Dövizde Yüksek Getirinin Adresi Eurobond

IMF’nin geciken 5. gözden geçirmesini tamamlaması ve 1 Ağustos'ta 476 milyon dolarlık kredi dilimini serbest bırakması, ağustos ayında adeta piyasaların önünü açtı. Ayrıca, 2004-2005 yıllarındaki b...

1.09.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
IMF’nin geciken 5. gözden geçirmesini tamamlaması ve 1 Ağustos'ta 476 milyon dolarlık kredi dilimini serbest bırakması, ağustos ayında adeta piyasaların önünü açtı. Ayrıca, 2004-2005 yıllarındaki borçların bir kısmının ertelenerek, Türkiye'ye borç servisinde yaklaşık 11.3 milyar dolarlık rahatlama sağlanması da piyasalarda sevinçle karşılandı. Bunlara bir de ABD’den gelmesi beklenen 8,5 milyon dolarlık kredi diliminin eklenmesi, Türkiye’yi yurtdışında da yeniden “yatırım yapılabilir” ülkeler arasına kattı. Bu da Türkiye tahvillerinin (Eurobond) hızla değer kazanmasında etkili oldu.  
 
Eurobondlardaki yükselişin olumsuz bir gelişme olmadığı sürece devam etmesi bekleniyor. Bu nedenle henüz Eurobond’la tanışmayan yatırımcılara, bu enstrümanı anlatmak istedik.  
Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) faizlerinin düştüğü bir ortamda yüksek getirili bir yabancı para yatırım aracı olması bu enstrümanın cazibesini artırıyor.  
 
Ayrıca, önemli oranda vergi avantajı olması da yatırımcılar açısından son derece cazip. Yatırımcıların iyi bir nokta yakalaması halinde çok iyi getiriler elde etmesi mümkün. Ayrıca, Eurobondların kupon ödemeleri de oldukça iyi. Şu anda da DTH faizlerine göre, getirisi çok daha yüksek.  
 
Örneğin, yılda iki kez kupon ödemesi yapan ve kupon faizi yüzde 11,75 olan bir Eurobond’u ele alalım. Bu kağıt için yatırımcılara, 6 ayda bir nominal değeri üzerinden, söz konusu faizin yarısı olan yüzde 5.875 oranında kupon ödemesi yapılması gerekiyor.  
 
Yurtdışından da yurtiçinden de işlem yapmak mümkün. Eurobond almak için, istediğiniz miktarı bankanıza bildirmeniz yeterli. Banka sizin adınıza bu işlemi gerçekleştiriyor.  
Kotasyonlar 500 bin dolar ve katları şeklinde veriliyor. Bu nedenle bir çok bankada alt limit 500 bin dolar. Ancak, müşteri tabanı geniş bankalarda, alt limitler 10 bin dolara kadar düşüyor.  
 
Tıpkı Hazine bonolarında olduğu gibi, Eurobondlarda da ikincil piyasa var. Bu piyasalarda da istendiği zaman işlem yapmak mümkün. Ancak, bu piyasadaki işlemler üç gün valörlü olarak yapılıyor.  
 
İkincil piyasada Eurobondlar çok likit olmadığı için, ancak satıcı bankanın size kote edeceği fiyatlar üzerinden iskonto edebiliyorsunuz. Bu nedenle satarken piyasa fiyatlarına göre bir miktar kaybınız olabiliyor.  
 
Portföy yöneticileri, Eurobondların vade sonuna kadar elde tutulması gerektiğini söylüyor. Uluslararası piyasalarda işlem gören bu kağıtlar, ekonomik ve politik gelişmelerden son derece hızlı etkileniyor. Bu da fiyat dalgalanmalarına yol açabiliyor. Bu nedenle, müşteri aldığı Eurobond’u vadesinden önce satmak istediğinde, anapara riskine katlanmak zorunda kalıyor.  
 
Sonuçta, Eurobond ekonomik gelişmeleri takip eden, yabancı para cinsinden uzun vadeli yatırım yapmayı düşünen kişiler ve kuruluşlar için son derece uygun bir yatırım aracı. Üstelik Türkiye’nin üzerinde iyimser rüzgarlar eserken, bu fırsatı değerlendirmekte yarar var.  
 
 
BORSA  
 
İlk direnç 12.400’de
 
 
- Olumlu gelişmelerle 22 Ağustos 2003 kapanışında 12.001 puanı görerek, bu yılki en yüksek seviyesine ulaşan borsa, 25 Ağustos’ta gelen kâr satışlarıyla 11.797 puana geriledi.  
 
- Olumlu gelişmelerin devam etmesi halinde borsadaki yükseliş hareketi devam edecektir. 12.075 direncinin yüksek işlem hacmiyle geçilmesi, endeksin yükselişini sürdürmesi açısından son derece önemli.  
 
- Buranın üstünde ise 12.400 direnci karşımıza çıkıyor. Özellikle ABD’den gelmesi beklenen 8,5 milyar doların kesinleşmesi halinde alımlar hızlanabilir. Bu durumda ise 12.700’deki direnç çalışmaya başlayacak.  
 
- Piyasaları negatif etkileyecek bir gelişme olması halinde ise, yön tekrar satışa dönecektir. Bu durumda endeksin önündeki ilk destek 11.750 seviyesinde.  
 
- Zayıf bir ihtimal olsa da satışların devamı halinde ilk etapta 11.500, ardından da 11.200 destekleri denebilir.  
 
- Genel olarak borsanın yönü yukarı görünüyor. Bu nedenle 6 aylık bilançolardan da yararlanarak, kâr potansiyeli yüksek ve mali yapısı kuvvetli şirket hisselerinden alım yapmakta yarar var.  
 
Ayın önerisi: Eczacıbaşı Menkul Değerler Araştırma Müdürü Emre Akyol, olumlu beklentilere paralel olarak portföylerdeki risk oranının, yani hisse senedi ve bono miktarının artırılabileceğini söylüyor. Favori hisseleri arasında ise Aksigorta, Beko, Doğan Holding, Ford Otosan, Garanti Bankası, Sabancı Holding, Tüpraş ve Vestel yer alıyor.  
 
FAİZ  
 
Faizde dip nokta yüzde 37
 
 
- Siyaset ve ekonomi cephesindeki olumlu gelişmelere en hızlı tepkiyi, ağustos ayında da faiz cephesi verdi. Ağustos ayına yüzde 50’lerde başlayan bono faizleri, 25 Ağustos itibariyle yüzde 40 seviyesindeydi.  
 
- Hükümetin bütçe performansının kötü olması piyasayı rahatsız ediyor. Bu nedenle faiz cephesinde düşüşler sınırlı olacak. Bu nedenle faizlerin yüzde 40 seviyelerinde bir süre kalması beklenebilir.  
 
- Olumlu beklentilerin gerçekleşmesi halinde ise, faizlerin önündeki ilk aşağı yönlü direnç yüzde 39 olarak görülüyor. Buranın altında ise kısa süreli de olsa yüzde 38-37 seviyelerinin denenebileceği söyleniyor.  
 
- Faizlerin yüzde 38’lere gerilemesi durumunda kâr satışlarının gelmesi muhtemel. Ancak, bu kâr satışları küçük miktarlarda ve kısa süreli olacaktır.  
 
- Bono faizlerinde hızlı bir düşüş yaşandı. Bu düşüşün yavaşlayarak da olsa devam etmesi bekleniyor. Bu yüzde bir yıldan daha az vadeli bonolar yatırımcılar için son derece ideal.  
 
Ayın önerisi:  Denizbank Hazine Grup Müdürü Cem Kurdoğlu, yatırımcılara TL’de kalmalarını öneriyor. Önerisi ise 8-9 ay vadeli bonolar. Kurdoğlu’na göre, bu vadedeki bonolar, getiri açısından 1 yıl ve daha uzun vadelilerle başa başken, vade riski daha az.  
 
DÖVİZ  
 
Dar bantta hareket edecek
 
 
- Ağustos ayı boyunca sakin bir trend izlenen döviz piyasasında ise dolar değer kaybederken, euro’daki yükseliş devam etti. 25 Ağustos itibariyle dolar 1 milyon 390 bin liradan, euro ise 1 milyon 513 bin liradan işlem görüyordu.  
 
- Doların eylül ayının ilk yarısında da 1 milyon 350 bin lira ile 1 milyon 400 bin lira arasında hareket etmesi bekleniyor.  
 
- 1 milyon 350 bin liranın altına inmesi ise, şimdilik mümkün görünmüyor. Zaten bu seviyenin altında Merkez Bankası’nın piyasaya yoğun bir şekilde girerek müdahale etmesi kaçınılmaz olacak.  
 
- Eylül ayının ikinci yarısında ise dolarda küçük çaplı da olsa bir yükseliş yaşanması beklenebilir. Yükselişin temelinde ise ay sonuna doğru yapılması gereken dış borç ödemeleri nedeniyle piyasanın sıkışacağı beklentisi yatıyor.  
 
- Euro/dolar paritesi ise 25 Ağustos itibariyle 1,0902 seviyesindeydi. 1.1934 seviyesinden itibaren başlayan düşüş trendi altında hareketini sürdüren paritenin, 1.060a’a doğru gerilemesini sürdürmesi beklenebilir.  
 
- Alım yapmak isteyen yatırımcıların 1,1050 direncinin aşılmasını beklemekte yarar var.  
 
Ayın önerisi: Tekstilbank Hazine Müdürü Berrin Gencal, eylül ayı boyunca TL cinsi enstrümanların daha cazip olacağını söylüyor. Portföyün yüzde 20’lik bölümüyle dolar alınabileceğini, yüzde 10’un hisse senetlerine, yüzde 20’nin tahvil-bono fonlarına, kalan kısmın tamamıyla da bonoya ayrılmasını öneriyor.  
 
Eurobondlarda alım dalgası  
 
Eurobond cephesinde ağustos ayında yükseliş hareketi devam ediyor. 9 Temmuz 2003’de 101,34 ile dip yapılan piyasada, bu tarihten sonra başlayan alımlar yeni bir yükseliş trendine girilmesine neden oldu. Alımlarda da Amerika’dan gelmesi beklenen 8,5 milyar dolarlık yardımın etkisi oldu. Piyasada en fazla işlem gören 2030 vadeli eurotahvil, 22 Ağustos itibariyle 108,50-109,00 aralığından kapattı.  
 
Türkiye’ye ilişkin olumlu beklentiler devam ediyor. ABD ile ilişkilerin düzelmesi yönünde atılan adımlar da bunların başında geliyor. Bu olumlu hava nedeniyle eurobondlardaki yükseliş hareketinin de sürmesi kaçınılmaz. Şu an için piyasanın önündeki ilk hedefin 111,00 olduğu söyleniyor. Bu seviyenin üstünde tutunması halinde ise 115,00’a kadar yükselmesi muhtemel. Bu nedenle eurobondlardaki alım dalgasının eylül ayında da sürmesi beklenebilir. Ancak herhangi bir olumsuzluk halinde düşüşte ilk durak noktası 106,00 seviyeleri olacaktır. Bu seviyeyi stop-loss olarak görmekte yarar var.  
 
Erdemir TL’den kazandı  
 
Erdemir, yılın ilk 6 ayını 243 trilyon liralık net kârla kapattı. Şirket geçen yılın aynı döneminde ise 138 trilyon lira zarar açıklamıştı. Erdemir'in 2003 yılında karını yükseltmesinde ilk çeyrekte artan çelik fiyatları ve brüt marj etkin oldu. İkinci çeyrekteki kârlılığında ise şirketin yabancı para borçları üzerinden kur farkı geliri yazması etkisi son derece büyük.  
 
Söz konusu dönemde TL’de meydana gelen yüzde 17’lik artış da bunun en büyük nedeni.  
2002 yılının ilk yarısında 537 trilyon liralık net satış gerçekleştiren Erdemir, bu yılın aynı döneminde bu rakamı yüzde 69 artırarak 907 trilyon seviyesine yükseltmeyi başardı. Satış artışının en önemli nedeni, fiyatlarda 2002 ortalamalarına göre 35-45 oranında artış yaşanması.  
 
Erdemir'in üretimi ise son dönemde kırdığı üretim rekorlarının da etkisiyle yıllık yüzde 24'lük artışla 1 milyon 773 bin tona ulaştı. Erdemir'in 2003 yılı üretim hedefi 3 milyon 350 bin ton, ciro hedefi ise 1 milyar 142 milyon dolar. Araştırma bölümlerinin yaptığı analize göre, şirketin yüzde 10-15 arasında yükseliş potansiyeli bulunuyor. Yıl sonu ciro hedefi de dikkate alınarak portföylere eklenebilir.  
 
Hesaplarınızı iyi takip edin!  
 
Ağustos ayı başında bir aracı kurumda çalışan bir kişinin 4 trilyonla ortadan kaybolduğuna ilişkin haberler, borsa yatırımcılarında tedirginliğe neden olmuştu. Bu tür hareketlere izin vermemek için size tavsiyemiz hesaplarınızı sürekli kontrol etmeniz. Üstelik bu sevimsiz olayların ağırlıklı olarak yükseliş dönemlerinde yaşandığı unutulmamalı.  
 
Hesaplarınızı hem aracı kurumunuzdaki hem de Takasbank’taki hesaplardan yapmanız sizin yararınıza olacak. Üstelik Takasbank’taki kontrol artık daha kolay. Türkiye'de menkul kıymetlerin takası ve saklaması ile görevlendirilen Takasbank, ağustos ayına kadar hisse senedi yatırımcılarının bu hizmeti sadece Alo-Takas ile veriyordu. 22 Ağustos’tan itibaren ise, internet üzerinden de hizmet vermeye başladı. Yatırımcılar artık Takasbank Sicil Numarası ve şifrelerini kullanarak, hisse senedi bakiye ve hareketlerini sorgulayabilecek, hesap, kimlik ve adres bilgilerine ulaşabilecek, ihraççı kuruluşlarca belirlenen sermaye artırımı, temettü dağıtımı tarih ve oranlarıyla, genel kurul tarihi bilgilerini öğrenebilecekler. Yatırımcılar aynı şekilde, serbest hesaplarında bulunan hisse senetlerinin kendilerinden habersiz hesaptan  çıkartılmasını engellemek için bu kıymetleri bloke edebilecek ve gerektiğinde blokajı kaldırabilecek.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz