Vahşi doğa fotoğrafçılığı merakı 10 yıl önce Mustafa Koç ve ünlü fotoğrafçı Süha Derbent’i bir araya getirdi. Uzun yıllardır birlikte fotoğraf çeken iki isim, pek çok projeye de imza attı. “Ben onun iş dışı yaşamında ve doğada hep yanında oldum” diyen Derbent, Mustafa Koç’la ilgili anılarını şöyle paylaşıyor…
Tanışalı 10 yıldan fazla oldu Mustafa Ağabey
ile… Bizim tanışmamızdan çok daha
eskiye dayanan fotoğraf hobisi hızlı yakınlaşmamızda
önemli rol oynadı. ‘Hobisi
olmayan insanın kendi de yoktur’ derdi. Kısa bir süre
sonra fotoğraf danışmanlığını yapmaya başladım. Herkesin
tanıdığı başarılı bir işadamını, kimsenin bilmediği
yanlarıyla tanıyordum. Birlikte Afrika seyahatleri
yaptık. Sonunda ‘Karşılaşmalar’ adlı kitabı yayımlandı.
Kitabın önsözünü yazmamı istemesi beni çok onurlandırmıştı.
Birkaç yıl sonra ‘Yaşamın Ta Kendisi’ adlı ortak
bir sergi de yaptık. Portre ağırlıklı yeni bir fotoğraf
projesine başlamıştık. 2015’te Ruanda’ya gidip çalıştık
ve Mustafa Ağabey yine çok iyi fotoğraflar üretmişti.
Bu yıl 2 seyahat daha yapacaktık.
İŞ DIŞINDA YANINDAYDIM
Onun iş dışı yaşamında, seyahatlerinde, doğada yanında
oldum hep. O benim ağabeyimdi. Her konuda danıştığım,
dinlemekten keyif aldığım ve birlikte eğlenip
fotoğraf ürettiğim arkadaşımdı.
Şimdi geriye doğru baktığımda hayatıma neler kattığını
daha da iyi görüyorum. Ama bunları anlatmayacağım.
Sadece çok iyi bildiğim, birçok kez tanıklık
ettiğim bir gerçeği söylemek isterim. Benim hayatıma
kattıkları bana özel yapılmış şeyler değildi. Tanıdığı,
yakınında bulunan herkesin hayatına katkısı olmuş bir
insandı. Herkesin hayatına dokunurdu. Onu izlerken
bir lider tanımını izliyordum adeta. Herkesin bildiği
gibi mütevazı bir insandı. Kimse ile kötü olduğunu
görmedim. Bağışlayıcı ve hepsinden önemlisi sürekli
motive edici ve birleştirici tavrıyla dikkat çekiyordu.
Yanında bulunduğum süre içinde onu izleyerek ondan
öğrendiklerim hayatımı zenginleştirdi. Sadece bir tanesini
söyleyebilirim ki benim için çok değerlidir. Ben
ondan bir şeyi uzatmadan ve en kısa biçimde ama hiç
eksiksiz anlatabilmeyi öğrendim.
KAYBETTİĞİMİ AMERİKA’DA DUYDUM
İşim gereği sürekli seyahat halindeyim. Ama kimsenin
bilmediği bir endişe taşıyorum hep. Her seyahate çıkışımda
ben uzaktayken ya bir yakınıma bir şey olur
ve yanında olamazsam endişesi içimi kemirip duruyor.
Hep bu endişeyle yola çıkarken işte şimdi benim için
isim babası olarak adını koyduğu, kurduğu Sedventure
seyahatinde korktuğum başıma geldi. Ağabeyimi kaybettiğimi
Amerika’nın bir ucunda öğrendim…
Hayatımın en zor günlerinde yanımda olanı, ağabeyimi
kaybettim. Ve elbette biliyorum hiçbir şey eskisi
gibi olmayacak benim için. Her seyahat dönüşünde
karşıma geçip neler yaşadığımı gözümün içine bakarak
ilgiyle dinleyen, heyecan duyan ve içindeki doğa
sevgisiyle benimle oraya gitme planı yapan ağabeyim
artık yok ve ötesinin de bir önemi yok…”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?