Kişisel Yatırım

JP Morgan: TL değerli kalacakYatırım bankası JP Morgan, Türk Lirası’nın 2006 yılında da değerli kalacağını kaydetti. ABD’li yatırım bankası JP Morgan 2006’nın ilk yarısında dünya döviz piyasalarına...

1.01.2006 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

JP Morgan: TL değerli kalacak
Yatırım bankası JP Morgan, Türk Lirası’nın 2006 yılında da değerli kalacağını kaydetti. ABD’li yatırım bankası JP Morgan 2006’nın ilk yarısında dünya döviz piyasalarına yönelik beklentileri değerlendirdiği raporunda, Türk ekonomisinin 2006’da AB yönünde dönüşümü sürdüreceğini ve TL’nin değerli kalacağını belirtti. “Türkiye, gelişen piyasalarda en güçlü dönüşüm gösteren ekonomi olmaya devam edecek” denilen raporda, AB üyelik sürecinin doğrudan yabancı yatırım akışı sağlaması ve dolar cinsinden varlıkları çözmesi sonucu TL’nin dolara karşı değer kazanacağı kaydedildi.

Kıbrıs ya da insan hakları konusundaki tartışmaların TL’ye etki yapmayacağını, ileride Avrupa Komisyonu ile daha geniş anlaşmazlık çıksa da bu durumun belki iç yatırımcıları biraz yavaşlatacağını belirten JP Morgan, “İş ortamındaki istikrar 2006’da, enflasyon hedeflemesi ve yeni özelleştirmelerle desteklenecek. Cari açık konusundaki kaygıların bu nedenle azalması gerekir” dedi. Rapora göre, net hata ve noksan kalemindeki güçlü akış da cari açık finansmanını kolaylaştıracak.

JP Morgan ‘Türkiye’nin dışarıdan portföy yatırımlarına ihtiyaç duymayı sürdürmesi, dünyada risk alma arzusunun azalması halinde Türkiye’yi hassas duruma getirebilir. Ancak bu durum, diğer gelişen piyasa kurları için de geçerli’ dedi. Raporda, 2006 sonu dolar/YTL kuru 1.38 olarak tahmin edildi.

Moody’s ‘ten not artırımı
Uluslar arası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, aralık ayında Türkiye’nin notunu yükseltti. Şirketten yapılan açıklamada not artışına Türkiye’nin son 4 yılda uyguladığı ekonomik ve siyasi reform sürecinin rolü olduğu belirtildi. Moodys, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin bir dönüm noktası olduğunu ve bu sürecin piyasa güvenini ve reform uygulamalarını pekiştireceğini vurguladı. Açıklamada “Türkiye’nin yüksek büyüme hızı ve yapısal reformları, ekonominin dayanıklılığını artırmış ve hem kamu borcunu hem de borç yönetimini 2000 yılındaki krizden önceki düzeye hızla dönüştürmüştür” ifadesine yer verildi. Moody’s görünümün olumlu oldugunu belirterek bundan sonraki not artışlarına da kapıyı aralık bıraktı. 2005 bütçesinin öngörülenden daha başarılı bir performans sergilediğini vurgulayan Moody’s, 2006’da yürürlüğe girecek vergi indirimlerinin büyüme sürecini pekiştireceğini kaydetti. Kamunun dış borçlanmasında azalma gözlenmesine karşın özel sektör dış borçlanmasında artış yaşandığına dikkat çeken Moody’s dış ticaret ve cari işlemler açıklarının risk kaynağı olduğunu kaydetti. 1997 yılında Türkiye’nin notunu düşüren Moody’s, yaptığı artırımla kredi notunu tekrar 8 yıl önceki seviyeye getirdi.

VOB

“VOB’un cazibesi artacak”
Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası (VOB) Genel Müdürü Hamdi Bağcı, 2006 yılında yatırım araçlarında yüzde 15'lik stopaj uygulamasının dışında kalacağı için VOB'un alternatif hale gelerek ve işlem hacminde artış olabileceğini söyledi. Bağcı, 2006'da umutlu olmalarını sağlayan gelişmelerden birinin, VOB'un yüzde 15'lik stopaj uygulamasının dışında kalması olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Bireysel ve yabancı yatırımcıların VOB'taki ticaretlerinden elde ettikleri gelirler, 2006 yılında gelir vergisinden istisna edildi. Bu da yatırımcılar açısından tercih nedeni olacak. İMKB'de çıkış beklentileri bulunuyor. Bu alanda VOB bir alternatif olarak ortaya çıkabilir."

Önümüzdeki yıl VOB'ta yeni ürünlerin devreye gireceğini ve bu kapsamda altının işlem görmesini planladıklarını bildiren Bağcı, "Bu da yeni yatırım ve işlem hacim olarak bize gelecek. Daha yeni ürünlerimiz var, ama onları kamuoyu ile paylaşmak istemiyoruz. İlk başta bunlar emtia ürünlerinden ziyade yine finansal ürünler olacak" dedi.

BORSA

Kar satışı gelse de 35.000 desteği sağlam
2006 yılını rekor yükselişlerle kapatan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem gören hisse senetleri 2005 yılını ortalama yüzde 53 oranında değer artışı ile kapattı. Bankacılık sektöründe yaşanan ortaklıklar nedeniyle yıl boyunca yüksek performans söyleyen mali sektör hisseleri bu yükselişin de lokomotifi oldu. Mali sektör hisselerindeki yıllık değer artıyı yüzde 68 olarak gerçekleşti.

Piyasa oyuncuları bu yılın ilk çeyreğinde de uluslar arası piyasalardaki likiditenin borsada belirleyici rol oynayacağı konusunda hemfikir. Ancak bu 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe giren stopaj uyglaması özellikle ocak ayında işlem hacminde düşüşe neden olabilir. Ancak bu durumun geçici olacağı belirtiliyor.

Diğer taraftan, sermaye piyasalarında en çok konuşulan senaryolardan biri de, 2005’teki hızlı yükselişin ardından, bu yılın ilk çeyreğinde yüklü kar satışları olacağı yönünde. Bu konuyu sodruğumuz uzmanlar, önemli bir kar satışına ihtimal vermiyor. Küçük ölçeki kar satışlarının her zaman olabileceği ancak bunun yaratacağı düşüşün de 1-2 bin puanla sınırlı kalacağı konuşuluyor. Yani 3 aylık dönem için borsacılar endekste 35 bin seviyesinin aşağı yönde kırılmasının zor olduğunu belirtilyorlar.

Diğer taraftan bu yılın ilk yarısında ABD ve Avrupa Merkez Bankası’nın faiz konusundaki tavırları da belirleyici unsurların başında yer alacak. Faiz artırımları 2005’teki gibi devam ederse, uluslar arası likiditenin Türkiye’ye akış hızı da yavaşlayabilir.

BONO

Stopaj etkisiyle faiz yükselebilir
Bono – tahvil piyasasında geçen aralık ayının belki de tek konusu, bu yıl uygulanmaya başlayan yüde 15’lik stopaj kesintisiydi. Piyasada yılın son ayında bir miktar yükseliş olmasına karşın, bono-tahvil piyasasındaki gösterge kağıdı olan 24 Mayıs 2006 vadeli bononun bileşik faizi, 2005 yılını yüzde 15 seviyesinin altında kapattı.

Bu yılın ilk günlerinden itibaren piyasada satış yönünde bir baskı oluşabilir. Bankacılar bu satış baskısının, stopajın yaratacağı zararı karşılamaya yönelik olarak, faizi yukarı çekme operasoyonu olarak nitelendiriyor. Ancak faizlerde yine de sert bir yükseliş beklemek yanlış olacak. Faizler üzerindeki stopaj etkisinin 1-1,5 puan ile sınırlığı kalacağı tahmin ediliyor. Ancak bu ayın ilk yarısında, bahsettiğimiz bu harekete psikolojik satışlar da eklenirse, yüzde 17’ler seviyesi görülebilir.

Hazine’nin bu ay toplam 11 milyar YTL tutarında iç borç geri ödemesi bulunuyor. Hazine 4 Ocak’ta 2 milyar, 16 Ocak’ta ise 9 milyar YTL tutarında iç borç geri servisi gerçekleştirecek.

EUROBOND

Eurobondlar cazibesini koruyor
ABD faizlerindeki gerilemeyi takiben gelişmekte olan ülkelerin eurobond fiyatları geçen yılın son haftasını yükselişle kapattı..Gelişen piyasaların borç düzeyinin azalması, döviz rezervlerinin yüksek olması, göstergelerin iyileşmesi, büyümenin güçlenmesi ve piyasadaki kıymetlerinin azalması güvenli yatırım aracı ABD Hazine tahvillerine göre risk spreadlerinin daralmasının en büyük sebebi. Ancak piyasa oyuncularının 2006’nın ilk aylarına ilişkin tahminlerine göre eurobondlar olumlu seyrine devam edecek.

Amerika’da açıklanan çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksinin olumlu gelmesiyle başlayan Amerikan tahvilleri alımı gelişen piyasalara da yansımış durumda. Ayrıca Brezilya’nın Paris Klübüne olan borçlarını ödeyeceğini açıklaması Brezilya’nın 2040 vadeli eurobondlarını 128,5 lara taşımış durumda. Gelişmekte olan ülkeler açısından eurobondlardaki trend hayli kuvvetli görünüyor.

DÖVİZ

Kurlar 2006’ya sessiz girdi
2005’i sakin kapatan döviz piyasasında dolar 1,3520, Euro ise 1,6044 seviyesinden yılı noktaladı. Ulusalraarıs piyasalara baktığımızda yılın özellikle son ayında doların Yen ve kısmen Euro karşısında olumlu enflasyon verileriyle birlikte toparlandığını gözlemledik.

Bu ay içinde döviz piyasasında 2005’in son aylarından farklı bir seyir beklenmiyor.

Yurtiçi piyasada zaten hiçbir hareketin olmadığını göz önüne alırsak, kurların tamamen ABD ve Euro bölgesi ülkelerinin 2005 enflasyon ve büyüme rakamlarına göre şekilleneceğini söylemek mümkün. Dolar ve euro’nun 2006 yılı yol haritasi, ABD ve Euro bölgesi merkez bankalarının faizler konusunda nasıl bir strateji çizeceklerine göre şekillenecek.

Ancak yurtiçinde, kurlardaki tüm hareketsizliğe rağmen döviz yatırımı yapacak olanlar varsa da uzmanlar sepet oluşturarak parite etkisinden kurtulmayı öneriyor.

Garanti – GE ortaklığı tamamlandı
Doğuş Holding, Garanti Bankası’nın yüzde 25.5 hissesi ve 182 adet kurucu payının General Electric Capital Corporation’a devir işlemlerinin tamamlandığını açıkladı. Holdingden İMKB’ye gönderilen açıklamada, Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’nun hisse devir işlemine onay verdiği belirtildi. Açıklamaya göre, satışa konu hisseler için 1 milyar 555 milyon 500 bin dolar, kurucu hisseler için ise 250 milyon dolar olmak üzere, toplam 1 milyar 805 milyon 500 bin dolar GE tarafından Doğuş Holding’e peşin olarak ödendi.

Hisse devrinin ardından Garanti Bankası Yönetim Kurulu’nda Ferit Şahenk, Süleyman Sözen, Ahmet Kamil Esirtgen, Cüneyt Sezgin, Ergun Özen, Charles Edward Alexander, Ricard Alan Laxer, Dmitri Lysander Stockton ve Daniel Noel O’connor yer alacak.

Ferit Şahenk Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı, Ergun Özen ise genel müdürlük görevini sürdürecek. Açıklamada ayrıca, Doğuş Holding’in Garanti Bankası’nın bazı iştiraklerini toplam 522.6 milyon YTL bedel karşılığında devraldığı da belirtildi.General Electric’in altı temel işkolundan biri olan GE Consumer Finance, 41 ülkede, tüketicilere, perakendecilere ve otomobil bayilerine kredi temin ediyor. GE Consumer Finance’in toplam varlıkları 151 milyar dolar düzeyinde yer alıyor. Avrupa’da 21 ülkede faaliyette bulunan GE Consumer Finance’ın 2004 yılı itibariyle Avrupa’daki toplam varlığı 74 milyar doları aşarken, 1.1 milyar dolar da net gelire ulaştı.

Bonozedelere ödemeler başlıyor
İmar Bankası’nın bankacılık yapma ve mevduat kabul etme yetkisinin kaldırıldığı tarihten önceki, bir ay içinde bonodan mevduata çevrilen hesapların hak sahiplerine, ödemeler bu ay içinde başlayacak.

Defaten ödenecek tutarlara, ödenmesi gereken tarihten, bugüne kadar geçen süre için, tüketici fiyatları endeksi esas alınarak faiz de eklenecek. Bakanlar Kurulu’nun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazete’nin 24 Aralık 2005 tarihli sayısında yayımlandı.
Danıştay 13. Dairesi, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen İmar Bankası’ndan, devlet iç borçlanma senedi, yani bono satın alanların zararlarının tazmin edilmesine karar vermişti.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz