Bazen "orada olmak" da gerekli!

Orada olmak", iş dünyası açısından çeşitli anlamlara gelebilir

1.03.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Bazen "orada olmak" da gerekli!


Birinci anlamı, günlük hayatta sık duyduğumuz "Gezen kurt aç kalmaz" sözünü hatırlatabilir, Sürekli sahada olan, yiyeceğini arayan kurt, ceza sahası içinde hareket halinde olan Tanju örneğinde olduğu gibi, bazen "beleş" gibi görünse bile çok sayıda gol atabilir, Tabii bazen "orada" olduğu halde, gol atamayanlar da var, Tıpkı Fenerbahçeli Guiza gibi. "Orada olmak" sözünün anlam bulduğu bir başka kullanım yeri ise büyük ölçüde şansı ifade eder, Örneğin, bir sektörün ve alanın büyüme dönemine denk gelmişsinizdir, Teknoloji işi patlamıştır, telekom sektörü yeniden doğmaktadır, Böyle bir ortamda, yeni kurulan bir şirketin, örneğin Turkcell'in genel müdürlüğünü üstlenen bir yönetici, vasat bir performansla bile başarılı algı oluşturabilir, Ortada yeni bir teknoloji, hızla gelişen bir iş alanı ve ekonomik büyüme vardır, Şirketin büyümemesi için ise yöneticilerin ve patronun ciddi hatalar yapması gerekmektedir, Başarıya Yürüyenler Yarışması'nın jüri toplantısında, genç genel müdürleri değerlendirirken, "Orada olmak" faktörünü bir kez daha ele aldık, Jüri üyelerinden, TÜGİAD Başkanı Lütfü Küçük, "ingiltere'de eğitim sonrası iş deneyimim olmuştu, Sadece orada
olduğum için 19 yaşında patron oldum" diye anlatmıştı, Hasan Subaşı'nın anlattıkları daha etkileyici idi, Hasan Subaşı, 1983 yılında Arçelik'in genel müdürü olmuştu, O tarihte, kendi anlatımına göre şirketin cirosu 100 milyon TL idi, 1991 yılında genel müdürlükten ayrıldığında ise 1,5 milyar TL'ye ulaşmıştı, Hasan Subaşı'nın Arçelik dönemi, 1991-2003 arasında yönetim kurulu başkanlığı ve yönetim kurulu üyeliği ile devam etti, Subaşı, kendi deneyimi, yönetim kalitesi, Koç Ailesi'nin rolü ve şirketin gücüyle birlikte, "Orada olmak" faktörünü anlatırken, şunları aktarıyordu: "Benden önceki genel müdür Ünsal Anıl idi, Bence çok şansız idi, Çünkü, 1970'lerin sonu ve 1980'lerin başında görev yapmıştı, Dışa kapalı ve siyasi istikrar sıkıntısının olduğu bir dönemde şirketi yönetiyordu, Ben geldiğimde Özal'ın dışa açılma politikası başlamıştı, Dışa açılma rüzgarıyla birlikte şirketi yönetmek benim için büyük bir şans oldu," işin özü, bazen "yönetici şansı" da gerekiyor, Saha, hakem ve hava koşulları yerinde, futbolcuların motivasyonu yüksek olsa bile, şans faktörü sonucu belirleyebiliyor, "Orada olmak" da öyle bir şey.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz