Kişisel Yatırım

“Yaz ayları sakin geçecek”    Haziran ayında piyasalar mayıs ayının aksine bir hayli sakin günler geçirdi. Aslına bakılırsa bu trendin yaz boyunca sürmesi bekleniyor. Global Menkul Değer...

1.07.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
“Yaz ayları sakin geçecek”  
 
Haziran ayında piyasalar mayıs ayının aksine bir hayli sakin günler geçirdi. Aslına bakılırsa bu trendin yaz boyunca sürmesi bekleniyor. Global Menkul Değerler Hazine ve Fon Yönetimi Grup Müdürü Efe Demirel de, yaz aylarında oldukça sakin günler geçireceğimizi söylüyor. Efe Demirel yaz ayları için para ve sermaye piyasalarını değerlendirdi.  
 
Doların hedefi 1 milyon 430 bin  
 
Sıcak para çıkışının yoğunlaştığı mayıs ayına ve ekonomik birimlerin 16 Haziran itfası yüzünden posizyon ayarlaması yapmalarına rağmen, son gelen veriler gösteriyor ki halen sistemdeki açık posizyon miktarı yaklaşık 1.5-2 milyar dolar arasında.Yaz aylarında döviz girişinin de yoğun olacağı için kurda yukarı hareket olması zor gözüküyor. Paritede dolar lehine aşırı değerleme olmadığı koşulda, yaz döneminde dolar kurunda ilk etapta 1 milyon 430 bin seviyeleri hedeflenecektir. Kurdaki aşağı hareketin hızını belirleyecek en önemli unsur hükümetin IMF ile 2005 ve sonrası için kararını açıklaması olacaktır.Güven artırıcı yeni bir anlaşma, kurdaki aşağı hareketi hızlandıracaktır. Yaz aylarında dövizi yatırım aracı olarak çekici bulmuyorum. Kurda yukarı doğru kademeli artışın son çeyrekte gerçekleşmesini bekliyorum.  
 
Faizde yön aşağı  
 
IMF ile olacak anlaşma konusunda faiz cephesi, döviz cephesine oranla daha hassas olacaktır. Bunun sebebi esasen basit. Çünkü borç veren  birim, her zaman borç alanın ödeme kapasitesini bilmek ister. Şu an için 2005-2006 döneminin ne şekilde finanse edileceği belli olmuş değil. Dolayısıyla faiz cephesinde IMF ile anlaşmanın niteliği belli olana dek yönsüz bir piyasa yaşayacağımıza inanıyorum. Günlük fonlamanın bileşik seviyesinin yüzde 24.6’ya denk geldiği düşünülürse yaz aylarında bu seviyelerinin altına gelmemiz zor gözüküyor. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor. Hükümet sıkı mali politikalara devam ettiği sürece, yani dezenflasyon devam ettiği sürece faiz tarafında yönümüz aşağıya olacaktır.  
 
Borsada uzun vadeli yatırım şart  
 
Borsa tarafında yaz ayları, mevsimsel olarak hacimlerin ve fiyat hareketlerinin azaldığı bir dönem olarak öne çıkıyor. Momentumun azalmasının etkileri görülmeye zaten başladı. Bu yıl yaz sonunda AB ile ilgili beklentilerin öne çıkacağı gerçeği, borsada da hareketlenmeyi bu yaz erkene çekebilir. Borsa endeksi yaz ortalarında aşırı uç olabilecek 1,1 cent seviyelerine kadar inebilir. Ancak normal koşullarda AB beklentisi olan endeksin bu seviyelerin altına gelmesi beklenmemelidir. Yaz aylarında kısa vadeli posizyon almanın bedeli yüksek olacak. Yatırımcılara tavsiyem bundan sonra yıl sonuna dönük beklentilere göre alım yapmaları yönünde. Kısa vadede zarar etme riski çok yüksek. Kademeli olarak da olsa IMF ile güven unsuru teşkil eden bir anlaşma sonrası, yaz ortasından sonra yukarı trendin başlaması beklenebilir.  
 
BORSA  
 
Kısa vadede tepki alımları gelebilir
 
 
-Haziran ayında piyasaya yeni yatırımcı girmemesi nedeniyle borsada işlem hacmi iyice düştü. Endeks ay boyunca dar bir bantta hareket etti. İMKB-100 endeksi 24 Haziran’da 16.888 puandan kapandı.  
 
-Temmuz ayında da endeksin düşük işlem hacmiyle dar bir bantta hareket etmesi bekleniyor. Teknik olarak da endekste mart ayının sonundan itibaren başlayan geri çekilme henüz dönüş sinyali vermiyor. Ancak kısa vadeli göstergeler sınırlı da olsa tepki alımlarının gelebileceğini gösteriyor.  
 
-Stochastic göstergesi aşırı satım bölgelerinde. Yani alım yönünde sinyal var. Ancak temkinli olmak isteyen yatırımcılar stochastic’in 20 seviyesini aşmasını bekleyebilir.  
 
-Tepki çıkışı beklenmesine karşın işlem hacmi oldukça düşük. Bu nedenle yükseliş hareketi de sınırlı olacaktır.  
 
-Endeksin önündeki en güçlü direnç 17.200 seviyesinde. Buranın üzerinde ise 17.500-17.800 bandı var. Daha yukarıda ise 18.100 güçlü direnç olarak karşımıza çıkıyor.  
 
-İlk destek seviyesi ise 16.750-16.650 bandında. Buranın altında ise 16.500-16.450 bandı var. 16.450’nin aşağı yönlü kırılması halinde, endeks üzerindeki satış baskısının artacağı unutulmamalı.  
 
Ayın önerisi: HSBC Yatırım Araştırma Müdürü Hayriye Turgay, yatırımcılara borsada yavaş yavaş alım yapmalarını öneriyor. Tavsiye ettiği hisse senetleri arasında ise, Arçelik, Vestel, Akbank, Aksigorta ve Ford Otosan yer alıyor.  
 
FAİZ  
 
Faizde alt sınır yüzde 26
 
 
-Faiz cephesi de haziran ayını oldukça sakin geçirdi. Faizler ay boyunca yüzde 26-28,5 bandında hareket etti. 24 Haziran’daki bomba olayları nedeniyle gerilen piyasada, piyasanın en hareketli kağıtlarında 26 Ocak 2005 vadeli kağıdın faizi yüzde 27,55 seviyesindeydi.  
 
-IMF’nin sekizinci gözden geçirmesini tamamlamasına rağmen, Türkiye-IMF ilişkilerinin 2005 yılında nasıl devam edeceği konusundaki belirsizlik hali hazırda sürüyor. Bu nedenle piyasada tedirginlik var.  
 
-Bu arada NATO zirvesinden çıkacak sonuçlar ve AB ile ilgili gelişmeler de yakından izlenecek. Ancak genel beklenti herhangi bir olumsuz tablonun oluşmayacağı yönünde. Bu nedenle yukarı yönlü çok hızlı yükselişler beklenmiyor.  
 
-Olumsuz bir gelişme olması halinde faizlerin yüzde 29’lara kadar çıkma olasılığı kuvvetli. Ancak şimdilik daha yukarısı için bir neden görünmüyor.  
 
-Piyasadaki olumlu beklentiler ağırlıkta. Bu nedenle faizlerde düşüş olasılığı daha kuvvetli. Ancak piyasaya çok hızlı para girişleri olmadığı dikkate alındığında düşüşün de sınırlı olması kaçınılmaz. Şu anda alt sınır yüzde 26 seviyesinde.  
 
Ayın önerisi: Pamukbank Menkul Kıymetler Müdürü Nalan Böcügöz, bu seviyelerden yatırımcıların bonoya girmesini öneriyor. 6-7 ay vadeli bonoların yanı sıra, 3 ayda bir kupon ödemeli kağıtların getirisinin de cazip olduğunu söylüyor.  
 
DÖVİZ  
 
Turizm gelirleri rahatlatacak
 
 
-Haziran ayında döviz cephesinde de oldukça sakin günler yaşandı. Ekonomik ve siyasi gelişmelere rağmen, dolar 1 milyon 487 bin lira ile 1 milyon 510 bin lira arasındaki dar bantta hareket etti. 24 Haziran itibariyle dolar serbest piyasada 1 milyon 492 bin liradan işlem görüyordu.  
 
-Yaz ayları nedeniyle özellikle turizm gelirlerinde önemli bir artış olması bekleniyor. Buna bir de işçi gelirlerinin eklenecek olması piyasaya önemli oranda döviz girişi sağlayacak.  
 
-Bu nedenle temmuz ayında doların küçük çaplı da olsa güç kaybetmesi beklenebilir. Doların önündeki en önemli destek 1 milyon 475 bin seviyesinde. Bunarın altında ise 1 milyon 450 bin lira desteği karşımıza çıkıyor. 1 milyon 420 bin ise dip nokta olarak görülüyor.  
 
-İlk direnç noktası ise, 1 milyon 495 bin seviyesinde. Daha yukarıda ise 1 milyon 510 bin lira direnci var. Olumsuz bir gelişme olması halinde yoğun alımlarla bu direncin kırılması halinde dolar 1 milyon 550-650 bandına hareket etme olasılığı da unutulmamalı.  
 
-24 Haziran itibariyle Euro/dolar paritesi 1,2115 seviyesindeydi. Temmuz ayı için paritenin direnç noktaları, 1,2185,1,2250, destekleri ise  1,2050, 1,1900 seviyelerinde.  
 
Ayın önerisi: Denizbank Hazine Pazarlama Yetkilisi Tolga Didinen, yaz ayları boyunca dövizde yukarı hareket olmayacağını söylüyor. Bu nedenle yatırımcılara TL cinsi enstrümanlarda pozisyon almalarını öneriyor.  
 
Yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendirin  
 
Eurobond cephesinde ise, diğer piyasalara nazaran daha hareketli günler yaşandı. Uzun vadeli yükselen trendin aşağı kırılmasından sonra, sert bir düşüş gerçekleştiren 2030 vadeli Eurobond, 112 seviyelerinden gelen tepki alımlarıyla yükselişe geçti. 24 Haziran itibariyle söz konusu Eurobond 118.125 seviyesinden işlem görüyordu.  
 
Gelen tepki alımlarıyla Eurobondlar kısa vadeli yükselen kanal içine girdi. Güç göstergesi momentum da referans çizgisi üzerinde. Ancak görünüm biraz zayıfladı ve kararsız bir seyir var. Ayrıca Eurobond fiyatlarında oluşmakta olan bayrak formasyonu şeklindeki hareket dikkat çekiyor.  
 
Bu nedenle temmuz ayında yatırımcıların temkinli hareket etmesinde yarar var. 116’daki formasyon desteğinin aşağı yönde kırılması halinde satış baskısı 112 desteğine doğru güçlenebilir. Bu nedenle 120 seviyesindeki kanal direncine doğru olan yükselişleri satış yönünde değerlendirmenin iyi bir yatırım stratejisi olacağını düşünüyoruz.  
 
Anadolu Efes yüzde 28 iskontolu  
 
Anadolu Efes, 2004 yılının ilk çeyreğini 16.4 milyon dolarlık net kârla kapattı. Satış gelirleri ise 182,8 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yurtdışı faaliyetlerinden elde ettiği satış gelirlerinin toplam satış gelirleri içerisindeki payı ise yüzde 45’e ulaştı.  
 
Söz konusu dönemde şirketi faaliyet giderleri, 76 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bunların sonucunda Anadolu Efes'in AVFÖK'ı (amortisman, vergi, faiz öncesi kâr) 49 milyon dolar olarak gerçekleşti. Şirketin net borç pozisyonu ise bu dönemde yüzde 41 oranında gerileyerek, 71 milyon dolara düştü.  
 
Anadolu Efes’in mevcut piyasa değeri 1 milyar 201 milyon dolar seviyesinde. Ata Yatırım’ın yaptığı analizlere göre şirketin hedef piyasa değeri ise 1 milyar 670 milyon dolar. Yani yüzde 28’lik bir iskonto söz konusu. Yaz döneminde mevsimsel olarak satışlarını artıran şirketi, izlemekte yarar var.  
 
Tüpraş’ta en büyük risk özelleştirme  
 
Özelleştirme süreci yılan hikayesine dönen Tüpraş'ın 21 Mayıs'ta açıklanan ilk çeyrek sonuçları, tahminlerin biraz altında çıktı. Ancak özellikle ikinci çeyrek için olmak üzere yıl sonuna kadar rafineri kâr marjları yılbaşındaki beklentilere göre daha yukarı çekti. Bu nedenle şirketin yıl sonunda 201 milyon dolarlık net kâra ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu arada şirketin önümüzdeki yılda devam edecek olan büyük yatırımları ve daha da artacağını tahmin ettiğimiz çalışma sermayesi ihtiyacı nedeniyle, önümüzdeki yıl kâr dağıtma olasılığını iyice azaltıyor. Akaryakıt sektörünün 2005 başında tamamıyla serbestleşecek olması, Tüpraş açısından üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu. Serbestleşme, Tüpraş'taki özelleştirme sürecinin uzamış olması ve uzun vadede şirketin sahibinin kim olacağı konusundaki belirsizlik halihazırdaki kamu sahipliğinin getirdiği idari kısıtlarla birleştiğinde gelecek açısından önemli bir risk oluşturuyor. Ancak bu riskleri göz ardı ederek yapılan hesaplamalar, şirketin hedef değerinin 1 milyar 980 milyon dolar olduğunu ortaya koyuyor. Bu da özelleştirmeyle ilgili riski göze alabilecekler için yüzde 25’lik bir getiriyi ortaya koyuyor.  

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz