"Rehavete kapılmıştık şimdi gaza basıyoruz"

İnoksan,500 şirketin yer aldığı bir pazarda, yüzde 20'lik payıyla sektörün en büyük şirketi.

1.07.2010 00:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
"Rehavete kapılmıştık şimdi gaza basıyoruz"
Vehbi Varlık, tam bir başarı hikayesi yazdı. 30 yıl önce Bursa’da endüstriyel mutfak ürünleri sektöründe faaliyet gösteren İnoksan’ı kurdu. Doğru hamle ve stratejilerle şirketini 90’larda hızla büyüttü. İlk ihracatı yapan, ilk uluslararası fuara katılan, ilk ithalatı gerçekleştiren isim olarak ön plana çıktı.  Bugün İnoksan, 500 şirketin yer aldığı bir pazarda, yüzde 20’lik payıyla sektörün en büyük şirketi. Üstelik 62 ülkeye kendi markasıyla ihracat gerçekleştiriyor. Varlık’la geçtiğimiz günlerde bir araya geldik. İnoksan’ın hikayesiyle başlayan sohbet, Bursa ekonomisine ve patronların kurumsallaşmaya bakış açısına kadar geniş bir çerçeveye yayıldı. Çokça özeleştiri ve analizin yer aldığı görüşmeyi özetleyecek olursak…
Varlık, son yıllarda liderlik rehavetine kapılarak büyüme konusunda yavaş davrandıklarını düşünüyor. Krizin ve pazara giren yabancı rakiplerinin de etkisiyle kendilerine gelme dönemine girdiklerini ifade ediyor. “Artık gaza basıyoruz. Ciromuz 80 milyon TL. 2014’e 150 milyon TL ciro hedefliyoruz. Bundan sonra her yıl en az yüzde 25 büyüyeceğiz” diyor.  İhracat konusunda da iddialı konuşuyor. Şimdilik toplam üretimlerinin yüzde 35’ini ihraç ettiklerini, ancak önümüzdeki birkaç yılda bu oranı yüzde 50’lerin üzerine çıkaracaklarını söylüyor.
Bursalı bir sanayici olarak krizden en büyük hasarı alan Bursa ekonomisini de değerlendiren Varlık, artık ilde toparlanmanın başladığı görüşünde. Son durumu şöyle aktarıyor:  “Bursa krizden en çok etkilenen şehirdi. Büyük bir tokat yedik ve uyandık. İl ekonomisi tekrar ayağa kalktı. Şu anda bütün Bursa krizden çok iyi çıktı diyebilirim.” Varlık’ın bu döneme ilişkin önemli bir saptaması da kurumsallaşmaya yönelik. Patronların son yıllarda işleri tamamen profesyonel yöneticilere devrederek köşelerine çekildiklerini, bu durumun olumsuz etkilerini de krizde yaşadıklarını belirtiyor. Bu noktada kendisiyle birlikte tüm iş dünyasına şu eleştiriyi yapıyor:
“Krizden önce kaptanın dümen başında olmadığı bir dönem yaşadık. Dalga geldi, profesyoneller işi toparlayıncaya kadar gemi su aldı, yaralandık. Krizde kurumsallaşmanın yetmediğini, işadamının hiçbir zaman işten elini çekmemesi gerektiğini gördük. Çünkü kimsenin canı işveren kadar yanamaz. İşadamında yılların birikimi ve refleksi var. Yetki verilir, ama sorumluluk devredilemez. Bursalı şirketler olarak biz bu dönemi yaşadık ve bu durumun farkına vardık.”

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz