Hazine bonosu neden cazip

Hazine bonosu, 2003 yılının ilk yarısına adeta damgasını vurdu. Yıllardan beri bankaların kar merkezlerinden biri olan Hazine bonoları, 2003 yılında adeta yatırımcılarla yeniden tanıştı. Bu yönelim...

1.08.2003 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Hazine bonosu, 2003 yılının ilk yarısına adeta damgasını vurdu. Yıllardan beri bankaların kar merkezlerinden biri olan Hazine bonoları, 2003 yılında adeta yatırımcılarla yeniden tanıştı. Bu yönelimin en büyük nedeni, doların hem yurtiçinde hem de yurtdışında önemli oranda değer kaybetmesiydi.  
 
Çünkü son 6 ayda, ABD dolarının temel para birimlerine karşı yüzde 20 civarında değer kaybetti. Bu da yabancı para tasarruflarının yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan dolar cinsi hesapların çözülmesine neden oldu. Yastık altındaki ve döviz tevdiat hesaplarındaki (DTH) dolar ağırlıklı servetlerini reel olarak korumak isteyen tasarruf sahipleri Euro almak yerine, vergi sonrası yüksek getiri sağlayan devlet iç borçlanma senetlerine yöneldi.  
 
Bu arada diğer alternatif piyasalarda da yatırımcıların umduğunu bulamaması bonolara olan ilgiyi ciddi oranda artırdı.    
 
Sonuçta yılın ilk 6 aylık döneminde bankacılık dışı kesimin elinde tuttuğu TL cinsi DİBS stokunda 3,7 milyar dolarlık bir artış gerçekleşti. Söz konusu artışın 1,1 milyar dolarlık kısmının ters para ikamesi sonucu DTH’lardaki azalmadan kaynaklandığı söyleniyor. Geriye kalan 2,6 milyar doların ise yurtdışındaki veya yastık altındaki kaynaklardan sağlandığı da piyasada konuşulanlar arasında yer alıyor.  
 
İlk 6 aylık dönemde gerçek kişilerin ve yatırım fonlarının elindeki DİBS portföyünün değeri de cari fiyatlarla 9 milyar dolar artarak 36 milyar dolara ulaştı. Söz konusu artışta mevcut vergi mevzuatının DİBS’lerden elde edilen faiz gelirlerinin vergilendirilmesinde büyük avantajlar sağlaması etkili oldu. 2003 yılında gerçek kişilerin hazine bonosundan elde edecekleri faiz gelirinin tahminen 350 milyarının beyanname dışı kalması da bono talebini artıran bir başka unsur olarak karşımıza çıkıyor.    
 
Aslında diğer alternatifler düşünüldüğünde yatırımcıların pek de şansı yok. Yaz ayları nedeniyle döviz cephesinde de borsa tarafında da herhangi bir hareketlenme beklenmiyor. Hatta borsadaki düşüş trendinin süreceğine ilişkin beklenti daha kuvvetli. Endeksin teknik analizi de bu beklentiyi doğruluyor. Bu nedenle yatırımcıların, en azından yaz sonuna kadar birikimlerini Hazine bonosunda değerlendirmelerinde yarar var.  
 
İster bir bankanın internet sitesinden, isterseniz herhangi bir şubeden hazine bonosu alma şansınız var. Ayrıca, mevduattaki gibi vade sonuna kadar beklemek zorunda değilsiniz. İstediğiniz her an elinizdeki Hazine bonosunu satarak, o güne kadar elde ettiğiniz getiriyle birlikte paranızı geri alabiliyorsunuz.  
 
Sonuçta, Hazine bonoları hâlâ cazip. Bu nedenle yüksek getiri trenini kaçırmadan portföyünüze katmanızda yarar var.  
 
BORSA  
 
10.200-10.150 bandına dikkat!
 
 
-Borsa temmuz ayında da yatırımcısına istediğini vermedi. 25 Temmuz 2003 itibariyle İMKB-100 Endeksi 10.561 seviyesinden kapandı.  
 
-Endeks, teknik olarak "omuz-baş-omuz" formasyonu gerçekleştirmek üzere. Bu nedenle teknik açıdan endişeler arttı. Omuz-baş-omuz formasyonları, endeksin sonraki dönemde de satış baskısı altındaki seyrini sürdüreceğini ifade eder.  
 
-Bu formasyona bağlı olarak endeks, ilk etapta 16 haftadır üzerinde seyrettiği 10.200-10.150 puan bandında bulunan desteğine gerileme ihtimali oldukça kuvvetli.  
 
-Buradaki desteğin kırılması, formasyon hedefine doğru gerilemenin başlayacağının bir işareti olacak. Önündeki ilk destek ise 9.800’de. Buranın altında 9.700 ve 9.500 destekleri çalışıyor.  
 
-Endeksin omuz-baş-omuz formasyonundan çıkması için işlem hacminin yükselmesi şart. Aşılması gereken ilk direnç ise 10.800 seviyesinde.  
 
-Yatırımcılara tavsiyemiz, 10.800 puandaki direnç, artan hacimle aşılmadıkça yeni alımdan kaçınmaları yönünde olacak. Hatta düşüş ihtimaline karşı seans içi yükseliş çabaları satış fırsatı olarak kullanılabilir.  
 
Ayın önerisi: Gedik Yatırım Ortaklığı Genel Müdürü Uğur Yılmaz, hisse senetlerinin halen ucuz olduğunu, ancak alım için bir beklenti olmadığını söylüyor. Yılmaz’a göre, eylül ve ekim ayında yaşanması beklenen yükseliş için düşüşler alım fırsatı olarak değerlendirilmeli.  
 
FAİZ  
 
Temkinli düşüş sürebilir
 
 
-Faiz cephesi temmuz ayında oldukça hareketliydi. Irak’ta yaşanan gerginlik nedeniyle yüzde 54’lere kadar yükselen bono faizleri, 5. gözden geçirmenin kısa vadede onaylanabileceği beklentisiyle düşüşe geçti. 25 Temmuz itibariyle piyasada gösterge olarak kabul edilen 18 Ağustos 2004 vadeli bononun faizi yüzde 48,15 seviyesindeydi.  
 
-Ağustos ayında da faiz cephesindeki temkinli düşüşler devam edebilir. Ancak, şu an için yüzde 47 seviyelerinin alt sınır olduğu unutulmamalı.  
 
-5. Gözden Geçirme’nin onaylanması ve yeni kaynak girişi sağlanması halinde ise faizler yüzde 45’lere kadar gerileyebilir.  
 
-Olumsuz bir gelişme olması halinde ise, bono faizlerini yeniden yüzde 50’nin üzerinde görebiliriz. Olası faiz yükselişlerini alım fırsatı olarak kullanmak yatırımcıların yararına olacaktır.  
 
Ayın önerisi: Arap Türk Bankası Hazine Müdürü Bahtiyar Kamberoğlu, yatırımcılara Türk Lirası’nda kalmalarını öneriyor. Dövizden vazgeçmeyen yatırımcılara ise 13 Ocak 2008 vadeli eurobondları tavsiye ediyor.  
 
DÖVİZ  
 
Merkez Bankası’nın ağırlığı hissedilecek
 
 
-Temmuz ayında döviz piyasasına Merkez Bankası damga vurdu. Doların 1 milyon 300 binlere kadar gerilemesiyle birlikte, Merkez Bankası ardı ardına müdahaleler yaptı. 25 Temmuz’da dolar 1 milyon 423 bin liraydı.  
 
-Şu anda doların yükselmesi için bir neden yok. Yaz ayları nedeniyle döviz girişi çok fazla. Bu nedenle ağustos ayında doların 1 milyon 500 bin lirayı aşması beklenmiyor.  
 
-Aşağı yönde hareket etme ihtimali ise daha kuvvetli. Ancak, Merkez Bankası, temmuz ayında dövizdeki gücünü gösterdi. Bu nedenle 1 milyon 350 bin liranın altında yeni müdahalelerle karşılaşabiliriz.  
 
-Yurtdışı piyasalarda ise Euro/dolar paritesindeki hareketler dikkat çekiyor. Parite 24 Temmuz’da denediği 1.1500-1.1520 bandındaki direncini kırarsa, 1.1650 seviyesine kadar yükselebilir.  
 
-Ancak, 1.1500-1.1520 bandı aşılamaz ve 1.1350 desteği  kırılacak olur ise; Şubat 2002 den günümüze kadar geçen sürede izlenen yükseliş trend çizgisinin aşağı yönde kırılma riski oluşur.  
 
-Döviz yatırımcılarına önerimiz, pariteyi çok yakından izlemeleri yönünde olacak. Elde bulunan pozisyonlar korunmalı, 1.1350 seviyesi stop loss kabul edilmelidir. Bu desteğin kırılması halinde satış yapmakta yarar var.  
 
Ayın önerisi:  ABank, Döviz Masası Şefi Sevgi Aytekin, elinde döviz olanların pozisyonunu değiştirmemesini öneriyor. Reel faizlerin hali hazırda çok yüksek olduğunu, bu nedenle de portföylerin bir bölümünün uzun vadeli Hazine bonolarına ayrılabileceğini söylüyor.    
 
