Büyüme dataları daha fazla takip edilecekSon dönemde uluslararası piyasalarda konuşulan ve sıcak paranın yönünü belirleyen en önemli gündem maddesi, büyüme ile ilgili endişeler. Dünya ekonomisinin ...
Büyüme dataları daha fazla takip edilecek
Son dönemde uluslararası piyasalarda konuşulan ve sıcak paranın yönünü belirleyen en önemli gündem maddesi, büyüme ile ilgili endişeler. Dünya ekonomisinin dörtte birini oluşturan ABD ekonomisindeki büyüme ile ilgili datalar, bu nedenle yakından takip ediliyor.
Raymond James Baş Ekonomisti Özgür Altuğ, konuyu şu şekilde değerlendirdi:
Sorunun Özü Yavaşlama ile ilgili endişeler son dönemde yakından takip ediliyor. Bu durum ekonomik büyümedeki yavaşlama şeklinde mi karşımıza çıkacak, yoksa bir resesyon yani ekonomik buhran mı yaşanacak, sorusunun yanıtı aranıyor. Yani ekonomik daralmayla başlayıp, büyüyememeyle devam edecek bir sürece mi giriliyor, endişeleri var. Ekonomide yavaşlama sağlıklı bir durum. Ama ekonomik daralmaya gidecek bir süreç yaşanırsa, bundan herkes çok olumsuz etkilenir.
ABD İzleniyor Bu şartlar altında ABD’deki büyümeyle ilgili datalar yakından takip ediliyor. Çünkü bu ülkenin, dünyanın büyük ekonomileriyle ciddi bir bağlantısı var. ABD’deki daralma dolayısıyla bu ülkeleri ve sonrasında tüm dünyayı ciddi boyutta etkilenir.
FED Toplantıları İzlenecek Bundan sonra yatırımcılar FED toplantılarını yakından takip etmeye devam edecekler. 24-25 Ekim ve 12 Aralık’ta iki toplantı var. Bu toplantılarda Eylül ayında olduğu gibi faiz artırımına gidilmezse, FED’in artırım sürecinin bittiği ortaya çıkar. Bundan sonra faiz indirimlerinin olabileceği beklentisi kuvvetlenebilir.
Datalar Beklentiler Dahilinde Gelmeli Bundan sonraki süreçte birinci ve ikinci el ev satışları, dayanıklı tüketim malları, ABD yurtiçi büyüme rakamları gibi tüm datalara bakılacak. Ekonomik büyüme açısından işlerin ne kadar kötü olum olmadığını anlamaya çalışacağız. Çünkü, beklentilerin çok çok altında kalan rakamlar, resesyon tehlikesini işaret eder.
ABD Tahvili Güvenli Liman Resesyon tehlikesi tüm gelişen piyasalardan olduğu gibi ABD borsasından da para çıkışı anlamına gelir. Yatırımcılar FED’in faiz indirebileceği beklentisini de dikkate alarak ABD tahvil piyasasına yönelir.
VOB
Dalga boyutu işlem hacmini artırıyor
Gelişen ülkelerde yaşanan dalgalanma Türkiye’de dolayısıyla VOB’da da etkisini gösterdi.
Piyasalarda dalga boyunun artması sonucunda riskini azaltmak isteyenlerin VOB’a ilgisinin arttığı gözlendi. Gedik Yatırım VOB Müdürü Nuri Sevgen, gelişen piyasalardaki hareketin ve ABD’den gelecek haberlerin VOB’da etkili olmaya devam edeceğini söylüyor. Sevgen, “VOB’da dolarda bir yukarı hareket bekleniyordu. O hareket oldu. Şu anda beklenti, piyasaya paralel seyirdi. Endekste ise bir yukarı beklenti var. Ama piyasa bundan çok da emin değil. Bu nedenle de gelişmeler yakından takip edilmeye devam edilecek” diyor. Sevgen, önümüzdeki süreçte belirsizliğin arttığı tarihlerde yatırımcılara VOB’u tavsiye ediyor.
Borsa
Borsa 40.000’i dener
Borsa, geçen ay da FED, IMF, AB gibi üç önemli başlığın etkisi altında dalgalı bir seyir izlemeye devam etti. Özellikle ayın ikinci yarısında gelişen piyasalarda yaşanan sıkıntılar, Türk piyasasını da vurdu. FED’in faiz artırmama kararının ardından 38.500 seviyelerini zorlayan borsa, bunun hemen ardından yükselişi fırsat bilen yatırımcıların satışlarıyla 36.000 seviyelerine gevşedi. Bu satışlar acaba ikinci dalga mı geliyor, sorusunu da beraberinde getirdi. Acar Yatırım Araştırma Müdürü Zeynel Balcı, bu hareketin geçici olduğunu savunuyor. Ekim ayıyla birlikte borsanın yeniden yönünü yukarı çevirmesini bekleyen Balcı, “Herkesin kötümser olduğu bir piyasada satış yapamazsınız, pozisyon değiştiremezsiniz” diyor. Bu nedenle alınmış pozisyonların korunmaya devam ettiğini anlatan Balcı sözlerine şöyle devam ediyor:
“Hisse bazında hareketlilik her zaman olacak. Ancak benim beklentim, yıl sonuna kadar 40.000 seviyesinin üzerinin deneneceği yönünde. Türkiye’de cari açık gibi önemli riskler ama bu riskler hep vardı. Tahminim, ikinci dalganın Ocak ayında seçim beklentilerinin artmasıyla birlikte gelmesi yönünde.”
Faiz
Faizlerde 20-22 aralığında seyreder
Ağustos ayı boyunca yüzde 19-20 aralığında bir seyir izleyen bono bileşik faizi, eylül ayı içinde önce Hazine itfa ve ihaleleri ardından da gelişen piyasalardaki olumsuz hava nedeniyle yukarı bir seyir izledi. Özellikle gelişen piyasalardaki üst üste olumsuz haberler, gösterge faizin yüzde 22 seviyesini test etmesine neden oldu. Yüksek faiz, enflasyon beklentileri de düşünüldüğünde iyi bir getiri vaad ediyor. Ancak analistler, gösterge kağıdın iki yıl vadeli olduğunu, bu riski almak istemeyenlerin kısa vadeli bonoları tercih etmesi tavsiye ediliyor.
Denizbank Fon Yönetimi Grup Müdürü Cem Kurdoğlu, faiz cephesinin de yurtdışı gelişmelere odaklı olarak hareket etmeye devam ettiğini belirtiyor. Kurdoğlu, “En büyük endişe, dünyada özellikle de ABD’de büyüme rakamlarında daralma beklentisi. Ekonomilerin büyümemesi endişesi, yakından izlenmeye devam edecek. Faiz cephesinde beklentim, ekim ayının yüzde 20-22 bandında gerileceği yönünde” diyor.
Hazine’nin 4 Ekim’de 6 milyar 147 milyon YTL’lik ve 8 Kasım’da 7 milyar 960 milyon YTL’lik itfası bulunuyor.
Eurobond
Mayıs ayı öncesinde 150 dolar seviyelerinin üzerinde seyreden 2030 vadeli gösterge kağıdı, Mayıs-Haziran döneminde yaşanan dalgalanmalar neticesinde, 140 dolar destek seviyelerini zorladı. Eylül ayının ikinci yarısında gelişmekte olan ülke tahvilleri ve para birimlerindeki değer kaybının etkilemeye devam ettiği piyasada önceki gün 150 dolar seviyesinden başlayan satış hareketi sonrasında 147 dolar seviyelerine kadar gevşeme yaşandı.
Ak Yatırım Hazine Müdürü Selim Okumuş, global piyasalarda riskten kaçınma psikolojisi devam ettiği sürece, diğer gelişen ülke kağıtlarında olduğu gibi Türk Eurobond’larında da sıkıntılı havanın devam edeceğini söylüyor. Bu piyasanın riskinin arttığını belirten Okumuş, “Yatırımcılar tedbirli davransınlar. Beklentim Ekim ayının 146-150 dolar bandında geçeceği yönünde” diyor.
Altın
Altın petrole endeksli
Geçen ay içinde 640 dolar seviyelerini gören ons başına altın fiyatı, buradan gelen satış dalgasıyla 600 dolar bandının altına geriledi. Bu gerilemede petrol fiyatlarındaki gevşeme önemli rol oynadı. ABD’nin Meksika açıklarında yeni petrol yatakları bulduğuna ilişkin haberler, petrol fiyatlarının gerilemesinde etkili oldu. Yine IMF yayınladığı bir raporda, emtialarda 2010 ve 2011 yıllarında ciddi düşüşler yaşanacağı beklentisine yer verdi. Bu gelişmelerin ardından altın fiyatı 580 dolar desteğine kadar geriledikten sonra, gelen alımlarla bu seviyede tutunmayı başardı. Goldaş Kuyumculuk Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı önümüzdeki dönem beklentileri ile ilgili şunları söylüyor:
“Önümüzdeki dönem, fiyatların daha sağlıklı ve kalıcı yükselebilmesi için teknik olarak fiyatların 548 dolar seviyelerine gerilemesi beklenebilir. Bu arada özellikle ekim ayı başı itibariyle, Hindistan’dan gelecek fiziki talep ile fiyatların destek bulması söz konusu. Orta ve uzun vadede fiyatların yukarı yönlü bir grafik çizeceğini öngörüyoruz.”
Döviz
Dövizde alım yapılabilir
En son 2 Ağustos’ta 1,50 dolar seviyesini gören dolar kuru, 1,43 seviyelerine kadar gevşedi. Eylül ayı ortasına kadar da kur yatay bir trendde devam etti. Ancak bu tarihten sonra gelişen piyasalarda yaşanan olumsuz gelişmeler, Türkiye’yi daha fazla etkiledi. Kur hızlı bir artış ile 1,50 seviyesinin üzerine çıktı. Eylül ayı, yurtdışı piyasalardaki bu havanın Türkiye’ye yansımaları şeklinde tamamlandı.
Anadolubank Hazine Bölümü Grup Başkanı Can Tanyer, ekim ayı içinde yukarı hareketin devam etmesini bekliyor. 1,60 seviyesinin kırılması ile 1,65 seviyelerinin görülebileceği yorumunu yapan Tanyer, bu nedenle dövizde alım yapılabileceğini ifade ediyor. Tanyer, “8 Kasım’da AB, İlerleme Raporu’nu açıklayacak. Bu tarihe kadar dolarda aşağı bir hareket olmasını beklemiyorum. Buradan olumlu algılanacak mesajlar çıkar ve yurtdışı piyasalarda da hava olumluya dönerse, kurlar yönünü yeniden aşağı çevirebilir” diyor. Tanyer, Döviz borcu olanlara risklerini azaltmalarını tavsiye ederek sözlerini tamamlıyor.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?