Kişisel Yatırım

Piyasalar Parçalı Bulutlu Cem KurdoğluDenizbank Hazine Grup Müdürü Yılbaşından beri piyasalarda esmekte olan bahar havası, Başbakan Ecevit’in rahatsızlığıyla oluşan siyasi belirsizlik sonucu yer...

1.07.2002 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Piyasalar Parçalı Bulutlu

Cem KurdoğluDenizbank Hazine Grup Müdürü

Yılbaşından beri piyasalarda esmekte olan bahar havası, Başbakan Ecevit’in rahatsızlığıyla oluşan siyasi belirsizlik sonucu yerini tedirginliğe bıraktı. Piyasalar ekonomik göstergelerdeki iyileşmelerden ziyade, olumsuz  sonuçlanabilecek her türlü olasılığı satın alarak fiyatlara yansıtıyor. Gelişmekte olan ülkelerde, özellikle de Brezilya’da son günlerde yaşanan kabus dolu günler de bu karamsar havanın en büyük destekçisi. 

Haziran ayında olduğu gibi, temmuz ayında da piyasaların siyasete ve özellikle de Başbakan Ecevit’in sağlık durumuna kilitleneceğini beklerken, Brezilya’daki gelişmelerin de bizleri yakından etkileyebileceğini söyleyebiliriz. Haziran ayındaki itfalarını faizleri yükselterek döndüren Hazine’nin, temmuz ayında da, olağan dışı gelişmeler olmadığı takdirde, iç borcu bu şekilde çevirmesi beklenebilir. Yaklaşık  5 katrilyon civarındaki itfa,  piyasa için büyük bir risk oluşturmuyor. Ama faizlerin ağustos ayında da siyasi belirsizlikler sonucu bu şekilde yüksek seyretmesi durumunda, Hazine’nin borçlanma maliyetlerinin bütçe dengelerini olumsuz yönde etkilemesi muhtemel. Bunun aynı zamanda büyümeye de olumsuz etkiler yapması beklenebilir.

Haziran ayının son günlerinde nisan ayı ihracatının yüzde 4,7, ithalatının ise yüzde 32,3 olarak arttığı açıklandı. Bu veriler piyasalar için sürpriz olmadı. Nisan ayında 1 milyon 300 binlerde seyreden dolar kurunun ithalatı arttırdığını, ama haziran ayında  1 milyon 550 binlere gelen kurun ithalat rakamlarını düşürerek, ihracata destek vermesi beklenebilir.

Bono piyasasının yanı sıra, borsa ve döviz kurları da temmuz ayını tedirginlik içinde geçirecektir. Siyasi cepheden gelebilecek her türlü olumlu ya da olumsuz haberler bu piyasalardaki hareketlerin en temel yön göstericisi olacaktır.

Siyasi belirsizlik, ekonomik gelişmelerin önüne geçtiği sürece, piyasa profesyonelleri olarak önümüzü görmekte zorlanacağımız için, sadece temmuz ayında piyasaların günlük gelişmelere göre şekillenebileceğini söyleyebiliyoruz. Ancak, temmuz ayında  olumlu bir takım gelişmeler olmadığı takdirde de geleceğe yönelik maalesef iyimser olamıyoruz. 

Gözler Ankara’da

Haziran sayımızdaki yazıları hazırlarken, Başbakan Bülent Ecevit’in sağlık durumuna ilişkin olumlu gelişmeler yaşanıyordu. Ancak, beklenen olmadı. Başbakan Bülent Ecevit hastaneden çıkmasına rağmen, Oran’daki evinde dinlenmeye çekildi. Bu da beklentilerin aksine piyasaları tedirgin etti.

Buna bir de AB’ye ilişkin uyum yasalarında MHP kanadından gelen olumsuz açıklamalar ve seçim söylemlerinin artması eklenince, piyasalar adeta alt üst oldu.

Haziran ayının ilk günlerinde açıklanan, Yapı ve Kredi Bankası ile Pamukbank’ın birleşme kararı, BDDK’nın Pamukbank’a el koymasıyla başlamadan bitmiş oldu. Başlangıçta piyasaları olumsuz etkileyen bu gelişme de, “Stand-by anlaşması çerçevesinde hareket ediliyor” olarak yorumlandı. Bu arada Brezilya’da yaşanan olumsuz gelişmeler de piyasalardaki karamsarlığın biraz daha artmasına neden oldu.
Yani haziran ayı boyunca sahnede ağırlıklı olarak yine siyaset vardı.

Temmuz ayına ilişkin öngörüde bulunmak ise bir hayli zor. Çünkü, 27 Haziran’da Başbakan Bülent Ecevit yeni bir sağlık taramasından geçecek. Aynı gün doktorlar Ecevit’in sağlık durumu hakkında ayrıntılı bilgi verecek ve görevine devam edip edemeyeceğini açıklayacaklar.

Ecevit’in sağlık durumunun kötü çıkması halinde, piyasalarda çok hızla dalgalanmalar yaşanması muhtemel. Ancak, Başbakan’ın görevinin başına döneceğinin açıklanması halinde, piyasalardaki kara bulutların bir anda dağılması beklenebilir.

Ancak, yine de gözler siyasette olacak. Çünkü, AB’ye ilişkin uyum yasaları konusunda partiler arası uzlaşma henüz sağlanmış değil. Bu konuda MHP’nin tavrı çok önemli. Başbakan’ın göreve dönmesi halinde, MHP kanadıyla uzlaşma arayışlarının da hızlanabileceği söyleniyor. Bu durumda temmuz ayında da piyasaların gözü kulağı Ankara’da olacak.

Aslına bakılırsa ekonomiye ilişkin veriler gayet olumlu. Bu nedenle ekonomi tarafında herhangi bir belirsizlik yok. Ancak, yüksek giden kurlar nedeniyle enflasyonda küçük çaplı da olsa bir yükseliş yaşanması muhtemel. Bunlar da siyasi arenadaki olumsuz gelişmelerle sarsılan piyasaları biraz olsun sakinleştiriyor.

Temmuz ayı boyunca piyasaların yakından takip edeceği, bir diğer konu da Brezilya’daki gelişmeler olacak. Ağırlıklı olarak iç piyasadaki gelişmelerle ilgilenen piyasa oyuncularının, dış piyasalardaki gelişmelere karşı da hazırlıklı olduğu belirtiliyor.

Temmuz ayı strateji önerilerimize geçmeden önce, bu yazı hazırlanırken, Başbakan’ın sağlık durumuna ilişkin belirsizlik devam ediyordu. Bu nedenle strateji önerilerimizi yaparken, ağırlıklı olarak iyimser senaryolar üzerinde durduğumuzu ve Bülent Ecevit’in görevinin başına döneceği görüşünden hareket ettiğimizi belirtmek isteriz.

Riskli strateji: Başbakan Bülent Ecevit’in sağlık durumuna ilişkin endişelerin ortadan kalkması halinde, borsada hızlı bir çıkış bekleniyor. Bu nedenle bilanço beklentileri iyi olan İMKB-30 şirketleri arasından alım yapılabilir. Portföyün kalan bölümünü ise A tipi değişken fonlarda ve faiz düşüşü beklentisine bağlı olarak Hazine bonolarına ayırmanızda yarar var. Ancak, her ne kadar riski seviyorsanız da, tedbiri elden bırakmamanızı öneririz. Çünkü, son zamanlarda piyasanın tansiyonu çok oynak.

Orta riskli: Başbakanın görevine devam edeceği açıklanırsa, portföyünüzdeki hisse senedi oranını artırabilirsiniz. Tercihinizi İMKB-100 hisselerinden yana kullanmanızda yarar var. Portföyün kalan bölümünü ise tahvil-bono fonlarına ayırabilirsiniz.

Risksiz:  Riski sevmiyorsanız, B tipi likit fonlardan vazgeçmemenizi öneririz. Böylece hem piyasadaki dalgalanmalardan etkilenmeyecek, hem de getirinizi garantilemiş olacaksınız.

BORSA

9.600 direnci önemli

Borsa, haziran ayında yine kan kaybetti. Daha önce de belirttiğimiz gibi nedenler ağırlıklı olarak siyaset kaynaklı. Buna bir de dış piyasalardaki olumsuz gelişmeler eklendi. Tüm bunlar İMKB 100 Endeksi’ni 19 Ekim 2001 tarihinden bu yana en düşük seviyesi olan 8.887 puana kadar düşürdü. İşlem hacminin iyice azaldığı borsada, yatırımcıların piyasaya girme konusunda isteksiz oldukları gözleniyor.

Piyasadaki temmuz ayı beklentileri ise şöyle:

- Başbakan Bülent Ecevit’in görevine döneceğinin açıklanması halinde borsada hızlı bir çıkış yaşanması muhtemel görünüyor. Böyle bir yükseliş hareketinde endeksin ilk direnci 9.500 seviyesinde.

- Teknik analizcilere göre, borsada kalıcı bir çıkış olması için, 9.600’deki güçlü direncin aşılması gerekiyor. Bunun için de piyasaya önemli miktarda para girişi olması şart.

- 9.600’deki direncin aşılması halinde, endeksin 10.000-11.000 dir

- Ancak, yukarıdaki senaryonun tersi düşünüldüğünde, borsadaki düşüşün devam edeceği söyleniyor. Endeksin ilk desteği ise 8.800 seviyesinde.

- AB ve seçim tartışmalarının da borsanın önündeki en büyük engellerden biri olduğu söyleniyor. Bu tartışmaların büyümesi halinde endeksin ilk etapta 8.500, buranın altında ise 7.500 desteklerini deneyebileceği belirtiliyor.

- Teknik analizcilere göre, kısa ve orta vadeli göstergelerin destek dip seviyelerine yakın olması, endeksin yukarıda verilen destek seviyelerine tutunma olasılığını artırıyor.

FAİZ

Faizde yüzde 65 beklentisi

Ankara’daki olumsuz gelişmeler, Pamukbank’a el konulması ve Brezilya’da yaşanan tatsız olaylar bono cephesinde de tansiyonun yükselmesine neden oldu. Makro ekonomik verilerin olumlu çıkması bile, piyasadaki tedirgin havayı dağıtamadı. Olumsuz havanın etkisiyle bono faizleri yüzde 73 seviyelerinin üzerine kadar çıktı.

Faiz cephesindeki beklentiler de aslında borsadakilere oldukça paralel. Yine tüm senaryolar Başbakan Bülent Ecevit’in sağlık durumuna göre yapılıyor:

- Bankacılara göre, başbakanın sağlık durumunun iyi olduğunun açıklanması halinde faizlerde yüzde 65’lere doğru bir düşüş yaşanması muhtemel. Ancak, faizdeki düşüşün oldukça temkinli olacağı söyleniyor.

- Ancak, Ecevit’in görevine devam etmeyeceği açıklanırsa, faizlerin ilk etapta yüzde 75, sonrasında ise 80’leri deneyebileceği söyleniyor.
- Bu arada haziran ayında dolarda yaşanan hızlı çıkış nedeniyle, enflasyonun geçen aylara göre daha yüksek gelmesi bekleniyor. Böyle bir gelişme faizler üzerinde baskı yaratabilir.

- Haziran ayındaki itfalarını borçlanma faizlerini yükselterek kapatan Hazine’nin temmuz ayında da yaklaşık 5 katrilyonluk itfa ödemesi var. Hazine’nin maliyetlerini yükselterek de olsa, itfalarını karşılaması bekleniyor.

-  Meclis’in tatile girecek olması, piyasalar üzerindeki Ankara baskısını bir ölçüde azaltabilir. Ancak, AB ve seçim konusunda yaşanacak gelişmeler yine dikkatle izlenecek.

- Piyasalardaki tüm olumsuzluklara rağmen, repo cephesindeki sakin trend devam ediyor. Bu nedenle riski sevmeyen yatırımcılar da tercihini repodan yana kullanıyor. Ancak B tipi likit fonların getirisinin, repoya göre daha yüksek olduğunu hatırlatmakta yarar görüyoruz.

DÖVİZ

Dövizin ateşi düşmüyor

Döviz cephesi haziran ayında en çok takip edilen piyasa haline geldi. Ankara’dan gelen olumsuz açıklamalar, Brezilya’nın durumu ve güvensizlik ortamının artması nedeniyle, dolarda hızlı bir çıkış yaşandı. Bir ara 1 milyon 600 bin liranın üzerine çıkan dolar, ay sonuna doğru 1 milyon 550 bin seviyelerine kadar geriledi. Piyasadaki temmuz ayı beklentileri ise şöyle:

- Temmuz ayında döviz cephesine de yön verecek en önemli gelişme, Başbakan’ın sağlık durumu olacak. Bülent Ecevit’in görevine devam edeceğinin açıklanması halinde doların ilk etapta 1 milyon 500 bin lira seviyelerine gerilemesi bekleniyor.

- Buna karşın Başbakan’ın sağlık durumunun kötü olduğu yönünde gelecek bir açıklama, piyasada morallerin daha da bozulmasına neden olacak. Bu durumda, doların tekrar 1 milyon 600 bin lira seviyesini deneyebileceği söyleniyor. Bu seviyenin aşılması halinde ise 1 milyon 650 bin lira ile 1 milyon 700 bin lira arasında dalgalanabileceği belirtiliyor.

- Ancak, yükseliş beklentisine rağmen, yıl sonu dolar kuru tahminleri hala 1 milyon 700 bin ile 1 milyon 800 bin lira arasında.

- AB konusunda uzlaşma sağlanması ve seçim belirsizliğinin ortadan kalkması, döviz cephesini rahatlatacak unsurların başında geliyor.

- Bankacılara göre, bu ay döviz cephesinin bir gözü de Brezilya’da olacak. Arjantin’den sonra Brezilya’nın da krize girmesi döviz cephesinde hareketli günler yaşanmasına neden olabilir.

 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz