Faiz düşer hisse yükselir

İş Portföy Genel Müdürü Eraslan ile 2020 yatırım piyasasını ve yatırımcılara tavsiyelerini konuştuk...

11.02.2020 11:35:000
Paylaş Tweet Paylaş
Faiz düşer hisse yükselir

Talip Yılmaz

2019, özellikle yatırım fonları açısından başarılı bir yıl oldu. Pazar yaklaşık iki kat büyüyerek 113 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu pazarın en önemli oyuncularından biri olan İş Portföy'ün genel müdürü Tevfik Eraslan, 2020’de faiz tarafında getirilerin düşmesini bekliyor ve “Baz senaryomuzda, faiz enstrümanlarına ve döviz enstrümanlarına kıyasla hisse senedi piyasasının riskine oranla daha cazip getiri sunacağını düşünüyoruz” diyor.

2019'a temkinli başlayan piyasalar, makroekonomik göstergelerdeki iyileşmeler, kur istikrarını sağlamaya yönelik uygulamalar ve küresel faiz seviyelerindeki düşüşün açtığı alan sayesinde rahatladı. Türkiye’nin dış ilişkilerinde yaşanan iyileşme ve seçimlerin geride kalması da bu performansı destekledi. Faizler çok hızlı bir şekilde geriledi, kur öngörülebilir hale geldi, BİST Endeksleri yılın sonlarında yüksek performans gösterdi. Bu süreçten portföy yönetim sektörü de olumlu etkilendi. 2018 yılı sonunda 52,5 milyar TL olan yatırım fonu büyüklüğü, kasım sonu itibarıyla 113 milyar TL’yi geçti. Bu büyüklüğün 24,4 milyar TL’sini yöneten İş Portföy’ün genel müdürü Tevfik Eraslan, toplamda ise 50,4 milyar TL portföyü yönettiklerini söylüyor. Eraslan ile 2020 yatırım piyasasını ve yatırımcılara tavsiyelerini konuştuk: 

 2020 yılında piyasaların izleyeceği ana başlıklar neler olacak? 

 Ekonomide 2019 dengelenme yılıydı. Cari denge ve enflasyonda belirgin bir iyileşme yaşanırken büyüme potansiyelinin çok altında seyretti. 2020 yılının ise büyüme açısından normalleşme, diğer göstergeler açısından da bir ölçüde dönüşüm yılı olması bekleniyor. Büyümenin yeniden hızlandığı, ancak geçmiş tecrübelerin aksine beraberinde cari açığın sınırlandığı ve enflasyonda düşüşün sürdüğü bir baz senaryoyu esas alıyoruz. 2020’de büyümede arzu edilen hızlanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği ve bu hızlanmanın kompozisyonunda özel sektörün yatırımlarının ne ölçüde etkili olduğu çok önemli olacak. 

 Faizdeki düşüş, yatırımcı eğilimlerini nasıl değiştirir?

Faizlerde devam etmesini beklediğimiz düşüşün, ekonominin büyümesini hızlandırması temel beklenti olmakla birlikte, bu durum getiri arayışındaki yatırımcıların döviz gibi alternatif yatırım araçlarına yönelmesine neden olabilir. Beklentilerin yönetilmesi ve geleceğe duyulan güvenin iyileşmesi bu ihtimalin bertaraf edilmesinde önemli araçlar olabilir. Her türlü senaryoda döviz kuru istikrarının sağlanması ise bir eşik görevi üstleniyor. Yurt dışında ABD seçimleri, ABD’nin ticaret politikaları ve İngiltere’nin AB’den çıkış süreci izlenecek. 

 Bu dönemde büyük merkez bankaları ve TCMB faiz politikalarında ne bekliyorsunuz? 

 Küresel faiz seviyelerinin düşük seyredeceği varsayımıyla 2020 tahminlerimizi oluşturduk. Küresel büyüme toparlansa bile enflasyon hedeflerin altında seyrettiği sürece FED, ECB, BoJ ve BOE’nin politika faizlerini mevcut seviyelerinde tutacağını öngörüyoruz. Yurt içinde ise özellikle yılın ikinci yarısından itibaren TCMB’nin faiz indirebileceği makro koşulların oluşabileceğini öngörüyoruz.

Borsa için yılın ilk çeyreğinde ne bekliyorsunuz? İskontosu da dikkate alındığında yukarı trend devam eder mi? 

 2020 yılı baz senaryomuzda, faiz enstrümanlarına ve döviz enstrümanlarına kıyasla hisse senedi piyasasının riskine oranla daha cazip getiri sunacağını değerlendiriyoruz. Özellikle dış ilişkiler, yurt dışında jeopolitik veya ekonomi politikaları kaynaklı belirsizlikler yaşanmaması durumunda görece ucuz olan hisse senedi piyasasının iyi performans göstermesini bekliyoruz. 

 Döviz piyasasında son dönemde 5,95 seviyelerine doğru hareket g��zlendi. Bu hareket devam eder mi? 

