Kişisel Yatırım

VADELİ İŞLEMLER START ALIYOR    Oldu, olmadı, Türkiye’de uygulanamaz derken, İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası AŞ, eylül ayında start alacak. Vadeli işlem, gelecekte yapılacak o...

1.05.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
VADELİ İŞLEMLER START ALIYOR  
 
Oldu, olmadı, Türkiye’de uygulanamaz derken, İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası AŞ, eylül ayında start alacak. Vadeli işlem, gelecekte yapılacak olan bir alışverişin anlaşmasının bugünden yapılarak alıcı ve satıcıyı yükümlülük altına sokan sözleşmeleri içeriyor. Türkiye için yeni bir kavram olan vadeli işlem piyasalarını Vadeli Emtia Piyasaları Danışmanı Okan Aybar’a sorduk. İşte aldığımız cevaplar…  
Vadeli İşlemler Borsası’na hangi enstrümanlar konu olacak?  
Emtia olarak pamuk ve buğday olacak. Bunun yanı sıra bugün tüm yatırımcıların yakından tanıdığı dolar, Euro, İMKB-100 Endeksi, 90 günlük ve 1 yıllık faiz sözleşmeleri bu piyasada alınıp satılabilecek.  
 
Sistem nasıl işleyecek?  
 
Örneğin, bin dolar için Eylül 2004 vadeli bir kontrat satacaksınız. Sözleşmeyi de 1 milyon 500 bin lira üzerinden yapacaksınız. Vadesi geldiğinde piyasa fiyatı ne olursa olsun, siz sözleşmede belirtilen tutardan satmak, karşı tarafta almak zorunda. Vade sonunda doların 1 milyon 700 bin lira olması bir şey değiştirmeyecek. Sonuçta siz 1 milyon 500 bin liradan sattığınız için 200 bin lira zarar etmiş olacaksınız, karşı tarafta 200 bin lira kâr edecek.  
 
Peki bu piyasalarda işlem yapmak için belli bir alt limit uygulanacak mı?  
 
İşlem yapmak isteyen kişi teminat yatırmak zorunda. Bu teminat tutarı da borsa tarafından belirlenecek. Sanıyorum 100 milyon lira civarında olacak. Yani siz 100 milyon lira teminat yatırıp, bin dolarlık, yani bugünkü kurla 1 milyar 390 milyon liralık işlem yapabileceksiniz. Tüm bu parayı da 100 milyon lira ile kontrol edebileceksiniz.  
 
Şu anda banka ve aracı kurumların bu piyasaya ilgisi nasıl?  
 
Bazı banka ve aracı kurumlar Vadeli İşlemler Borsası’na karşı ilgili. Ancak, hepsi değil. Ben diğer kurumların henüz uyanmadığını düşünüyorum. Çünkü, Türkiye’de artık açığa satış yasak. Kredili işlemlerde de ciddi bir sınırlama var. Vadeli işlemler sözleşmeleri ise teminat usulü çalıştığı için, ister açığa satın ister alın hiçbir kısıtlama yok. Yani mayıs ayı başında eylül vadeli bir pamuk sattığınızı düşünün. Sözleşmeyi yaptığınız tarihte kimse sizin elinizde pamuk olmasını beklemez. Bu sözleşme, sizin söz konusu vadede o miktardaki pamuğun elinizde olacağını taahhüt eder. Piyasa o güveni sağlıyor, daha doğrusu piyasa size güveniyor. Yani, açığa satacaksınız. Belki çiftçisiniz, pamuğun yetişmesini beklemeden satmak istediniz. Çünkü, hasat zamanında pamuk fiyatlarında düşme bekliyorsunuz ve kendinizi garanti altına almak için de vadeli işlem sözleşmesi yapıyorsunuz. Söz konusu dönemde fiyatlar beklediğiniz gibi hareket eder ve düşerse siz de kâr etmiş olacaksınız.  
 
Vadeli işlem piyasaları küçük yatırımcılar için uygun mu?  
 
Küçük yatırımcı başlangıçta bu piyasadan uzak durmalı. Çünkü, piyasada ilk etapta derinlik olmayacak. Derinlik olmayacağı için de piyasaya giriş çıkış daha zor olacak. Bana göre, daha sonra piyasaya yavaş yavaş girmeleri daha doğru bir strateji olacak. Bana göre, vadeli işlem piyasaları ilk etapta kurumsal yatırımcılar ve korunma işlemi yapacak ithalatçılar ya da üreticiler için uygun. Mesela, doların düşmesi ithalat yapan şirkete zarar getirir. Bu nedenle önceden vadeli işlem piyasalarında dolar satarak, burada meydana gelecek düşüşten olumsuz etkilenmeyi en aza indirme şansına sahip olacak.  
 
Vadeli işlemlerin piyasalara katkısı ne olacak?  
 
İMKB’de günlük alım satım yapanlar bu piyasaya girecek. Çünkü, bu piyasanın maliyeti düşük. Yani, küçük bir miktarla büyük bir pozisyon taşıma şansına kavuşacaklar. Bu da İMKB’de tam bir yatırım ortamı oluşmasına neden olacak. Spekülatörlerin oyun alanı olmaktan çıkacak. Döviz tarafında da alış-satış fiyatları arasındaki fiyat farkını en aza indirecek. Yine korunma işlemleri yapan ithalatçı, ihracatçı, üretici ve bankalar için iyi bir araç olacak.  
 
BORSA  
 
18.680-19.770 bandında hareket edecek  
 
-Kıbrıs’taki referanduma endeksli bir ay geçiren borsa, mart ayının son günlerinde olumlu beklentilerin etkisiyle 20.887 puana kadar yükseldi. Ancak, bu seviyelerden gelen kâr satışlarıyla küçük çaplı düşüşüler yaşanan borsa, 22 Nisan’da iyice düşen işlem hacmiyle 19.431 puan seviyesinden kapandı.  
 
-Kıbrıs’taki referandumun major bir etki yaratmayacak şekilde sonuçlanması durumunda, endeksin ilk direnç noktası 19.500 olarak görülüyor. Buranın üstünde ise, 19.700-19.770 bandı var.  
 
-19.770’deki direncin geçilmesi için işlem hacminde önemli bir artış yaşanması şart. Buranın üstündeki dirençler ise 20.000, 20.400 ve 21.000 olarak karşımıza çıkıyor.  
 
-İlk destek ise 18.680 seviyesinde. Burası aynı zamanda endeksin 100 günlük ortalama seviyesi. Buranın altında ise 18.500 ve 18.000 destekleri dikkat çekiyor.  
 
-Ancak, referandumun sonuçları bahsettiğimiz ilk destek ya da dirençlerden birinin kırılmasına neden olacak şekilde gerçekleşirse, o yöne doğru hareketin devam edeceği unutulmamalı.  
 
Ayın önerisi:  
 
İsviçre Portföy Yönetimi Portföy Yöneticisi Osman Nuri Özcan’a göre, beklendiği gibi referanduma Türk tarafının evet, Rum tarafının hayır demesi durumunda piyasa olumlu karşılayacak. Olumlu etki, fiyatlara da yansıyacak. Endeks, 1.55–1.60 cent seviyelerine yükselecek. Özcan, bu durumda yatırımcılara TL enstrümanlarına yönelmelerini, hisse pozisyonlarını yüzde 35’in üzerine taşımalarını öneriyor.  
 
FAİZ  
 
Faizde dip nokta yüzde 22’de  
 
-Faiz cephesindeki hareketlerde de Kıbrıs’a ilişkin beklentiler etkili oldu. Ay içinde yüzde 21,5 seviyelerine kadar gerileyen faizlerde, belirsizlik nedeniyle küçük çaplı yükselişler yaşandı. 22 Nisan itibariyle gösterge niteliğindeki 24 Ağustos 2005 vadeli bononun faizi yüzde 22,81 seviyesinden kapandı.  
 
-Şu anda piyasadaki beklentiler olumlu. Bu nedenle faizlerde kademeli olarak bir düşüş bekleniyor. İlk hedef ise yüzde 22,50 seviyesinde. Buranın altında ise yüzde 22,30 seviyeleri karşımıza çıkıyor.  
 
-Mayıs ayı için faizdeki dip nokta yüzde 22 olarak görülüyor. Bu nedenle yüzde 22,80 seviyelerinden yapılacak alımlar, kısa vadede küçük de olsa getiri elde edilmesine neden olacak.  
 
-Olumsuz bir gelişme olması halinde ise faizlerin ilk etapta yüzde 23 seviyelerini denemesi muhtemel. Yüzde 23,50 ise tepe nokta olarak gösteriliyor.  
 
Ayın önerisi:  
 
Denizbank Bono Pozisyon Grup Müdürü Cem Kurdoğlu, referandumun piyasaların beklediği gibi sonuçlanması halinde fazla tepki verilmeyeceğini söylüyor. ABD’deki faiz artırımı beklentisinin yükseldiğini hatırlatan Kurdoğlu, bunun Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalara yaramayacağını vurguluyor. Ona göre, bu ortamda riski azaltmakta fayda var. Uzun vadeli Eurobondların satılabileceğini, uzun vadeli bonolardan kaçınılması gerektiğini söylüyor. Yatırımcılara kısa ve orta vadeli kağıtlara yönelmelerini öneriyor.    
 
DÖVİZ  
 
Gözler ABD’nin faiz artırımında olacak  
 
-ABD’deki faiz artırımı beklentileri ve Kıbrıs’la ilgili gelişmelerle yön bulan döviz piyasasında, dolar uzun bir aradan sonra yükselişe geçti. 22 Nisan itibariyle serbest piyasada dolar 1 milyon 385 bin lira, Euro ise 1 milyon 645 bin liradan kapandı.  
 
-FED Başkanı Greenspan’in faiz artırımına gidebileceklerini işaret etmesiyle güçlenen doların şu andaki en önemli direnci 1 milyon 400 bin lira seviyesinde. Buranın üzerinde ise, 1 milyon 425 bin lira direnci var. Daha yukarıda ise 1 milyon 450 bin lira ile 1 milyon 500 bin dirençleri dikkat çekiyor.  
 
-Kıbrıs’taki referandumun beklentiler doğrultusunda olumlu sonuçlanması halinde piyasaya bir miktar satış gelebilir. Bu satışlarla dolar ilk etapta 1 milyon 370 bin liraya kadar düşebilir. Buranın altında ise 1 milyon 350 bin lira desteği var.  
 
-Ancak, mayıs ayı içinde döviz cephesinde ağırlıklı olarak dış piyasalar izlenecek. Özellikle ABD’den faiz artırımına yönelik sinyallerin gelmesi, doların yukarıda bahsettiğimiz direnç noktalarını deneme olasılığını kuvvetlendiriyor.  
 
-ABD’deki faiz artırımı beklentisine paralel olarak uluslararası piyasalarda dolar yeniden güçlenecek gibi gözüküyor. 22 Nisan’da 1,1884 seviyelerinde olan paritenin ilk etapta 1,1850, ardından da 1,1700’lara kadar düşebileceği söyleniyor.  
 
Ayın görüşü:  
 
Anadolubank Hazine Grup Başkanı Can Tanyer, dövizin referandum sonrası seyrini AB cephesinden gelecek açıklamaların belirleyeceğini söylüyor. Bu ortamda yatırımcıların dövize yatırım yapmaktan kaçınmasını öneriyor. Döviz pozisyonu olan yatırımcılara kademeli olarak pozisyonlarını azaltmalarını, uzun vadeli TL enstrümanlara yönelmelerini tavsiye ediyor.  
 
EUROBONDLAR DÜŞÜŞ EĞİLİMİNDE  
 
Nisan ayında uluslararası piyasalara damgasını FED Başkanı Alan Greenspan’in faiz artırımına gidebilecekleri yönündeki konuşması vurdu. Faiz artırımının yakın bir gelecekte gerçekleşeceği beklentisi, tüm gelişmekte olan ülke tahvilleriyle birlikte Türk Eurobondlarına da satış gelmesine neden oldu. Satışlar nedeniyle 2034 vadeli Eurobond’un fiyatı 97,50 seviyelerine kadar geriledi. Mart ayı sonunda aynı tahvilin fiyatı 104,750 dolara kadar yükselmişti.  
 
Mayıs ayında, Eurobond cephesine yön verecek iki gelişme var. Bunlardan biri ABD’deki olası faiz artırımının gerçekleşmesi, diğeri de Kıbrıs’la ilgili gelişmeler. Faiz artırımının gerçekleşmesi halinde çok hızlı yükselen ve gerçek fiyatının üzerinde olduğunu düşündüğümüz Eurobondlardaki satış dalgası hızlanabilir. Bu durumda 2034 vadeli Eurobond’un fiyatı 94 dolara kadar gerileyebilir.  
 
Ancak, Kıbrıs’taki referandumun olumlu sonuçlanması Türkiye’nin AB konusunda önemli bir adım atmasına neden olacak. Bu daha uzun vadeli bir beklenti olsa da Türkiye’yi diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha cazip hale getirecek.  
Türkiye ile ilgili uzun vadeli olumlu beklentiler paralelinde, Eurobond fiyatlarındaki düşüşleri fırsat olarak değerlendirmekte yarar var.  
 
TRAKYA CAM KAPASİTE BÜYÜTÜYOR  
 
Trakya Cam otomotiv camındaki artan talebi karşılayabilmek için 2002 yılında bir dizi kapasite artırımı yatırımına başlamıştı. Bu yatırımın ilk fazında üretim kapasitesini 2003 yılında yüzde 50 oranında arttırarak 3 milyon metrekareye yükseltti. İkinci fazın tamamlanması ile birlikte toplam kapasite bu yıl 4 milyon metrekareye yükselecek. Buna ek olarak, Bulgaristan'da yeni bir float hattı kurmak için çalışmalar başladı. Kurulması planlanan hattın 200 bin ton/yıl kapasiteye sahip olması ve 2005 yılında üretime geçmesi hedefleniyor. Bu yatırımın tamamlanması ile birlikte Trakya Cam'ın düzcam üretim kapasitesi yüzde 25 oranında artarak yıllık 1.01 milyon tona yükselecek. Ata Yatırım’ın yaptığı analize göre, şirketin mevcut piyasa değeri 572 milyon dolar. Hedef piyasa değeri ise 700 milyon dolar seviyesinde. Dolayısıyla 2003 yılını 62,6 milyon dolarlık net kârla kapatan şirket, yüzde 18 iskontolu işlem görüyor. İzlemekte yarar var.  
 
SABANCI YÜZDE 7 İSKONTOLU  
 
Sabancı Holding, 2003 yılında net kârını yüzde 92 oranında artırarak 585 milyon dolara yükseltti. Şirketin toplam konsolide satış gelirleri 2003 yılında yüzde 4 oranında büyüyerek 7.27 milyar dolara yükseldi. Bu dönemde Sabancı Holding'in finans sektörü dışı satışları, yurtiçi talepteki canlanmadan ve ihracat satışlarındaki artıştan olumlu etkilenerek, yüzde 5’lik artışla, 2.9 milyar dolara yükseldi. Bununla birlikte, ağırlıklı olarak Akbank ve Aksigorta'nın katkıda bulunduğu, finans sektöründen elde ettiği satış gelirleri 2003 yılında yüzde 4 oranında artarak 4.4 milyar dolar oldu.  
 
Bu dönemde faaliyet giderleri, özellikle finans bölümündeki giderlerin gerilemesi ile birlikte 5.4 milyar dolara düştü. Sabancı Holding'in 2002 yılında 1.5 milyar dolar olan faaliyet kârı, faaliyet giderlerindeki azalmadan faydalanarak, 2003 yılında yüzde 31’lik artışla 2 milyar dolara yükseldi. Sabancı Holding 4 milyar 600 milyon liralık hedef piyasa değerine göre, yüzde 7 iskontolu. Yatırımcıların yeni alım için beklemelerinde, portföylerinde olanların ise tutmasında yarar olacağını düşünüyoruz.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz