Lisansı olmayan sektörde duramaz

EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık, sektörünün en yetkin şirketlerinden biri. Henüz 2,5 yıl önce kurulmasına karşın kısa zamanda büyük yol alan şirket, sahip olduğu 3 lisansla Türkiye'de sektöründe öncü konumda. EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Lisanslı Değerleme Uzmanı Cansel Turgut Yazıcı, bu lisanların her birinin alınmasının zor ve ciddi kurumsal standartlar gerektirdiğini söylüyor. Çalışanlarının ve kurucularının sektörün ilk uzmanlarından olduğunu belirtiyor. "Tecrübeleri ve çalışmalarıyla sektöre öncülük ediyorlar" diyen Yazıcı, şirketin büyüme hedefleriyle ilgili şöyle konuşuyor: "Geçtiğimiz 2,5 yılda hızlı büyümemizin temelinde sektörde uzun yıllara dayanan tecrübelerimiz yer alıyor. Hedefimiz her yıl bir önceki yıla göre en az bir misli büyümek." Şirketin büyümesine yeni uygulamaların da yol açacağı düşünülüyor. Geçtiğimiz yıl BDDK'da yapılan bir düzenlemeyle birlikte artık finans kurumları tüm değerleme hizmetlerini bağımsız kuruluşlardan almak zorunda. "Finans sektöründe kredi değerlemelerine sadece bizim şirketimiz gibi lisanslı değerleme şirketleri hizmet verebilecek" diyen Yazıcı, sektördeki bu durumun kendilerine nasıl yansıyacağını da şöyle özetliyor: "Bu durumda kendini ispat etmiş kurumsal şirketlerin ciddi gücü olduğunu düşünüyorum. Biz de bunların arasındayız ve iddialıyız." EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Lisanslı Değerleme Uzmanı Cansel Turgut Yazıcı, şirketin büyüme yolculuğunu ve sahip oldukları lisansların rekabette kendilerine nasıl bir katkı sağladığını anlattı:

Şirketinizden kısaca bahseder misiniz? Ne zaman kuruldu? Nasıl bir büyüme süreci yaşadı?
EVA Gayrimenkul Değerleme ve Danışmanlık, 2008 yılı ekim ayında kurulan genç bir şirket. Şirketimizin bilgi birikiminin temelinde kurucularımızın ve çalışanlarımızın sektörde uzun yıllardır elde ettiği gayrimenkul ve makine parkı değerleme tecrübesi yatıyor. Şirketimiz, her türlü gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı hakların değerlemesi, proje fizibilitesi, en iyi kullanım etüdü, piyasa araştırmaları ve finans kurumları için inşaat izleme çalışmaları yapıyor. Çalışanlarımız ve kurucularımız, sektörün ilk uzmanlarından olup tecrübeleri ve çalışmalarıyla sektöre öncülük ediyorlar. Geçtiğimiz 2,5 yılda hızla büyümemizin temelinde sektördeki uzun yıllara dayanan tecrübemiz yer alıyor. Hedefimizi her yıl bir önceki yıla göre en az bir misli büyümek olarak tanımlayabiliriz.

Şirketin sektördeki konumundan bahseder misiniz? Sektörde nasıl bir rekabet söz konusu? Şirketiniz bu rekabette kendini nasıl farkhlaştmyor?
Aralık 2010 da BDDK bir düzenleme değişikliği yaptı. Ben bunu "değerlemede yeni bir çağ" olarak nitelendiriyorum. Artık finans kurumları tüm değerleme hizmetlerini bağımsız kuruluşlardan almak zorunda, aksi durumda bilançolarında karşılık ayırmak zorundalar. Finans sektöründe kredi değerlemelerine sadece bizim şirketimiz gibi lisanslı değerlendirme şirketleri hizmet verebilecek. Sektördeki bu gelişimi son derece pozitif görüyorum. Sektörün önü çok açık ve emin adımlarla ilerliyor. Maalesef sektörde sorunlarımız da var. Örneğin nitelikli istihdam bunlardan biri. Biz, teknik bir iş yapıyoruz. Sektörün yetişmiş eleman sorunu büyük. Aslında son 10 yılda gençler için büyük bir istihdam yolu açıldı. Teknik elemanlar için bu iş ciddi bir meslek oldu. Bu durumun tabana daha fazla yayılması hepimizin çabası. Bütün çalışanlarımızın yaptığımız işle fiziki bağlantılı olmayan gelişim hedefleri var.~
 Bunlar gayrimenkul ve değerleme sektörüyle ilgili araştırma, raporlama gibi meslekte kendilerini geliştirmeye yönelik hedefler. Biz sürekli verdiğimiz meslek içi eğitimlerle çalışanlarımızın gelişmesini sağlıyoruz. Şirketimizi bir değerleme okulu olarak görüyoruz. Bizimle çalışan uzmanlar, sektörün en elit çalışanları diyebiliriz.

Lisans almanın şirketiniz açısından önemi nedir? Lisans konusundaki hedefleriniz neler?
Mesleki lisanslar, mesleki tecrübe ve yetkinliğin ispatı. Şirketlere lisans alınabilmesi için o şirketlerin lisanslı kişiler tarafından kurulması gerekiyor. İlk önce şahıs olarak lisans almak için mesleki lisansı geçmek gerekiyor. Daha sonra 3 yıllık mesleki tecrübeyi ispat etmek şartı var. Ancak bundan sonra lisans sahibi olabiliyorsunuz. Lisans sahibi kişilerin en az 5 tanesinin bir araya gelerek SPK tarafından belirlenen ticari ve mesleki şartları yerine getirmesi ve denetimden geçmesi gerekiyor. BDDK da benzer şartlar ve yaptırımlar getiriyor. Yurtdışı lisanslarında ise yabancı gözetimciler eşliğinde mesleki sınava giriyorsunuz. Daha sonra gerek bilgi, gerek etik açıdan uygun görülürseniz lisans belge ve unvanı almaya hak kazanıyorsunuz.

Bu lisanslar şirketinizin hangi gücünü ortaya koyuyor?
Ülkemizde değerleme sektörü gelişiyor ve profesyonelleşiyor. Artık sadece bizimki gibi SPK ve BDDK lisanslı değerleme şirketleri finans kurumlarına hizmet verebilecek. Bu durumda kendini ispat etmiş kurumsal şirketlerin ciddi gücü olduğunu düşünüyorum. Biz de bunların arasındayız ve iddialıyız.

Müşteriler için lisanslı şirket olmanın bir fark yarattığına inanıyor musunuz? Rekabet açısından lisanslı bir şirket olmanın önemi nedir?
Sektörde yoğun bir rekabet var. Lisanslı olmak bir mesleki ispat ve kabul, dolayısıyla rekabet açısından son derece önemli. Kesinlikle lisansın fark yarattığına inanıyorum. Ayrıca daha önce bahsettiğim BDDK kararından sonra lisansı olmayan kurumların sektörde kalması mümkün değil.

Türkiye'de değerleme raporlarına en çok hangi kurum ve kuruluşlar ihtiyaç duyuyor?
Finans kurumları, ekspertiz raporuna ihtiyaç duyuyor. Bunun dışında özel şirketler gayrimenkul alırken, kiralarken veya yatırım yaparken değerlemeye ihtiyaç duyuyor. Bilanço ve şirket birleşmeleri, satın alma ve devir işlemlerinde varlık değerlemesine ihtiyaç duyuluyor. Şahıslar ve gayrimenkul yatırım şirketleri de son dönemde değerlemenin önemini anlamaya başladı ve yatırım yapmadan önce pazar etüdü, rakip analizi gibi çalışmalarda ve finansal fizibilite taleplerinde bulunabiliyorlar.