 2018 yılının sonlarında ve 2019 boyunca devreye alınan yeni düzenleyici tedbirler ve rezerv yönetimi gibi politikalar sayesinde döviz kurlarında önemli bir istikrar sağlandı. Bu politikaların ve uygulamaların 2020 yılında devam edeceğini değerlendiriyoruz. Ekonomi yönetimi dinamik bir şekilde yönetilen rekabetçi bir kur politikası izliyor. Bunun anlamı, TL’nin reel olarak değerinin mevcut seviyelerine yakın bir şekilde korunacağı, nominal olarak enflasyon oranını geçmeyen tedrici bir yükseliş olabileceğidir. 

 Gösterge faiz tarafında ilk çeyrek beklentiniz nedir? TL faizde getiri hangi yatırım aracında?

 İlk çeyrekte enflasyondaki düşüşe ara verilebileceğini, düşüşün üçüncü çeyrekte yeniden başlayabileceğini değerlendiriyoruz. Böyle bir durumda TCMB’nin faiz indirimlerine bir süre ara verip faiz düşüşünü yılın ilerleyen aylarına ertelemesi söz konusu olabilir. Ancak, MB’nin politika faizi düşmese bile likidite yönetimine ilişkin değişikliklerin para piyasalarında faizin düşüşünü sürdürmesine neden olma ihtimali bulunuyor. Bu da mevduat faizinin ve kısa vadeli tahvil faizlerinin görece düşük seyretmesiyle sonuçlanabilir. Faizdeki düşüşün sermaye kazancı yaratacağı tahvil piyasası enstrümanları, mevduat faizine göre daha iyi bir alternatif. Ancak faizli enstrümanlarda getirilerin geçmiş döneme kıyasla sınırlanmasına şimdiden adapte olmak, büyüyen bir ekonominin değer katacağı finansal enstrümanlara yönelmek daha verimli bir strateji olur. 

 Altında beklentiniz nedir? 

 Gelişmiş ülke merkez bankalarının destekleyici politikalarına rağmen ülkeler ve bölgeler özelinde yaşanan politik gelişmelerin büyümenin temelinde bulunan üretim zincirleri üzerindeki etkilerinin devam etmesi bekleniyor. Küresel büyüme beklentilerinin 2019’a kıyasla bir miktar iyileştiği 2020, her şeye rağmen yüksek büyüme oranlarının beklenmediği bir yıl olduğu için destekleyici para ve maliye politikalarının devam etmesi bekleniyor. Bu şartlar altında endüstriyel hammadde ve enerjiye dayalı emtialarda arz kaynaklı sorunlar oluşmadığı sürece yatay fiyat hareketi olur. Burada, altın başta olmak üzere değerli metallerin fiyat performansı olarak ön plana çıkması da beklenebilir.


İŞ PORTFÖY’ÜN AJANDASI


2020’de öncelikli hedefimiz, yatırımcı tercihlerinde ilk akla gelen ürünün yatırım fonu olmasını sağlamak. Bu amaçla ürün yelpazemizi genişletmeyi sürdürüyoruz. Stratejik iş ortaklarımızla fon satış platformlarının geliştirilmesi için birlikte çalışıyoruz. Ekonomiye doğrudan kaynak aktaran gayrimenkul yatırım fonlarımız ve girişim sermayesi fonlarımızla yeni yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bu amaçla Yenilenebilir Enerji Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kurduk. 2019 yılı emeklilik fonu tercihini tamamen otomatik hale getirdiğimiz FonMatik Robo ürünümüzü müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz bir yıl oldu ve yüksek ilgi görüyor. 11-13 yıl kira çarpanı olan kaliteli ofis binalarına yatırım yapığımız gayrimenkul fonumuza ilgi devam ediyor. Faizlerin düşmesiyle bu ürünlere talebin çok daha artmasını bekliyoruz. Altyapı girişim sermayesi yatırım fonumuzla rüzgar enerjisinden elektrik üreten şirketlere yatırım yaptık. Detaylı incelemelerini sürdürdüğümüz ve satın alma sürecinde sona yaklaştığımız işlemler var. Düşen faiz ortamının bu ürünümüze de global düzeyde talebi artıracağını düşünüyoruz. Diğer taraftan farklı dayanak varlıklar üzerine geliştirdiğimiz üç farklı anapara koruma amaçlı fonumuz var.



PORTFÖY DAĞILIMI NASIL OLMALI? 


“2020’de gelişmekte olan ülkelerin sermaye piyasası ürünlerine olan ilgisi sürecektir. Türk hisse senetleri, benzer ülkelere göre ucuz, bu nedenle getiri potansiyeli taşıyor. Yatırımcılar, hisse yatırımlarının yönetimi için en uygun aracı olan yatırım fonunu düşünmeli. Değişken fonlar ve hisse fonlarının yanı sıra küresel getiri arayışından olumlu etkilenen Eurobond fonları ile piyasalardaki dönemsel hareketlere karşı koruma amaçlı bir miktar altın fonlarına yer verilebilir. Yatırımcılar sonuçta makro koşullar altında risk iştahlarına göre farklı ağırlıklarda olmak üzere ÖST fonu, altın fonu, hisse senedi fonu ve para piyasası fonlarından bir portföy oluşturabilir.”


Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz