Kurallar kitabını bir yana fırlatıp (özellikle de sadece kâr amaçlı olmayan, topluma ve çevreye faydalı bir işe odaklanıyorsanız) taze bir başlangıç yapıyorsanız bazen bir sıçrayış gerçekleştirmeniz gerekir. Bu yaklaşımı benimseyen başarılı şirketlerden birisi de uluslararası sağlık ve gıda şirketi Danone ile Bangladeş merkezli bir mikro finans ve toplumsal kalkınma kuruluşu olan Grameen Bank'ın ortak girişimi Grameen Danone'dur. 2005 Ekim ayında Grameen Bank'ın kurucusu ve mikro kredi kavramının yaratıcısı Muhammed Yunus, Danone CEO'su Franck Riboud ve birkaç üst düzey şirket yöneticisiyle görüşmesi için davet edildi. Yunus'a gündemin ne olduğu söylenmedi; ama Yunus, bu önde gelen girişimci şirketin yoksulluğun azaltılması amacına yardımcı olabileceğini umdu. Grameen Bank, bu amaçla küçük girişimlere ve bireylere iş kurmaları ve geliştirmeleri için küçük miktarlarda borç veriyordu. Toplantıda Riboud, Yunus'a şirketi hakkında özet bir bilgi verdi. Danone 1919'da, eczanelerde satılan ve bağırsak sorunlarını gidermek için tüketilen yoğurt üretimi amacıyla kuruldu. Sonra diğer gıda türleri eklendi ve şirket büyüdü.
Franck CEO'luğu babası Antoine Riboud'dan 1994'te devraldığında, babasının bir konuşmada söylediği şu sözler aklında duruyordu: "Eğer kişisel gelişim ve aynı zamanda insani değer yaratılmıyorsa sürdürülebilir bir ekonomik değer yaratımı söz konusu değildir." O zaman Franck, yönetim kurulunun saf kârı, sürdürülebilirliğin ve iyi şeyler yapmanın üzerinde tuttuğunu düşünüyordu. Franck, Yunus'a Danone yoğurtlarının, gelişmekte olan birçok ülke de dahil dünyanın birçok bölgesinde beslenmenin önemli bir parçası olduğunu anlattı ve ekledi: "Ürünlerimizi sadece bu ülkelerdeki varlıklı insanlara satmak istemiyoruz. Yoksullara yardım edecek yollar bulmayı çok istiyoruz. Bu konuda sizin bize yardımcı olacağınızı umuyoruz."
ÇOK ULUSLU SOSYAL ŞİRKET
Yunus, sunulan fırsatın büyüklüğü karşısında yutkundu. Danone değeri on milyarları bulan, önde gelen bir uluslararası şirketti. Hemen şunu önerdi: Grameen ve Danone birlikte Bangladeş'te kapıda satışı yapılacak ucuz bir ürün paketi geliştirebilirdi. Böylece aç insanlar, özellikle de çocuklar doyabilecekti ve şirket de maliyetini karşılayabilecekti. Riboud "Haydi yapalım" dedi ve el sıkışarak anlaştılar. Yunus'un kafası karışmıştı. Danone, fonlaması en az birkaç milyon Euro gerektiren devasa bir örgütlenmeye giriştiğinin farkında mıydı? Kâr etmeyecek, ama Danone'un güçlü yanlarından faydalanacak bir örgütlenme? Yunus bana, "Bu kadar hızlı hareket etmelerine inanamadım" dedi. "Güneşin altında yeni bir şey yarattık: Dünyanın bilinçli olarak tasarlanmış ilk çok uluslu sosyal şirketi." Sonuçta bir iş yaklaşımı yoktu. Danone'un devasa fabrikalarındaki mühendisler, yolların bozuk ve elektriğin büyük ölçekli soğutma sistemi için yetersiz olduğu Bangladeş'in koşullarına uygun küçük bir model tasarladı. Özellikle heyecan veren şey, girişimin çok fazla miktarda süt gerektirmesi ve Grameen'in bazı müşterilerinin yıllar boyunca hayvancılığa yatırım yapmış olmasıydı. Bu yerel yetiştiriciler
halihazırda sütü kapıdan kapıya satıyordu ve taze yoğurdun satılması da bundan farklı olmayacaktı. Satıcılara yüzde 10 komisyon verilecekti.
NOBEL GETİREN ÇALIŞMA Nakit dönüşü hızlı olacağı için yoğurt, sıcağa rağmen taze kalacaktı. Tam bir yıl sonra Ekim 2006'da, Grameen Danone yürüyor, büyüyor gelişiyor ve bir sürü Bangladeşli için istihdam yaratıyordu. Bir kap yoğurt sadece birkaç peniye satılıyordu, böylece en fakir insanlar bile düzenli olarak alabiliyordu. O ay Yunus ve Grameen Bank, "aşağıdan ekonomik ve sosyal gelişmeye verdikleri çabalar" nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. O andan itibaren Yunus, Grameen Bank'tan ayrılmak zorunda kaldıysa da mikro finans ve sosyal işler konusunda otoritesi sürüyor ve yoksulluğu yok etme mücadelesine devam ediyor. Bu devrimci girişimin bir yılda hayata geçirilmesi olgusu, iyi bir fikrin ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor. Bu Grameen Danone modelinin birçok yönü, mevcut şirketler tarafından da benimsenebilir. Kâr her zaman ilk güdünüz mü? Kaynaklarınıza ve değişimi gerçekleştirebilmek için çalışanlarınızdan ürünlerinize ve hizmetlerinizden tedarikçilerinize kadar yakından bir göz atın. Çünkü şimdi değişim zamanı, şirketinizin içinde faaliyet gösterdiği topluma ve çevreye katkıda bulunabilmesi için...
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?