Eurobond’da alım için beklenmeli  
 
ABD tahvillerindeki satış baskısına karşın Türk eurobondları gücünü koruyor. Gün içinde gelen satışların hemen ardından gelen tepki alımları ediniyle, eurobondlar temmuz ayında dar bir bantta hareket etti. 25 Temmuz itibariyle 2030 vadeli eurobond 105,000 seviyesindeydi. Aslında bu noktalar da dikkatli olmakta yarar var. Bunun için de son bir yılda eurobondların izlediği fiyat hareketlerine bakmakta yarar var.  
 
2002 yılının Temmuz sonunda 81.661 seviyesinde gerçekleşen dip sonrası yaşanan yükseliş eurobond değerini, 13 Aralık 2002 tarihinde 111.133 seviyesine taşımıştı.  
 
Bu zirve sonrasında ise eurobondlarda düşüş trendi başladı. Bu trend altında, 24 Mart 2003 tarihinde 81.930'da kadar gerileyen eurobondlar, yeniden yükselişe geçti. 17 Haziran 2003’te de, 111.190 seviyesine kadar yükseldi. Ancak, bu zirve sonrasında, yeniden düşüş trendine girdi ve bu halen devam ediyor.  
 
22 günlük hareketli ortalamanın geçtiği 105.000-106.000 bandı, şu anda eurobondların direnç noktası olarak kabul ediliyor. Bu  bant aşılmadıkça, ilerleyen  günlerde ilk etapta 101.000-100.000 bandına gerilemesi muhtemel. Bu nedenle yeni alımdan kaçınılmasını ve yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirilmesini öneriyoruz.    
 
Usaş’ın hedef piyasa değeri 93 milyon dolar  
 
Türkiye'nin önde gelen havayolları catering şirketi olan Usaş, 2003 tahmini FD/FVAÖK oranı olan 2.3 ile İMKB sanayi sektör ortalamasına göre yüzde 65 iskontoyla işlem görüyor. Şirket yüzde 80 gibi oldukça yüksek bir temettü ödeme oranına sahip. Hisse fiyatının bu kadar düşük olmasının en önemli nedeni ise likit olmaması. Şu anki piyasa değeri 50 milyon dolar seviyesinde. Hedef piyasa değeri ise 93 milyon dolar.  
 
Usaş’ın ana müşterisi Türk Hava Yolları… Hatırlanacağı gibi, 2001 yılında THY’nin açtığı beş yıllık ikram ihalesini de Usaş kazanmıştı. Yani önümüzdeki yıllarda satışlarda herhangi bir sorun yaşaması beklenmiyor. 2002 yılında 78 milyon dolarlık satış gerçekleştiren, Usaş’ın, bu yıl turist sayısındaki azalma nedeniyle 71 milyon dolarlık satış yapacağı öngörülüyor. Ayrıca, TL’nin değer kazanması nedeniyle şirketin karlılığında da yüzde 8,5 civarında bir düşüş bekleniyor.  
 
Teknik olarak ise, şu sıralarda 11.500 ile12.800 aralığında, dar bir bantta, yatay seyreden hisse senedinin, 12.800 direncinin aşması halinde hızla 14.000 tepe noktasına ulaşması beklenmelidir. 11.500 stop loss olmak üzere alım yapılması yatırımcıların yararına olur.  
 
Banka hisselerine dikkat!  
 
Altı aylık bilançolar yavaş yavaş açıklanmaya başladı. Ağustos ayında ise hemen hemen tüm şirketlerin bilançolarını açıklaması bekleniyor. Bana göre bunlar içinde en dikkat çekeni banka bilançoları olacak.  
 
2001 ve 2002 yılının yaralarını yavaş yavaş sarmaya başlayan bankalar, yılın ilk çeyreğinden sonra faizlerde yaşanan hızlı düşüşten olumlu etkilenecek. Bunun en büyük nedeni de bono portföylerinin bir hayli büyük olması.  
 
Bu nedenle banka hisselerini takip etmekte yarar var. Ancak, endekste önemli ağırlığı olan bankalar yerine, ağırlığı daha az olan, pazar payını her geçen gün biraz daha artıran bankalardaki yükseliş potansiyelinin daha fazla olduğunu unutmayın. Ayrıca, faizlerdeki düşüşün önümüzdeki aylarda da devam edecek olması banka hisselerinin cazibesini biraz daha artırıyor.  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz