Kişisel Yatırım

2007 Para ve Kur Politikası açıklandıGeçen ayın son günlerinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “2007 Para ve Kur Politikası”nı açıkladı. Politikaya göre, dalgalı kur rejimine devam edilecek. ...

1.01.2007 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

2007 Para ve Kur Politikası açıklandı

Geçen ayın son günlerinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “2007 Para ve Kur Politikası”nı açıkladı. Politikaya göre, dalgalı kur rejimine devam edilecek. Ancak bankanın rezervlerini güçlendirmek amacıyla ve piyasadaki istikrarsızlık durumlarında müdahale yapılabilecek. 2007 “Para ve Kur Politikası”nda öne çıkan başlıklar şöyle:

2009’da da Enflasyon Hedefi Yüzde 4 Olacak
2007 ve 2008 enflasyon hedefi yüzde 4 olduğu için, 2009 yılındaki hedefin de bu seviyede olması bekleniyordu. Belirsizlik bandı da yine +/- yüzde 2 olarak korundu.

2007 İçin Enflasyon Hedefiyle Uyumlu Patika Açıklandı
Beklenmedik bir dışsal şokla karşılaşıldığı taktirde enflasyonun ilk çeyrekte belirtilen bandın altında kalması mümkün. Enflasyonun öngörülen bandın dışında kalması halinde, MB hükümete açık bir mektup yazarak sapmanın nedenlerini anlatmaya devam edecek.

Parasal Aktarım Mekanizmasının Dinamikleri Değişiyor
 Para politikasındaki herhangi bir değişikliğin iç talebe 3-9 ay, iç talepteki değişimin de enflasyona 3-12 ay arasında yansıdığı tahmin ediliyor. Bu da, yaklaşık 1,5 yıllık bir para politikası kontrol ufku veriyor. Fakat önümüzdeki dönemde, beklenti anketiyle de kıyaslanabilir olması adına MB senaryo çalışmalarını 24 ayı kapsayacak şekilde değiştireceğini açıkladı.

Toplantı Ve Rapor Yayınlama Tarihleri Açıklandı
 PPK toplantıları ay sonundan ay ortasına çekildi. Durmuş Yılmaz, konuya ilişkin olarak, “Ayın son gönünden birkaç gün önce PPK toplanıyor, bundan 2-3 gün sonra takip eden ayın enflasyon rakamları açıklanıyor. Burada olumsuzluk söz konusu oluyor. Dolayısıyla bu riskleri azaltmak için toplantı tarihlerini ortaya çektik. Bunu deneyeceğiz” dedi.

Dalgalı Kur Rejiminin Şartları Sağlanacak
 MB, dalgalı kur rejimi içerisinde herhangi bir seviye taahhüdü olmadığının altını çizmeye devam ediyor.

Güven Açığı Kapanana Kadar Sıkı Parasal Duruş Devam Edecek
Üçüncü çeyrek büyüme rakamlarının beklentilerin altında gelmesi, ekonominin tahmin edilenden önce soğumaya başladığına işaret ediyor. Bu da “Merkez Bankası, faiz indirimlerine daha erken başlar mı” şeklinde bir soru işareti yaratmıştı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bir sonuca varmak için erken olduğunu ve dördüncü çeyrek büyüme rakamlarının da beklenmesi gerektiğini söylerken, piyasa beklentisiyle MB’nin hedefi arasındaki güven açığı kapanmadığı sürece sıkı parasal duruşu koruyacaklarını belirtti.

VOB

VOB’a vergi, hacim artışını düşürebilir
2007 yılının ilk aylarında spot piyasalarda beklentilerin çok iyi olmadığı görülüyor. Bu durumun VOB piyasasında da etkisini göstermesi bekleniyor. VOB’da ocak ayında iki önemli beklentinin olduğu görülüyor. Bunlardan ilki artık VOB’a da stopaj vergisi uygulanacak olması. Gedik Yatırım VOB Müdürü Tolga Odoğlu, vergi nedeniyle işlem hacmi artış hızının biraz yavaşlayabileceğini söylüyor.

Odoğlu’nun dikkat çektiği bir diğer nokta da Aralık 2007 vadeli Euro ve dolar kontratlarının açılacak olması. 2007’deki riskler dikkate alındığında, yatırımcıların bu kontratlarda yeni pozisyon açmasını bekleyen Odoğlu, “Endeks kontratlarının ise şu aşamada spot piyasanın biraz üzerinde seyrettiği gözleniyor. Piyasadaki beklentilere paralel olarak burada da yeni pozisyon açılabilir” diyor.

Borsa

Elektrik dağıtım ihaleleri etkili olacak
İMKB, oldukça stresli bir ayı geride bıraktı. Özellikle AB konusunda yaşanan tartışmalar, ayın ilk yarısına damgasını vurdu. Türkiye’nin Kıbrıs konusunda yaptığı son çıkış, piyasaları biraz olsun rahatlattı. Yine AB müzakerelerinde 35 başlıktan 8’i beklentilere paralel olarak durduruldu. Özellikli limanlar konusunda yapılan açıklamalar, “altın gol” olarak adlandırıldı. Bu gelişmeye paralel olarak İMKB, uluslararası piyasalardaki yükselişin de etkisiyle 40.000 seviyelerini test etti. 24 Aralık’tan itibaren ise yurtdışında noel ve yıl sonu tatilinin devreye girmesiyle, İMKB biraz daha durgun bir seyir izledi ve 38.700 destek seviyelerine kadar gevşedi.

Aralık ayında yıl sonu olması nedeniyle pozisyon kapatan yabancı fonlardan ocak ayında yeni alımların gelmesi bekleniyor. Bunun yanında, Taksim Menkul Değerler Yatırım Uzmanı Mustafa Karaca’nın dikkat çektiği bir diğer nokta da 19 Ocak’ta tamamlanacak Ankara, Adapazarı ve İstanbul Anadolu Yakası elektrik dağıtım ihaleleri. Karaca, bu ihalelerin hisse bazında hareketlilikleri de artırmasını bekliyor. Ancak ihalelerin tamamlanmasının ardından piyasa, yeniden cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili haberlere odaklanacak. Bu beklentiler dahilinde yukarı hareketlerde 41.300 seviyelerinin aşılması halinde 42.000 ve daha sonra 44.000 seviyeleri test edilebilir. Aşağı hareketlerde ise 38.700 ve daha sonra 38.000 seviyesinin destek noktaları olacağı analistlerce ifade ediliyor.

Bono

Faizde düşüş beklenmiyor

Tahvil ve bono piyasasında işlem gören 13 Ağustos 2008 vadeli gösterge tahvil geçen aya yüzde 21,42 bileşik faizden başladı. AB ile ilgili endişeler ile birlikte bir ara yüzde 22 seviyeleri test edildi. Ancak bunun ardından Türkiye’nin limanlarını Rumlara açma konusunda sürpriz bir çözüm paketi sunduğu haberleri piyasalara damgasını vurdu. Türkiye’nin üyelik sürecine ilişkin kaygılara neden olan Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nin de beklentiler dahilinde sona ermesiyle rahatlayan piyasalarda, yabancıların dolar satıp bono piyasasına girmesiyle birlikte faiz bir ara yüzde 21 seviyesinin de altını gördü.

Ocak ayında tahvil ve bono piyasasında sert bir hareket beklenmiyor. Olası risklerle birlikte bono piyasasında pozisyon almak isteyen yatırımcılara, 10-20 baz puan daha avantajlı olması nedeniyle stopajlı kıymetler öneriliyor. Bono riskine duyarlı olan yatırımcılar için ise mevduat faizlerinin hala cazip olduğu belirtiliyor. Ocak ayında da gösterge kağıtta yüzde 21-22 bandında bir hareket olması bekleniyor. 2007’nin seçim yılı olmasından dolayı ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkla ilgili kaygılar var. Yine devam eden likidite sıkışıklığı ve MB’nin faiz indirimine gitmesi yönünde bir beklenti olmaması, faizlerin aşağı yönlü hareketini sınırlamaya devam edecek.

Hazine’nin 3 Ocak, 17 Ocak ve 24 Ocak tarihlerinde sırasıyla 865 milyon YTL, 2.3 milyar YTL ve 9.4 milyar YTL’lik itfaları bulunuyor.

Eurobond

Eurobondda daha temkinli olun
Gelişen ülke Eurobondlarına göre daha zayıf bir performans sergileyen ve 152 seviyelerinin üzerini geçemeyen 2030 vadeli gösterge kağıt, aralık ayının ortalarında yaptığı sıçrama ile en yüksek 155,5 seviyesini test etti. Garanti Bankası Eurobond Masası yetkilileri, bu hareketin ABD’de büyüme datalarının olumlu gelmesinin ardından Türkiye’nin limanlar konusunda yaptığı açıklamadan kaynaklandığını ifade ediyorlar.

Ocak ayının da 154,5-155,5 aralığında geçmesini bekleyen analistler, “Gelişen ülke Eurobondlarının performansını son yapılan hareketle biraz olsun yakaladık. Ancak gelinen seviyeler dikkate alındığında yatırımcıların biraz daha temkinli hareket etmesinde fayda var” diyor. Analistler, ABD’den gelecek büyüme ve FED’in faiz politikasıyla ilgili haberlerin piyasaya yön vermeye devam edeceğini sözlerine ekliyor.

Altın

Uzakdoğu’da talep artışı ile birlikte yön yukarı
Ekim ayında 560 dolar seviyelerine kadar inen bir ons altının fiyatı, petroldeki arz daralması ile ilgili endişelere paralel olarak kasım ayı sonunda 645 dolar seviyelerine kadar geldi. Geçen ay ise yaşanan bu hızlı çıkışın realizasyonu yaşandı ve altın 610 dolar seviyelerine geriledi. “Altın piyasasını etkileyen önemli gelişme OPEC ve AB Merkez Bankası’nın yaptığı açıklamalar oldu” diyen Goldaş Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Binatlı, şöyle devam ediyor: “OPEC, beklenen petrol kısıtlamasını erteleme kararı aldı. OPEC, şubat ayında günlük 500 bin varillik bir kısıtlamaya gidilebileceğini açıkladı. AB Merkez Bankası ise 2007 itibariyle AB bölgesinde enflasyon tehlikesine dikkat çekti.”

“Aralık ayında yıl sonu olması nedeniyle, piyasa oyuncularının çok fazla pozisyon almak istemedikleri gözlendi” diyen Binatlı, ocak ayından itibaren altın piyasasında pozisyonların yeniden artırılmasını bekliyor. 610 dolar seviyesinin destek olduğunu söyleyen Binatlı, Uzakdoğu’da mevsimsel olarak talebin artmasıyla birlikte altının yeniden yönünü yukarı çevireceği beklentisinin hakim olduğunu ifade ediyor.


Döviz

Döviz piyasası yatay seyreder
Aralık ayı döviz piyasası açısından oldukça hareketli geçti. Yeni yılda Euro’nun altın dönemlerinden birisini yaşaması çok yüksek olasılıklı beklentiler arasındaydı. Ama bu hareket çok öncesinde gerçekleşti ve kasım ayı ortasından itibaren yaşanan yükselişle kısa bir süre içerisinde 1,2700 seviyelerinden 1,3300 seviyelerine kadar bir sıçrama oldu. Dolar aralık ayı içinde bir ara 1,4180 seviyesini test etti.

Ak Portföy Portföy Yönetmeni Gökçen Yumurtacı, ocak ayında ise döviz piyasasında daha durgun bir seyir bekliyor. Paritenin 1,30-1,31 bandında olacağını söyleyen Yumurtacı, “Doların ise 1,43 maksimum 1,44 seviyelerini göreceğini düşünüyorum. Bu seviyenin daha yukarısını şu aşamada öngörmüyorum” diyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz