Kişisel Yatırım

HİSSE SENEDİ SEÇERKEN BU 7 KRİTERE DİKKAT!    Mart ayında borsa yeni rekorlara imza attı. Bu da yatırımcıların yüzünü bir hayli güldürdü. Ancak kafalarda yeni soru işaretleri oluşmaya ba...

1.04.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
HİSSE SENEDİ SEÇERKEN BU 7 KRİTERE DİKKAT!  
 
Mart ayında borsa yeni rekorlara imza attı. Bu da yatırımcıların yüzünü bir hayli güldürdü. Ancak kafalarda yeni soru işaretleri oluşmaya başladı. Hangi hisse senedine yatırım yapmalıyım? Hisse senedini nasıl seçmeliyim? soruları birbiri ardına gelmeye başladı. Delta Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Can Özatay’a göre, hisse senedi seçerken kullanılması gereken 7 önemli kriter var. Tüm bu kriterlere uyularak da doğru hisse senedini seçmek ve iyi getiriler elde etmek mümkün. Özatay, yatırımcıların hisse senedi seçerken dikkat etmesi gereken 7 kriteri şöyle sıralıyor:  
 
1.Sektör belirleme Hisse senedine yatırım yapmak için öncelikle tercih edilecek vade içerisinde, olumlu gelişmeler olması beklenen sektörlerin tespit edilmesi gerekmektedir. Örneğin yaz döneminde turizm gelirlerinin artacağı kesindir. Bu nedenle tercih bu sektörden yana kullanılabilir. Otomotiv ve tekstilde alınan KDV ya da kota kararları da sektör belirleme konuların da faydalı bilgiler olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.  
 
2.Finansal tablolar Sektörü belirledikten sonra, sıra yatırım yapılacak şirketi seçmeye gelir. Burada da finansal tablolar oldukça önem taşımaktadır. Ana hatları ile satış grafiğinin sürekli arttığı, borçların az olduğu şirketler tercih edilmeli. Temel analizde kullanılan rasyoların şirketin performansının iyi olduğunu göstermesi ve kârlılığını sürekli devam ettirmesi finansal tablolardan alınacak ip uçlarıdır.  
 
3.Dokümantasyon Şirket ile ilgili faaliyet raporları, bağımsız denetçi raporları yatırımcının talebi aşamasında, şirketin yatırımcılara vermesi gereken dokümanlardır. Bu dokümanlarda, özellikle de bilanço dip notlarında pek çok önemli madde gün ışığına çıkmaktadır. Bunlara ilave olarak aracı kurumların şirket hakkında hazırladığı ziyaret raporlarını da incelemenizde yarar var.  
 
4.Yönetim Şirketin yönetim kurulu, genel müdür ve hissedar yapısının incelenmesi şarttır. Sık sık yönetim değişikliği olan şirketlerin iyi yolda olduğuna kimse inanmaz.  
 
5.Şirket  değeri Yatırım yapılacak şirketin  piyasa değerinin sektördeki mevcut diğer şirketlere göre karşılaştırılmasının yapılması şarttır. Şirketin değerinin  tüm zamanlar grafiğinde hangi noktada olduğunu mutlaka bilmek gerekir. Eğer yüksek seviyede ise hedef alım değerine kadar beklemek doğru bir strateji olacaktır.  
 
6.Konjonktür Hisse değeri ne kadar ucuz , beklentiniz ne kadar yüksek olursa olsun iç ve dış dünyanın ekonomik ve siyasi seyrinden etkilenmemeniz mümkün değildir. Bu nedenle alım ve satım anında ülke ve dünya ekonomisindeki mevcut durumun olası fiyat etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekir. Nasıl Kıbrıs’ta anlaşmaya varıldığı günden sonra hisse senedi satmak yanlış olacaksa, herhangi bir terörist saldırı sonrasında hisse almak da yanlıştır.  
 
7.Hedefleme Borsada fiyatlar süratle değişmektedir. Alım ve satım yaparken seviyeleri önceden belirlemek, kâr marjını alternatif enstrümanlara göre, makul tutmak ve alım satım seviyelerinde heyecandan dolayı değişiklik yapmamak gereklidir.  
 
BORSA  
 
Endeksin gözü 21.500 puanda  
 
-Borsa, mart ayında artan işlem hacmiyle birlikte uzun süredir kıramadığı 20 bin desteği kırmayı başardı. Bu yükselişte Kıbrıs’a ilişkin olumlu beklentilerin etkisi bir hayli fazla oldu. Ayrıca Dünya Bankası’nın kredi dilimini serbest bırakması da endeksin 20.600’deki desteğini de aşmasını sağladı. 26 Mart’ta borsa endeksi 20.836 puanla yeni zirvesinden kapandı.  
 
-Nisan ayı boyunca Kıbrıs’a ilişkin gelişmeler yakından izlenecek. Ancak  
piyasalardaki genel beklenti olumlu. Bu nedenle yükseliş hareketinin geçen aya göre hız keserek de olsa, devam etmesi muhtemel görünüyor.  
 
-Şu anda endeksin önündeki en güçlü direnç 21.000 seviyesinde. Bu direncin artan işlem hacmiyle kırılması halinde 21.100-21.200 bandı öne kazanacak. Buranın üstünde ise 21.500 direnci karşımıza çıkıyor. Orta vadeli hedefi ise 23.000 seviyesinde.  
 
-Olumsuz bir gelişme olması halinde ise, endeksin yönünü aşağı çevirmesi kaçınılmaz. İlk destek 20.600 seviyesinde. Buranın altında ise 20.100-20.000 aralığı var. Bu noktalarda sat��ş baskısının hızlanması halinde, 19.700 desteği piyasanın yeni yönünü bulması açısından oldukça önemli olacak.  
 
-Ancak mevcut teknik göstergeler endeksteki yükseliş potansiyelinin devam ettiğini gösteriyor. Bu dönemde yüksek primli hisselerden çıkarak, az primli ve beklentisi iyi olan hisse senetlerini tercih etmek iyi bir strateji olacak.    
 
Ayın önerisi Acar Menkul Değerler Araştırma Müdürü Zeynel Balcı, endeksin belli bir noktaya geldiğini, bu nedenle de uzun vade yerine kısa vadeli düşünmek gerektiğini söylüyor. Balcı’ya göre, direnç noktalarında hisse senedi pozisyonları azaltılmalı. Buna karşın döviz yatırımının iyi bir tercih olacağını söylüyor. 2004 yılında otomotiv sektörünün ön planda olacağını ifade ediyor.  
 
FAİZ  
 
Yatay trend sürecek  
 
-Faiz cephesi, mart ayında piyasalardaki olumlu gelişmelere sınırlı tepki verdi. Bono piyasasında gösterge niteliğindeki 24 Ağustos 2005 vadeli tahvilin faizi 26 Mart itibariyle yüzde 22,23 seviyesindeydi.  
 
-Merkez Bankası’nın 17 Mart’ta yaptığı faiz indiriminin ardından gecelik fonlama maliyeti yüzde 27,11’den yüzde 24,60’a düştü. Bu nedenle yeni olumlu gelişmeler olmadıkça faizlerin yüzde 22 seviyelerinin altına inmesi beklenmiyor.  
 
-Bono faizlerinin daha aşağılara düşmesi için Merkez Bankası’nın yeni faiz indirimi yapması şart. Bu olmadığı takdirde faizlerin yüzde 22-23 bandında bir süre daha kalma olasılığı oldukça kuvvetli.  
 
-Olumsuz bir gelişme olması halinde ise, faizlerin 23,5-24,5 bandına yükselmesi beklenebilir. Ancak bu seviyenin üstü için ise şimdilik bir neden görünmüyor.  
 
Ayın önerisi  
 
Garanti Portföy Yönetimi B tipi Fonlardan Sorumlu Müdürü Hakan Gündüz, TL cinsi yatırımların hâlâ cazibesini koruduğunu ifade ediyor. Önümüzdeki günlerde gündemi Kıbrıs ve seçim konularının oluşturacağını vurguluyor. Yatırımcılara uzun vadeli, likit bonoları öneriyor. Daha az risk almak isteyen yatırımcıların ise orta vadeli kağıtlara yönelebileceğini söylüyor.    
    
DÖVİZ  
 
1 milyon 280 bin desteğine dikkat  
 
-Mart ayında da döviz piyasasındaki sakin seyir devam etti. Dolar, ay boyunca 1 milyon 300 bin lira ile 1 milyon 340 bin lira arasındaki bantta hareket etti. 26 Mart itibariyle serbest piyasada dolar, 1 milyon 320 bin, Euro ise 1 milyon 606 bin liradan işlem görüyordu.  
 
-Nisan ayında da döviz cephesindeki sakin seyrin sürmesi bekleniyor. Tüm diğer piyasalarda olduğu gibi dövizde de gözler Kıbrıs görüşmelerinde olacak. Hükümetin Kıbrıs konusunda dörtlü görüşmelerde alacağı tavır piyasanın yönünde etkili olacak.    
 
-Olumlu bir gelişme olması halinde dolardaki yatay trendi aşağı doğru kırılması beklenebilir. 26 Mart’taki değerlerine göre ilk destek 1 milyon 315 bin seviyesinde. Buranın altında ise 1 milyon 310 bin–1 milyon 300 bandı bulunuyor. Daha aşağıda ise 1 milyon 280 bin desteği karşımıza çıkıyor.  
 
-Tersi durumda ise kurların hızlı bir şekilde yükselmesi beklenebilir. İlk direnç 1 milyon 330 bin seviyesinde. Daha yukarıda ise 1 milyon 350 ana direnç olarak karşımıza çıkıyor. Yoğun alımlarla bu seviyenin kırılması halinde 1 milyon 400 binlere kadar bir çıkış yaşanabilir. Ancak bunun için bir çıkış beklenmiyor.  
 
-Euro dolar paritesinde, destekler 1,2280-1,2240, dirençler ise 1,2340-1,2390 bandında bulunuyor.  
-  
Ayın önerisi  
 
Tekfenbank Dealar'ı Ömer Serkan Bakır, dövizin artık bir yatırım aracı olmaktan çıktığını söylüyor. Dolardaki satış baskısının sürdüğünü ifade ediyor. Kıbrıs konusunda olumlu, somut gelişmelerin görülmesiyle satış baskısının daha da artabileceğini, 1 milyon 300 bin seviyesinin aşağı doğru kırılabileceğine dikkat çekiyor. Yatırımcılara, en uzun vadeli TL enstrümanlara yönelmelerini tavsiye ediyor.  
 
Kıbrıs haberleri beklenecek  
 
Eurobond cephesinde geçen aylara göre oldukça sakin, ancak yukarı yönlü trend mart ayında da devam etti. Hamas liderinin öldürülmesi sonucunda terör endişelerinin artması piyasalardaki işlem hacmini önemli oranda düşürdü. Şubat ayını 103.000 seviyelerinden kapatan 2034 vadeli Eurobond, 25 Mart itibariyle 104.750’ye kadar yükseldi. 2030 vadeli tahvilin fiyatı ise söz konusu dönemler itibariyle 140.313’ten 142.500 seviyesindeydi.  
Nisan ayında Eurobond piyasasına yön vermesi beklenen en önemli gelişme Kıbrıs olacak. Kıbrıs konusundaki olumlu gelişmeler fiyatlara olumlu yansıyacakken, tersi durumda bir miktar gerileme yaşanabilir. Ancak çok hızlı bir düşüş beklenmemeli. Çünkü yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışı bir hayli olumlu.  
 
Genel olarak bakıldığında ise orta vadelerde alım ilgisinin devam ettiği görülüyor. Ancak bu hareketin fiyatlara yansıması geçmişe göre oldukça yavaşladı. Bu da önceki dönemlerde fiyatlarda yaşanan hızlı yükselişten kaynaklanıyor.    
Eurobond yatırımcılarının nisan ayında beklemede kalıp, Kıbrıs haberlerine göre pozisyon alınmasında yarar var.  
 
Anadolu Cam Rusya’da büyüyor  
 
Şişecam'ın cam ambalaj şirketi olan Anadolu Cam, Türkiye pazarının hemen hemen tamamına hakim. Ayrıca yurtdışında da hızlı bir büyüme stratejisi izliyor. Cam ambalaj ürünlerinde talep patlaması yaşanan Rusya ve Gürcistan’da üretim tesisislerine yatırım yaptı.  Anadolu Cam’ın yurtdışı hedefi ise, Rusya’daki üretim kapasitesini artırıp, bu pazarda yüzde 10’luk pazar payına ulaşmak. Bu paralelde Ruscam, şirketinin yıllık kapasitesini 200 bin tondan 340 bin tona çıkaracak olan üçüncü fırının Bu ay içinde devreye alınması hedefleniyor. Bu fırınla birlikte Ruscam’ın kapasitesi 600 milyon adetten, 1 milyara yükselecek. Anadolu Cam, 2006 yılında Rusya’da 500 bin tonluk üretime ulaşmayı hedefliyor. Garanti Yatırım Araştırma Bölümü’nün yaptığı indirgenmiş nakit akımı analizi sonucuna göre, şirketin hedef piyasa değeri 440 milyon dolar seviyesinde. Bu da yüzde 15 civarında bir yükseliş potansiyeline işaret ediyor.  
 
Dışbank’ın hedef değeri 759 milyon dolar  
 
2003 bankacılık sektörü açısından oldukça başarılıydı. Bankalar en azından 2001 yılında kaybettiklerini yerine koymayı başardılar. Bu sayede de kârlılıkta oldukça iyi bir performans gösterdiler. Dışbank da 2003 yılı kârıyla yatırımcılarını bir hayli sevindirdi. 2002 yılını 50 milyon dolar kârla bitiren banka, 2003’ü ise 123 milyon dolarlık kârla kapattı. Bu dönemde net ücret ve komisyon gelirleri 42 milyon dolara ulaşan bankanın POS makineleri ve Kredi kartı sayısında ise 10 kata varan artış yaşandı. Genişleyen kredi portföyünün, artan TL faiz getirili varlıklarının ve yükselen faiz dışı gelirlerinin etkisiyle Dışbank'ın kârlılığının 2004 yılında da devam etmesini bekleniyor. Bankanın 2004-2013 arası nakit akımlarının bugünkü değere indirgenmesiyle bulunan 2004 hedef piyasa değeri 759 milyon dolar seviyesinde. Bu da yüzde 90’lara varan bir artış potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.  
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz