Hisse bazında fırsatlar var

Yılın son ayı ve 2019 için piyasa beklentileri konusunda 9,7 milyar TL fon büyüklüğünü yöneten HSBC Portföy’ün genel müdürü Nilgün Şimşek ile konuştuk...

30.01.2019 14:44:000
Paylaş Tweet Paylaş
Hisse bazında fırsatlar var

2018 piyasalardaki oynaklığın çok yüksek olduğu ve yıl başında yapılan makroekonomik tahminlerin öngörülemeyen faktörler yüzünden saptığı bir yıl oldu. Yılın ikinci yarısında hızlanan enflasyon ve bozulan piyasa likidite dinamikleri, her vadede faiz oranları üzerinde baskı kurdu. Ağustos ayında kur üzerindeki atak sonrası hızla bozulan piyasa koşulları olduğunu gördük. Bu ataklar sonrasında, Merkez Bankası ve BDDK’nın attığı adımlarla piyasalar tekrar normalleşme sürecine girdi. Bu süreçte piyasalar yaşanan atakların ardından yeni denge seviyelerine oturuyor. Yılın son ayı ve 2019 için piyasa beklentileri konusunda 9,7 milyar TL fon büyüklüğünü yöneten HSBC Portföy’ün genel müdürü Nilgün Şimşek ile konuştuk: 

 2018 yılını yatırım araçları açısından nasıl tamamlıyoruz? Dalgalı piyasalarda hangi yatırım araçları öne çıktı? 

 Belirli bir risk bütçesi etrafında çeşitlendirilmiş varlıklardan oluşan fonların kazandırdığı bir yılı geride bırakıyoruz. Örneğin, belirli bir risk bütçesiyle yönetilen özel sektör tahvilleriyle zenginleştirilmiş yatırım fonları, bu dönemde yatırımcısına güzel getiriler sağladı. Bunun yanı sıra yurt dışı piyasalara yatırım yapan fonlar, çeşitlendirme etkisiyle pozitif performanslarıyla öne çıktı. Ayrıca bu yıl altın ve Eurobond fonlar da yatırımcıların yüzünü güldürdü. 

 2018’in son ayı ve 2019 ilk çeyrek için takip edilecek önemli gündem maddeleri neler? 

 Yılın son çeyreğinde en önemli gündem maddesi 19 Aralık’ta yapılacak FED toplantısı. Bu toplantıda alınacak faiz kararının yanı sıra büyüme, enflasyon ve faiz projeksiyonları da önemli. 2019 yılı için bir patika çizilecek olması nedeniyle toplantı yakından takip edilecek. ABD büyümesini etkileyecek her türlü veri, piyasa fiyatlamalarını etkileyecek nitelikte. Geleceğe dönük global büyüme görünümü açısından gösterge niteliğinde olan petrol fiyatları da takip edilecek. Bunlara ek olarak diğer takip edilecek önemli gündem maddeleri kuşkusuz global ticaret savaşları ve İtalya’nın mali durumu olacak. Yurt içinde ise TCMB Para Politikası Kurulu toplantıları, enflasyon verileri ve büyümeyle ilgili öncü göstergeler, piyasalar açısından önemli. TCMB’nin para politikası, kur ve piyasa faiz eğrisinin tamamını etkileyecek. 

 FED’in politikalarının gelişmekte olan piyasalara yansıması konusunu biraz açar mısınız? 

 2018 yılında ekonomik aktivite anlamında ABD’nin dünyanın geri kalanından pozitif ayrıştığı bir döneme şahit olduk. 2019’da ABD tarafında ekonomik aktiviteye ilişkin verilerin, bir miktar ivme kaybetse de güçlü kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Bunun yanı sıra zaman zaman ABD tarafında enflasyonist baskıların artabileceği bir yıl olacağını da not etmek gerekiyor. Bu gelişmelerle, FED’in faiz artırım döngüsüne devam etmesini bekliyoruz. 2019 yılının ikinci yarısında FED’in daha nötr bir duruşa geçeceğini düşünüyoruz. Güçlü dolar, yükselen ABD faizleri ve ticaret savaşı kaygılarının gelişmekte olan ülke varlıkları üzerinde satış baskısı yarattığı bir yılı geride bırakıyoruz. 2019 için küresel anlamda dolar için nötr bir görüş belirliyoruz. Gelişmekte olan ülke varlıklarının da değerlemelerinin cazip seviyelere geldiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki yılı ‘uzun vadeli yatırımcılar için iyi yatırım fırsatlarının çıkabileceği bir yıl’ olarak görüyoruz. 

 Borsa tarafında önümüzdeki 4 ayda neler bekliyorsunuz? Endekste yukarı trend olur mu?

 Türk hisse senetleri için genel anlamda temkinli duruşumuzu muhafaza ediyoruz ve seçici olmak kaydıyla fırsatlar olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede kal��cı bir endeks trendi için gerekli şartların oluşmasını beklemiyoruz. Yavaşlayan ekonomik aktivitenin bilhassa döviz ağırlıklı borçlanmış şirketlerin net kârı üzerindeki olumsuz etkisi ve yine artan faiz oranlarının değerlemeler üzerindeki olumsuz etkisi, hisse senetlerine iştahı azaltan faktörler arasında. Ancak ihracat pazarları kuvvetli seyrediyor, zayıf TL de ihracatçı şirketlerin elini güçlendiriyor. Döviz ağırlıklı faaliyet gösteren ağır sanayi şirketleri olumlu etkileniyor. Yine toparlayan turizm aktivitesi dikkat çekiyor. Bu faktörlerin şirketlere olumlu etkisinin ucuz değerlemelerle birleşmesi, ilgili şirketlerin hisselerinde olumlu beklentiler oluşmasını sağlıyor. Doğru şirket ve sektörlere odaklanıldığında endeks getirilerinin üzerinde ek gelir yaratma fırsatının 2019’da da sürmesini bekliyoruz. 

 Döviz tarafında beklentiniz nedir? ABD dolarında 5 TL’nin altı seviyeler mümkün mü? 

 Döviz konusunda bankamızın küresel araştırma ekibinin 2018 yıl sonu dolar/TL tahmini 5,50 seviyesinde. 

 Gösterge faizde beklentiniz nedir? Merkez Bankası’ndan nasıl hamleler bekliyorsunuz? 

 TCMB’nin enflasyondaki katılığı göz önünde tutarak sıkı para politikası kapsamında gösterge faizi 2019’un ikinci çeyreğine kadar sabit tutmasını bekliyoruz. TCMB orta ve uzun vadeli bakış açısıyla enflasyon hedeflemesine devam edecektir. Yıl içinde küresel risk iştahındaki gelişmelere paralel olarak, enflasyon beklentilerinin aşağı doğru gelmesi halinde gösterge faiz daha da gevşeyebilir. 

 Sabit getirili TL yatırım araçlarında nasıl bir strateji izlenmeli? Hangisi tercih edilmeli? 

 Getiri eğrisi yapısı halen ‘ters’ olmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde risk iştahının benzer seviyelerde kalacağı varsayımı altında kısa ve orta vadeli kıymetler tercih edilerek yüksek getiriden faydalanılabilir. Uzun vadeli kıymetler enflasyon oranlarında belli bir iyileşmeyi fiyatladı. Ancak vade priminin göreceli olarak geri gelmesi halinde, uzun vadeli kıymetler tekrar cazip hale gelebilir. 

 Altın tarafında ons ve gram/TL olarak beklentileriniz? 

 Altın/ons fiyatları geçtiğimiz yıllarda global genişleyici para politikaları sonucu 1.800 dolar seviyelerine kadar yükselmişti. 2013 sonrasında gelişmiş ülke merkez bankaları bilançolarının daha fazla genişlememesi ve sonraki yıllarda küçülmeye başlamasıyla 1.060 dolar seviyesine kadar geriledi. Altın global talebin dengelenmesiyle 1.230 dolar civarında bir ortalamayla seyrediyor. Altına karşı alınan spekülatif pozisyonların tarihi dip seviyelere yakın seyretmesini göz önünde bulundurarak, altın fiyatlarının yukarı hareket etmesini bekliyoruz. 

Peki yatırımcı nasıl bir portföy dağılımı yapmalı?

 Geliştirdiğimiz model portföy içerisinde, faizlerin ve risk primlerinin artmasıyla bir miktar orta vadeli Eurobond artırılabileceğini düşünüyoruz. Değerleme açısından gelişmekte olan ülke varlıklarının daha cazip bir noktaya geldiğini düşünüyoruz. Benzer şekilde Türk hisse senetleri de değerleme açısından geldiği nokta itibarıyla seçici olarak portföylerde bir miktar artırılabilir. Bu dağılımın farklı coğrafya, para birimi ve varlık sınıflarıyla çeşitlendirilmesi, uzun vadeli getiriler açısından önemli olmaya devam edecek.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz