“Medya Perakendeciliği Çok Hızlı Büyüyecek”

Kürşat Demircioğlu, D&R’ın genel müdürü… Türkiye’de medya ve eğlence perakendeciliğindeki en büyük şirketi yönetiyor. Pazarın Türkiye’de çok küçük olduğuna dikkat çekiyor. “Sektörün büyüklüğü 1...

1.10.2004 03:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

Kürşat Demircioğlu, D&R’ın genel müdürü… Türkiye’de medya ve eğlence perakendeciliğindeki en büyük şirketi yönetiyor. Pazarın Türkiye’de çok küçük olduğuna dikkat çekiyor. “Sektörün büyüklüğü 100 milyon dolar. Karaborsası ise 200 milyon dolar” diyerek son tabloyu ortaya koyuyor. Batı’daki gibi büyük şirketlere ihtiyaç olduğunu, bunun için büyük holdinglerin girmesi gerektiğini belirtiyor. Ardından da, “Sektör büyümeye çok müsait. Zaten Avrupa’da da çok hızlı büyüyor. Büyük holdingler bu işe el atmalı” diye konuşuyor.

Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden PricewaterhouseCoopers’ın araştırmasına göre, 2003 yılında dünya eğlence ve medya sektörü 1.2 trilyon dolarlık ciroya ulaştı. Araştırma, sektörün, yüzde 40’ın üstündeki artışla 2008 yılında 1.7 trilyon dolarlık ciroya ulaşacağını ortaya koyuyor. Bu, yılda ortalama yüzde 6.3 oranında büyüme anlamına da geliyor.

Veriler, dünya genelini ortaya koyuyor. Araştırmanın derinliğine inildikçe, Ortadoğu ve Doğu Avrupa bölgelerindeki büyüme potansiyelinin daha yüksek olduğu dikkati çekiyor. Türkiye de bu ülkelerden biri. Eğlence ve medya, henüz gelişmenin başında.

Türkiye’de medya perakendeciliğinin önde gelen şirketlerinden D&R’ın genel müdürü Kürşat Demircioğlu da aynı görüşte. “Eğlence sektörünün cazibesi giderek artıyor. Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkede, bizim sektör çok hızlı büyüyecek” diye konuşuyor.

Bu sektörün en büyüğü olan D&R, ilk mağazasını 1997 yılında açmıştı. O günlerden beri çok şey değişti. Şu anda 34 mağazaya ulaşan D&R, kendi konseptini daha da geliştirip sektördeki yerini sağlamlaştırmak amacında.  

2001 yılında D&R’ın genel müdürlüğüne getirilen Kürşat Demircioğlu, şirkette yeni bir dönem başlatmış. Yeniden yapılanma çalışmalarıyla, organizasyon değişikliğine gidilmiş, ürün gamı çeşitlendirilmiş ve verimsiz mağazalar kapatılmış. D&R kurulduğundan beri gündemde olan “Beyoğlu’nda olmak” hedefi, eylül ayının sonlarında gerçekleşmiş. İstiklal Caddesi’nde, eskiden Literatür Kitabevi’nin bulunduğu binada, 740 metrekare üzerinde, içinde cafe’si de bulunan bir mağaza açılmış.

Hızla büyüyen ve kendini yenilen D&R’ın Genel Müdürü Kürşat Demircioğlu, sadece ticari bir iş yapmadıklarını, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk taşıdıklarını söylüyor ve gelecekte D&R’ı birer kültür merkezi gibi görmek istediklerini belirtiyor.

Karaborsa nedeniyle bu sektörde verimliliği yakalamanın zor olduğunu söyleyen Demircioğlu’na hedeflerini ve sektörde yaşananları sorduk, şu yanıtları aldık:

Türkiye’de son yıllarda hızla gelişen medya perakendeciliği ne düzeyde, bugünkü durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eğlence ve medya perakendeciliği sektörü hızla büyüyor. Büyük şehirlerin dışında da yaygınlaşıyor. Biz konsept olarak Türkiye’de bir numarayız. Kitap, dergi, müzik ve filmden oluşan dört ürün gamını bir arada sunan tek mağazalar zinciriyiz. Bu dört ana kategorinin yanı sıra, elektronik ve hobi bölümlerimiz de var.

Rakiplerimizin toplam mağaza sayısı kadar mağazaya sahibiz. Bu sektörde bir öncülük görevimiz var. Bu öncülük, tüketiciye tüm yenilikleri kampanya bazında sunmak ve mağazalarımızda iyi zaman geçirmesini sağlamaktır.

Medya perakendeciliği sektörünün büyüklüğü ne kadar?

Elle tutular somut bir rakam yok. Çünkü, korsan, legal ile illegal pazarın ayrımını son derece güçleştiriyor. Bunun da çıkış noktası bandrol ama bunun da satışa dönüşü ile ilgili veri yok. Benim tahminim, sektörün büyüklüğü 100 milyon dolar. Karaborsa ise en az iki katı, 200 milyon dolardır. Filmler daha sinemaya gelmeden korsan DVD’si çıkıyor, korsan kitaplar tezgahlarda 2-3 milyon liraya satılıyor.

Bizim de fiyat politikalarını gözden geçirmemiz, daha ekonomik fiyatlar uygulamamız gerekli. Zaten yeni stratejimiz de bu yönde. Hemen etkisini görüyoruz, geri dönüşü çok hızlı oluyor.

Göreve başladığımda D&R’ın en büyük dezavantajlarından biri pahalı imajıydı. Bunu yıktık. Şimdi tüketiciye 2’den başlayıp 12’ye kadar uzanan taksitli kampanyalar yapıyoruz. Vade farkı uygulamıyoruz. Bu politikalarla müthiş bir verimlilik elde ettik. 2003-2004 ağustos ayları arasında yüzde 60’lara yakın ciro artışı gerçekleşti. Bu küçümsenecek bir rakam değil.

Bazı taksitli kartlarla olan anlaşmamıza göre, insanlar 20 milyon liralık bir kitabı bile 12 taksitte ödeyebiliyorlar. Çeşitli ödeme seçenekleri sunuluyor. Bu yöndeki kampanyaların tüketiciler üzerinde çok etkisi oldu. Buna hızla devam edeceğiz. Tüketiciye çok daha iyi şartlarda hizmet sunucağız.

Elektronikteki tüm ürünlerimizi de vade farksız kampanya koşullarıyla almak mümkün. Daha çok portatif ürünler; CD man, wolkmen, MP3 çalar, DVD, VCD ve plazma TV satıyoruz. Özellikle plazma TV’de verimlilik elde ettik. Örneğin LG marka plazma TV’yi 6 milyar liraya, vade farksız 12 taksitle satıyoruz. Atatürk Havalimanı’ndaki mağazamızı elektronik ağırlıklı, farklı bir konseptde dizayn ettik. Bunu tüm mağazalarımızda yaygınlaştırmak istiyoruz.

Sektörde faaliyet gösteren rakipleriniz ne durumda? Şirket, mağaza sayısı ne kadar?

Genellikle bizim taklitlerimiz var. Bizim konseptimiz sürekli taklit ediliyor. Biz de devamlı yenilikler yapıp öncülüğümüzü sürdürmeye ve bu pazardan çok daha fazla pay almaya çalışıyoruz.

Türkiye’de kitap, CD, film, kaset gibi ürünlerde yıllık satışlar ve büyüme trendleri nedir?

Pazarın büyüdüğü gerçek ama bunun araştırmasını yapmak istediğinizde profesyonelce, somut bir veriye ulaşma şansınız yok.

Bu alana yeterince yatırım yapılıyor mu, yeni şirket girişi var mı?

Yeterli düzeyde yatırım yapıldığını söyleyemem ama Doğan Grubu gibi büyük holdinglerin bu işe el atması olayı farklı noktalara getirdi. Mahalle aralarındaki küçük kitapçı dükkanlarından bugünkü D&R mağazası konseptine gelindi. Olayın seyrini değiştirdi. Kaynak anlamında holdinglerin bu sektöre girmesi piyasayı çok hareketlendirdi.

Sektör büyümeye müsait. Eğlence sektörü Avrupa’da da hızla büyüyor. Türkiye nüfusunun genç olması D&R’ın en büyük avantajlarından biri. Bizim gençlere yönelik bir mağaza konseptimiz var. Trendi takip eden genellikle gençler olduğu için bizim mağazalarımızda gençler önemli yer tutuyor.

Bu alanda dünyadaki örnekler nasıl, izliyor musunuz?

Örneğin, Fransa’da Fnac ve Virgin gibi şirketler inanılmaz cirolar yapıyorlar. Virgin daha çok müzik ağırlıklı. Fnac’la konseptimiz birebir ölçüşüyor. Tek farkımız, oradaki mağazalar çok daha büyük metrekareler de yer alıyor. Biz de zaten bunu yapmaya çalışıyoruz.

Gördüğüm kadarıyla, bu mağazalarda konser, sinema ve sosyal etkinliklerin elektronik ve bilet satışı çok önemli bir yer tutuyor. Mağazalarda sürekli bir sosyal etkinlik var, insanlar akın akın geliyor. Dünyadaki trendleri izlediğimiz zaman, diğerlerinin de buraya doğru gittiğini görüyoruz. Biz de mutlaka bunu yapmak istiyoruz.

Tabi Avrupa’daki kültürel yapı da farklı. İnsanlar akşam saat 22-23’de kitap evlerine geliyor. O saatte bizde mağazalar kapanmış, insanlar evlerine gitmiş oluyor. Bizim okuyucu kesimini farklı hale getirecek şeyler bulmamız lazım. 

Dünyada bu alan ne kadarlık bir büyüklüğe sahip?

Fnac’ın geçen yılki cirosu 120 milyon dolar. Diğerlerini de hesaba katarsanız korkunç büyüklükte rakamlar çıkar.

Batı’da medya perakendeciliği sektörüne daha çok büyükler hakim, Türkiye’de durum nasıl?

Türkiye’de Batı’daki gibi büyük şirketler yok. Holdinglerin bu işe el atmasının çok faydalı olacağını düşünüyorum. Türkiye’de bunu ilk gerçekleştiren Doğan Grubu olarak biziz.

Bu alana yabancı yatırımcı ilgisi var mı?

Yabancı yatırımcı bu alana gelebilir. Rakamsal büyümeleri gerçekleştirdiğimiz sürece yurtdışındaki ilgi de fazlalaşacaktır. Çünkü, Türkiye iyi bir pazar, yapılması gereken çok şey var. İlerde yabancı ortaklık söz konusu olabilir.

Şu anda yürüttüğünüz yeni projeler var mı?

Evet, CRM projemiz var. Müşteri memnuniyeti açısından yapacağımız bir çalışma. Bu projeyi tamamladığımızda çok daha farklı kişiye özel kampanyalar yapabileceğiz. Müşterimizin kaç defa mağazaya uğradığını, nelerden hoşlandığını, yaş grubunu, doğum gününü, müzik tercihlerini vs. bileceğiz.

D&R üyelik kartı çıkaracağız. Bu kartla çeşitli avantajlar sunacağız. Bunu da gerçekleştirirsek D&R’ın önünde kimse duramaz diye düşünüyorum. Proje, bu yılın sonuna kadar somutlaşacak. En azından pilot olarak seçeceğimiz 2-3 mağazada uygulamaya başlayacağız. D&R’ın ileriye yönelik öncelikleri arasında sosyal sorumluluk kanpanyaları ve sponsorluklar da yer alıyor.

D&R olarak hedefleriniz neler?

Hayalini kurduğumuz hedef, D&R’ları büyük metrekareli, cafe, restoran, sinema konseptlerini birleştiren bir kültür merkezi haline getirmek. D&R’ları eğlence ve kültür merkezleri yapmak istiyoruz. Zaten bizim mağazalarımız eğlence merkezi gibi. Girdiği alanlarda çok büyük boşluğu dolduruyor. Türkiye’de insanların böyle alanlara ihtiyacı var.

D&R ilk açıldığında, mağazaya girip bir göz atıp çıkan insanlar şimdi en az 15-20 dakika kalıyor. Kitabını, dergisini aldıktan sonra oturacak yer arıyor, bir kahve içmek istiyor. Dolayısıyla, biz de tüketiciye daha büyük imkanlar sunacağız. Mağazalarda metrekareler şu anda yetersiz. 1500 metrekarelik yerlere doğru kayacağız. Öncelikle İstanbul’da bu büyüklükte bir mega mağaza açacağız.

D&R’ın üç türlü konsepti olmalı diye düşünüyorum. Mega mağazalar, store’lar ve point’ler. Pointleri de çok hareketli noktalarda, tüketiciye ulaşmak için kullanmayı düşünüyoruz. Ama asıl hedefimiz mega mağazalar.

Örneğin 5 yıl sonra nereye ulaşmayı planlıyorsunuz?

5 yıl, Türkiye için çok uzun bir zaman. Ama 3 yıllık projeksiyonla bakarsak, bu yılki hedefimiz olan 40 milyon dolarlık ciroyu, 2006 yılı sonunda 70-80 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu trendde gidersek D&R inanılmaz bir büyüklüğe ulaşacak.

Sektör hangi yönde gelişecek?

“Ev Sinemasında İnanılmaz Büyüme Olacak”

Film konusunda inanılmaz ilerleme kaydedecek. Şu anda 150 bin ailenin evinde DVD var. 2005’in sonunda bu rakam 1 milyon aileyi bulacak. Dolayısıyla, ev sineması konusunda inanılmaz bir büyüme bekliyoruz.

Pazarın 2005 yılı sonuna kadar 3-5 misli büyümesini öngörüyorum. Bizim ciromuzun içinde DVD yüzde 15 oranında pay alıyor. Bu oran 2002 yılı sonunda yüzde 5’di. 2005’de ise yüzde 30’lara çıkacağını düşünüyorum.

Gelişimin etkenlerinden biride filmlerin düşük fiyatlara çekilebilmesi. 32 milyon liralık filmleri kampanyada 9 milyona satıyoruz. Bu da çok büyük etkileyici unsur.

Müzikte ise korsan satış ve internetten MP3 indirme nedeniyle daralma söz konusu. Biz bu durumu fiyat politikası ile aşmaya çalışıyoruz.

“Anadolu’dan Müthiş Talep Geliyor”

Sektördeki satışlar üç büyük ilde mi gerçekleşiyor? Anadolu’dan talep geliyor mu?

Evet, satışlardan en büyük payı İstanbul, Ankara ve İzmir alıyor. En çok satışın gerçekleştiği il ise İstanbul. Mağaza sayısı ile de üstünlük İstanbul’da; 15 mağazamız burada.

İstanbul dışında 6 ilde varız. Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Adana ve Tekirdağ. Ankara, İstanbul ve İzmir gibi ana merkezlerin yanında Antalya’da da çok büyük bir potansiyel görüyoruz. İkinci büyük mega mağazamızı ise Ankara’da açmayı düşünüyoruz.

Anadolu’dan inanılmaz talep var. Afyon, Denizli ve Gaziantep gibi illerden franchising vermemizi istiyorlar. Ama biz bu sistemden vazgeçtik. Çünkü, mağazalarda hakimiyeti kaybediyorsunuz, standart olmuyor. Bundan sonra kendi mağazalarımızı açacağız.

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz