Oyak Teknoloji (Oytek), Oyak Grubu’nun genç şirketlerinden biri… 2002 yılında, grup içi şirketlere destek olmak amacıyla kuruldu. Ancak, son 1 yıldır hızlı bir gelişim ve atak içinde. Şu anda sektö...
Oyak Teknoloji (Oytek), Oyak Grubu’nun genç şirketlerinden biri… 2002 yılında, grup içi şirketlere destek olmak amacıyla kuruldu. Ancak, son 1 yıldır hızlı bir gelişim ve atak içinde. Şu anda sektörün en güçlü entegratör şirketlerinden biri durumunda. Sırada yeni projeler ve yatırımlar var. Genel müdür Altay Elbek, 2005’de yüzde 20-30 arası büyüyeceklerini söylüyor. En çok da kamu cephesinden umutlu olduğuna dikkat çekiyor ve “Geçtiğimiz yıla oranla kamunun yatırımları yüzde 25-30 düzeyinde arttı. 2005’te daha iyi olmasını bekliyoruz” diyor.
Oyak Grubu, geçtiğimiz yıl karlı bulmadığı için perakende şirketi Oypa’yı kapatma kararı aldı. Böylece, grup, en eski iş kollarından, şirketlerinden birinin faaliyetlerine de son vermiş oldu. Ancak, aynı anda bir başka önemli karar daha alındı; Teknoloji şirketi Oytek’i güçlendirme ve faaliyetlerini artırma… Hedef, yüksek iş hacmi ve karlılığı olan bir şirket yaratmak.
2002 yılının eylül ayında, başta Oyakbank olmak üzere grup şirketlerine hizmet vermek amacıyla kurulan Oyak Teknoloji, bugün sektörün önemli entegratör şirketlerinden biri konumunda. Grup dışına da hizmet vermeye başlayan şirket, kart hizmetlerinden sonra şimdi telekom sektöründe de iddialı. Oyak Telekom servislerinin işletimini üstlenecek olan Oytek, 2005 yılında grup dışına verdiği hizmetlerin oranını da artırmayı planlıyor.
2005’in hareketli bir yıl olacağını söyleyen Oytek Genel Müdürü Altay Elbek, “Kamu yatırımlarını artırırken, mobil pazarda pek çok yeni teknoloji kullanıma sunulacak. Akıllı kart pazarında da önemli gelişmeler bekliyoruz” diye konuşuyor.
Oyak Teknoloji 2005 yılında yine sistem entegrasyon ve kart hizmetlerine devam edecek. Avrupa Birliği sürecinde gerçekleşecek gelişmelere paralel olarak yabancı ortaklarla çalışmayı planladıklarını da söyleyen Altay Elbek, “2005 yılında kamu ihalelerinin de takipçisi olacağız” diye konuşuyor.
Oytek Genel Müdürü Altay Elbek ile, Oytek’in bugün geldiği noktayı, önümüzdeki döneme yönelik planlarını konuştuk. Elbek’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Oytek grup şirketlerine yönelik hizmet vermek üzere kuruldu. 3 yılda grup dışına da hizmet veren, güçlü bir entegretör oldu. Bundan sonraki hedefleriniz nasıl?
Burada aslında ben grup ve grup dışı şeklinde bir ayrım yapmıyorum. Daha çok banka ve diğerleri şeklinde bir ayırım yapıyorum. Raporlama yaparken önce banka, sonra grup, ondan sonra da grup dışı diyoruz. Çünkü, grup şirketlerinin hepsinde Oyak’ın yüzde 100 hissesi yok. Bazılarında sahipliği yüzde 50’nin altına düşüyor. Bu nedenle ben bu şirketlere tamamen grup şirketi olarak bakmıyorum.
Örneğin Renault’da bu böyle. Aksa’da da öyle. Buralarda grup yüzde 50 ortak. Dolayısıyla, BT yatırımları söz konusu olduğunda, diğer yüzde 50’nin sahibinin kendine göre bir takım standartları oluyor. Biz bazı noktalarda onlara uymak zorunda kalıyoruz. Sonuçta bankanın dışındakiler bizim için farklılaşma anlamına geliyor.
İlk kurulduğumuz sene yaptığımız işlerin yüzde 95’ini bankaya yapıyorduk. İkinci senede bu oran yüzde 85’e indi. Bu sene de rahatlıkla yüzde 75’e geriledi diyebilirim. Hedefimiz daha sonraki yıllarda bankanın oranını yüzde 50’de tutabilmek. Zaten bu oranın altına inebilmemiz çok zor.
Oyakbank, bütün BT işlerini bize outsource etmiş durumda. Yüzde 50’den fazla oranda hizmetlerimizi grup dışına verebilmemiz için ancak büyümek gerekir. Bizim şimdilik böyle bir büyüme planımız yok. Önümüzde bir Oyak.net projesi var. Bu bizim değil, Oyak Telekom’un projesi ama yine biz Oytek olarak host edeceğiz bu hizmeti. Onlar sadece pazarlama tarafına bakacaklar, işletim tarafını tamamen biz, burada yapıyor olacağız.
Diğer yandan şu an grubumuzda eksik olan bir iş sürekliliği var. Bu servisi de bizim veriyor olmamız gerekiyor. Bu da oldukça büyük bir iş. Önümüzdeki dönem önceliklerimizden biri de bu olacak.
Grubun bir teknoloji şirketi kurması ve tüm BT işlerini bu şirkete yaptırması ne kadar karlı?
Tam olarak yapılırsa son derece karlı bir iş. Grup geçtiğimiz yıl OYPA’yı kapama kararı aldı. Çünkü, bu işletme karlı değildi. Türkiye genelinde 26 tane mağazası vardı ama her birinin kasa adetlerini toplasanız bir Carrefour Kozyatağı etmiyordu. Dolayısıyla, buralarda ne kadar büyük ne kadar güçlü olursanız bu tür şirketlerde daha satın alırken kazanıyorsunuz.
Biz de tamamen grubun bir teknoloji firması olup bütün işleri bu kanaldan yürütüyor olsak mutlaka çok daha yararlı oluruz. Ancak, genelde eski alışkanlıklar o kadar kolay yıkılamıyor. Böyle olunca biz de grup içinde kısmi de olsa diğer BT firmaları bir rekabet içerisindeyiz.
Türkiye’de yabancı şirketlerin ağırlığı var. Genelde onlar tercih ediliyor. Önümüzdeki dönem de sizce bu böyle devam edecek mi; yerlilere olan ilgi artabilir mi?
Bence artacak. Gelecek sene olmazsa bile, önümüzdeki 5 sene içerisinde mutlaka yerli şirketlerin ağırlığı artacak. Yemek şirketlerinin kendilerini kabul ettirmeleri uzun sürdü ama ettirdiler. Outsource’un çok başarılı olduğu bir alan burası oldu. Ama ilk mücadeleye de onlar başladı.
Biz bu mücadeleyi daha yeni yeni vermeye başladık. Bir de outsource olgusu Türk olarak bizim yapımıza ters. Henüz tam olarak ne anlama geldiğini de anlayamadık. Anlasak bu alan çok hızlı yaygınlaşacak. Önümüzdeki dönem bu işin yararlarına inanacağız. Avrupa Birliği süreci de bunu destekleyecek. Sonuçta siz sadece kendi işinizi yapmaya odaklansanız çok daha başarılı olursunuz. Bizim problemimiz bu.
Bugün pek çok yabancı firma muhasebesini bile outsource ediyor. Kendi işini yapıyor, onun dışında kalan her şeyi daha iyi kontrol edebilmek için outsource ediyor. Outsource ettiği işi o işin uzmanına verdiği için kendisinden daha iyi yapacağını da biliyor, buna inanıyor.
BT sektöründe, Türkiye’de örneğin adam kiralama gibi uygulamalar da gelişmedi. Diyelim, üretim yapan bir firmasısınız ve bir projeniz var. Burada örneğin 6 aylık bir proje için sadece o süre zarfında adam kiralamak avantajlıdır. Dünyada bu çok tercih edilen bir uygulamadır. Oysa bizde yaygın değil. Biz ya bir paket program satın alırız ya da proje için aldığımız adamı sonra da istihdam ederiz.
Kamu, BT sektörünün lokomotifi. Kamu ne kadar yatırım yaparsa sektör o kadar gelişiyor. Önümüzdeki dönem kamunun yatırımları ne kadar artabilir?
Önümüzdeki dönem mutlaka daha iyi olacak. Kriz sıkıntısı başladığında ilk tırpanlanan BT yatırımları oldu. Özel sektörde de bu böyle. Örneğin, finans da kamu gibi BT için lokomotif sektörlerden biridir. Onlar yatırımı kestiği zaman BT sektöründe bu kriz olarak yansır. Kamu tarafında yatırımların kesilmesi zaten kriz olmuştur. Kamu yatırım yaptığı zaman gelişiyoruz ama her zaman arzuladığımız tarzda da olmuyor.
Son olarak Kamu İhale Kanunu çıktı. Henüz buna kimse alışamadı. İhaleler çıkıyor, alınıyor, sebepli sebepsiz iptal oluyor. Bu yıl, hem 2001, hem 2002’ye hem de 2003’e göre daha iyiydi ama yine de arzulanan düzeyde olmadı. Geçtiğimiz yıla oranla kamunun yatırımları yüzde 25-30 düzeyinde arttı. 2005’te daha iyi olmasını bekliyoruz.
Türkiye e-devlet konusunda ne kadar ilerledi. Bundan sonra sırada neler var?
Bundan sonra kamudan öncelikle nüfus kağıdımızı bir akıllı kart olarak ele almalarını bekliyorum. İkincisi, bizim de altyapı çalışmalarında görev aldığımız Adalet Bakanlığı UYAP Projesi ile önemli gelişmeler olacak. Mahkemelerde bugün nüfus kaydının gelmesi için bir davayı iki ay ertelenir. En azından bu artık böyle olmayacak. Bugün gazetelerde ilanlar var muhasebeciler için. İnternetten işlem yapılacağını duyuruyor. Maliye Bakanlığı, artık e-bildirge ile vergileri topluyor. E-devlet bu taraftarlarda oldu.
Ancak, e-devlet olabilmek için yani bu tür uygulamaların hayatta kalması ve yürüyebilmesi için kullanıcıların da buna hazır olmaları gerekir. Türkiye’de biliyorsunuz, internet yeni yeni hız kazanmaya başladı. Diğer yandan genç bir nüfusumuz var ama biz genç nüfusa interneti henüz sevdiremedik. Bunu yapmalıyız. Bir uygulama ne kadar talep gelirse o kadar çok kullanılıyor ve o kadar iyi demektir.
Eğer bir uygulamaya talep gelmiyorsa, o uygulamanın çok iyi olması önemli değildir. IT uygulamalarının ana fikri budur. Kullanıcı daima uygulamalara bir şeyler ekletir. Uygulama kullanıcının talepleri doğrultusunda gelişir. Bir uygulamaya bir şeyler eklenmiyorsa, kullanılmıyor demektir. E-devlet uygulamaları da bu şekilde gelişecek. Bazı şeyleri yeniden keşfetmeye gerek yok. Örneklere bakarak da ilerlemek gerekiyor. E-Avrupa içerisinde etap etap yapılacak her şey var. Bunların sırayla hayata geçirilmesi gerekiyor. 2005 hareketli bir yıl olacak gibi görünüyor.
TELEKOM’DA YABANCI ORTAĞIMIZA GÜVENİYORUZ
TT EN BÜYÜK OLARAK KALACAK Geçen yıl kurum içerisine hizmet vermek üzere bir ISP projesine başlamıştık. İş sonlanmaya yaklaşınca, Oyak Grubu yönetimi bunu satılabilir bir hizmet olarak da düşünelim dediler ve projenin boyutları büyüdü. Böyle olunca yabancı bir ortak da devreye girdi.
Önümüzdeki dönem Türk Telekom pazarda en büyük olarak kalacak. Pek çok hizmeti yine onlar temin edecek. Biz Türkiye’de kaos ortamlarında hep doğru yolu bulmuşuzdur. Birdenbire “n” tane bir şey olur, ondan sonra birkaç tanesi ayakta kalır. Telekomda da bu böyle olacak.
TELEKOMDA DA ÖNCE GRUP DİYORUZ Oyak Telekom’un oyak.net projesini Oytek olarak biz host edeceğiz. Onlar sadece pazarlama tarafına bakacaklar. Sistemin işletim tarafını tamamen biz, burada yapıyor olacağız. Sonuçta telekom pazarında ayakta kalacak firmalardan biri olacağız diye düşünüyoruz.
Burada yabancı ortağımıza güveniyoruz. Onların know-how’ı bilmediğimiz bir işte bize yol gösterecek. Bu işe de başlarken önce grup diyeceğiz. Grubu aldıktan sonra bir o kadar da dışarıdan müşterimiz olmasını bekliyoruz. Yani burada da yüzde 50-50 bir dağılım hedefliyoruz.
YENİ UYGULAMALARA DİKKAT!
MOBİL UYGULAMALAR GELİŞECEK Bence mobil uygulamalar alıp başını gidecek. GSM endüstrisi çok hızlı gelişiyor. Bugün belki de konuşurken birbirimizi de görebileceğimiz teknoloji hazır. Pazara sürülmek üzere sırada beklediğini düşünüyorum. Sonuçta mobil tarafta anormal biçimde çalışmalar var. Bir yerde mobilite ve interneti çok fazla bağdaştıramadık. Güzel uygulamalar olsa da çok fazla kullanılır vaziyette değil. Önümüzdeki dönem yavaş yavaş onların da kullanılacağını düşünüyorum. Wap’a uyumlu, görüntülü telefonlar vb teknolojilerin hepsi hazır. Cep telefonlarından çok rahat film seyretme vb uygulamalar da olacak. Burada pek çok yeni uygulama beklenebilir.
AKILLI KARTLARIN KULLANIMI ARTACAK Akıllı kartlar konusunda önemli gelişmeler olacak. Bunların artık daha fazla hayatımızın içerisinde gireceğini düşünüyorum. Bugün akıllı kart daha doğrusu kart yani bankacılık sektöründe konuştuğumuz kart yaklaşık 60 milyon kartlık bir pazar olmuş durumda. Hepimizin cebinde n tane var. Önümüzdeki dönem e-cüzdan da hayata geçecek. Özellikle kapalı devre alanlarda çok rahatlıkla kullanılabilecek üstelik tercih edilecek bir şey olacak. 2005’te uygulamaların mutlaka başlayacağını düşünüyoruz. Bu konuda belediyeler öncü olacak. Akbil yerine örneğin elektronik cüzdan, kart çıkacak.
HANDE D. SÜZER
hdemirel@capital.com.tr
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?