Uzun Vadeli TL Pozisyon Hala Cazip2008 sonbaharında başlayan krizle birlikte 1,80 seviyelerini görerek rekor kıran dolar/TL paritesi, son dönemde düşüş trendi içinde. Yaşanan hareketlilik sonrası, ...
Uzun Vadeli TL Pozisyon Hala Cazip
2008 sonbaharında başlayan krizle birlikte 1,80 seviyelerini görerek rekor kıran dolar/TL paritesi, son dönemde düşüş trendi içinde. Yaşanan hareketlilik sonrası, yabancı kurumların raporlarında bu konuya dikkat çekiliyor. Barclays Capital, Ankara ziyaretleri sonrası yayınladığı raporunda, IMF anlaşmasına ilişkin belirsizliğe rağmen uzun vadeli TL pozisyonunu hala cazip gördüklerini ifade etti. Raporda yer verilen ayrıntılar şöyle:
Hedefimize Yaklaştı
13 Mayıs’ta dolar ile fonlanmış 3 aylık TL hazine bonosu alarak uzun TL pozisyonuna geçilmesini önermiştik. O dönemden bu yana, TL değer kazanarak dolar karşısında 1,57’den 1,50’ye gerileyerek 1,46 hedefimize yaklaştı. Analistlerimizin hala bu pozisyonu cazip bulduklarını düşünüyoruz.
IMF Anlaşması İzlenmeli
Bir programın gerçekleşme olasılığı arttı ve risk asimetrik görünüyor. Piyasanın hafif pozisyon alması, IMF anlaşmasının yapıldığına dair bir açıklama durumunda TL’yi güçlendirebilir, anlaşmadan vazgeçildiği gibi bir algının da TL’den çok yerel faiz oranlarını etkileyeceğini düşünüyoruz.
Çekimser Senaryo
Türk bireysel birikimcilerin, döviz mevduatlarını aktif biçimde yönetmesiyle (TL değer kazandığında dolar alarak ve gerilediğinde satarak) istikrarlı bir dolar/TL’yi işaret ediyor, bu da önemli bir faktör.
Cari Açık Ayarlaması
Bu arada, geniş anlamda ödemeler dengesi bazında Türkiye’nin cari açığındaki aşağı yönlü ayarlama (TL için pozitif), doğrudan yabancı yatırımı ve dışarıdan alınan borç akışlarındaki kötüleşme ile terse döndü (TL için negatif).
VOB
Dolarda Uzun Pozisyon Zamanı
Spot piyasadaki hareketleri aynen yansıtan VOB’da, Endeks 30 kontratlarda, 50.000 seviyesinin üzerine çıkıldı. Global risk alma iştahının devamı halinde Endeks 30 kontratlarda, öncelikle 51.200 seviyesinin test edilmesi bekleniyor. Ancak bazı analistlerin, hızlı çıkışlar sonrası artan riskler nedeniyle Endeks-30 kontratının 48.000 altı seviyelere çekileceği yorumlar yaptığını görüyoruz. Ancak bu seviyenin altında, yukarı trend hareketinin de bozulacağını belirtmekte fayda var. Dolar/TL’ye bakıldığında, 1,50’nin altına gelindiğine dikkat çeken analistler, bu seviyelerin VOB’da dolar kontratlarında uzun pozisyonlar için uygun yer olacağını kaydediyor.
Borsa
Bilançoların Etkisi Artacak
Borsa, yurtdışı piyasalarda da risk alma iştahına bağlı olarak 40.000 seviyelerine doğru hareket ediyor. Faiz düşüşü ve döviz girişine bağlı olarak İMKB’ye ilgi artıyor. Önümüzdeki haftalarda, endeksin 40.000’i de test edebileceğini söyleyen Meksa Yatırım Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu, “Genel anlamda piyasalarda beklentiler olumlu. Bilanço beklentileri piyasaları olumlu etkiliyor; özellikle bankalardaki kârların devam ettiği yönündeki beklentiyle ayrışma devam edecek” diyor.
Ağustos ayında gelecek ikinci çeyrek bilançolarına dikkat çeken Tuncay Turşucu, iyi kâr açıklaması beklenen sektörlere ve şirketlere ilginin olacağını kaydediyor. Yine Turşucu, yurtdışında risklerin artması halinde İMKB’nin de bundan etkileneceğinin altını çiziyor.
Faiz
TL Mevduat Cazip
Merkez Bankası’nın kasım ayında başlayan faiz indirimlerinden fazlasıyla nemalanan bono piyasasında, yavaş yavaş yorulma emareleri görülmeye başlandı. Mayıstaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında yüzde 11,54 seviyesine kadar gerileyen bileşik faiz, haziran toplantısı öncesi yüzde 13,2 seviyesine kadar yükselerek son dönemlerin en sert tepkisini vermişti. Haziran toplantısı öncesinde yeniden düşmeye başlayan faizler, haziran ve temmuz toplantılarında gelen 50 + 50 = toplam 100 baz puanlık indirimi takiben yeniden yüzde 11,50 seviyesine kadar geriledi.
Faizin daha öncede gelip döndüğü bu seviyeyi kırmakta zorlandığını söyleyen Global Menkul Değerler Hazine Müdürü Dr. Abdullah Kunt, “Son dönemlerde TL’nin dolar karşısındaki hızlı değer kazanımının, bono piyasasında bir itici güç vazifesi görerek bileşik faizin yüzde 11’e gerilemesini beraberinde getirme olasılığı göz ardı edilmemeli” diyor.
Bu noktada, faizlerin önündeki iki temel engelden biri, mevduat faizlerinde yaşanan kemikleşme( mevduat faizlerinin bir türlü istenilen seviyeye gerilememesi) ve diğeri de MB’nin yavaş yavaş faiz indirim sürecinin sonuna gelmiş olma ihtimali. MB’nin faizleri yükseltmeden uzunca bir süre bu seviye tutabilme ihtimali bulunduğunu söyleyen Kunt, bunun aksi yöndeki gelişmelerinse bono piyasasına satış emirlerinin gelmesiyle sonuçlanacağını kaydediyor.
Mevduatın yatırımcının gözdesi olduğunu belirten Kunt, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bu pozisyonunu önümüzdeki dönemde de koruyacak gibi. Yaz ayları boyunca döviz girişinin arttığı bir ortamda, eğer IMF ile bir anlaşma konusunda somut adımlar atılacak olursa TL’nin daha da kuvvetlendiğini görmek şaşırtıcı olmayacak. Bu noktada portföyün ağırlıklı olarak TL mevduatta olması iyi bir strateji olur.”
Eurobond
Orta Uzun Vadelileri Sat
Global piyasalarda, özellikle de ABD’de beklentilerin ötesinde iyi gelen şirket bilançoları, borsaların yükselmesini sağlıyor. Oluşan iyimser havanın sonucunda, gelişmekte olan ülke Eurotahvilleri değer artışlarına devam ediyor. Türk Eurotahvillerinin de diğer gelişmekte olan piyasalara paralel hareket ettiğini görüyoruz. Türkiye 2030 vadeli gösterge Eurotahvil, uzun bir aradan sonra 155 dolar seviyesinin üzerine çıktı.
Kısa vadeli tahvil getirilerinin alım-satım spredinin genişlemiş olması nedeniyle kısa vadeli kıymetlerde “tut” önerileri korunurken yurtdışı piyasalarda tansiyonun artmış olması ve orta ve uzun vadeli kıymetlerde getiri seviyelerinin Lehman’ın iflasından önceki seviyelere gerilemiş olması nedeniyle bu vadelerde satış öneriliyor.
Altın
Altın İçin Doları İzleyin
Temmuz ayının ilk haftasında 900 dolar seviyelerine kadar gevşeyen altının ons fiyatı, sonrasında doların değer kaybı nedeniyle ters yönde hareket ederek 950 doların üzerine çıktı. Risk iştahının artmasına ve doların gelişmekte olan para birimlerine karşı değer yitirmeye devam etmesine bağlı olarak altının ons fiyatının, 1.000 dolar seviyesini yukarı yönlü kırabileceği belirtiliyor. Ancak bazı analistler de risk alma iştahının sonlarına gelindiğini, doların diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına bağlı olarak, altında düşüş olabileceğini ifade ediyor. Yapılan değerlendirmeler, tekrar 900 doların test edilebileceği şeklinde.
Döviz
Çok Ciddi Yukarı Hareketler Olmaz
Paritenin etkisi, global risk iştahındaki artış ve gelişmekte olan ülkelerdeki para birimlerinin dolara karşı güçlü seyri, TL/dolar seviyesini 1,48 seviyesine kadar getirdi. Önümüzdeki dönemde muhtemel kâr realizasyonları ve piyasalarda beklenenden hızlı yaşanan toparlanmadan dolayı görünüm olumsuza dönmeye başlayabilir. Risk iştahındaki azalmayla beraber paritenin dolar lehine dönmesinin daha muhtemel olduğunu söyleyen Fortis Portföy Likit Fonlar ve Döviz Fonlar Fon Yöneticisi Cüneyt Cem Çiçek, şunları söylüyor:
“Yurtiçinde de bütçe performansları sorgulanacak. Cari dengede bir sıkıntı yaşanmayacağı göz önünde tutulursa TL/dolarda çok ciddi yukarı hareketler olmaz. Kısa vadede önce 1,53, daha sonra da 1,55 ve 1,57 seviyeleri direnç olur. Pozitif seyrin gücünü koruması halinde ise 1,45 söz konusu olabilir.”
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?