Kaç Şirket Kalacak

Satın alma, birleşme, pazardan çekilme ya da iflas… Daha az şirket, yani konsolidasyon… Uzmanlara göre, gelecekte her sektörü bu gerçek bekliyor. Üstelik bu güçlü trend Batı’da başladı, Türkiye’yi ...

1.03.2003 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş
Satın alma, birleşme, pazardan çekilme ya da iflas… Daha az şirket, yani konsolidasyon… Uzmanlara göre, gelecekte her sektörü bu gerçek bekliyor. Üstelik bu güçlü trend Batı’da başladı, Türkiye’yi de etkileyecek. İlk uygulama bankacılıktan ve finanstan geldi. Gıda ve perakendenin sırada olduğu söyleniyor. Bunları ise diğer sektörler izleyecek…  
    
Tüm dünyada uzmanlar kaçınılmaz bir konsolidasyon sürecinden bahsediyor. Birçok sektörde, pazarın önümüzdeki dönemde 5-10 şirket arasında paylaşılacağı belirtiliyor.  
 
Türkiye’de de konsolidasyon süreci bankacılık, leasing, faktoring, sigorta gibi finans cephesinde yaklaşık iki yıl önce start aldı. Bankacılık sistemindeki yeniden yapılanma süreci birçok bankanın tarihe karışmasıyla sonuçlandı. Bu süreçte ayakta kalanlar ise “yarın nasıl rekabetçi olabileceklerinin” hesabını yapıyorlar. İşte bu hesaplar sürecin önümüzdeki dönemde hızla devam edeceğini gösteriyor.  
 
Finans dışındaki diğer ana sektörler ise henüz yolun başında bulunuyorlar. Sektör uzmanları, geleceğe ilişkin tahminler yaparak kendi alanlarının konsolidasyon takvimini belirlemeye çalışıyorlar. Bir anlamda her sektörde “şirket sayısı”nı tahmin, hangi rakiplerin ayakta kalacağını hesaplama zamanı yaklaşıyor. Şirketler, bu yönde çalışmalar yaparken, danışmanlardan da “Kaç şirket kalacak” yönünde hizmet alıyorlar.  
 
2004 dönüm noktası olacak  
 
Uzmanlar, “konsolidasyon”u, birleşme, satın alma, batma ve pazardan çıkma gibi nedenlerle sektördeki şirket sayısının azalması olarak tanımlıyor. Bu açıdan bakıldığında, konsolidasyon beklenen sektörlerin başında ise organize perakendecilik geliyor. Uzmanları bu beklentiye ise gelişmiş ülkelerde izlenen trend ve bugün gelinen düzey itiyor. Buna göre, gelişmiş ülkelerde ilk 3 şirketin payı oldukça yüksek. Bu oran, İtalya’da yüzde 32, İspanya’da yüzde 42, Kuzey Avrupa’da ise yüzde 95’lere kadar çıkıyor. Türkiye’de ise ilk 3 şirketin payı sadece yüzde 9 civarında. Dolayısıyla, pazarda irili ufaklı çok sayıda oyuncu var.  
 
İşte bu rakam sektörün önümüzdeki dönemde konsolidasyon sürecine gireceğini işaret ediyor. Tansaş Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, “Satın alma ve birleşmeler sürecek. 10 yıl içerisinde ilk 3 perakendecinin alacağı pay yüzde 30’a kadar çıkabilir. Hiper market alanında 2, süper market alanında 2 büyük oyuncu kalması şaşırtıcı olmayacak. Ya da 3’ü yerli olmak üzere 5-6 firma sektörde söz sahibi olacak” diye konuşuyor.  
 
Aclan Acar, 2004 yılının sektör için dönüm noktası olacağını düşünüyor. Ona göre, enflasyonun kontrol altına alınmaya başlanması bazı şirketleri zorlayacak. Çünkü, enflasyonlu ortamlarda şirketler verimsizlikleri fiyat artışına yükleyebiliyordu. Aclan Acar’a göre, 2004 itibariyle konsolidasyon ihtiyacı başlayacak. Küçük zincir mağazalar bu süreçte büyük çatılar altına girmek zorunda kalacak. Ayrıca, yabancı perakendecilerin daha agresif bir şekilde pazara girecekleri düşünülüyor. Bu şirketlerin de satın almalar yoluyla sektörün toparlanmasına katkıda bulunması bekleniyor.  
 
Gıdada 5-6 şirket beklentisi  
 
Gıdada dünyadaki eğilime baktığımız zaman konsolidasyon trendinin devam ettiğini görüyoruz. Nestle, Unilever, Danone, Kraft, Coca-Cola ve Pepsi gibi global şirketler, bünyelerine yeni şirketler katarak sektörlerini “toparlıyor”lar.  
 
Gelişmiş ülkelerde her bir gıda kategorisinde 4-5 firma, pazarın yaklaşık yüzde 50'sine sahip. Tat Konserve Genel Müdürü Erdal Kesrelioğlu, global şirketlerin büyüme stratejilerini yeni bölgelere girmek ve küçük ölçekli şirketleri satın almak yönünde çizdiklerine dikkat çekiyor. Bu da konsolidasyon eğiliminin artarak devam edeceğini gösteriyor.  
 
Türkiye’de ise binlerce şirket gıda alanında faaliyetlerini gösteriyor. Sağlıksız üretim ile faturasız satışların denetim altına alınması küçük firmaları rekabette zorlayacak. Bu süreç de şirket sayısında düşme eğilimini başlatacak. Erdal Kesrelioğlu, “Konsolidasyonu hızlandıran en önemli etken pazarın yapısıdır. Pazarda 130 bine yakın satış noktası vardır. Konsolidasyon ile bu noktalara etkin ve verimli bir şekilde ulaşmak mümkün olacaktır” diye anlatıyor.  
 
Erdal Kesrelioğlu’na göre, uzun vadede pazarın yüzde 60’ını kontrol eden şirket sayısı 5-6 arasında olacak.  
 
“Beyaz ette 10 şirket kalacak”  
 
Gıdanın alt kategorisi beyaz ette de şirket sayısı azalıyor.10 yıl önce bu alanda 100’e yakın şirket bulunuyordu. Bugün yaklaşık 40 civarında firma faaliyetlerini sürdürüyor. Banvit Genel Müdür Yardımcısı Ömer Görener, pazar payı yüzde 10'un üzerinde olan 3 firma olduğuna dikkat çekiyor.  
 
Sektörün önde gelen 5 firması ise toplam üretimin yaklaşık yüzde 50'sini gerçekleştiriyor. Ömer Görener, “ Konsolidasyon ülkemizde de süratle devam ediyor. Beyaz et sektörünün 2010 yılında tüm üretimin10 şirkette toplanabileceğini tahmin ediyoruz. O zamanki ilk 3 şirketin üretimin yüzde 50'sini, ilk 5’nin ise yüzde 80'ini gerçekleştirebileceğini öngörüyoruz” diye anlatıyor.  
 
Suda ideal sayı nedir?  
 
Dünya su pazarında konsolidasyon gerçekleşti. Almanya’da ilk 10 firma pazarın yüzde 53’üne, Fransa’da yüzde 60’ına, İtalya ve İspanya’da ise yüzde 50’sine sahip. Türkiye’de ise yaklaşık 300 civarında su firması bulunuyor. İlk 10 firma pazarın yarısına hakimken diğer yarıyı ise yaklaşık  290 firma paylaşıyor.  
 
Danonesa Genel Müdürü Adnan Erem, önümüzdeki 10 yılda şirket sayısında azalma olacağını tahmin ediyor. Adnan Erem, “2002’de 85 tane pet su üreticisi faaliyet gösteremedi.  
Önümüzdeki yıl da faaliyet göstermelerini beklemiyoruz. Bunlar ekonomik durumun düzelmesini bekleyip pazar büyüdükçe tekrar devreye girecekler veya şirketlerini satmak için uğraşacaklar. Ancak, şu an biz de dahil olmak üzere bunları toparlayacak büyük şirket yok” diye konuşuyor.Adnan Erem göre, ülke genelinde çalışan firma sayısı 3 veya 4’ü geçmemeli. Diğerleri ise lokal çalışmalı.  
 
Otomotivde 5-6 grup kalacak  
 
Otomotiv, konsolidasyon trendinin global ölçekte ilk öne çıktığı sektörlerden biri. Sektörde 60'tan fazla marka yer alıyor. Ford Otosan Genel Müdürü Turgay Durak, “Talebin doygunluğa ulaşması ve kâr marjlarının düşük olması nedeniyle rekabetçi kalmanın yolu maliyetleri azaltmaktan geçiyor. Ancak, firmaların bireysel olarak maliyetleri azaltma çabaları belli bir noktadan sonra sonuçsuz kalıyor. Dolayısıyla markalar pek çok gider kalemi için, grup şemsiyeleri altında bir araya gelerek ölçek ekonomisinden faydalanıyorlar “ diyor.  
 
Dünya çapında konsolidasyonun sürmesi bekleniyor. Turgay Durak, konsolidasyonun sonucunda tüm markaların 5 veya 6 büyük grubun altında toplanacağını düşünüyor.  
Hiç kuşkusuz bu sürecin Türkiye’de de yansımaları olacak. Yerel yansımaları ise genel makroekonomik ve yatırım ortamının alacağı şekil belirleyecek.  
 
Bankacılıkta toparlanma sürecek  
 
Türkiye’de 1999’da 81 banka faaliyet gösterirken bugün sayı 54’e indi.1998 yılından bugüne 20 banka Tasarruf Sigorta Mevduat Fonu yönetimine geçti. Bu toparlanma mali yapısı zayıf bankaların fon bünyesine alınması ile yaşandı. Akbank Genel Müdür Yardımcısı Hayri Çulhacı’ya göre, rekabetin zorladığı verimlilik artışlarına yönelik birleşmeler henüz tam anlamıyla gerçekleşmedi. Hayri Çulhacı şöyle konuşuyor:  
 
“Sürdürülebilir düşük enflasyonlu bir ortamın sağlanabilmesi durumunda bankalar aracılık fonksiyonlarını yerine getirebilecekler. Böyle bir ortamda banka aktifleri hızla büyüyebilir. Kredi ve mevduat hacminin düşük olmasının yanı sıra yetersiz sermayeye sahip olan bankaların aktiflerini, sermayelerini artırmadan büyütmeleri zor görünüyor. Bu nedenle bankaların birleşme ve satın almalarla yeni sermaye yaratma zorunluluğu bulunmaktadır”.  
 
Dışbank CEO’su Tayfun Beyazıt ise “Gönüllü birleşmelerin gündeme gelmesi ve yabancı sermayenin gelişen ekonomik ortama bağlı olarak artan oranda ülkemize rağbet etmesi şaşırtıcı olmamalıdır” diyerek konsolidasyonun süreceğine işaret ediyor.  
 
Finansın her cephesi hareketli  
 
Sigorta sektöründe, 2002 sonu itibariyle, hayat dışında 33, hayatta ise 21 şirket faal durumda. Hayat-dışı branşlardaki ilk 15 piyasanın yaklaşık yüzde 80’ine sahip. Ray Sigorta Genel Müdürü Çetin Alanya, 2005-2007 arasında hayat dışı branşlarda faal şirket sayısının 20’ye düşeceğini tahmin ediyor. Ona göre, ilk 15 şirket arasında birleşmeler olabilir. Hayat branşında ise ilk 5 şirketin pazarın yüzde 70’ine hakim olduğu görülüyor. Çetin Alanya, “Bu gruptaki bazı şirketlerin bireysel emeklilik konusunda çalışmaya başlamasıyla sayı azalacak” diyor.  
 
Faktoringte de şirket sayısında azalma eğilimi görülüyor. Koç Faktor Genel Müdürü Çağatay Baydar, 113 faktoring şirketinden sadece 10-15 tanesinin işlem yapabildiğini söylüyor.  
Çağatay Baydar, “Konsolidasyon süreci aşırı şirketleşmeyi sona erdirecek. Güçlü kaynakları olan büyük grupların şirketleri piyasada olacak. Sektörümüz 5-10 şirketi ancak barındırabilecek” diye anlatıyor.  
 
Türkiye’de 65’e yakın leasing şirketi bulunuyor. İlk 5 şirketin toplam lease alacaklarındaki payı yüzde 50, ilk 10’unun ise yüzde 75 civarında. Koç Lease Genel Müdürü Hamit Aydoğan, “Sektörün hızlı bir  şekilde konsolidasyona uğradığı söylenebilir. Önümüzdeki 3 yılda 10 şirketin pazarın büyük bir  bölümüne hakim olacağını tahmin ediyorum” diyor.  
PVC’de birleşmeler olabilir  
 
Avrupa’da pencere üreticileri arasında son 3 yılda ciddi birleşmeler yaşandı. Önümüzdeki dönemde de bu trendin sürmesi bekleniyor.  
 
Türkiye’de ise PVC pencere sektöründe şirket enflasyonu yaşanıyor. 45’i yerli olmak üzere toplam 60 profil üreticisi faaliyetlerini sürdürüyor. Winsa Profil Pazarlama Grup Müdürü Hakan Aldinç, “Şirketlerin kurumsallaşması, AB kriterlerine uyum sonucunda kayıt dışı üreticilerin sistem içine girmesiyle kısa vadede şirket evlilikleri olabilir diye düşünüyorum. Kanaatime göre, sektörde 10 profil üreticisi, 2 bin civarında da pencere üreticisi faaliyet göstermeli” diye anlatıyor.  
 
“AVRUPA’DA KONSOLİDASYON SÜRECEK”  
 
Gündüz Özdemir/Koç Holding
 
 
Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkan Yardımcısı Gündüz Özdemir, beyaz eşya sektörüne yönelik sorularımızı şöyle cevapladı.  
 
Beyaz eşya sektöründe dünyada nasıl bir trendle karşılaşıyoruz?  
 
Kuzey Amerika’da pazarın yüzde 97’si Whirlpool, GE, Maytag, Elektrolux ve Amana adlı 5 şirketin kontrolü altında. Batı Avrupa ise konsolidasyon sürecinde Kuzey Amerika’ya göre daha geri kaldı. Pazardaki ilk 5 şirket pazarın yaklaşık yüzde 55’ini kontrol ediyor. Önümüzdeki dönemde, Avrupa’da konsolidasyon trendinin hızlanarak sürmesi bekleniyor.  
 
Türkiye’de durum nedir?  
 
Türkiye beyaz eşya pazarında Arçelik, BSH PEG, Merloni, Vestel ve Teba olmak üzere 5 büyük şirket bulunuyor. Bunların dışında özellikle Kayseri bölgesinde faaliyet gösteren pişirici üreticileri ve Uğur, Klimasan, SFA gibi ticari soğutucu üretimi yapan orta ölçekli yaklaşık 50 civarında şirketin olduğu tahmin ediliyor. Üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası servis teşkilatlarıyla ön plana çıkan Arçelik’in, BSH PEG’in ve Merloni’nin payı yüzde 90’a yaklaşıyor. Bu açıdan beyaz eşya için konsolide bir pazar denebilir.  
 
Türkiye pazarı özellikle Avrupa’daki gelişmelerden çok etkileniyor. Avrupa’da önümüzdeki dönemde trendin ne yönde olması bekleniyor?  
 
Yaşanan örnekler ve sektördeki gelişim, beyaz eşya sektöründe konsolidasyonun devam edeceğini gösteriyor. Önümüzdeki 10 yıllık dönemde, Avrupa’daki konsolidasyon sürecinin devam etmesi ve pazardaki ilk 5 şirketin payının yüzde 80’lere yükselmesi bekleniyor.  
 
“İLK 5 GRUBUN PAYI YÜZDE 70’E ULAŞMALI”  
 
Erhan Kamışlı/Sabancı Holding  
 
SATINALMALAR 1997’DE BAŞLADI
Global çimento şirketleri kendi ülkelerinde büyüyorlar ve buradan kazandıkları tecrübe ve fonlarla dünyaya açılıyorlar. Global şirketler 1997-2001 tarihleri arasında dünya genelinde 30 milyar dolara yakın satın alma gerçekleştirdi.  
 
AVRUPA’DA DURUM NASIL? Avrupa’da en yüksek çimento tüketimine sahip İspanya’da 15 çimento grubu var. İlk 3 grup yüzde 59, ilk 5 grup ise yüzde 76 kapasiteyi kontrol ediyor. Bu gruplardan en büyüğü olan Cemex, Meksika kökenlidir. 1992’de Meksika’nın dışına çıkarak İspanya’da şirket toplamaya başladı. İtalya’da bulunan 18 grubun ilk üçü kapasitenin yüzde 56’sını, ilk beşi ise yüzde 71’ini kontrol ediyor.  
 
SÜREÇ 2005’DE BAŞLAR Türkiye’deki 58 çimento üretim tesisi 22 ayrı grubun elinde bulunuyor. İlk 3’ü toplam kapasitenin yüzde 40’ını, ilk 5’i ise yüzde 57’sini kontrol ediyor. Türkiye’de çimento sektöründe konsolidasyonun gerçekleşmesi, nakit akımının istikrara kavuşması ve kârlılıkların artmasına bağlı. Bu sürecin 2005 yılında başlayarak 2010 yılında tamamlanması bekleniyor.  
 
ŞİRKET SAYISI 15 OLMALI  Konsolidasyon sonrasında grup sayısının 15 civarına düşmesi beklenebilir. Ancak, daha da önemlisi ilk 5 grubun toplam kapasite içindeki payının Avrupa’da olduğu gibi yüzde 70’ler mertebesine ulaşması gerekiyor.  
 
“10-15 YIL İÇİNDE KONSOLİDASYON BAŞLAR”  
 
Ümit Özdemir/Tekfen İnşaat
 
 
Tekfen İnşaat Genel Müdürü Ümit Özdemir, inşaat sektörüne yönelik tahminlerini şöyle açıkladı:  
 
DÜNYADA ŞİRKET SAYISI AZALIYOR Dünyada şirketlerin birleşmesi yönünde bir trend var. Çok büyük şirket evlilikleri oluyor. Mesela Fransa’da gerçekleşen konsolidasyon sonucunda 3 tane büyük şirket kaldı. Diğer gelişmiş ülkelerde şirket sayısı 10’u aşmıyor. Büyük şirketler her işi yapıyorlar. Aldıkları işleri uzman olan alt şirketlere dağıtıyorlar.  
 
SEKTÖRDE 5 BİN MÜTEAHHİT VAR Türkiye’de ise 5 bin civarında müteahhit olduğu tahmin ediliyor. Sektörde 10-15 yıl içinde konsolidasyon başlayabilir. Şirketler akıllı ve mantıklı evlilikler yapmak mecburiyetindeler. Şirketlerin birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun yolu da ortak iş yapmaktan geçiyor. Ortak iş yaptıkça birbirlerini daha iyi tanıyacaklar ve bu yolla şirket sayısı azalacak.  
 
10 BÜYÜK ŞİRKET OLMALI Yeni çıkan şartlar, emniyet, sağlık, çevre gibi konular nedeniyle iş yapmanın önünde birtakım sınırlamalar olacak. Bunların üstesinden de büyük gruplar veya organizasyonlar gelebilir. Yurt dışına açılmak isteniyorsa şirketlerin güçlenmesine, konsolidasyona ve yeni şartlara adapte olunmasına destek olmak gerekiyor. Türkiye’de ortalama büyük şirket sayısı 10’u geçmemelidir.  
 
 
 
 

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz