim.
İLGİ ALANLARI GENİŞLİYOR Ayrıca çok yeni yeni GoPro da kullanmaya başladım ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Şimdi de dalışla ilgili videolar izleyerek kendimi eğitmeye çalışıyorum. Dalış öğrenip su altı çekimler de yapmayı planlıyorum. Mauritius Adası’na gittiğimde GoPro ile su altı çekimi yapacağım. Bunların dışında gitmek istediğim yerlerden biri de Machu Picchu.

FOTOĞRAFLA ZİHNİMİ TEMİZLİYORUM
İŞ YAŞAMINA ETKİSİ
Bizim için en önemli şeylerden biri, zihnimizin temizlenmesi. Zihnimiz temizlenmeli ki biz tekrar şarj olup işimizin başına gelebilelim. Bu konuda bana çok iyi imkan veriyor. Fotoğrafçılık gibi teknolojiye bağlı olan hobiler, teknoloji gündemini daha sık takip etmeye başladığınız için iş hayatına da pozitif etkiliyor. Farklı insanlarla sohbet imkanı bulduğunuz için sosyal ağınız genişliyor ve bu bazen iş network’üne de katkı sağlıyor.
HAREKET ETTİRİYOR İş hayatındaki insanların en önemli problemlerinden biri, hareketsizlik. Fotoğraf insanı farkında olmadan hareket ettiriyor. Ben hafta sonları Çeşme’deki evime gittiğim zaman gündüz denize girer, sahilde yatardım. Şimdiyse sabah denize girdikten sonra makinemi alıp gezmeye başlıyorum. Akşam da drone uçurmak için bir o kadar geziyorum. Böylece çok ciddi yürüyüş yapmış oluyorsunuz.
YENİ KEŞİFLER YAPIYOR Yeni yerler görmek ve farkına varmadığınız yerleri keşfetmeyi de sağlıyor. Örneğin ben 47 yaşımda fotoğraf çekme hevesiyle ilk kez Galata Kulesi’ne çıktım. Fotoğraf ve yaşam bir süre sonra iç içe geçiyor. Sabah evde kahvaltı yapmak yerine Balat’a gidip yarım saat çekim yaptıktan sonra bir yerde kahvaltı etmeyi tercih eder hale geldim.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz