Samsung, 113 bin çalışanı, 50,6 milyar dolarlık cirosuyla cep telefonunda bir dünya devi. Teknoloji ve tasarımıyla mobil iletişim pazarını yönlendiriyor, trendler konusunda etkili oluyor. Şirketin ...
Samsung, 113 bin çalışanı, 50,6 milyar dolarlık cirosuyla cep telefonunda bir dünya devi. Teknoloji ve tasarımıyla mobil iletişim pazarını yönlendiriyor, trendler konusunda etkili oluyor. Şirketin başkan yardımcısı Byong Dae Park, Samsung’un Seul’deki genel merkezinde Digital’in sorularını yanıtlarken, sektördeki çok kritik konuları değerlendirdi, ana trendleri paylaştı. Cep telefonu teknolojisinden tüketici tercihlerine, 4G yatırımlarından GSM şirketleriyle ilişkilere, işte Park’ın değerlendirmeleri…
Türkiye’de mobil iletişim pazarı tüm büyük uluslararası oyuncuların iştahını kabartıyor. Çünkü, “mobil iletişim”, Türkiye’de BT sektörünün en hızlı ilerleyen kollarından biri. Avrupa’da ya da Asya’da yüzde 70-80, hatta yüzde 100’e ulaşan cep telefonu sahipliği oranına Türkiye’de ulaşılabilmiş değil. Yenileme talebinde ise henüz yolun başında. Bu tablo global cep telefonu üreticilerini Türkiye pazarı üzerine daha fazla çalışmaya, daha çok yatırım yapmaya yöneltiyor. Hali hazırda dünya pazarının lider firmaları Türkiye pazarında da aktif olarak yer alıyorlar.
Dünya mobil iletişim pazarının güçlü oyuncularından Samsung ise bugüne kadar Türkiye pazarına yönelik ciddi bir yatırım yapmadı, pazarda agresif davranmadı. Samsung Mobil İletişim ve Telekomünikasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı Byond Dae Park, Türkiye’de cep telefonu ve telekomünikasyon pazarının önemli büyüklüğe ulaştığını ve bu nedenle pazarda daha aktif olmaya karar verdiklerini söylüyor. Gelecek stratejilerini “Biz de Türkiye pazarına yönelik doğru ürünleri bulup ona göre yatırımlarımızı yönlendireceğiz” diye anlatıyor.
Dae Park, önümüzdeki 1 yılın, Samsung’un Türkiye pazarına yönelik planları açısından çok önemli olacağına dikkat çekiyor. Park, “2005’te sektörün gelişimine paralel olarak bizim pazar payımızın da iki katına çıkmasını, yani yüzde 10’a ulaşmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
Dünya çapında 113 bin çalışanı ve 2004 yılında 50.6 milyar dolara ulaşan cirosuyla elektronik devi Samsung’un mobil iletişim ve telekomünikasyondan sorumlu başkan yardımcısı Byong Dae Park ile şirketin Seul’deki genel merkezinde görüştük. Park, dünya mobil iletişim pazarındaki son trendleri, Samsung’un Türkiye’ye yönelik planlarını Digital’e anlattı:
Mobil pazarda son trendler neler?
Dünya pazarında trendler, Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ve Güney Afrika gibi gelişmekte olan bölgeler arasında bir miktar farklılıklar gösteriyor. Ancak, ortak trendlerden biri, cep telefonu kullanıcılarının artık siyah beyaz değil, renkli ekranı tercih etmeleri. Renkli ekranların gelişimi de ülkeden ülkeye değişiyor. Ancak, görünen o ki, önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde siyah beyaz ekranlı cep telefonlarının sayısında çok ciddi bir düşüş yaşanacak.
Bir başka ortak trend ise cep telefonlarının çeşitli dijital medya fonksiyonları ile entegre olması. Cep telefonlarında fotoğraf ve videoya olanak sağlayan kamera fonksiyonları giderek yaygınlaşıyor. Cep telefonlarının MP3 çalarlarla entegrayonu da gündemde olan bir başka eğilim.
Bir diğer trend de bazı ülkelerde TV yayıncılığı ve mobil iletişimin entegre olması. Bugün Kore’de bu yaygın olarak kullanılıyor. Avrupa ülkelerinde de önümüzdeki yıldan itibaren göreceğiz.
Bu trendler herhalde 3G teknolojisinin gelişimiyle hızlı yaygınlaşacak. 3G’nin Avrupa’da nasıl gelişeceğini düşünüyorsunuz?
Burada cep telefonlarına olan talepten örnek vermek isterim. Biz bu yıl 700 milyon cep telefonu satışı hedefliyoruz. Bunun da 50-60 milyonunun 3G destekli telefonlar olmasını öngörüyoruz. Bu da yaklaşık yüzde 10 gibi bir orana işaret ediyor.
Avrupa ülkelerinde 3G destekli cep telefonlarında rekabet giderek kızışıyor. Geçen yıl Hudgeson Group çok başarılı bir 3G UMTS sunumu yaptı. Şimdi de Vodafone Group, Hudgeson Group’un karşısına çıktı.
Tmobile, Orange gibi diğer operatörler de 3G pazarına giriyorlar. Avrupa’da olduğu gibi ABD’de de pazar hareketli. Sanıyorum, 2005 gelişmiş Avrupa ülkeleri için 3G’nin yükselişinin başlangıcı olacak. Ancak, Türkiye’de pazarın gelişiminin nasıl olacağını bilmiyorum. Dünyadaki gelişimi Türkiye pazarının da yakından takip etmesini bekliyoruz.
Operatörler de bu teknolojiyi destekliyorlar. Önümüzdeki dönem bu anlamda operatörlerle cep telefonu üreticileri arasındaki ilişki nasıl gelişecek?
Pek çok Avrupa ülkesinde, aynı zamanda Kore’de ve ABD’de cep telefonu penetrasyonları yüzde 70-80, hatta yüzde 100’e varan düzeylerde. Dolayısıyla, mobil telekom operatörleri daha fazla pazar payını abonelikteki artışta aramıyorlar. Katma değerli hizmetlere yöneliyorlar.
Örneğin, Kore’de operatörler, cep telefonu kullanıcılarını daha çok servis satın almaya yönlendiriyor. Şu anda Kore’de pek çok operatör 3G UMTS’i destekliyor. 3G veri transferinde çok güçlü bir teknoloji… Video telefon ve video konferans gibi pek çok fonksiyonu 3G ile verimli kullanmak mümkün. Aynı şekilde video klipleri yüklemek gibi çok çeşitli başka uygulamaların kullanımını da müthiş biçimde destekliyor. Operatörlerin sunduğu katma değerli hizmetler gelecek dönem de artacak. Bu artışlar da hem operatörlerin hem cep telefonu üreticilerinin cirolarını olumlu etkileyecek.
Kore’de mobil iletişim anlamında çok gelişmiş teknolojileri kullanıyorsunuz. Tüm bu teknolojilerin global pazarda da yaygın biçimde kullanılması ne kadar zaman alacak?
Açıkçası bu konuda net bir fikrim yok. Sonuçta, Samsung, global pazarın gelişimini yönlendirecek tek vektör değil. Yeni teknolojilerin yaygınlaşmasının büyük ölçüde taahhüt ve yatırımlara bağlı olduğunu düşünüyorum. Örneğin, gelişmekte olan ülkelerde kullanım, devlet yatırımları ve vatandaşların bu yeni ürün ve hizmetlere olan talebiyle paralel gelişecek. Bugün Kore’de toplam nüfus 47 milyon civarında. 16 milyon evde genişbant internet erişimi var. Benim oğlum bu hızlı internet erişimi sayesinde Kore’de henüz vizyona girmemiş bir filmi internet üzerinden çok hızlı biçimde indirebiliyor. Bu nedenle operatörler de son kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermek için yeni servisler sunmak zorundalar.
Diğer yandan bundan 10-15 yıl önce Kore devleti her okula internet erişimi ve sınıflarda PC için çok ciddi yatırım yaptı. Bugün küçük yaştaki çocuklar bile genişbant internet, e-posta alıp gönderme, sanal topluluklar konusunda bilgililer. İşte bu nedenle her şey taahhüt ve yatırımlara bağlı diyorum.
Teknoloji geliştikçe cep telefonları da giderek daha karmaşıklaşıyor. Bu süreçte tüketicilerin alışkanlıkları nasıl şekilleniyor?
Biz bugün müşterilerimizi kategorilere ayırıyoruz. Bu kategorilerden birinde “practical people” (pratik insanlar) dediğimiz kullanıcılar yer alıyor. Bu gruptakiler, yeni teknolojilerle, örneğin megapiksellerle ya da polifonik sesle ilgilenmiyorlar. Cep telefonlarıyla sadece konuşmak istiyorlar.
Bir diğer kategorideki kullanıcılar ise aksine yeni teknolojilerle çok yakından ilgililer. Biz tüm bu kategorilerdeki müşterilerimizle deneyimlerini paylaşıyoruz. Ekran konusunda, menünün kullanım kolaylığı gibi çeşitli konularda onların deneyimlerinden yararlanarak hareket ediyoruz.
Kullanıcılar kendi içlerinde çok ciddi çeşitlilik gösteriyorlar. Bu nedenle farklı kullanıcı kategorilerini adreslememiz gerekiyor. Teknolojiyi izleyen kategorinin nüfusunun giderek arttığını söyleyebilirim. Sunulan hizmetler de çeşitleniyor ve herkesin hayatını kolaylaştırıyor. Hayatı kolaylaştıran teknolojilerden faydalanmak isteyenler çoğalıyor.
Örneğin, ben bugün burada cep telefonum ile operatörümün sunduğu trafik ya da hava durumu izleme hizmetinden yararlanabiliyorum. Gideceğim istikamette trafiğin sıkışık olup olmadığını, yarın havanın nasıl olacağını cep telefonuma sunulan basit bir hizmetle kolayca öğrenebiliyorum. Yeni teknolojiler çok faydalı, hayatı kolaylaştıran bilgiler edinmemizi sağlıyor.
SAMSUNG’UN TÜRKİYE İÇİN 2005 PLANI
PAZAR GELİŞİMİNİ İZLEYECEĞİZ Türkiye pazarı, diğer dünya pazarlarındaki gelişmeleri takip edecek. Samsung kendi başına ülkedeki tüm çevreyi ya da atmosferi değiştiremez. Öncelikle operatörlerin ya da diğer vektörlerin inisiyatifleri söz konusu olmalı. Bazı inisiyatifler alındıktan ve gerekli değişimler hayata geçirildikten sonra Samsung da kendine düşeni yapmaya hazır olacak.
YENİLİKLER GETİRECEĞİZ Biz tüm dünyada tüketiciye en iyisini sunmayı vaat ediyoruz. Mobil iletişime, cep telefonlarına yönelik felsefemiz yeni teknolojileri sunmak konusunda dünyanın bir numarası olmak ve her zaman en iyisini sunmak. Bunun pek çok örneği var. Biz dünyada TV telefonu ve cepte MP3 çaları ilk sunan firmayız. Aynı şekilde cep telefonlarında polifonik sesi ilk hayata geçiren biziz.
YATIRIMLARIMIZ ARTACAK Türkiye’de cep telefonu pazarı 2004’te 5,5 milyon adete ulaştı. Samsung’un pazar payı 2 kat arttı ve yüzde 5’e ulaştı. Bundan sonrası için öncelikle Türkiye pazarındaki dağıtım kanalımızı güçlendirmek istiyoruz. Pazara daha fazla ürün sunmak arzusundayız. Bu ürünleri tanıtmak için de daha fazla pazarlama aktivitesi yapmamız gerekiyor. Bütün bunlar para yani yatırım demek.
DOĞRU ÜRÜNLERİ SUNACAĞIZ 2005’te pazarın gelişimine paralel olarak bizim pazar payımızın da 2 katına çıkmasını, yani yüzde 10’a ulaşmasını bekliyoruz. Türkiye’de cep telefonu ve telekomünikasyon pazarı önemli bir büyüklüğe sahip. Biz de Türkiye pazarına yönelik doğru ürünleri bulup ona göre yatırımlarımızı yönlendireceğiz. Önümüzdeki 1 yıl Samsung’un Türkiye pazarına yönelik planları açısından çok önemli bir yıl olacak.
HANGİ YENİ MOBİL TEKNOLOJİLER HAYATIMIZA GİRECEK?
Önce sadece cep telefonlarımız vardı. Ardından kameralı cep telefonları geldi. Şimdi artık elimizdeki cep telefonlarında tüm dijital medya uygulamalarını gerçekleştirebiliyoruz. Yakın gelecekte hayatımıza girecek yenilikleri Byong Dae Park şöyle sıraladı:
DAHA HIZLI VERİ TRANSFERİ Dünya mobil iletişim pazarında bugün gündemde ağırlıklı olarak 3G var. Önümüzdeki dönem cepte video telephony, TV broadcasting gibi uygulamaları 3G ile daha hızlı yapabiliyor olacağız. 3G’den sonra ise 4G teknolojisi öne çıkacak. Bu teknoloji ile mobil telefonlar “all in one” (hepsi bir yerde) fonksiyonlar için bir “hub” halini alacak.
4G DÖNEMİ YAKLAŞIYOR Örneğin elinizde 4G destekli bir cep telefonu varsa, artık vergi ödemek için düzenli olarak vergi dairesine gitmeniz gerekmeyecek. Vergilerinizi cep telefonunuzdan ödeyebileceksiniz. Aynı şekilde kronik bir rahatsızlığınız varsa, kontrol için sık sık doktora gitmeniz gerekmeyecek. Şeker hastası iseniz, doktorunuz şeker değerlerinizin düzenli takibini cep telefonuyla yapabilecek. Bunlar uygulamalara sadece iki basit örnek. Bu gibi şeyleri yapabilmek için veri transferinin gerçekten çok daha yüksek hızda olması gerekiyor. 4G işte buna imkan sağlayacak.
MOBİL TİCARET YAYGINLAŞACAK Mobil iletişim, m-commerce (mobil ticaret) için daha fazla kullanılacak. Kore’de bugün bu konuda çok başarılı uygulamalar var. Örneğin, Kore’de kredi kartı taşımanıza gerek yok. Cep telefonlarının içerisine yerleştirdiğimiz çipler sayesinde POS makineleri cep telefonunuzu kredi kartı gibi algılayabiliyor. Bu şekilde alışveriş yapabiliyorsunuz. Ya da bazı banka işlemlerinizi cep telefonunuz üzerinden gerçekleştirebiliyorsunuz. Çocuğunuza ya da eşinize cep telefonunuz ile para gönderebiliyor ya da yatırımlarınızı cep telefonunuz üzerinden yönlendirebiliyorsunuz. Mobil ticaret uygulamaları Kore’de hızla gelişiyor. Dünyada da uygulamalar artacak.
HANDE D. SÜZER/GÜNEY KORE, SEUL
hdemirel@capital.com.tr
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?