“Akıllı Ağlar” Devrimi Geliyor

“Data center management” (veri merkezi yönetimi) son dönemin yükselen konularından. Teknoloji devi Cisco, bu konuda geliştirdiği çözümlerle öne çıkıyor. Dünyada 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan p...

1.08.2005 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

hed“Data center management” (veri merkezi yönetimi) son dönemin yükselen konularından. Teknoloji devi Cisco, bu konuda geliştirdiği çözümlerle öne çıkıyor. Dünyada 6 milyar dolarlık bir hacme ulaşan pazar, Türkiye’de ise henüz yeni gelişiyor. Cisco veri depolama ağ teknolojilerinden sorumlu EMEA pazarlama müdürü Dante Malagrinò, “Veri yönetiminde yeni trend akıllı ağlar üzerinden etkin iletişim olacak. İş süreçlerini teknolojik süreçlere adapte eden şirketler öne çıkacak” diye konuşuyor.

Günümüz şirketlerinin teknolojik altyapısı, network üzerine kurulu. Yeni trend ise akıllı ağlar. Otomasyona imkan sağlayan ve verimliliği artıran akıllı ağ teknolojisi, yönetilebilir veri merkezi ile şirketlere operasyonel etkinlik sağlıyor.

Cisco, network teknolojileri konusunda dünyanın önde gelen çözüm sağlayıcılarından. Yeni teknolojilere dayalı çözümleri, teknolojik süreçleri iş süreçleri ile entegre etme imkanı sağlıyor. Şirketin son dönemde odaklandığı en önemli konulardan biri ise veri merkezi yönetimi. Veri yönetiminde akıllı bilgi ağları yaklaşımını sunan şirket, bu konuda dünyada ve Türkiye’de çok sayıda proje geliştiriyor.

Geçtiğimiz aylarda Cisco’nun bu alanda sunduğu hizmetleri anlatmak üzere şirketin EMEA bölgesinden sorumlu pazarlama müdürü Dante Malagrinò Türkiye’deydi.

Malagrinò ile veri merkezi yönetiminde son trendleri, Cisco’nun yeni yaklaşımlarını, son dönemdeki örnek projeleri konuştuk. Dante Malagrinò’nun Digital’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

Veri merkezi yönetimi konusunda Cisco nasıl bir vizyonla hareket ediyor, şirketlere ne tür çözümler sunuyor?

Veri merkezi,  son dönemde Cisco’nun en çok odaklandığı konulardan biri. Cisco aslında bir BT sağlayıcı. Ancak, çözümlerini geliştirirken sadece teknolojik süreçleri değil, iş süreçlerini de dikkate alıyor. Veri merkezi konusunda da vizyon aynı. Bizim ağ teknolojileri ile ilgili genel vizyonumuz akıllı “bilgi iletişim ağları”na odaklanıyor. Önümüzdeki dönem network (ağ) teknolojilerinin iş süreçlerini desteklemek ve geliştirmek için çok daha önemli bir araç haline geleceğini düşünüyoruz. Bu nedenle network cephesinde “bağlanırlık” öne kazanacak. Değişik tipteki bilgisayar ve sistemlerin birbirleri ile bilgi alışverişi yapabilme yetenekleri artacak. Network uygulamalarla da entegre olacak.

Peki “akıllı bilgi iletişim ağları” neyi ifade ediyor?

Cisco’nun akıllı bilgi iletişim ağları ile ilgili vizyonu 3 temel unsurdan oluşuyor. Bunlardan birincisi, bilginin taşınmasının entegrasyonu ile ilgili. Bugün altyapılarda veri için bir network, depolama için bir network gibi her konu için ayrı birer network var. Bizim burada ifade ettiğimiz entegrasyon, her şeyi tek bir network üzerinde çalıştırmak anlamına gelmiyor.

Tüm sistemi IP ya da başka bir protokol ya da teknoloji üzerine taşımaktan ziyade, network yönetiminin daha kolay ve etkin olmasına yönelik bir çözüm sunmayı amaçlıyoruz. Buradaki entegrasyon süreçlerin ve yönetimin entegrasyonunu ifade ediyor. 

Biliyorsunuz günümüzde BT altyapısının yönetimi, şirketler için maliyet açısından çok kritik bir unsur haline geldi. Genel vizyonumuzun ikinci temel unsuru servislerin entegrasyonu. Bugün şirketler BT ortamları için network satın alıyor. Depolama ürünleri satın alıyor. Bunların hepsi de ayrı ayrı yönetiliyor. Biz burada, bu yaklaşımın esnek bir yaklaşım olmadığını düşünüyoruz.

Nasıl bir yaklaşım olmalı?

Sonuçta bu şekilde iş yükü artıyor. Her iş için ayrı bir tanımlama yapmak gerekiyor. Ne kadar depolama alanına ihtiyacınız var, ne kadarlık bir CPU gerekiyor, ne kadarlık bir sunucuya ihtiyacınız var, bunları ayrı ayrı tanımlıyorsunuz. 

Cisco, daha esnek bir model üzerinde duruyor. Buna “virtualization” (sanallaştırma) deniyor. Genel vizyonun üçüncü ayağında ise uygulamaların network ile sıkı sıkıya bağlı olması hedefleniyor. Bu bağlamda, network uygulamaları kendi kendine ayırd edebiliyor. Örneğin hangi işlemin daha öncelikli olduğuna kendi karar veriyor.

Sonuçta Cisco’nun vizyonunu mimari, entegrasyon, sanallaştırma ve otomasyon ana başlıklarında özetlemek mümkün. Bu vizyonun önümüzdeki 3-5 yıl içerisinde her şirkette hayata geçeceğini düşünüyoruz.

Gelecek dönemin trendleri neler olacak; hangi teknolojiler ve uygulamalar öne çıkacak?

Veri merkezi teknolojileri açısından bugünden izlenebilen birkaç trend var. Bunları network cephesinden özetlemeye çalışacağım. Bu kapsamda geleceğe damgasını vuracak 3 önemli teknoloji var.

Birincisi, herkesin bildiği gibi internet olacak. Süreçler internet protokolü (IP) üzerine taşınıyor.

Diğer bir teknoloji fiber. Daha fazla veriyi depolama imkanı sağlıyor.

Bir üçüncü teknoloji ise “infini band” olarak adlandırılıyor. Bugün veri merkezi içerisinde pek çok teknoloji yer alıyor. Bunların her biri ayrı bir amaca hizmet ediyor.

Bu teknolojileri bir üçgen olarak düşünmek lazım. Birbirlerine bağlanıyorlar. Dolayısıyla, uygulamaların birbirleri ile bağlantılı olması büyük önem taşıyor. Buradaki trend servislerin network dışında olup, yavaş yavaş sisteme entegre olması yönünde. Biz Cisco olarak çözüm ve hizmetlerimizi bu trendler doğrultusunda geliştiriyoruz.

Bu alan dünyada ne kadarlık biz pazar oluşturuyor. Yatırımlar hangi konularda yoğunlaşıyor?

Kesin rakamlar elimde yok ama yaklaşık 6 milyar dolar gibi bir büyüklükten söz ediyoruz. Depolama bu işin önemli bir kısmını oluşturuyor. Veri merkezi yatırımlarının yaklaşık yüzde 50’si depolama tarafında. Network giderek daha önemli hale geliyor. Şirketlere daha fazla değer katmaya başladıkça, ilgi artıyor. Eskiden sadece bağlılık amaçlı kullanılan ağlar, zaman içerisinde operasyonların etkinliğine etki ediyor. Eskiden pek çok müşterimiz veri merkezini network ile bir arada değerlendirmiyordu. Oysa şimdi altyapı veri merkezi içerisindeki network üzerinden çalışıyor. Data merkezi içerisindeki network üzerinden depolama, sunucular ve ortamın diğer unsurları ile veri alışverişi kolay ve güvenli olarak yapılabiliyor.

Veri merkezi yönetiminde kritik unsurlar neler; örneğin doğru teknolojiyi kullanmak yeterli mi?

İyi bir veri merkezi altyapısının yönetimi sadece iyi bir yazılım yönetimiyle olmuyor. Ama pek çok kişi yönetimi, iyi bir yazılım satın almak zannediyorlar. Veri merkezinin yönetimi iş süreçleri perspektifleri ile doğrudan ilgili. İş gereksinimleri değiştikçe, veri merkezi gereksinimleri de değişiyor. İyi bir tasarım önemli. Yönetilebilir çözümler çok önemli. Açık standartları kullanmak çok önemli. Ancak biz çözüm sunarken mutlaka iş süreçlerini de dikkate alıyoruz.

DIŞ KAYNAK KULLAMINA TALEP ARTIYOR

Veri merkezi yönetiminde dış kaynak kullanımı ne düzeyde?

OBİ’LER ÖNCÜ Aslında bu sorunun net bir yanıtı yok. Her şirket için farklı bir cevabı olabilir. Büyük ölçekli işletmeler genellikle bu işi kendi bünyelerinde yapmayı tercih ediyorlar. Orta büyüklükteki şirketlerdeki eğilim ise dış kaynak kullanımı yönünde. Örneğin Avrupa’daki telekom şirketleri, bu yaklaşımı benimsiyorlar. Veri merkezlerini network odaklı hale getiriyorlar. Bizim gözlemimiz önümüzdeki dönem bu konuda daha fazla dış kaynak kullanımı olacağı yönünde.

GÜVEN ARTIYOR Ancak alınan hizmet, veri merkezinin tamamını değil bir bölümünün yönetimi şeklinde olabilir. Şirketler 2000’li yılların başında, internet patlamasıyla birlikte teknoloji konusunda çok açıktılar. Ancak ne zaman ki balon patladı, daha tutucu oldular. Ancak şimdi bu süreci büyük ölçüde atlattık. Şimdi yine teknoloji şirketlerine güven artıyor. Bu da dış kaynak kullanımını tetikliyor.

ÖRNEK UYGULAMALAR

AXA’NIN VERİLERİ GÜVENLİ VE ERİŞİLEBİLİR Dünyanın önde gelen sigorta şirketlerinden Axa Group, Cisco ile 6 yıl süren bir proje kapsamında global veri merkezini yeniledi.  Cisco’nun depolama alan ağı teknolojinin bir parçası olan MDS 9000 çözümünü kullanan Axa, tüm depolama altyapısının merkezine network’ünü yerleştirdi. Bu sayede şirketin veri güvenliği artarken, yönetimde merkezi bir bakış açısı kazanıldı. Veri depolama altyapısından daha etkin yararlanılmaya başlandı. Axa, yenilenen veri merkezi ile müşterileri ile ilgili kritik bilgileri değerlendirme ve kritik operasyonel karar almada daha etkin bir yönetime sahip oldu. Özetle, Axa’nın verileri her zaman güvenli ve erişilebilir hale geldi.

MPS MALİYETLERİ DÜŞÜRDÜ İtalya’nın en eski bankalarından Monte dei Paschi di Siena (MPS), 1472 yılından bu yana kesintisiz hizmet veriyor. Kurum operasyonel maliyetlerini azaltmak, iş sürekliliğini ve esnekliğini artırmak üzere akıllı bir network mimarisi kurmak üzere yola çıktı. İtalya’da, birbirinden 90 km uzaklıktaki, birbirinin aynı depolama kaynaklarını kullanan iki ana veri merkezi birbirine bağlı hale getirildi. Lokasyonlar arasındaki ses, veri ve görüntü transferi Cisco’nun çoklu hizmet çözümü ile desteklendi. Böylece banka, operasyonel riski yönetmeye imkan sağlayan esnek bir platforma sahip oldu.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz