Girişimcilerin ayakta kalması zorlaşıyor mu?

Avrupa Birliği ülkelerinde 2006 yılında 1,5 milyon yeni girişimci doğdu.

1.10.2009 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Girişimcilerin ayakta kalması zorlaşıyor mu?
Şirketlerin ayakta kalma süreleriyle ilgili araştırmalar pek sık yapılmıyor. Bu konuda, Arie de Geus ve Jim Collins gibi çalışan yönetim uzmanları var. Onların çalışmaları ise sınırlı ve büyük ölçüde tahmine dayalı…
En geniş araştırmalar, Avrupa Birliği’nin istatistik kurumu Eurostat tarafından yapılıyor. Oradan, özellikle yeni girişimlerin ayakta kalması, yeni girişim doğum ve ölüm oranını bulmak mümkün olabiliyor.
Eurostat, “Girişimci doğum oranı” adlı bir veriyi de düzenli olarak yayınlıyor. Burada yeni doğan girişimlerin, toplam girişimlere oranı veriliyor. Bu oranın yüksekliği, ülkedeki girişimci ruhu da yansıtıyor.
Aynı şekilde “Girişim ölüm oranı” da yayınlanıyor. Buradan da batan girişimlerin, toplam girişim içindeki payını gözlemlemek mümkün.
Son veriler, Avrupa Birliği’ndeki girişimcilik, sektörel rekabet ve ayakta kalma gücüyle ilgili önemli ipuçları veriyor. Verilerden hareketle şu saptamaları yapmak mümkün:
Avrupa Birliği ülkelerinde 2006 yılında 1,5 milyon yeni girişimci doğdu. 2005 yılında kapanan, işi terk eden girişimci sayısı ise 1,3 milyona ulaştı. Neredeyse doğum ve ölüm miktarları birbirine yaklaşmış.
Doğum oranı bu durumda yüzde 9,8 olarak gerçekleşti. Ölüm oranı ise yüzde 8,5’i buldu. Ancak AB üyesi ülkelerin üçte birinde, ölüm oranının yüzde 10’u aştığını da hatırlatmakta yarar var.
Çek Cumhuriyeti, Portekiz ve Macaristan gibi yeni gelişmekte olan AB ülkeleri dışında, ölüm oranlarının yüksek seyrettiği gözleniyor. Yani piyasa ekonomisinin yükseldiği, gelişmeye henüz başlayan ülkelerde, “doğum” oranı yüksek seyrediyor. Rekabetin arttığı ülkelerde, şirketlerin, özellikle de yeni girişimlerin ayakta kalması zorlaşıyor.
Yeni doğan şirketlerin yüzde 50’sinin, 1-4 arası çalışana sahip olduğunu hatırlatmakta yarar var. Ölenlerin yüzde 90’ı da yine 4’ten az çalışana sahip şirketlerden oluşuyor.
2001 yılında hayata başlayan girişimlerin ancak yüzde 50’si 2006’yı görebildi. Bu, o tarihte kurulan   1 milyonun üzerindeki şirketin 5 yılda battığı anlamına geliyor. Bunların yüzde 53,2’si sanayi, diğerleri hizmet ve inşaat sektörlerinden.…
2001’de doğanların yüzde 88,4’ü, 2002 yılı sonunu iş hayatında geçirebildi, yüzde 11,6’sı ise battı.  Bu hayatta kalanların yüzde 86,2’si ise 2003 yılına gelindiğinde ayaktaydı.
Hizmet ve inşaatta ayakta kalma oranı ilk 3 yılda düşüyor, sonra yükseliyor. Yani ilk 3 yılı hasarsız atlatanların yoluna devam etmesi daha kolay oluyor. Sanayide ise ilk 2 yıl zor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz