Paranın Zor Kararı

İçerideki siyasi gelişmeler ve dışarıdaki kredi krizinin etkisiyle zorlu, dalgalı bir yılı geride bıraktık. 2008 yurtdışı kredi kaynaklı krizin tüm ekonomilere etkisinin yakından izleneceği bir yıl...

1.01.2008 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

İçerideki siyasi gelişmeler ve dışarıdaki kredi krizinin etkisiyle zorlu, dalgalı bir yılı geride bıraktık. 2008 yurtdışı kredi kaynaklı krizin tüm ekonomilere etkisinin yakından izleneceği bir yıl olacağa benziyor. Sonuçta, 2007 kadar olmasa da dalgalı bir yıl yaşanması bekleniyor. Bu dönemde piyasa beklentilerini ve yatırımda nasıl bir strateji izlenmesi gerektiğini Deniz, Fortis, Garanti ve TEB Portföy genel müdürlerine sorduk. Onların gözünden 2008 yılı piyasalarının seyrini ve yaşanabilecek önemli gelişmeleri gözler önüne serdik. Çoğunlukla yurtdışı kaynaklı dalga etkisine dikkat çeken uzmanların görüşleri, yatırım stratejilerini belirleyecek her birim için önemli mesajlar içeriyor.

Ekonominin Yönü

Dünyada Büyüme Verileri İzlenecek

hed

Fatih Arabacıoğlu: Yurtdışında riskli segmentteki mortgage kontratlarının tasfiyesine bağlı sıkıntılar, bunun yarattığı kredi sorunları yılın ilk yarısı boyunca etkili olmaya devam edecek. Banka bilançoları bir miktar daha küçülecek. ABD’de resesyon beklentisi çok güçlendi. Bütün bunlar sonucu Türkiye’nin finansman maliyetinin yükselmesini, büyüme hızının biraz düşmesini bekliyoruz. Özelleştirmelerin sonuna yaklaşılması, gayrimenkul ve menkul kıymet piyasalarının görece durgunlaşması da kaynak girişini sınırlandıracak. Ama bu, cari açık, yüksek ithal girdi oranı gibi bazı yapısal hale gelen sorunlarla daha yakından ilgilenmek için bir fırsat olabilir. Vergi, ticaret hukuku ve sosyal güvenlik reformlarıyla ilgili beklentiler karşılanabilir.

Alp Keler: 2007 yılının ağustos ayında başlayan ve şu anda piyasaların en önemli gündem maddesi olan ABD kaynaklı büyüme ve kredi kaygıları, 2008 yılında da önemini korumaya devam edecek. ABD subprime mortgage piyasasında başlayan sorunlar, başta finans sektörü olmak üzere, ABD ekonomisini etkilemeye devam ediyor. ABD'de açıklanan son veriler, ekonomideki yavaşlamaya işaret ediyor. Bu bağlamda, FED'in son aylarda yapmış olduğu toplamda 100 baz puanlık faiz indiriminden sonra, 2008 yılında da faiz indirim sürecine devam etmesi bekleniyor. ABD ekonomisindeki yavaşlamanın hızlanması halinde FED'in faizleri daha sert bir şekilde indirmesi muhtemel görünüyor.

Gür Çağdaş: Bu yılın ikinci yarısında etkisi hissedilmeye başlanan ABD kaynaklı kredi problemleri ve buna bağlı olarak büyük bankaların likidite ihtiyaçları, 2008 yılında da en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek. ABD kaynaklı kredi problemlerinin gelişmiş ülkelerde yavaşlamaya sebep olması beklenirken Merkez Bankaları’nın buna karşı alacakları faiz indirim kararları, en önemli dış faktör olacak. 2008 sonlarına doğru ABD seçimlerinin sonuçları da yeni dönemde ABD’nin ekonomik ve siyasi politikalarını şekillendirmesi açısından önem arz edecek. İç tarafta ise MB’nin faiz indirimleri, özelleştirmeler, AB ve İMF ile ilişkiler, dikkatle takip edilecek. Türkiye-Irak ilişkileri de bu dönemde izlenecek kritik konuların başında gelecek.

Ömer Yenidoğan: 2008 yılında para ve sermaye piyasalarının ağırlıklı olarak yurtdışı odaklı faktörlerin etkisinde kalmaya devam etmesini bekliyoruz. Yurtdışına baktığımız zaman ABD mortgage piyasasında başlayan sıkıntıların yavaş yavaş ekonominin geneline yayılacağını tahmin ediyoruz. Çünkü, ABD'de finansal kurumların maruz kaldığı istem dışı bilanço bozulması, bu kurumların kredilerini kısmasına ve bilançolarındaki riskleri azaltma yönünde tedbirler almalarına sebep olacak. Bu da tüketimi ve yatırımları besleyen kredi musluğunun kapatılması anlamına geliyor. Diğer yandan, ev fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi, hane halkının mal varlığında ciddi erimeye sebebiyet verecek ve tüketimi daraltıcı etkisi olacak. Sonuç itibariyle, ABD ekonomisinin 2008 ilk yarısında ciddi bir yavaşlama ve hatta duraklama yaşaması muhtemel. ABD'de yaşanan bu sorunlar, bir süre sonra kendini Avrupa'da da hissettirecek.


Borsa

İmkb İlk Çeyrekte Rekor Deneyebilir

Fatih Arabacıoğlu: Yatay fakat oynaklığı yüksek bir seyir bekliyoruz. İMKB-100 Endeksi’nde 49.000-61.000 puan arası dalgalanma olabilir.

Alp Keler: 2008 yılının beklentilerimize paralel olarak dalgalı bir seyir izlemesini bekliyorum. Endeks için yıl sonu tahminimiz ise 63.000 seviyeleri.

hed

Gür Çağdaş: 2008 yılında gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki büyüme, gelişmiş piyasaların üzerinde olacak. Buna bağlı olarak gelişmekte olan ülkelere para akışı devam edecek. Yurtdışında önemli bir şok olmaması durumunda 2008 sonu için endeks hedefimiz 70.000 seviyesi. 

Ömer Yenidoğan: Merkez Bankalarının faiz indirim sürecinde olması, borsalar içinde bir destek olacak. Yılın özellikle ilk çeyreğinde borsanın yeni rekorlar kırmasını muhtemel görüyoruz. Yılın kalanında ise daha oynak ve yatay bir seyir bekliyoruz.

2008’de Faiz

Gösterge Faiz, 15’in Altına Gelecek

Fatih Arabacıoğlu: Faizler, yılın ilk çeyreğinde sabit kalıp, sonra 1,5 puan kadar daha düşebilir.

Alp Keler: ABD ekonomisinin seyri ve başta FED olmak üzere diğer merkez bankalarının faiz kararları, 2008 yılında piyasaların en önemli gündem maddesi olacak. ABD ekonomisindeki yavaşlama ve FED faiz indirimlerine paralel olarak MB’nin de 2008 yılında faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor. Her ne kadar son yapılan kamu zamları ve bütçe disiplinindeki zayıflama nedeniyle kısa vadede enflasyonda yükseliş görülse de, MB orta vadede enflasyondaki düşüş sürecinin devam edeceğini tahmin ediyor. İç ve dış talep koşullarının zayıf seyredeceği 2008 yılında enflasyonun da beklentilere yakın seyretmesi durumunda MB, faiz indirimleri konusunda daha rahat olur.

Gür Çağdaş: MB’nin gecelik faizleri yüzde 14 seviyesine indireceği tahminiyle yıl sonu gösterge bononun bileşik faizi yüzde 13,5 seviyesinde olacaktır.

Ömer Yenidoğan: 2008 yılı için öngördüğümüz iki büyük risk; ekonomik büyüme ve cari açığın finansmanıdır. Bu risklere tedbir olarak, MB'nin 2008 ilk çeyrek sonuna kadar yapacağı hızlı faiz indirimleriyle büyümeye destek olmasını bekliyoruz. Faizlerin bu süreçte daha makul seviyelere çekilmesi, ileriki dönemlerde faiz artırımına gidilmesi gerektiği durumlar için de hareket kabiliyeti sağlayacak. 2008 yılında yapılacak faiz indirimleri, sabit getirili enstrümanlardaki sermaye kazancını destekleyecek. Bono bazlı yatırımların, özellikle 2008 ilk çeyreğinde sermaye kazancı yoluyla, yılın geri kalanında ise ağırlıklı olarak faiz kazancı yoluyla getiri sağlamasını bekliyoruz. Beklentimiz, MB faizlerinin 2008 boyunca, yüzde 14-14,50 seviyelerine inmesi.

Dolar/Ytl

Dolarda Düzeltme Görebiliriz

Fatih Arabacıoğlu: Yine zikzaklı ve yatay bir seyir bekliyoruz. Yurtdışında bir bankacılık krizi yaşanmadığı sürece, dış kaynak giriş çıkışına bağlı olarak dolarda yıl sonu hedefimiz 1,30 olmakla birlikte tepesi 1,60, dibi 1,10 civarında oluşabilecek dalgalanmalar yaşayabiliriz. Paritenin (Euro/dolar) bir düzeltmeden sonra 1,40 civarında yataylaşması beklenebilir. ABD dolarının düşüşünün aşırı boyutlara geldiğini ve bir miktar düzeltme yaşanacağını öngörüyoruz.

hed

Alp Keler: ABD ekonomisinin zayıflaması ve FED'in faiz indirimleri, dolara cazibesini kaybettirdi. 2007 yılı getirilerine baktığımızda, dolar Euro karşısında yüzde 10 ve Japon Yeni karşısında yüzde 7 değer kaybetti. 2007 yılının ilk yarısında Avrupa ve Japonya'da faiz artırımları konuşulurken, ABD kaynaklı resesyon endişelerinin diğer kıtalara yansımaya başlaması nedeniyle, 2008 yılında Avrupa ve Japonya'da faizlerin sabit kalması, hatta Avrupa'da faiz indirimlerinin gündeme gelmesi bekleniyor. Küresel ekonomideki yavaşlama ve kredi kaygıları, global sermaye akımlarını da önemli ölçüde etkiledi. Düşük faizli ülke para birimlerinden (JPY, CHF gibi) borçlanarak yüksek faiz veren para birimlerine (YTL,GBP gibi) ve piyasalara yatırım yapan (carry-trade) yatırımcılar, küresel ekonomideki değişen dengelere göre yatırım kararlarını ve pozisyonlarını gözden geçirebilir. Bu durumda, faiz avantajı azalan veya kaybolan ülkelerden sermaye çıkışları görebiliriz. MB faiz indirimlerine rağmen YTL faizlerinin diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla cazibesini koruması nedeniyle, yabancı yatırımcıların kısa vadede önemli bir çıkış yapması beklenmiyor.

Gür Çağdaş: Yüksek reel faiz nedeniyle YTL’nin Euro ve dolardan oluşan sepete karşı değerlenmesini ve 1,30 parite beklentisiyle Dolar/YTL’nin 2008 sonunda 1,35 seviyesinde olmasını bekliyorum.

Ömer Yenidoğan: YTL'deki değerlenme sürecinin bir süre daha devam etmesini bekliyoruz. MB faiz indirimlerinin sonuna yaklaşıp, küresel ve iç büyüme konusundaki riskler belirdikçe, YTL'nin de kontrollü bir değer kaybetme sürecine girmesi de beklentilerimiz arasında.

Strateji

Yatırımcı 2008’de Ne Yapmalı?

Fatih Arabacıoğlu: Yerli yatırımcı, enflasyonda yeniden düşüş trendine girildiğini görene kadar muhafazakâr davranmalı. Hükümetin söz verdiği reformları yapıp yapmadığını izlemeli. Hisse senedi piyasasında hızlı düşüşler sonrasında alıcı olunabilir. Bunun haricinde hisse taşıma oranı bir miktar azaltılabilir, döviz ve repoya, tahvile oranla biraz daha yüksek oran verilebilir.

Alp Keler: Yatırımcıların risklerini doğru analiz etmesini ve buna göre yatırım yapmasını öneriyoruz. Özellikle yeni satışa sunduğumuz Anapara Koruma Amaçlı Fonlar, yatırımcının riskini minimuma indirerek, potansiyel bir getiri vaat ediyor. Yine kupon ödemeleriyle belirli bir getiriyi de taahhüt ediyor.   

Bu fonların dışında iyi yönetilen tahvil-bono fonlarının portföylerde tutularak, risk alabilen yatırımcıların portföylerinde belirli bir miktar araştırma odaklı yönetilen A Tipi fonlara da yönelebileceklerini ekleyebilirim.

hed

Ekonomik büyümenin yavaşladığı ve Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizleri indirdiği bir ortamda sabit getirili yatırım ürünlerinin ön plana çıkması muhtemel. Hisse senedi piyasalarının seyri, daha çok yine küresel likidite ve kredi koşullarına bağlı olacak. ABD ekonomisindeki yavaşlama ve buna bağlı olarak kredi koşullarının kötüleşmesi nedeniyle 2008 yılında piyasaların 2007 yılına kıyasla daha dalgalı bir seyir izlemesi bekleniyor. 

Gür Çağdaş: 2008 yılı da 2007 gibi YTL yatırım enstrümanlarının getirisinin yüksek olacağı bir yıl olacak. Döviz sepetine karşı risk tercihlerine göre uzun vade bono (2-5 yıl) artı hisse senedinden oluşan portföy tercih edilebilir. 

Ömer Yenidoğan: Yatırımcılara önerimiz, mümkün mertebe değişik enstrümanlara yatırım yapmak suretiyle, riskleri dağıtılmış portföyler taşımaları. Yılın ilk yarısında daha risk alan bir profil sergileyip, ikinci yarısında ise riskler azaltılmalı. Yatırımcıların, ağırlıklı olarak sabit getirili enstrümanları tercih ederek, risk alma potansiyellerine orantılı olarak borsa yatırımlarına da yönelmelerini tavsiye ediyoruz.

Kritik Göstergeler

Enlfasyon ve Cari Açıkta Ne Olacak?

Gür Çagdaş: 2007 yılındaki güçlü ihracat performansının ve finansal sektör büyümesinin 2008 yılında da devam edeceğini, büyümenin yine yüzde 4,5-5 civarında olacağını düşünüyorum. Enflasyonda ise yüzde 7 seviyesine doğru bir gerileme bekliyorum. Cari açığın ise yüksek petrol fiyatları nedeniyle 36 milyar dolar civarında gerçekleşmesini bekliyorum.

Alp Keler: Enflasyonun MB hedefinin 1 puan üzerinde yüzde 5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Büyüme de yüzde 5 seviyelerinde gerçekleşecektir. Cari açık konusunda ise tahminimiz GSMH’nin yüzde 7,6’sı oranında yani 42,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği yönünde.

Fatih Arabacıoğlu: Büyümede iki puan yavaşlama, enflasyonda ise yüzde 6 civarında bir 2008 gerçekleşmesi bekliyoruz. Cari açığın yavaşlamaya bağlı olarak GSMH’nin yüzde 5-5,5’ine gerilemesi beklenebilir.

Ömer Yenidoğan: Dünyada kredi piyasasında yaşanan sıkıntıların ekonominin geneline yayılmasını bekliyoruz. Bu gelişmelerin bize iki temel sorun olarak yansıması beklenebilir. Birincisi, Türkiye'nin 2008 büyümesi ciddi bir riskle karşı karşıya. 2007 gözlemlenen büyüme, ağırlıklı olarak kamu kesiminin harcamaları ve dış ticaret odaklı olarak gerçekleşti. 2008 yılına bakarsak, yukarıda bahsi geçen gelişmeler bizim ihracat performansımızı ciddi bir şekilde daraltacak. Kamu tarafına bakarsak, 2008 yılı için hazırlanan bütçe, kamunun gelecek yıl çok daha sıkı bir mali politika izlemesini öngörüyor. Kısacası, Türkiye'nin 2007 büyümesini sağlayan iki unsurda da ciddi riskler gözüküyor. İkincisi, yurtdışı piyasalarında yaşanabilecek kredi sıkışıklığı, Türkiye'nin 2008'de planladığı büyük yatırımlar ve özelleştirmeler için kaynak bulmasında sorunlar yaratabilecek. Bu da cari açığın finansmanında riskler yaratabileceği gibi, yatırımlar yoluyla sağlanabilecek ekonomik büyümeyi de kısıtlayacak.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz