Kişisel Yatırım

Parite dolar lehine dönecekTemmuz ayında 1,60’ın üzerine çıkarak rekor kıran Euro/dolar paritesinde ağustos ayında tersi yönde hareketler gözleniyor. Parite 1,50 seviyesinin de altına geriledi. Bu ...

1.09.2008 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Parite dolar lehine dönecek
Temmuz ayında 1,60’ın üzerine çıkarak rekor kıran Euro/dolar paritesinde ağustos ayında tersi yönde hareketler gözleniyor. Parite 1,50 seviyesinin de altına geriledi. Bu hareketler uluslararası finans şirketlerinin analistleri tarafından da yakından izleniyor ve geleceğe yönelik tahminler yapılıyor. Bu tahminlerden biri de Nomura analisti Serhan Çevik’ten geldi. Çevik, raporunda gelecek 2 yılda ABD dolarında değerlenme beklediklerini dile getirdi. Raporda yer alan ayrıntılar şöyle:

Makro Ekonomik Yönetim Önemli
Dolardaki sert düşüş son 6 yıldaki en önemli yatırım konularından biri oldu ve şu andaki toparlanması da global ekonomi ve finansal piyasalar için her türlü çıkarımı beraberinde getirecek. Bize göre bu değişiklikler gelişmekte olan piyasalarda makro ekonomik yönetimin niteliğini daha da önemli kılıyor.

Dolar Değer Kazancak
 Önümüzdeki 2 yıl içinde doların değer kazanmasını bekliyoruz. ABD doları açısından uzun vadede yükseliş yönünde bir beklentimiz var. Ama kur oranlarında çok hızlı bir hizaya gelme de beklemiyoruz. Aslında dünyanın geri kalanıyla büyüme ve faiz oranları farklılığının normalize olmasını ve bununla birlikte volatil, kademeli bir yükseliş trendi bekliyoruz.

Ayrışma Teorisi Çöküyor
 Tüm kurlar karşısında doların son günlerdeki yükselişine ve gelecek 2 yılda değer kazanacağını tahmin ediyoruz ve bizce bu tahminimize katkı yapan en önemli faktör sorunlu ABD ekonomisinde pek de gerekli olmayan bir değişim olan ayrışma teorisinin çöküşü.

Büyüme Ve Faiz
 ABD ekonomisi hakkındaki düşüş yanlısı görüşümüze göre bile 2007’de 60 baz puan Euro lehine olan reel GSYİH büyüme oranları gelecek yıl 50 baz puan dolar lehine dönecek. Faiz oranlarının da uyum sağladığını göreceğiz. İş çevrelerindeki ılımlı hava ve finansal volatilite sona erdi. Şu anda dünyanın her yerinde daha yüksek enflasyon ve daha düşük büyüme (stagflasyon) görüyoruz. Bu durum, özellikle gelişmekte olan piyasalarda, makro yönetiminin niteliğini döviz kuru dinamikleri açısından daha da önemli hale getirecek.

VOB

Yurt dışı izlenecek
Özellikle yurt dışı piyasalardaki gelişmeler VOB’daki beklentileri de etkiliyor. Finans şirketleriyle ilgili haberler yakından izleniyor. Olumlu haberlerle birlikte Endeks-30 kontratlarda 50.600, 51.200 seviyeleri görülebilir. 49.100’ün aşağı yönlü kırılması durumunda ise 47.350 düzeltmesinin gelebileceğini söyleyen Sanko Menkul Değerler VOB Uzmanı Burak Gerçek, döviz kontratlarda ise pariteye dikkat çekiyor. Önümüzdeki süreçte, analistler, doların güçlü olduğu bir dolar/euro paritesi beklentisi içinde. Bu beklentinin de döviz kontratlar üzerinde etkisinin olacağı ifade ediliyor.

Bunun yanında piyasa için önemli bir beklenti olan hisse kontratların ise 2009 yılının ilk çeyreği başlaması bekleniyor.

Borsa

Yeni trend oluşabilir
Temmuz ayındaki hızlı çıkışın ardından endeks ağustos ayında dalgalı bir seyir izlemeye başladı. Gelen 6 aylık bilançolar, sadece hisse bazlı hareketler yaşanmasında katkıda bulundu. Önce 43.500 seviyesini test eden endeks ay sonuna doğru yurtdışındaki olumsuz verilere bağlı olarak düşüş yönünde bir seyir izledi. Küresel finans piyasalarındaki krizin derinleşebileceğine yönelik tedirginlik artmaya başladı. Büyük bir Amerikan bankasının batabileceğini yönelik tahminlerin ne ölçüde gerçekleşebileceği, yatırımcılar tarafından yakından izlenecek. Merkez Menkul Değerler Araştırma Müdürü Özgür Yurtdaşseven, borsanın 36.500-39.000 seviyesindeki yeni bandında hareket edebileceğini söylüyor. Yurtdaşseven, bu seviyenin yukarı yönlü kırılması için 40.000 seviyesinin önemli test noktası olduğunun altını çiziyor.

Faiz

Faiz yukarı yapabilir
Yavaşlayan Avrupa ekonomilerinin diğer ekonomiler gibi enflasyon sorunuyla da boğuştuğu görülüyor. Bu durumda Türkiye’nin ihracat rakamlarında sonbaharda bir bozulma olması olasılığı yükseliyor. Çünkü Türkiye ihracatının büyük bölümünü Euro bölgesine yapıyor. Bu bozulmanın ancak 110 dolara kadar düşen petrol fiyatına rağmen cari açıktaki bozulmayı artırması ve açığın 50 milyar doların üzerine rahatlıkla çıkması beklenebilir. Fonlama kalitesi açısından bakıldığında geçen yılki 6 aylık veriyle karşılaştırıldığında doğrudan yatırım miktarı 12,5 milyar dolardan 7,5 milyar dolara gerilemiş durumda. Özel sektörün global kredi olanaklarından yararlandığını ve açık finansmanında bu kalemlerin önem kazandığı biliniyor. Bu şartlar altında sonbahar aylarının, global piyasalardaki kredi koşullarına bağımlı olduğu görülüyor. İç borçlanma faizleri açısından Hazine’nin yılın sonuna dek yalnızca kasım ayında yüklü (ihale verilerine göre 16,6 milyar YTL) itfasının sorun çıkarmasını beklemeyen Gedik Yatırım Hazine Müdürü Kutalmış Keskin, “Yabancıların içinde bulundukları ekonomik şartların etkisini, ekonomide kurlar ve faizler kanalıyla direkt hissetmemiz mümkün olabilir” diyor. Genel olarak kötüleşmesi beklentileri güçlenen global ekonomik şartların bize olan etkilerinin önümüzdeki ayları zorlaştırabileceğini ifade eden Keskin, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Fonlama seviyesi olan yüzde 18,23 bileşiğin altına inmesi beklenmeyen faizlerin en azından MB faiz indirim beklentileri yoğunlaşmadıkça bu seviyelerin üzerinde kalması beklenir. Global kredi olanakları sıkışıklık gösterirse değer kaybına uğraması muhtemel YTL nedeniyle faizlerde yukarı hareketler görülecektir.”

Eurobond

Kısa vadede alım yapılabilir
Geçen ay belirttiğimiz şekilde gelişmekte olan ülke Eurobond’larında yükseliş devam etti. Temmuz ayında 138 dolar seviyesine kadar gevşeyen 2030 vadeli gösterge Türk Eurobond’u ağustos ayı içinde 150 doları gördü ve beklentimiz gerçekleşti. Önümüzdeki süreçte de FED’in faiz politikasını etkileyecek gelişmeler Eurobond’lar üzerinde etkili olmaya devam edecek.

hed

İş Yatırım analistleri, Eurotahvil piyasasında; yatırımcılara orta vadeli kıymetlerde, 2012, 2013, 2014, 2015 ve 2018 dolar cinsi Eurotahviller için “al” önerisi veriyor. Uzun vadeli 2025 dolar cinsi Eurotahvil için “al”, diğer tahviller içinse “tut” önerisinde bulunuyor.

Altın
Petrolün etkisinde çıkış sürebilir
ABD ile Rusya arasındaki gerginliğin tırmanması ve doların değer kaybetmesi, düşeş eğilimindeki petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının tekrar sıçramasına neden oldu. Emtia fiyatlarındaki sıçrama ise altın fiyatlarına doğrudan etki ediyor. Böylece ağustos ayı ortasında 774 dolar seviyelerine kadar gerileyen altının ons fiyatı yönünü tekrar yukarı çevirdi ve 800 doların üzerine çıktı.

hed

ABD-Rusya arasındaki gerginlik ve bunun yanında İran’ın nükleer güç olma yolundaki adımlarına karşı ABD’nin tepkisi, yakından izlenmeye devam edecek. Bu tarz riskler başta petrol olmak üzere emtia ve dolayısıyla altın fiyatlarına direkt etki yapıyor. Altın, yukarı yönlü bir seyir izliyor. Yukarı hareketlerin devamında 900 dolar seviyeleri yeniden test edilebilir. Aşağı hareketlerde ise 800 dolar ilk destek seviyesi.

Döviz

YTL daha cazip
Dövizin önündeki en büyük engel, yüksek reel faizler. Yabancı yatırımcı YTL’ye yatırım yapmaya devam ediyor. Ancak son dönemde artan bölgesel riskler (Rusya – ABD/NATO gerginliği) ve emtia fiyatlarındaki dalgalanma neticesinde, dolar 1.15 YTL seviyelerinden 1.20 YTL seviyelerine doğru yukarı hareket yaptı. Bir bankanın döviz masası yetkilisi, YTL’nin cazibesini koruması nedeniyle pozisyonların ağırlıklı olarak bu enstrümanlarda alındığını, bunun da yukarı hareketleri sınırladığını ifade ediyor. Bunun yanında yerli yatırımcıların yüksek miktarlardaki DTH’ları da yukarı hareketlerde satış baskısını beraberinde getiriyor.

hed

Analistler, bölgesel riskler dikkate alındığında yine de döviz borçlanmanın çok da doğru bir yaklaşım olmadığını ifade ediyor. Bunun yanında dolar/Euro paritesindeki hareketlerin de izlenmesi tavsiye ediliyor.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz