Kahramanmaraş merkezli Kİpaş Holding, tekstilde büyümüş bir dev. 1984 yılında kurulan holding, büyümesini hep tekstil yatırımlarıyla sürdürdü. Tekstilde entegre bir yapı oluşturarak iç ve dış piyasada önemli bir rekabet avantajı elde etti. Tekstilde önemli bir noktaya gelen grup, son yıllarda farklı sektörlere girerek bir portföy oluşturdu. Bugün 800 milyon dolarlık holding cirosunun yüzde 60'ını tekstil, geri kalanını da çimento, enerji ve kağıt sektörleri oluşturuyor, Ancak Kipaş farklı sektörlerdeki yatırımlara rağmen odağını tekstilden uzaklaştırmak niyetinde değil. Kipaş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Öksüz, önümüzdeki dönemde enerji yatırımlarının artışıyla beraber tekstilin payının yüzde 50'lere düşebileceğini ama her zaman ana sektörleri olmaya devam edeceğini söylüyor. Kipaş'ın tekstilde büyüme planları arasında perakendenin de önemli bir rolü var. Tekstilde hammadde üretiminden hazır giyime uzanan tam bir entegrasyona sahip olan grup, geçtiğimiz yıl denim kumaşı üreticisi olmanın avantajını Lee Cooper'ın Türkiye distribütörlüğünü alarak kullanma kararı almıştı. Bir yıl içinde hızlı bir gelişme süreci yaşadıklarını belirten Öksüz, "ilk önce çevre ülkeleri düşünerek bu işe girdik. Ancak şimdi bütün Avrupa'nın üretimini ve koleksiyonunu yapacak duruma geldik. 2013 kış sezonundan itibaren ürettiğimiz koleksiyonu bütün dünyaya satacağız. Avrupa'daki 15-20 ülkede yer alan diğer lisansörlere biz doğrudan satış yapabileceğiz. Bu da bizim hem hacmimizi artıracak hem ilave ihracat kapısı açacak” diyor. Avrupa'nın ilk denim markası ingiltere merkezli Lee Cooper, 1970'lerde Türkiye'ye giren ilk denim şirketi olmuştu. Zaman içinde Türkiye pazarındaki etkinliğini kaybeden marka, Kipaş'ın distribütörlüğünde yeniden pazardaki en iddialı oyuncu olmayı planlıyor. Öksüz yönetiminde Lee Cooper son 1 yılda Türkiye'de 18 mağaza açtı. Toplam 15 şehirde 50'ye yakın satış noktasına girdiklerini belirten Öksüz, "Amacımız önümüzdeki 3 yıl içinde 200 satış noktasına ulaşmak” diye konuşuyor.
PARA KOLEKSİYONU VAR
Ahmet Öksüz'ün en büyük hobisi Cumhuriyet sonrası Türk paralarını biriktirmek. Türk Lirası'nın yüksek enflasyondan dolayı çok fazla dönüşüm yaşadığına değinen Öksüz,"Bir paranın ömrü 30-40 yıl değil. Geçmişe baktığımızda hızlı bir değişim var. Bu da bana zengin bir koleksiyon imkanı sunuyor. Koleksiyona bakınca tarih gözümün önünde canlanıyor” diyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?