“2010 Hedefimiz 40 Bini Yakalamak”

Referans, 2 yıl önce Türkiye’nin yeni iş ve ekonomi gazetesi olarak yayın hayatına başladı. Bu sürede başarılı bir çizgi izledi, alanında kendine özel bir yer edindi. Gazetenin genel yayın yönetmen...

1.05.2006 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Referans, 2 yıl önce Türkiye’nin yeni iş ve ekonomi gazetesi olarak yayın hayatına başladı. Bu sürede başarılı bir çizgi izledi, alanında kendine özel bir yer edindi. Gazetenin genel yayın yönetmeni Eyüp Can Sağlık, “Bu iki yılı altyapı çalışmalarıyla geçirdik, bundan sonrası kolay” diye konuşuyor. Yola çıkarken 5 yıllık hedef belirlediklerini, bu yolda ilerlemeye devam ettiklerini belirtiyor ve ekliyor: “2010 yılında küresel dinamikleri çok iyi okuyan, etkin ve uluslar arası bir gazeteye dönüşeceğiz. Tiraj beklentimiz ise 40 bin.”

hed“Çukurova’daki pamuk çiftçisiyle, California’daki pamuk rekoltesinin nasıl birbiriyle ilişkili geliştiğini gösteren bir gazetecilik anlayışıyla ekonomi gazetesi yapalım dedik.”
Bu sözler, genel yayın yönetmeni Eyüp Can Sağlık’ın ağzından Referans’ın kuruluş amacını net şekilde açıklıyor.

Referans bundan 2 yıl önce ekonomi basınına daha geniş ve derin bir bakış açısı kazandırma vizyonu ile kuruldu. Bu vizyonun oluşmasında küresel anlamdaki ekonomik değişmeler ve AB de etkili oldu. Gazete, özellikle AB sürecinin başlangıcıyla ekonomide yaşanan her türlü değişimin basın aracılığıyla iş dünyasına yansıtılmasını hedefliyordu. Bu misyonu gerçekleştirebilecek konuma gelmesi için de 5 yıllık bir zaman belirlendi.

2 yılın ardından bugün gelinen noktada ise Referans’ın alt yapı çalışmaları tamamlanmış durumda. Eyüp Can 2 yılda yaptıklarına ilişkin şöyle konuşuyor: “Kendimize belirlediğimiz yolun önemli kısmı kat edildi. Çünkü temel atmak önemli. Referans’ı sağlam temeller üzerine oturttuk. Bundan sonrası işin daha keyifli ve kolay bölümü. Artık daha hızlı ve katlanarak karşılığını alabileceğimiz bir döneme giriyoruz.”

Bugün itibariyle hafta içi tirajı 15 bin haftasonu ise 30 binler civarında olan Referans’ın hedefleri ise büyük. Eyüp Can, gazetenin 2010’da küresel dinamikleri çok iyi okuyan, etkin ve uluslar arası boyutu da olan bir gazeteye dönüşeceğini söylüyor.

Referans Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can ile gazetenin hayata geçtiği ilk günden bugüne kat ettiği yol ve gelecek hedeflerine ilişkin konuştuk.

* Referans öncesi ekonomi basınında nasıl bir ortam vardı?
Referans’tan önce Türkiye’de ekonomi basınının en büyükleri olarak Doğan Grubu’nda 8 yıla yakın bir süre yayıncılık yapan Finansal Forum ile 26 yıldır faaliyette olan Dünya gazetesi vardı.

Aslında Türkiye’de ekonomi gazeteciliği dünya örneğinde olduğu gibi çok büyük boyutlarda olmasa da yoğun biçimde yapılıyor. Günlük gazetelerin ciddi biçimde ekonomiye ağırlık verdiklerini görüyoruz. Bugün Hürriyet’in ekonomi sayfaları bazen 11 sayfayı buluyor. Bu trend dünyadaki genel trendle paralel. Ama oralarda daha erken başladı.

Bizde ise 90’ların ortasında gelişti. Türk basınında ilk ekonomi sayfası Abdi İpekçi tarafından başlatıldı. 1970’lerin sonuna doğru, Milliyet’te, Ali Gevgilli’ye hazırlandı. İktisat diye bir sayfa ve inanılmaz teorik, akademik bir sayfa hazırlanıyordu. Sonra 80’li yıllarda Necati Doğru’ların başlattığı Günaydın ekolüyle birlikte ekonominin sokağa yansıyan diliyle habercilik yapma dönemi başladı.

Ekonomideki açılma yavaş yavaş Türk basınının ekonomiyi keşfetmesini sağladı. Ama asıl kırılmayı 90’dan sonra görüyoruz. 90’ların ortasına doğru basın ekonomiyi daha geniş biçimde bünyesinde barındırmaya başlıyor. Bugün birçok gazetede ekonomi sporun bile önüne geçmiş durumda.

* Bu tarihsel perspektifin ışığında Referans’ın oluşumu nasıl oldu?
Biz Türkiye’nin içinde bulunduğu bu ekonomi gazeteciliği ortamını dikkate alan ama bunu bir adım öteye taşıyan bir iddia ve vizyonla yola çıktık.

Bu vizyonun oluşmasında AB süreci de çok etkili oldu. Çünkü, AB süreci ile birlikte ekonomi ciddi bir biçimde değişiyor. Ekonominin dinamikleri bu kadar değişirken ekonomi gazeteciliğinin dinamiklerinin değişmesi mümkün değil. AB süreci ile paralel biçimde adım adım inşaa edilecek bir model için yola çıktık. Referans’a böyle bir vizyonla baktık. Finansal Forum’un adını ve kimliğini değiştirdik. Ekibin bir kısmı burada kaldı, aramıza yeni katılanlar oldu. Dünyada yapıldığı biçimiyle bir takım oyunuyla Türkiye’nin de ekonomik dinamiklerine uygun bir ekonomi gazeteciliği anlayışı getirdik.

* O dönem istenilen gazeteyi ortaya koyabilmek için kendinize ne kadarlık bir süre belirlediniz?
Bu hedeflere hemen ulaşmak mümkün değil, 5 yıllık bir projeksiyonla ele alınan bir konu. Gazete proje aşamasındayken Vuslat Doğan Sabancı ve Ertuğrul Özkök’le konuşuyorduk. O konuşmalarda Ertuğrul Özkök, gazetenin 100 bine yakın okuyucusu olacağını söylemişti. Ben de, “Haklısınız ama bu rakam Türkiye 2014’te AB üyesi olursa o günün hedefi olabilir. Bugünün hedefi değil” demiştim.

2014’de Türkiye’nin kişi başına geliri 5 binlerden 10 bin dolarlara, GSMH’si 1 trilyonlu rakamlara çıktığında, sosyal refah ve eğitim düzeyi yükseldiğinde böyle bir gazeteye olan ihtiyaç da artacak. O ihtiyaca paralel şekilde bu rakamları konuşuyor olacağız. Ama bugün bu rakamlar biraz hayal gibi görünüyor. Bizim ilk çıkışımız ise bu hayale doğru adım atmak oldu.

* Bu 2 yılda, 5 yıllık yolun yüzde kaçı kat edildi?
Bir tarafıyla önemli kısmını aldık. Çünkü, temel atmak önemli. Referans’ı sağlam temeller üzerine oturttuk. Bundan sonrası işin daha keyifli ve kolay bölümü. Artık daha hızlı ve katlanarak karşılığını alabileceğimiz bir döneme giriyoruz.

Özal 80’lerde kendisiyle ilgili yapılan eleştirilere, “Ne yapalım biz hep altyap�� çalışmaları yaptık. Ama kimse yerin altında ne var diye görmüyor. Yerin üstündekiler daha çok dikkat çekiyor” şeklinde yanıt verirdi. Bizimki de daha çok yeraltı yatırımı oldu.

Grubun bu anlamda büyük desteğini aldık. Kendi ekibimizle cumartesileri seminerler yapıyoruz. Konusunda uzman insanları çağırıp onlarla bütçeyi, Merkez Bankası’nı, habercilikteki gelişmeleri, dünyadaki yeni ekonomi trendlerini tartışıyoruz. David Judson ile birlikte hazırladığımız tamamen kendi iç bünyemize dönük bir eğitim bu. Bu da bizim koyduğumuz hedeflere ulaşma yolumuz. Çalışmalarımızın da meyvesini almaya başladık. Bundan sonra daha fazla almaya başlayacağız.

* Peki Referans 5 yıl sonra hem marka, hem tiraj hem de yaptıklarıyla nerde olacak?
2010’da bu gazetenin, küresel dinamikleri çok iyi okuyan, hakikaten bunu yansıtan, etkin ve bence artık uluslar arası boyutu da olan bir gazeteye dönüşmüş olması gerekiyor. Bu kadar küreselleşmeden bahsedip Referans’ı sadece Türkiye sınırlarında bir gazete olarak düşünmek bence dar düşünmek olur. Bizim hedeflerimizden bir tanesi de Referans’ı uluslararası işbirlikleriyle dünyadaki saygın ekonomi camiasında bir yere getirmek.2010 için tiraj hedefimiz ise 40 bin.

REFERANS  İŞ DÜNYASINA NE GETİRDİ?
Büyüklük Değil Hız Önemli Bunu açıklamak için öncelikle küresel anlamda ekonomideki değişime bakmak gerekiyor. Mesela 80 ve 90’lara damgasını vuran ekonomideki genel yaklaşım ölçek ekonomisiydi. Büyük balık küçük balığı yutuyordu. Bu tamamen geçerliliğini yitirmedi ama artık büyük balık küçük balığı yutmuyor, hızlı balık yavaş balığı yutuyor.

Ekonomiye Küresel Baktık Düne kadar en çok tercih edilen konu fiyat avantajıydı. Şimdi tek başına fiyat avantajı da yetmiyor. Fiyatın ötesinde de unsurlar gerekiyor. Biz ekonomiyi küresel rekabet ortamında anlayan bir ekip kurmak istedik. Bu ekiple, Çukurova’daki pamuk çiftçisiyle, California’daki pamuk rekoltesinin nasıl birbiriyle ilişkili geliştiğini gösteren bir gazetecilik anlayışıyla ekonomi gazetesi yapalım dedik.

Faiz Borsa Döviz Üçgenin Sıyrıldık Bunlar maalesef bugün ekonomi basınının çok yakından izlediği süreçler değil. Artık ekonomide olduğu gibi bizlerin de faiz, borsa, döviz üçgeninden sıyrılması, sahada olanları görmesi gerekiyor. Üstelik bunu dünyadaki bağlantılarıyla iyi anlamamız gerekiyor.

Tüketime Dikkat Çekiyoruz Tüketim olgusunu dikkate alan bir anlayışla gazetecilik yapmamız gerekiyor. Biz Referans’ta bunun için mücadele ediyoruz. Örneğin AB ile ilgili haber yaparken de yöneticinin iş adamının oradan ne alacağını görebilmesine önem veriyoruz. Haberleri bu doğrultuda hazırlıyoruz. Geçtiğimiz 2 yılda yaptıklarımız da geniş çerçevede bu.

Nilüfer Gözütok
ngozutok@capital.com.tr

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz