Para YatırımFED Haziran Ayında Faiz ArtırmayabilirGlobal piyasaların yakından takip ettiği en önemli konu gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırım politikaları. Bu anlamda en öndeki banka ise...
Para Yatırım
FED Haziran Ayında Faiz Artırmayabilir
Global piyasaların yakından takip ettiği en önemli konu gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırım politikaları. Bu anlamda en öndeki banka ise kuşkusuz ABD Merkez Bankası (FED). Çünkü, FED’in faiz artırımı politikasının devam etmesi ihtimali gelişen piyasalardan para çıkışı anlamına geliyor. Faiz artırımıyla ilgili en önemli ipuçları ise açıklanan FED toplantı tutanakları… Nisan ayının ikinci yarısında 27-28 Mart tarihinde yapılan FED toplantısının tutanakları açıklandı. Biz de bu tutanakları ve bundan sonraki FED’in tahmini politikasını Raymond James Başekonomisti Özgür Altuğ’a yorumlattık.
“Nisan ayının sonlarında açıklanan 27-28 Mart FED toplantısı tutanakları ile bu toplantının hemen ertesinde FED’in yeni başkanı Ben Bernanke’nin yaptığı açıklamaların çok da fazla örtüşmediği görülüyor. Bernanke, NewYork’da, Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada, ABD uzun vadeli faizlerinde faiz artırımına devam edilebileceğine yönelik sinyaller verdi. Bunun ardından yüzde 4.75 olan ABD 10 yıllık tahvilleri, hızlı bir yükselişle 5.05’e yükseldi. Nisan ayının ikinci haftasında ise FED yetkililerinin faiz artırımlarının sonuna gelinmiş olabileceği açıklamaları, yine daha sonra açıklanan FED tutanakları, havanın bir anda tersine dönmesini sağladı. ABD Vadeli İşlemler Piyasası’nda oyuncular, 10 Mayıs’taki toplantıda 0.25, yine Haziran ayındaki toplantıda 0.25 baz puan toplamda 0.50 baz puan artış bekliyordu. Böylece faiz oranı, 5.25 seviyesine gelecekti. Ancak bu tutanaklar sonrasında 10 Mayıs’ta 0.25 baz puan artış bekleniyor. Ancak, Haziran ayında faiz artışı bekleyenlerin oranı yüzde 40 seviyelerine düştü. Yani piyasanın yüzde 60’ı Haziran ayında faiz artırımı beklemiyor.”
-Fed tutanaklarında dikkat çeken noktalar: FED’in tutanaklarına yeniden dönecek olursak, büyüme tarafında işlerin gayet iyi gittiği görülüyor. İnşaat sektöründeki canlı hava devam ediyor. Çekirdek enflasyon iyi durumda… İstihdam artışı olumlu, sanayi üretimi yüksek… Tüketici harcamaları, 2005’in sonunda yavaşlamıştı. Ama 2006’in ilk çeyreğinde ekonomide hızlı büyüme var.
-FED tutanaklarına göre tahminler: Ekonomik büyüme yavaşlama olsa da sürecek. Çekirdek enflasyon bir miktar yükseliş kaydedebilir. Ama çok korkutucu boyutta olmaz. Mart ayında 0.25 baz puan oybirliği ile alınmıştı. Ancak, üyelerden bazıları, faiz artırımının sonuna gelindiğini düşünüyor. Hatta bazı üyeler, faiz artırımlarının fazla olduğunu sorgulamaya başladı. Bunlar; piyasaları rahatlatan ana unsurlar oldu. FED her şeye rağmen gelecek dönemde açıklanacak ekonomik verilere göre pozisyonunu belirleyeceğini ifade ediyor.
VOB
Faize dayalı sözleşmelerdeki eksiklik gideriliyor
İkinci yılını geride bırakan VOB’a her geçen gün yatırımcı ilgisi artıyor. Gedik Yatırım Vadeli İşlemler Pazarlama Müdürü Nuri Sevgen, bunun en önemli nedeninin; spot piyasalarda sadece al/bekle/sat stratejisi uygulanabilirken, VOB’ta sat/bekle/al, vadeler arasındaki fiyat farklılıklarından yararlan ya da spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki fiyat farkından yararlan stratejileri üzerine de işlem yapılabilmesi olduğunu söylüyor.
Özellikle İMKB’de ve dövizde yüksek oranda dalgalanma gösteren süreçlerde yatırımcıların, bu dalgalanmalardaki zarardan korunmak isteklerini anlatan Sevgen, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Fiyatların düşüş içinde olduğu dönemlerde de bu düşüşten para kazanma istekleri ön plana çıkıyor. Zira VOB’ta yapılan yatırımın ya da korunma amaçlı işlemlerin maliyeti spot piyasaya göre onda bir büyüklüğünde olması da VOB’un diğer bir cazibe kaynağı olma sebebi. Kurulduğundan bu yana sürekli kendini geliştiren ve katılımı arttırmaya yönelik uygulamalara önem veren VOB’ta, 26 Nisan’dan itibaren referans devlet iç borçlanma senedine dayalı yeni bir sözleşme daha işlem görmeye başladı. VOB’taki borsa ve dövize dayalı finansal enstrümanlara ilgiye karşın faize dayalı sözleşmedeki bu eksikliğin yeni faiz sözleşmesi ile giderileceğini tahmin ediyorum.”
BORSA
Mayıs’ta borsanın yönü yukarı olabilirBorsa mart ayındaki düşüş trendinin ardından Nisan ayının özellikle ikinci yarısında üzerindeki olumsuzlukları üzerinden atmış görünüyor. Bunun en önemli işareti, üst üste yapılan halka arzlar ve gelen halka arz haberleri. Öncelikle iç piyasada Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atama ile ilgili belirsizlik ortadan kalktı. Yine FED, faiz artırımlarına son vereceği sinyalini verdi.
Taksim Menkul Değerler yatırım uzmanı Mustafa Karaca, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı’nın yasalaşmasının ardından, mayıs ayında IMF heyetinin Türkiye’de yapacağı görüşmelerin gündeme geleceğini söylüyor. Bunun ardından not artımlarının takip edilmesi tavsiye eden Karaca sözlerine şöyle devam ediyor:
“Piyasa mevsimsel olarak mayıs ayında bir toparlanma süreci yaşıyor. Beklentimiz endeksin 46.000 seviyelerini kırması halinde 48.000 seviyesindeki zirve seviyelerini yeniden test edeceği yönünde. Sektörel olarak boya, turizm, beyaz eşya gibi sektörler takip edilebilir. Piyasayı olumsuz etkileyebilecek gelişmeler ise yurtdışı kaynaklı olur. İran gerginliği, petrol ve altın fiyatlarındaki yükseliş ve en önemlisi ABD makro ekonomi datalarına bağlı olarak FED kararları piyasayı olumsuz etkileyebilir.”
BONO
Fiyatlara İran gerginliği henüz yansımadı
Geçtiğimiz dönemde yurtdışı piyasaların, yurtiçi piyasalara olan etkisi giderek arttı. Bu sürecin önümüzdeki dönemde de etkisinin önümüzdeki dönemde de etkisini yitirmeden devam etmesini bekleyen Garanti Portföy Emeklilik Fonları Yöneticisi Selçuk Seren, ABD ve Avrupa Merkez Bankalarının enflasyon baskısını azaltmak için yaptıkları faiz artırımlarına ileriki dönemde Japonya Merkez Bankası’nın da katılacağını söylüyor. Büyük merkez bankalarının faiz artırımı süreçlerinin bütün dünya faiz piyasalarında yukarı yönlü bir baskı yarattığını anlatan Seren şu bilgileri veriyor:
“Bununla birlikte gelişen ülkeler, hala yüksek faiz verdikleri için önemli çıkışlar olmuyor. Önümüzdeki dönemde yaz aylarına girilmesi ve mevsimsel etkiler nedeniyle enflasyonda olumlu beklentiler var. Yapısal reformların devam etmesi ve olumlu bütçe performansı, kağıt arzının daralması nedeniyle yurtiçi faiz piyasasında olumsuz bir seyir beklentimiz yok. Gösterge faizinin yıl başından bu yana içinde kaldığı yüzde 14-13.25 bandının devam etmesini bekliyoruz. Bununla birlikte henüz fiyatların içine İran ve Irak’la ilgili olumsuz gelişmeler dahil edilmedi. İran’la ilgili olumsuz gelişmeler olması halinde yurtiçi piyasalarda olumsuz seyir kaçınılmaz olacak.”
Hazine Mayıs ayı içinde 2 tane itfa yapacak. 3 Mayıs 2006’da yapılacak iç borç ödemesinin büyüklüğü 1 milyar 981 milyon YTL olacak. 24 Mayıs 2006’da yapılacak iç borç ödemesinin büyüklüğü ise 7 trilyon 439 milyon YTL.
EUROBOND
Kısa vadede 155 seviyeleri görülebilirEuroband piyasası, ABD 10 yıllık tahvillerin hareketine göre yön tayin eden bir enstrüman. ABD 10 yıllıkları ise 5 seviyesinin altında işlem görüyor. Ak Yatırım Hazine Müdürü Selim Okumuş, FED faizlerinin mayıs ayında 25 baz puan artırılarak 5 seviyesine çıkarıldıktan sonra duraklayacağı tahmininde bulunuyor. Okumuş, bu seviyelerde gelecek ekonomik verilere bağlı olarak 5 seviyelerinde en azından 3-4 ay bekleme olacağını, hatta 5’in tepe noktası olacağını söylüyor. Okumuş sözlerine şöyle devam ediyor:
“Buna paralel olarak 10 yıllık ABD tahvillerinin denge seviyesi 4.80-4.90 olacak. Bu da Eurobond’ları olumlu etkileyecektir. Şu an ki faiz farkı seviyeleri korunursa, 153’ün hemen altında seyreden Eurobond faizleri 154 daha sonra 155 seviyeleri görülecek. Kısa vadede görüşüm bu yönde.”
ALTIN
Düzeltmenin ardından 650 dolar test edilebilirAltın piyasası tarihi yükselişine devam ediyor. Geçen ay son 25 yılın rekoru kırıldı ve 1 ons altının fiyatı 600 dolar barajını aşılarak 640 dolar sevilerine kadar yükseliş yaşadı. Ancak bu seviyeden gelen tepki satışlarıyla bir düzeltme hareketi oldu. Altın fiyatlarındaki yükselişte petrol fiyatlarındaki artışın etkili olduğu belirtiliyor.
Goldaş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı, petrol fiyatlarının yanı sıra İran ile ABD arasındaki restleşmeye dikkat çekiyor. Binatlı, petrol ve altın fiyatının yükselişinde bu restleşmesin etkisinin ilk sırada olduğunu belirtiyor. Binatlı, “Yatırımcılar, bu piyasa şartlarında güvenli bir liman olarak görülen altın ve emtia piyasalarına ciddi bir şekilde yöneliyor. Ancak nisan ayının ikinci yarısında yaşanan yükseliş çok sağlıklızdı. Paskalya tatilinin bitiminde ABD ve AB piyasalarından gelen alımlarla bir anda 640 dolar seviyeleri görüldü” diyor. Bu yükselişin ardından bir düzeltme yaşandığını anlatan Binatlı sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bu düzeltmenin ardından altın fiyatları sağlıklı bir şekilde 650 dolar seviyesini test edecektir. Yine kısa vadede 615 dolar seviyesi güçlü destek konumunu sürdürüyor. Yine genel olarak Haziran-Ağustos aylarında altın fiyatlarında bir gevşeme yaşanır. Ben bu yıl için de aynı şeyin geçerli olacağını düşünüyorum. Ancak altın fiyatı 650 doların üzerinde bir yerlerde olursa, geri çekilmelerde 615 güçlü desteği çalışacaktır.”
DÖVİZ
1.32 seviyesinin aşağı kırılması beklenmiyorGeçen ay açıklanan Mart ayı FED tutanakları sonrasında gelişen piyasalara para akışı gözlendi. Bu para akışı döviz piyasasında genel satıcılı bir hava yarattı. Bu havanın mayıs ayında da devam edeceğini söyleyen Yatırım Finansman Yurtdışı Kurumsal Satış Direktörü Nezihi Abay, YTL’nin değer kazanmaya devam edeceğini söylüyor. Resmi tarih belli olmasa bile bu ay IMF heyetinin Türkiye’ye gelmesinin beklendiğini belirten Abay şu bilgileri veriyor:
“Bir takım sıkıntılar yaşansa da IMF’nin genel anlamda gidişattan memnun olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle temel olarak bu gözden geçirmenin sorunsuz olarak atlatılacağı kanaatindeyim. Bu beklentiyle birlikte iç dinamikler açısından Türk piyasasına yabancı yatırımcı girişi devam edecektir. Bu da YTL’nin döviz karşısında değer kazanmasını beraberinde getirecek. Yurtdışı piyasalar ise ABD verileri, İran gerginliği, petrol ve altın fiyatlarındaki dalgalanmalar nedeniyle oynak. Bu dalgalanmalar, iç piyasaya da yansıyacaktır. Ancak şu anki genel görüntü, gelişen piyasalara doğru olumlu havanın devamı yönünde. Bu nedenle Mayıs ayında YTL/dolar kurunun 1.32 seviyelerini aşağı zorlamasını beklemiyorum.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?