Kişisel Yatırım

Gelişen Piyasalara İlgi SürüyorDünyada gelişmekte olan piyasalar (EM- Emerging Markets), global likiditeden daha fazla pay almaya başladı. Bu durum İMKB ve bono piyasasında da kendisini gösterdi. İ...

1.07.2007 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Gelişen Piyasalara İlgi Sürüyor
Dünyada gelişmekte olan piyasalar (EM- Emerging Markets), global likiditeden daha fazla pay almaya başladı. Bu durum İMKB ve bono piyasasında da kendisini gösterdi. İMKB’de yabancı payı yüzde 70 seviyelerine çıkarken, bono piyasasında da yabancı payı yüzde 20 seviyelerinde. Ancak son günlerde büyümenin devamı ve enflasyondaki artışla birlikte özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizleri, yüzde 5,25 seviyelerinin de üzerine çıktı. Bu durum gelişen piyasalarda dalgalanma olarak etkisini gösterdi. Bu nedenle global likiditenin yönüyle ilgili beklentiler Türkiye açısından da önemli. Bu konuda son olarak Standard & Poor's’un bir çalışması oldu.

150 Fon Yöneticisi
S&P'nin EM yatırımları ile ilgili gelişmeleri ve eğilimleri düzenli olarak izlemek üzere yaptığı EM Eğilim Araştırması, EM'lerde toplam 500 milyar dolarlık varlık yöneten 150 global fon yöneticisiyle yapıldı. Bu çalışma, son zamanlarda borsalarda yaşanan dalgalanma ve rekor dar seviyelerdeki tahvil spreadlerine ilişkin kaygılara rağmen, uluslararası yatırımcıların EM'lerin görünümü ile ilgili fiyatların yükselmesi beklentisinde olduğunu gösterdi. Yani EM’lere yönelik ilgi azalmadı.

İkinci Yarı Daha İyi
Aynı zamanda, yatırımcılar, yüzde 48'i, EM borsalarının görünümü ile ilgili 2007 yılının ikinci yarısı için şu anki durumdan daha olumlu. Yatırımcıların sadece yüzde 5'i fiyatların düşmesi beklentisinde. Araştırmaya göre yatırımcıların yüzde 51'i, 2007'nin kalan kısmında yerel para cinsinden borçların görünümünün daha olumlu olacağını düşünüyor. Bu oran yabancı para cinsinden borçlanma için yüzde 32 düzeyinde.

Asya’da Kaygılılar
 Bununla birlikte araştırma, son 12 aydaki büyük kazançlar gören ve son zamanlarda dalgalanmanın yaşandığı Çin ve Hindistan mali piyasalarındaki büyük yükselişlerin ardından, Asya'daki EM'lerin görünümüne ilişkin artan bir kaygı olduğuna işaret etti. Araştırmaya göre fon yöneticilerinin yüzde 56'sı, şu an en çekici fırsatları Latin Amerika piyasalarının sunduğunu düşünüyor. S&P Başekonomisti David Wyss, "Fon yöneticileri Asya piyasalarında biraz bitkinlik sergiliyor ve başka bölgelere özellikle, görece değerin daha çekici olabileceği Latin Amerika'ya yöneliyor" dedi.

Vob
Risklerden korunun
Vadeli İşlemler Borsası’nda önümüzde seçimlerin olması nedeniyle karar vermek oldukça güç. Bu güçlük işlem hacmine de yansıyor. Deniz Türev Vadeli İşlemler Yönetmeni Cihan Aluç, VOB da iki tür yatırımcının olduğunu belirtiyor. Korunma amaçlı yatırım yapanlara piyasanın ters hareketlerine karşı kendilerini güvence altına almalarını tavsiye eden Aluç, spekülatif amaçlı işlem yapanlara ise şu öneride bulunuyor:
“Borsanın seçim ve yurtdışı piyasalardaki dalgalanma nedeniyle düşeceği, yukarı hareketlerin sınırlı olacağı yönünde görüşler var. Ancak yatırımcı tek yönlü strateji belirlememeli. Aynı şey, döviz piyasası içinde geçerli. Her iki kontrat için de bir stop noktası belirlenmeli”

Borsa

Seçim sonrası yükseliş olabilir
Borsa, geçen ay yurtdışı piyasalarda özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizinin yukarı hareketleriyle dalgalı seanslar yaşadı. ABD faizlerindeki hareketin yavaşlamasıyla, borsa da stabile dönmeye başladı. Bu arada Oyakbank’ın 2 milyar Euro gibi iyi bir fiyattan satışı da piyasalar üzerinde etkili oldu.

Bu aya bakıldığında ise iç piyasada temel beklentinin 22 Temmuz’da yapılacak genel seçimler olduğunu söyleyen Meksa Yatırım Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu, “ Piyasada büyük bir belirsizlik ortadan kalacak. Piyasa, siyasi tabloya göre yeniden şekillenecek” diyor. Bundan önce borsa tarihinde yapılan beş seçimin ardından İMKB, sert yukarı hareketler yapmıştı. Tuncay Turşucu, bu seçimler sonrasında da bu tarz hareketlerin yaşanması ihtimalini yüksek buluyor. İç piyasadaki diğer önemli beklentilerin ise Kuzey Irak, enflasyon verisi ayın ilk haftasında yapılması beklenen Petkim ihalesi olduğunu söyleyen Turşucu, ABD piyasasının etkisinin de devam edeceği ifade ediyor. Yatırımcıya yüzde 50 hisse, yüzde 50 YTL enstrümanlar öneren Turşucu, “Hisse riski, VOB’da azaltılabilir. Hisse olarak da bilanço beklentileriyle birlikte gübre, gıda, içecek, ihraat odaklı otomotiv şirketleri izlenebilir” diyor.

Faiz

Seçim sonrası faiz indirimi beklentisi
İç siyasi arenada seçim beklentilerine rağmen, yurtdışı piyasalardaki gelişmeler, piyasaları daha fazla etkiliyor. Özellikle son haftalarda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yaptığı yukarı hareketlerle yüzde 5,25 seviyelerinin üzerini test etmesi sonrasında Türkiye’de gösterge faizde de hareketlilik yaşanıyor. Türkiye’de gösterge faizde 18,70 seviyeleri test edildi. ABD gösterge faizlerinin tekrar 5,25 seviyelerinin üzerini test etmesi durumunda Türk gösterge faizlerinde de yukarı yönlü hareketlerin olması muhtemel. Ancak şu aşamada bu ihtimal düşük bulunuyor.

Bu dönemde FED’den gelecek açıklamaların yanında Avrupa Merkez Bankası ile Japon Merkez Bankası’ndan yapılacak açıklamalar da izlenmeye devam edecek.
Bu şartlar altında seçimlere kadar faizde 18-18,5 bandında hareket olacak.

Piyasalardaki bir diğer beklenti ise MB’nin faiz indirimi. 22 Temmuz seçimlerinin ardından oluşacak tabloya göre MB’nin üzerindeki faiz indirimi baskısının artabileceğine yönelik yorumlar yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de bir sıkıntı olmadan atlatılması durumunda, MB’nin yılın son çeyreğinde 17,5 olan basit faizde indirime gidebileceği belirtiliyor. Ancak bu indirimin global likiditenin yönünü değiştirecek boyutta olmayacağının da altı çiziliyor. Yatırımcılara şu aşamada kısa vadeli kağıtlarda pozisyon alınması, seçim sonuçlarına göre vadenin uzatılması tavsiye ediliyor.

Genel seçimlerin yapılacağı temmuz ayına bakıldığında Hazine’nin ayın 4’ünde 6,4 milyar YTL ve ayın 18’inde 2 milyar 675 milyon YTL’lik iki itfası bulunuyor.

Eurobond
Hareketlilik devam edecek

2030 vadeli Türk Eurobondları Amerika’da yaşanan faiz dalgalanmasından oldukça fazla etkilendi. 156.5 seviyesinde olan gösterge kağıt, ABD 10 yıllık tahvillerinin yukarı yapmasıyla 151.5 seviyelerine kadar gevşedi. Daha sonra tekrar yönünü yukarı çevirdi ve 153 seviyelerini gördü. Günlük bazda bakıldığında daha önce 1 dolarlık değişimler görülürken, geçen ay yaşanan günlük hareketlerde 2 dolara varan hareketler yaşandı.

Garanti Bankası Eurobond Masası’ndan Mehmet Pilavcı, bu ay da benzer hareketlerin yaşanacağı kanaatinde. Çünkü Pilavcı, bazı senaryolarda ABD 10 yıllık tahvillerinde 5,40-5,50 seviyelerinin konuşulduğunu söylüyor. Pilavcı, “Eurobond piyasasında ABD faiz oranlarını etkileyen büyüme ve enflasyon dataları takip edilmeye devam edecek” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Altın

Yukarı hareketler sınırlı olur
Tüm piyasalarda olduğu gibi altın piyasasında da belirleyici rolü, ABD 10 yıllık faizleri oynadı. Faizlerdeki yukarı hareket ve doların uluslararası piyasalarda değer kazanması sonrasında bu durum altın fiyatlarına satış olarak yansıdı. Bir ara ons başına altın fiyatı 645 dolar seviyesine kadar gevşedi. Daha sonra faizlerin aşağı çekilmesiyle altın fiyatı biraz toparlandı.

Bu ay da faizlerdeki dalgalanmalara göre hareketlerin olması bekleniyor. Ancak bu hareketlerin sınırlı olacağı beklentisi yüksek. Aşağı hareketlerde 640 dolar seviyeleri destek olarak görünüyor. Yukarı hareketlerde ise direnç 670 dolar seviyelerinde. Ancak yüksek ABD faizi nedeniyle altının yukarı hareketinin bu aşamada sınırlı olacağı görüşü hakim.

Döviz

Seçimler ve ABD izlenecek
Döviz piyasası da ABD faizlerindeki harekete karşı duyarlı hareket ediyor. Çünkü dolar kuru, ABD faizlerinde yaşanan dalgalanma sonrasında 1,36 seviyelerini gördü. Ancak bu seviyelerden döviz bozdurulduğuna şahit olduk. Böylece doların ateşi düşürülmüş oldu. Aşağı hareketlerde ise özellikle 1,30 seviyesinde yerli bankaların ciddi alıcı olduklarını söyleyen Anadolubank Döviz Masası Deaları Barış Kav, aşağı seviyelerde spekülatif işlemlerin olduğuna dikkat çekiyor.

Kuzey Irak konusunun ise tansiyonu fazla yükseltmeden çözüleceği beklentisiyle geri plana itildiğini anlatan Kav “Bundan sonra piyasalar, yurtdışı piyasalara ve seçimlere odaklanacak. FED’in faiz politikasını yukarı yönde etkileyebilecek datalar, gelişmekte olan piyasalarda tansiyonu artırabilir” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz