Liderliğe değil kâra odaklandı

Acer, 90'lı yıllardan itibaren Türkiye'de yer alıyor. Ancak pazardaki asıl atılımını 2005 yılında tek distribütörden çoklu distribütör stratejisine geçerek gerçekleştirdi. 2006'da notebook pazarında ikinciliğe oturdu. 2010'da birinciliği elde etti. GFK raporlarına göre de 2011 Kasım sonu itibariyle pazarda birinciliği paylaşan iki markadan biri. Acer Türkiye Genel Müdürü Sinan Kender, Türkiye'nin biraz homojen bir pazar olduğunu belirtiyor. "Pazar payı yüksek olan çok marka var. Batı Avrupa pazarlarında birinci ve ikinci oyuncular pazarın yüzde 45-50'sini elinde tutar. Ama Türkiye'de ilk 5 markanın pazar payları birbirinden yüzde 1-2'lik farklarla ayrılıyor. Bunun nedeni de Türk tüketicisinin fiyat odaklı alışveriş yapıyor olması. Türkiye'de marka bağlılığı fazla yok. Hangi ay hangi markanın kampanyası varsa o markanın pazar payı yükseliyor" diyor. Fiyat rekabetine odaklanan bu pazar yapısında Acer, stratejisini bir kez daha değiştirdi. Şirket, 2011 yılının ikinci yarısından itibaren artık pazar liderliğine oynamaktan vazgeçti. Kender, bu konudaki yeni tutumlarını şöyle anlatıyor: "Biz artık Acer olarak hacim ve ciro ağırlıklı çalışmaktan çok kâr elde etmek istiyoruz. Kârlılığımızı biraz daha yükseltip marka değerimize yatırım yapacağız. Bu sayede Türkiye'de özellikle zorlandığımız marka değer konseptini geliştirmek istiyoruz." Eskiden pazarın 2 katı büyüme hedefiyle ilerleyen Acer, yeni stratejisiyle artık sadece pazar payını belli bir seviyede muhafaza edip kârlı bir operasyon yapmayı planlıyor.

YENİ YÖNETİM ETKİSİ
Peki Acer'e bu kararı aldıran ne oldu? Kender, bu noktada 2011 yılında Acer'in özellikle Avrupa, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında zorlanmasının etkili olduğunu anlatıyor. "2011, 2010'dan gelen yüksek stoklar nedeniyle kârlılıkta zorlandığımız bir yıl oldu. 2011 'de yeni gelen yönetim bu şekilde değişiklik yaptı. Biz de bu stratejiye uyacağız" diye konuşuyor.