Hayatında karatenin çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Işık, "Çok yönlü düşünmeyi öğretiyor.” diyor
Işıklar Holding'in patronu Rıza Kutlu Işık tam 40 yıl önce karate sporuyla tanıştı. Hep çok sevdiği bu sporu Amerika'da üniversite öğrenimi gördüğü dönemde bile ihmal etmedi. Ancak iş hayatına atıldığı ilk dönemlerde zorunluluklardan dolayı ara vermek durumunda kaldı. Son 7 yıldır ise aralıksız olarak karate sporuyla yakından ilgileniyor. Haftanın 3-4 günü mutlaka karate salonuna gidiyor. Siyah kuşak 2'nci modülde bir karateci olan Işık, bu sporun hayatında önemli bir yere sahip olduğunun altını çiziyor. Hem özel hem iş hayatında karatenin kendisine katkılarını şöyle dile getiriyor: "Karate çok yönlü düşünmeyi öğretiyor. Sakinlik ve kendine güven bu sporda çok önemli. Ayrıca spor yaptığınız zaman endorfin salgılıyorsunuz. Çikolata yemek gibi bir şey. Dolayısıyla sağlığınız daha iyi oluyor. Karatede size farklı yerlerden ataklar gelebilir. Bu durum beyin-vücut koordinasyonunuzu geliştiriyor. Bunun faydasını iş hayatımda görüyorum." Işık son birkaç yıldır uluslararası karate karşılaşmalarında hakemlik de yapıyor. Karateyi geliştirdiği için hakemlik yapmaktan da çok keyif aldığını belirten Işık, "B kategorisinde bir hakemim. Dövüş müsabakalarında yan hakemlik yapıyorum. Orta hakemlik için A kategorisi olmak lazım. Birkaç yıl sonra sınavlara girip A kategorisine geçmek istiyorum" diyor. Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık ile karate tutkusunu konuştuk.
Capital: Karateye ne zaman ve nasıl başladınız?
- Karateye yaklaşık 40 yıl kadar önce ilkokulda başladım. Hakkı Koşar'ın talebelerinden biri olan Doğan Kılıç karate hocamdı. Okul hayatım boyunca karate sporuyla aktif bir şekilde ilgilendim. Üniversite eğitimim için Amerika'ya gittim. Orada Rochester Üniversitesi'nde bir Japon Sensei ile bir yıl karate yaptım. Ancak Türkiye'ye döndükten sonra babam bizi staj için Anadolu'daki şehirlere gönderdi. Gittiğimiz yerlerde karate yapma imkanı bulamadığım için karateye ara vermek durumunda kaldım.
Capital: Tekrar karate yapmaya ne zaman başladınız?
- 2003 yılında. Küçük oğlumu spor yapması için teşvik etmek istiyordum, oğlumu bir karate salonuna yazdırdım. İşte o zaman tekrar karateyle ilgilenmeye karar verdim. O günden bugüne 7 yıldır karate yapıyorum.
Capital: Ne sıklıkta karate çalışmalarına katılıyorsunuz?
- Haftanın 3-4 günü mutlaka karate salonuna geliyorum. Siyah kuşak 2'nci modülde yer alıyorum. Siyah kuşak 1, 2, 3, 4 diye gidiyor. Hakkı hocam siyah kuşağın 8'incisinde yer alıyor.
Capital: Siyah kuşağa geçmek yoğun bir çalışma gerektiriyor. Bu yoğun çalışma temposu için nasıl zaman yarattınız?
- Beyazdan başlayıp sarı, turuncu, mavi, yeşil ve kahverenginin 3 seviyesi gibi bir süreçten geçiyorsunuz. Daha sonra siyah kuşak sınavı geliyor. Karate 3 farklı bölümden oluşuyor. Birincisi Kihon denilen teknikler yani duruşlar, vuruşlar, bloklar. Bunların her birinin yapılış şekli ve Japonca ismi var. Mesela şuto uke yani içe blok, mae geri ayakla atılan öne tekme, yoko geri yana atılan kesik tekme demek. Öncelikle bu teknikleri öğreniyorsunuz. Daha sonra katalar var. Katalar beyaz kuşaktan başlayıp kuşak ilerledikçe daha karmaşık hale gelen dövüş simülasyonları. 30 ile 60 arası kata hareketleri var ama bazen bu hareketler 100'e kadar çıkıyor. Kuşak ilerledikçe katalar daha zor hale geliyor. Her bir katanın heian shodan, heian nidan, heian sandan, bassai dai gibi değişik isimleri ve felsefeleri var. Kataları öğrenmek için çok çalışmak gerekiyor. Katayı öğrenmek 3-6 ay, hakkıyla yapabilmek ise 3-5 yıl sürer.~
Capital: Siz ne kadar sürede öğrendiniz?
- 40 yılın neticesi olarak, 15-16 kataya kadar geldim. Kahverengi kuşak katasına kadar biliyordum, sonrasını ise Hakkı Hoca ve onun kızı Melek Hoca ile öğrendik.
Capital: Karate felsefesiyle iş yaşamınıza bakışınız arasında benzer yönler var mı?
- Karate çok yönlü düşünmeyi ve hızlı hareket etmeyi gerektiren bir spor dalı. Karatede size farklı yerlerden ataklar gelebilir. Bu durum beyin-vücut koordinasyonunuzu geliştiriyor. Bunun faydasını iş hayatımda görüyorum. Karateye başlarken ve sonunda yapılan mokuso denilen meditasyonlar var. Bu meditasyonlar içinizdeki gücü keşfetme ve kullanabilme imkanı veriyor. Üst düzey karateciler, size dokunmadan yere düşürebilir. Karatede enerjinizi kontrol edebilmeyi, kullanabilmeyi öğreniyorsunuz.
Capital: Oğlunuzla birlikte mi çalışıyorsunuz?
- Oğlum da artık siyah kuşak olduğu için derslerimiz beraber. Onun da okul durumu el verdikçe programımızı birlikte yapıyoruz. Oğlum milli takıma seçildi, yurtdışında dereceler aldı. Avrupa 4'üncüsü, dünya 5'incisi oldu.
Capital: Evde çalışıyor musunuz?
- Yazın güneye yazlık evimize gidiyoruz. Orada kendime küçük bir tatemi yaptım. Sabah erken kalkıp ısınma ve kata hareketleri yapıyorum, çünkü karateden kopmak istemiyorum. Yazın iki ay kursa gidemediğim zamanlar oluyor. Karate aynı lisan gibi kataları yapmazsanız unutabiliyorsunuz.
Capital: Karate ile ilgili hedefleriniz neler?
- Hedefim hakemlik de A'ya yükselmek. Karatede son yok. 3'üncü danı hedefliyorum. Dan da 2'den 3'e geçmek için 3 yıl gerekiyor. 3 yıl boyunca 5-6 yeni katayı öğrenmem ve çok daha farklı teknikleri birbiri ardına yapabiliyor olmam gerekir. Blok, yumruk gibi tekniklerin Japoncasını arka arkaya söylerken, o söylenilenleri sıra içinde yapmak şart. Gittikçe iş zorlaşıyor. İşe tam konsantre olmanız ve o ruh halini yakalayabiliyor olmanız gerekir. Bir buçuk yıl içinde 3'üncü dan sınavım olacak. Şimdilik ona çalışıyorum. 4'üncü dan olduğunuzda eğitmen oluyorsunuz. Sensei seviyesine çıkıyorsunuz. Onun için de 4 yıl lazım. Dolayısıyla ömür biter, karate bitmez.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?