Elektronik
eşya, seramik, tekstil perakendecileri, petrokimya sanayi gibi farklı
sektörlerden çok sayıda şirket, son 10 yılda hızla artan bir şekilde
üretimlerini yurtdışına kaydırdı. Yurtdışına üretim yatırımı yapan
Türkler, bunu ya mevcut fabrikaları satın alarak ya da sıfırdan yeni
yatırımla gerçekleştiriyor. Türkler'e ait fabrikalar Avrupa'dan
Kafkasya'ya, Uzakdoğu'dan Pasifik'e, Amerika'dan Avustralya'ya dünyanın
pek çok bölgesine yayılmış durumda. İşte Anadolu Grubu, Şişecam,
Arçelik, Boydak Holding, Eczacıbaşı Yapı Grubu, Hayat Kimya, Kale Grubu,
Okan Holding, Starwood, Vestel ve Yıldız Holding gibi devlerin global
üretim haritası... Donald Sull, London Business School'da profesör.
"Upside Turbulence" onun kitaplarından sadece bir tanesi. Sull, bu
kitabında global şirketler, globalleşme ve gelişmekte olan ülkelerin
globalleşen şirketlerini incelemişti. Sull, 2006 yılında Türkiye'ye
geldiğinde şu değerlendirmeyi yapmıştı: "Türkiye ve Türk şirketleri için
bazı acı gerçekleri söylemem gerekiyor. Global rekabet yarışı başladı
ve şu anda Türkiye geri kalmış durumda. Bu rahatsızlık verici bir durum
ama gerçek. Bundan önce Çin şirketleri ile ilgili bir kitap yazdım. Daha
önce Brezilya şirketlerini inceledim. İlk kitabım Güney Kore şirketleri
hakkındaydı. Hintli, Arjantinli ve Meksikalı şirketler üzerinde de
araştırmalar yaptım. Bu ülkelerden çıkan şirketler 'global rekabette'
Türk şirketlerinin ilerisinde. Yarışma başladı bile. Ancak yarışmanın
başlamış olması bittiği anlamına gelmiyor. Yarış henüz bitmedi..."
O
günden bu yana 5 yılı aşkın zaman geçti. Yıldız Holding, Murat Ülker'in
liderliğinde dünyaca saygın çikolata markası Godiva'yı ve beraberinde
ABD'deki fabrikasını satın aldı. Eczacıbaşı Yapı Grubu, Vileroy&Boch
ve Burgbad markalarını satın alarak gelirlerinin yüzde 41'ini
yurtdışından sağlar konuma geldi. Arçelik, 2000 yılından bu yana
Avrupa'da satın aldığı markalarla önemli pazar paylarına ulaştı. Anadolu
Grubu, Rusya'daki 5 bira ve malt fabrikasının yanı sıra Ürdün,
Azerbaycan gibi çok sayıda ülkede Coca-Cola şişeleme işini üstün
performansla yönetmeyi sürdürüyor. Boydak Grubu, Ukrayna ve Rusya'da
fabrika sahibi oldu.
Türkiye'nin öncü şirketleri
Sadece bu gruplar değil... Türk şirketleri son yıllarda giderek artan
bir şekilde yurtdışında şirket kurma veya satın alma yoluyla dışarıdaki
fırsatları takip ediyor. Bu yatırımlar, portföye yeni marka katma, pazar
ve ürün çeşitliliği yaratma, rekabet avantajı sağlama gibi faydaları
beraberinde getiriyor. Elektronik eşya, seramik ve petrokimya
üreticileri ve tekstil perakendecileri gibi çeşitli alanlardaki
şirketler üretimlerini yurtdışına kaydırıyor. Yurtdışına üretim yatırımı
yapan Türkler bunu ya mevcut fabrikaları satın alarak ya da sıfırdan
yeni yatırımla gerçekleştiriyor. ~
Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı Başak Vardar, yurtdışında
üretim yapan Türkler'in en önemli avantajlarının esneklikleri ve diğer
pazarlara hızlı uyum sağlayabilme yetenekleri olduğunu söylüyor. Bu
başarılı Türkler'e ise Anadolu Efes, Şişecam, Vestel, Arçelik gibi
Rusya'da faaliyet gösteren şirketlerin başarısını örnek veriyor.
Arçelik'ten Ülker'e, Vestel'den Kale Grubu'na, Şişecam'dan Hayat
Kimya'ya Türkiye'nin önde gelen pek çok büyük üreticisi bugün
üretimlerinin yüzde 60'ına varan oranlarda kısmını yurtdışındaki
fabrikalarında gerçekleştiriyor. Capital, Afrika'dan Amerika'ya,
Asya'dan Avrupa'ya dünyanın neredeyse tamamına yayılan Türkler'in global
üretim haritasını araştırdı. İşte Türkler'in global üretim üsleri. Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Hangi cografyadalar?
Üretimde globalleşen Türk şirketleri bugün Avrupa, Asya, Afrika, Amerika
ve Avustralya kıtalarında 100'e yakın ülkede faaliyet gösteriyor.
Capital olarak bilgi aldığımız ve alamadığımız Türk şirketlerinin
yurtdışındaki fabrika sayısının 100'ü geçtiğini saptadık. Türk
şirketlerinin fabrika yatırımlarından özellikle Orta Asya ülkeleri ve
Rusya çok önemli pay alıyor. Anadolu Efes, Şişecam, Coca Cola İçecek,
Arçelik, Boydak Holding, Eczacıbaşı Yapı Grubu, Hayat Kimya, Kale Grubu,
Okan Holding, Starwood, Vestel ve Yıldız Holding Rusya ve yakın
coğrafyasında önemli miktarda üretim gerçekleştiriyor. Mısır, Güney
Afrika Cumhuriyeti, Cezayir, Irak ve Ürdün gibi Afrika ülkeleri de Türk
fabrikalarına ev sahipliği yapıyor. Yine Coca Cola İçecek, Arbel Grubu,
Arçelik, Evyap, Colin's, LC Waikiki ve Yıldız Holding, bu coğrafyayı
üretim için seçen Türk şirketleri arasında. Amerika kıtasında üretim
yapanlar arasında Arbel Grubu, Aktaş Holding, Kordsa Global, Sarkuysan
ve Yıldız Holding bulunuyor. Türk şirketlerinin hem üretim hem pazar
anlamında her zaman en gözde coğrafyası olan Avrupa'da ise Eczacıbaşı
Yapı Grubu, Kale Grubu, Şişecam, Yıldız Holding, Kayalar Kimya, Arçelik,
Kordsa Global ve Kastamonu Entegre gibi devler üretiyor. Uzakdoğu'nun
maliyet avantajlarını ve özellikle pazarını iyi değerlendirip üretim
gerçekleştirenler arasında da Arçelik, Anadolu Grubu, Ar-bel Grubu,
Söktaş, Kordsa Global, Aktaş Holding, Tema Mağazacılık ve Yıldız Holding
yer alıyor.
En fazla yayılanlar
Türk şirketlerinin global üretim haritasını incelediğimizde bazı
şirketlerin neredeyse tüm dünya coğrafyasına yayıldığını görüyoruz.
Kordsa Global, dünyanın farklı coğrafyalarına yayılmış fabrikalarıyla
lastik sektörüne hizmet eden kord bezi endüstrisinin global lideri
konumunda. Kordsa Global EMEA bölgesinde; Türkiye, Almanya, Asya Pasifik
bölgesinde; Endonezya ve Tayland, Kuzey Amerika bölgesinde; ABD ve
Güney Amerika bölgesinde; Arjantin ve Brezilya fabrikaları ile üretim
yapıyor. Dünya çapında şu anda 2 milyon adedin üzerinde hava süspansiyon
körüğü üretim kapasitesine sahip olan Aktaş Holding de dünya
coğrafyasına yayılmayı tercih edenlerden. Aktaş Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Şahap Aktaş, "Şu anda tüm fabrikalarımız kendi pazarlarını
yaratarak büyümesini sürdürüyor. Her geçen gün pazar payları artıyor.
Dünyada sektörümüzün 3'üncü büyük oyuncusuyuz" diyor. Aktaş Holding,
Brezilya, Bulgaristan, Almanya, ABD ve Çin'de üretim yapıyor. Dünya
pazar payı ise yüzde 16'yı buluyor. Anadolu Grubu da dünyanın her
tarafına yayılanlar arasında. Rusya, Kazakistan, Moldova, Gürcistan,
Türkmenistan, Azerbaycan, Irak, Kazakistan, Kırgızistan, Pakistan ve
Ürdün'deki fabrikalarında bira, malt ve gazlı, gazsız içeceklerin
üretimini gerçekleştiriyor. Dünya bakliyat devi Arbel ise bakliyat
üretim ve paketlemesini ABD'den Çin'e, Kanada'dan Avustralya ve Güney
Afrika Cumhuriyeti'ne neredeyse her kıtada yapıyor. Yıldız Holding de
ABD, Belçika, Suudi Arabistan, Mısır, İtalya, Romanya, Ukrayna,
Kazakistan ve Pakistan'daki fabrikalarıyla en yaygın üreticiler arasında
yer alıyor.~
Bölgesel üretimin avantajı
Global olarak en yaygın üretime imza atanlardan Kordsa Global'in CEO'su
Hakan Tiftik, üretim yaptıkları bölgelerin avantajlarını şöyle
açıklıyor: "Amerika, Arjantin ve Endonezya'da hammadde kaynaklarına
yakınlık, Asya Pasifik ve Mısır'da ise ucuz işçilik öne çıkıyor." Eroğlu
Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümmet Eroğlu, Mısır'da uygulamada olan
serbest bölge teşviklerinin yatırımı cazip kıldığını söylüyor. Ayrıca
Mısır'dan ABD'ye gümrük vergisi olmamasının müşterileri için son derece
avantajlı olduğunu dile getiriyor. Kalekim Satıştan Sorumlu Genel Müdür
Yardımcısı Altuğ Akbaş, "Pazar olarak büyük potansiyeli bulunan
Rusya'nın yanı sıra eski Sovyet ülkelerine ve Türk Cumhuriyetleri'ne de
yaklaşmış olduk" diyor. Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlama Başkan
Yardımcısı İhsan Karagöz ise İtalya'da üretimle edindikleri lojistik güç
sayesinde ihracat alanlarını genişleteceklerini ifade ediyor.Kayalar
Kimya CEO'su Ersin Kayalar, İspanya gibi büyük bir pazarda üretim
yaparak bir Türk markası olarak büyümeyi planlıyor. Kayalar, "İspanya
ile birlikte yakın komşuları olan diğer Avrupa ülkelerine ve hızla
gelişmekte olan Portekiz, Meksika, Kolombiya, Brezilya gibi İspanya'nın
geçmişten beri ilişkisi ve ticareti olan ülkelere de ihracatımızı
artıracağız" diyor. Tema Mağazacılık Yönetim Kurulu Üyesi Ted Southall,
Mısır'da üretimin ucuz işçi ve enerji maliyetleri gibi avantajları
olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Bangladeş'in triko üretimi konusunda 3
avantajı var. İşçi maliyetleri çok daha düşük... Triko üretimi için çok
yüksek bir kapasiteye sahip. Ve Bangladeş diğer ülkelere göre ithalat
vergi avantajına sahip." Söktaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Kayhan
ise pazar potansiyeli dışında lokal hammadde tedariği, İngilizce konuşan
genç ve eğitimli iş gücü, hükümetin tekstil ve hazır giyim yatırımları
politikaları nedeniyle Hindistan'da ürettiklerini belirtiyor.
Yurtdışındaki en büyük kapasite Türk şirketleri global üretim merkezlerinde sadece üretimlerinin bir kısmını gerçekleştirmiyor. Yıllar içinde
üretimlerinin büyük kısmını yurtdışına kaydırmış Türk şirketlerinin
global üretimine tanıklık ediyoruz. Örneğin, Aktaş Holding toplam
üretiminin yüzde 75'ini, Anadolu Efes yüzde 60-66'sını, Kordsa Global
yüzde 65'ini, Eroğlu Holding yüzde 50'sini yurtdışında gerçekleştiriyor.
Üretiminin yüzde 78'ini yurtdışında gerçekleştiren Gübretaş ise bu
alanda lider. İran'daki 13 fabrikalı Razi Petrokimya entegre
tesislerinde amonyak, üre, fosforik asit, diamonyum fosfat ve kükürt
gibi gübre ve gübre hammaddelerinin üretimini yapıyor. Gübretaş Genel
Müdürü ve Razi Petrokimya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koca, dünya
amonyak ticaretinin yüzde 4'ünü tek başına karşılayan Razi Petrokimya
tesislerinin 877 bin metrekarelik alanda kurulu ve 3 milyon 770 bin ton
gübre üretim kapasitesine sahip olduğunu belirtiyor. ABD'den Çin'e,
Kanada'dan Avustralya'ya dünyanın çok farklı coğrafyalarında üretim
yapan Arbel Grubu'nun toplam üretiminden yurtdışındaki tesislerin aldığı
pay yüzde 70'e ulaştı. Arbel Group Global CEO'su Hüseyin Arslan, iklim
nedeniyle bu oranın zaman zaman değiştiğini söylüyor ve ekliyor: "Tarım
hava şartlarına göre şekil alan bir sektör. Bu nedenle bu sektörde
farklı kıtalardaki tesislerin toplam üretim içindeki payı değişiklik
gösterebiliyor. Bir yıl en fazla üretimi Türkiye yaparken diğer bir yıl
Kanada olabilmekte. Son iki-üç yıldır bu ülkeler içinde en fazla
üretimin yapıldığı yer Kanada oldu."
En iddialı yatırım planları
Yurtdışına pazara yakın olmak, daha ucuza üretmek, dünya markası olmak
gibi nedenlerle giden Türk şirketleri iddialı yatırım planlarıyla da
dikkat çekiyor. Araştırmamıza dahil olan neredeyse her şirket
yurtdışında olmadığı hedef lokasyonuna yatırım yapıyor ya da planlıyor. ~
Örneğin, Kastamonu Entegre, yurtdışına 320 milyon dolarlık bir yatırım
bütçesi ayırmış durumda. Grubun Romanya'da yatırımı devam eden yıllık
500 bin metreküp kapasiteli bir yonga levha tesisi daha var. Bu fabrika
2012 yılının birinci çeyreğinde devreye girecek. Tataristan'da devam
eden MDF tesisi ise 2013 sonunda üretime başlayacak ve toplam MDF üretim
kapasitesi içinde yüzde 27 pay alacak. Şirket Bulgaristan'da ise yılda
400 bin metreküp OSB kapasiteli bir tesis yapacak. Bu tesis grupta OSB
üreten tek tesis olacak ve ürettiğinin yarısını Türkiye'ye satacak.
Kordsa Global Endonezya'da polyester iplik ve kord bezi yatırımlarını
sürdürüyor. Mısır'da modernizasyon ve kapasite artışı planlıyor. Aktaş
Holding, şu anda Çin'de kendi fabrikasını inşa ediyor. 12,5 milyon dolar
yatırım ile 1,5 milyon adet yıllık üretim yapabilecek fabrika, 2012'de
devreye alınacak. Yönetim kurulu başkanı Şahap Aktaş, 2012 yılında
Rusya'ya da teknoloji yoğun bir tesis yatırımı planladıklarını ifade
ediyor. Eczacıbaşı Yapı Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç, grubun global
yatırım planları hakkında şöyle konuşuyor: "V&B Fliesen bünyesinde
yeni bir porselen karo fabrikası kurmak üzere düğmeye basıldı.
Almanya'nın Merzig şehrinde kurulacak yeni tesis Ocak 2012'de
tamamlanacak ve kuruluşun porselen karo üretimi yüzde 50 artarken yeni
istihdam olanağı da yaratılacak."
YURTDIŞINDA ÜRETENLER NASIL DEĞİŞİYOR?
PROF. DR. ALİ BEBA / HONG KONG BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ
KUTUNUN DIŞINA ÇIKIYORLAR
Türk şirketleri yurtdışında üretim yaparak her şeyden önce ürettikleri
malların pazarlarına yakın oluyor. Tabii ki üretimin yapıldığı
ülkelerdeki işgücü ve hammadde girdi fiyatlarının düşüklüğü sayesinde
daha ucuza üretme avantajları da var. Çin başta olmak üzere Uzakdoğu
ülkelerinde üretim yapan şirketlerin daha inovatif olduklarını, kutunun
dışına çıkarak düşünebildiklerini ve her gün daha farklı olmaları
gerektiğini algıladıklarını görüyoruz. Bu özellikler de Türk
şirketlerine farklı kültürlere uyum gösterme ve global dünyada rekabet
edebilme olanağı sağlıyor. UZAKDOĞU'NUN CAZİBESİ
Uzakdoğu dünyanın en hızlı gelişen pazarlarına sahip. Kalkınma hızları
çok yüksek, nüfusları genç ve internetle dünyaya bağlı. Avrupa'nın
kurtarıcısının Çin olacağı bundan 20 yıl önce kimin aklına gelirdi? Ama
dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin'in karnı hala çok aç. Üretim
tesisleri için arazi başta olmak üzere her türlü altyapı hizmetini çok
düşük maliyetlerle ve giderek hızlanan prosedürlerle yatırımcılara
sağlıyor. Tabii buralarda tek başına veya kendi başına iş yapılması zor.
ilişki kurmadan hiçbir şey yapılamıyor. Ama kuranların yolları hemen
açılıyor ve üretim için Uzakdoğu cennet haline geliyor. iş gücü
maliyetleri ile elektrik, su ve enerji fiyatlarının düşük olması da bu
ülkelerde üretimin cazibesini artırıyor.~
NEDEN RUSYA?
ÖMER YÜNGÜL / VESTEL ŞİRKETLER GRUBU CEO'SU 100 MİLYON DOLAR YATIRDIK
Şu an Rusya'daki Alexandrov fabrikamızda gerçekleştirdiğimiz üretim
toplam üretimimizin yaklaşık yüzde 5'i gibi bir orana tekabül ediyor. Bu
rakam artacak. Alexandrov'daki fabrikamıza bugüne kadar 100 milyon
doları aşan yatırım gerçekleştirdik. Kasım 2005'te bu tesislerde
gerçekleşen yangının ardından, televizyon fabrikamız tamamen kül
olmuştu, fakat 15 milyon dolarlık yeni yatırımla en son teknolojiye
sahip yeni tesislere kavuştuk, 150 MİLYONLUK PAZAR
Rusya'da çok büyük bir coğrafyaya ve yaklaşık 150 milyonluk nüfusa sahip
bir pazara üretim yapıyoruz. Ülkenin sosyoekonomik yapısı, son 10
yıldaki büyüme hızı, yeraltı maden ve petrol zenginlikleri, halkın
gelişen tüketim alışkanlıkları, Rusya'nın bölgedeki lider ve
yönlendirici konumu, ülkenin ticari hacmi ve potansiyeli, ülkenin
cazibesini göz önüne seriyor. EN BAŞARILI SEÇİLDİK
Vestel'in sahip olduğu geniş ufuklar, Rusya'nın büyüme ve gelişme
potansiyeli ile birebir örtüşüyor. Dolayısıyla bu pazara üretici olarak
yatırım yapmak ve burada değer oluşturmak bizim için kaçınılmaz bir
atılımdı. Çok kısa bir sürede, tüm lojistik ve dağıtım kanalı
altyapılarını oluşturarak ülkenin büyük bir bölümüne ulaşmayı başardık.
Burada çok açık ve net bir söyleme sahibiz. Üretici kimliğimizle bu
pazarda çok uzun vadeli hedeflere sahip olduğumuzu ve Rus tüketicisi
için değer ürettiğimizi aktardık. 2009 yılında Vladimir Ticari
Bölgesi'nin en başarılı kuruluşu ve şirketi seçildik.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?