Network Pazarı İki Koldan Büyüyor

2005 yılında Türkiye’de, kablolamadan cihazlar ve hizmetlerine kadar tüm ürün ve hizmetleri içeren toplam ağ pazarının büyüklüğünde yüzde 20 oranında artış bekleniyor. Beklentiler gerçekleşirse paz...

1.02.2005 02:00:000
Paylaş Tweet Paylaş

2005 yılında Türkiye’de, kablolamadan cihazlar ve hizmetlerine kadar tüm ürün ve hizmetleri içeren toplam ağ pazarının büyüklüğünde yüzde 20 oranında artış bekleniyor. Beklentiler gerçekleşirse pazarın 300 milyon dolar gibi bir büyüklüğe ulaşacağı düşünülüyor. Önümüzdeki dönem başta kamu ve telekom olmak üzere tüm sektörlerde network yatırımları artacak. Kurumsal taraftaki hareketlilik sonraki yıllarda da devam edecek. Diğer yandan tüm dünyada hızla gelişen “ev network pazarı” Türkiye’de de yeni teknolojilerle büyüyecek. 

Bilgisayar kullanımı, dolayısıyla kullandığımız bilgisayar sayısı artıp, üzerinde gerçekleştirdiğimiz işler büyüdükçe “bağlı olma” kavramı da beraberinde gelişti. İnternet de elbette bu süreci destekledi. Hatta kimilerine göre bugün kullandığımız anlamıyla network (ağ) kavramı ilk kez internet ile doğdu. 1984 yılında hayata geçen IP (İnternet Protokolü) ile kitlelere ulaştı…

hedBugün yüzlerce çalışanı olan kurumlardan dört kişilik bir aileye kadar hemen her alanda ağlarların varlığı dikkati çekiyor. Evlerde bilgisayar ve internet kullanımını destekleyen ağlar, şirketleri gerçek zamanlı bir yönetim modelinde buluşturuyor. Şirketler iş ortakları, tedarikçileri hatta yakından takip ettikleri rakipleriyle ağlar sayesinde bir araya gelip, ne kadar birleşme ve satın alma yaparlarsa yapsınlar ulaşamayacakları bir büyüklüğe ulaşıyorlar. Giderek daha sofistike hale gelen ağlar, verinin gerçek zamanlı paylaşımına olanak sağlarken, iş fikirlerinin de kurumsal sınırlar arasında rahatça dolaşmasına imkan veriyor.

Bütün bu gelişmelerin sonucu olan yeni dönemde, kablosuz teknolojilerle de desteklenen ağ (network) pazarının hacmi de artıyor. Kurulumdan yönetimine, kullanılan cihazlardan ilgili hizmetlere kadar her alanda büyüme gösteriyor. Böylece, ağ pazarı dünya bilgi teknolojileri endüstrisinin giderek karlı ve popüler segmentlerden biri haline geliyor.

Dünyada network konusunda uzman Cisco Systems’in Türkiye Teknoloji Çözümleri Müdürü Özay Uyanık’a göre, network pazarı hızlı büyümesini önümüzdeki dönem de sürdürecek. Pazarın sadece 2004 yılında yüzde 20 büyüme gösterdiğine dikkat çeken Uyanık şöyle diyor:

“Network pazarı dünyada ve Türkiye’de yaklaşık yüzde 20’lik bir artış gösterdi. Cisco Systems olarak da 2004 yılını oldukça başarılı geçirdik. Yüzde 15-20 oranında büyüme gösterdik. Pazardaki büyüme hızla artmaya devam edecek. Özellikle veri güvenliği, IP tabanlı iletişim sistemleri (telefon, video, çağrı merkezi gibi) ve depolama alanında büyüyen bir pazar bekliyoruz”.

Pazardaki gelişmenin nedeni

Network pazarı, son yıllarda dünyada ve Türkiye’de hızlı bir gelişim gösterdi. Bunun arkasında, 2000 yılında yaşanan kriz ve sonrasındaki gelişmeler var. 2000 yılında dünyadaki telekom firmalarında ciddi krizler yaşandı. Bu krizler sonrasında yatırımlar durma noktasına geldi. Krizden sonra şirketler yeni yeni ciddi anlamda yatırım yapmaya başladılar. Yeni yatırım demek, omurgalarına daha fazla sayıda büyük cihaz eklemeleri anlamına geliyordu.

Diğer yandan, bütün network üreticileri, küçük ve orta ölçekli kuruluşların ihtiyaçlarına yönelik cihaz ve ürünleri üretme konusunda büyük bir atak içine girdiler. Ağ güvenliği, network kaynaklarının verimli kullanılması, daha akıllı ve bütünleşik cihazlara yönelim, Avrupa’da ve dünyada üzerinde önemle durulan konular haline geldi.

Türkiye’de pazarın farklı bir gelişim gösterdiğini söyleyen Netex Genel Müdürü Erhan Doğan, Türkiye’deki pazarın ise farklı bir gelişim gösterdiğine dikkat çekiyor:

“Bilgisayar ürünleri satan bir mağazaya gittiğiniz zaman, önceden network ile ilgili ürünleri bulmanız neredeyse olanaksızdı. Gerek Avrupa’da, gerekse Amerika’da artık bir tüketici gidip mağazadan ihtiyacı olan ürünleri alabiliyor. Bu olumlu gelişme Türkiye’de de yavaş yavaş yaygınlaşıyor. Ancak, Türkiye’de alternatif telekom operatörleri ve ISS’ler, Telekom Kurumu ve Türk Telekom ile birtakım sorunlar yaşıyorlar. Dolayısıyla, bu pazarda arzu ettiğimiz gelişmeleri henüz daha kaydedemedik. Pazarın gelişmesi Türkiye’de biraz daha zaman alacak gibi görünüyor”.

Kablosuz ağlara dikkat!

“Türk halkı olarak biz en çok kablosuz ağları sevdik” diyen Doğan’a göre, Türkiye’de özellikle bu alanda çok ciddi bir ilerleme var. HP ProCurve Network Grubu Yöneticisi Sami Arbak ise önümüzdeki dönem kablosuz uygulamalara olan talebin önemli ölçüde artacağına dikkat çekiyor ve şöyle konuşuyor:

“Özellikle bilgiye her zaman her yerden ulaşabilme ihtiyacı, network pazarındaki uygulamaların çeşitlenmesini beraberinde getirdi. Bu yıl, veri güvenliğinin sağlandığı ve verilen hizmetin internet erişimi ile sınırlı kaldığı alanlarda, kablosuz uygulamaların artacağına inanıyorum. Buna kablosuz internet erişim hizmeti alabileceğimiz kafe ve restoranlar, misafirlerine lobi, oda ve diğer bölümlerde kablosuz internet erişimi sağlayan oteller ve kampus içi uygulamalarını örnek verebiliriz.”

Diğer yandan önümüzdeki yıllarda, özellikle KOBİ’lerdeki BT yatırımlarının büyüyeceğine yönelik beklentiler, daha geniş veri yollarına ve akıllı/yönetilebilen iletişim ağı altyapılarına olan talebi artıracak. Kurumların bilgi teknolojilerini temel iş ihtiyaçlarında ve iş yapış şekillerinde daha çok kullanacak olması da bu süreci destekleyecek. Sektör yetkililerine göre, bu talepteki artış ve pazardaki üreticilerin saldırgan fiyat politikaları, port başına ortalama satış fiyatındaki (ASP) düşüş eğilimini de devam ettirecek.

2005’te hedef 300 milyon dolar

Yaşanan gelişmeler, ağ pazarına yönelik yatırımları da artırıyor. 2004 yılında Türkiye’deki Pazar büyüklüğü 250 milyon dolar düzeyindeydi. Kablolamadan aktif, pasif cihazlar ve hizmetlerine kadar tüm ürün ve hizmet yelpazesini göz önüne alındığında, 2005 yılında pazarın yüzde 20 oranında büyüyüp, 300 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Özellikle kamu, telekom ve genel sektör bazında yatırımların daha yoğun olmasını bekleniyor.

2004 yılında pazarın genel büyüme oranını yaklaşık yüzde 30 olarak tahmin eden Netex Genel Müdürü Erhan Doğan, önümüzdeki döneme yönelik beklentileri şöyle yorumluyor:

“2005 yılına bakıldığında ise genel büyüme beklentisinin yüzde 20-25 aralığında olacağını tahmin ediyorum. Ağırlıklı olarak kurumsal pazarda yararlanılan ve çok kullanıcılı yerel ağlarda konumlanan cihazlar, gelişen ihtiyaçlara göre daha kompleks olmaya başladı.

Bu değişiklik, ağ tasarımlarında ve yönetimlerindeki değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Şu anda daha fazla port sayısı içeren omurga anahtarları, güvenlikle ilgili özellikleri de içeren kenar anahtarlar, IP telephony kurmaya olanak tanıyan yönlendiriciler gibi, birden çok amaca hizmet eden ürünler mevcut. Bunlar daha da yaygınlaşacak”.

Kurumsal pazar hareketli

Network pazarının büyüklüğünün önemli bir bölümünü şirketler cephesinden gelen talepler oluşturuyor. Türkiye’de, özellikle büyük ölçekli işletmelerde yatırımlar daha yüksek ve planlı yapılıyor. Finans, telekomünikasyon ve kamunun yatırım konusunda öncü sektörler olduğuna dikkat çeken HP ProCurve Network Grubu Yöneticisi Sami Arbak, bu konuda finans, telekom ve kamunun başı çektiğini söylüyor ve devam ediyor:

“2005 yılındaki bilişim ağı yatırımlarının yüzde 35’inin kamu tarafında gerçekleşmesi bekleniyor. Kamu kurumlarının bu konuda önemli bir yatırım sürecindeler. KOBİ’lerde ise network yatırımları şu anda beklenen seviyede değil. Ancak, gelişen teknolojilerin kullanılmaya başlanması, yeni pazarlara ulaşma çabasındaki KOBİ’lerin de önemli yatırımlar yapacaklarını düşündürüyor “.

Cisco Systems Türkiye Teknoloji Çözümleri Müdürü Özay Uyanık, “Bunların yanı sıra, bütün orta ölçekli firmalar, otomotiv sektörü, lojistik firmaları, turizm işletmeleri, organize sanayi sitelerinin de çok hızlı bir şekilde network yatırımı yapıyorlar” diye konuşuyor.

Ev kullanımı artıyor

Network teknolojileri, kurumsal cephede olduğu kadar ev pazarında da hızlı bir gelişim gösteriyor. İnternetin yaygın biçimde kullanıldığı ABD, network sistemleri konusunda da öncü ülke konumunda. Türkiye’de ise penetrasyon şu anda düşük düzeylerde. Oysa, dünyada ev network pazarının yaklaşık 3-4 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Doğal olarak bu rakam da network cihaz satışlarını gösteriyor.

Cisco Systems Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkan, Türkiye’de bu miktarın henüz 15-20 milyon dolar arasında seyrettiğini söylüyor. Erkan şöyle diyor:

“ABD’de ev uygulamalarının hızlı gelişiyor. Bugün kişi başına ev network harcaması Türkiye’de ABD’nin onda biri kadar. Avrupa’da ve diğer ülkelerde de pazar yavaş büyüyor. Ancak, talep her geçen gün artıyor.”

Evlerde bugün network’e bağlanmanın iki yöntemi var. Türkiye’de şu anda genellikle çevirmeli ağ (dial up) yönetimi ile telefon üzerinden kullanıyor. Türkiye nüfusunun yüzde 10’unun çevirmeli ağ yöntemi ile network’ün parçası olduğunu söyleyen Cisco Systems Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Murat Erkan, evin içerisinde bu bağlantının gerektirdiği cihazların satışlarının da artış eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor. Erkan şöyle diyor:

“Evin içerisinde özellikle juke box, DVD ve video gibi eğlenceye yönelik cihazlar birbirleri asındaki haberleşmeyi ağ temelli çözümlerle yapıyorlar.”

Genişbant teknolojisi

Evden network’e bağlanmanın bir diğer yöntemi de geniş bant. Giderek daha popüler hale gelen bu yöntemler arasında DSL, Metro eternet ve kablolu tv altyapısı üzerinden erişim ve kablosuz erişim öne çıkıyor. Bu genişbant erişim yöntemlerinin önümüzdeki dönem daha yaygın olarak kullanılması bekleniyor. Türkiye’de bu yöntemle erişim penetrasyonunun henüz sınırlı olduğunu söyleyen Murat Erkan, “Hala bağlantıların yaklaşık yüzde 60-70’i dial up yöntemiyle yapılıyor. Ancak, günden güne dial up’tan bu geniş bant yöntemlerine doğru geçiş var” diye konuşuyor.

Önümüzdeki dönem evlerde network kullanımının çok hızlı büyümesi bekleniyor. Sonuçta evimizdeki evin içindeki doğalgaz sistemleri, elektrik sistemleri ve sayaçlarından güvenlik sistemlerine kadar tüm kontrol cihazları network ihtiyacını gündeme getiriyor. Akıllı binalar, yangın alarmları, bina yönetim sistemleri gibi pek çok unsur iç içe giriyor ve bağlı olmak gereksinimi artıyor. Türkiye’de yeni jenerasyon yerleşim alanlarında bu sistemleri görmeye başladığımızı söyleyen Murat Erkan, “Bugün  her şeyin otomatik olduğu yerleşimler var, bazı noktalarda sınırlı seviyede ama bu bir süreçtir. Çok daha iyi noktalara gideceğiz” diyor.

GÜVENLİK HARCAMALARI  YETERSİZ

7 AYRI SEVİYE VAR Bir bilgi sisteminin altyapısında 7 ayrı seviye vardır. İlk seviyesi fiziksel seviyesidir. Biz buna kablolama diyoruz. Bundan sonra yerel alan ağları ve metropol ağlarda kullanılan anahtarlama sistemleri gelir. Sonra yönlendiriciler vardır. Arkasından güvenlik sistemleri gelir. Bir üst seviyede gerek video gerek ses iletişimi tarafında iletişim sistemleri yer alır. Kablosuz ağlar ve depolama ağlarından sonra optik sistemler gelir. Bir de bunların yönetim sistemleri olan yazılımlar vardır.

TEK BİR ÜRÜN YETERLİ DEĞİL Network güvenliği ve network yönetimi dünyada çok ciddi önem kazanıyor. Türkiye’de ise buna yeteri kadar önem gösterilmediğini düşünüyorum. Türkiye’deki toplam network harcamaları içerisinde güvenlik harcamaları dünyada olduğunun yarısı kadar. Maalesef Türkiye’de ağ güvenliği yeterince anlaşılmış bir konu değil. Bir ürün aldığı zaman ağın güvenli olduğu zannediliyor. Oysa komple bir güvenlik sistemi gerekiyor. Bu sistemin de sürekli olarak yenilenmesi gerekiyor.

YÖNETİM DE ÖNEMLİ Bugün tüm dünyada network yönetim sistemlerinin önemi de giderek artıyor. Bütün sisteminizde bir sorun olduğu zaman, sorunun nerden kaynaklandığını ilk cevap verecek nokta yönetim sistemi oluyor. Yoksa bunu kendiniz bulmanız gerekir. Ağ yönetim sistemleri, reaksiyon ve çözüm bulma sürecini erkene alır. Örneğin bankacılıkta 1 saatlik kayıp çok büyük maliyete sebep olur. Hatta bu kayıp tüm network için yapılan yatırıma bedel olabilir. Bu nedenle network yönetimi çok önemlidir.

BAĞLI ŞİRKET” OLMAK İÇİN NELER GEREKLİ?

MOBİL KULLANICI SAYISINA DİKKAT Bir şirketin “networked company” olabilmesi için öncelikle, kültürel bağlamda ve iş akışları ile buna hazır olması gerekiyor. Ağ ekipmanlarını kullanarak çok iyi bir network altyapısının kurulması, bu şirketi “networked company” olarak tanımlamaya yetmez. İş süreçlerini elektronik ortama taşımaya karar vermiş, bununla ilgili analiz çalışmalarını bitirmiş bir firmanın doğal olarak ilk yapması gereken, ihtiyacına uygun güvenli ve hızlı bir network altyapısı kurmasıdır. Eğer şube ve/veya bayi ağına sahip, mobil kullanıcı sayısı yüksek bir firma ise yatırım tutarı daha yukarılara çıkar. Kurulacak ağ daha komplike olur.

TEKNOLOJİK TREND Yerel ağda gerekli cihazların başında bir omurga anahtarı (backbone switch/router) bulunur. Bu anahtara, temel olarak uygulama sunucuları, güvenlik sunucuları, elektronik posta sunucuları gibi ortak kullanımdaki cihazlar bağlanabileceği gibi, kullanıcı çalışma grupları da burada toplanır. Kullanıcıların bulunduğu çalışma grupları ise kenar anahtar dediğimiz cihazlara bağlanıp daha yüksek hızlarla omurga anahtarlara erişir. Genel teknolojik trend, çalışma gruplarında kullanılan cihazları gittikçe daha önemli bir noktaya taşıyor. Bu cihazlar üzerinde servis kalitelerinin yönetimi, güvenlik politikaları ve ağ yönetimi yetenekleri bulunması gerekiyor.

CİHAZ FİYATLARI Böylelikle en uçtaki kullanıcı bile, her türlü işlemi merkezi olarak yapılabilmelidir. Bugün, 24 kullanıcının bağlanabileceği bu tür gelişmiş özellikleri bulunan cihazların fiyatları yaklaşık 2 bin dolar civarında. Bu özelliklerin istenmediği durumda fiyatlar yarı yarıya düşüyor. Yerel alan ağı (LAN) kurulmadan önce güvenilir ve ilgili teknolojilerin çalışabileceği bir kablolama altyapısı da mutlaka kurulması gerekiyor. Şirket içinde kablo ile erişimin zor olduğu ve hareketli kullanıcıların yoğun olduğu ortamlarda, kenar anahtarlar ile birlikte kablosuz bağlantıyı destekleyen “access point” cihazlarının da kullanılması gerekiyor.

HANGİ TEKNOLOJİ? İnternet bağlantısı için bir yönlendirici gerekli. Eğer, kurumun şubeleri ve acentaları varsa ve aynı ağ içinde çalışması isteniyorsa yönlendiricinin gücü ve üzerindeki bağlantı sayısı buna uygun seçilmeli. Bu noktada, internet hizmetlerini veren servis sağlayıcılardan da iyi destek almak gerekiyor. Bugün, yönlendirici fiyatları bin dolardan başlıyor. DSL teknolojisi kullanılacak ise bu maliyet 200 dolar seviyesine kadar düşüyor. Ancak, hangi teknolojinin kullanılması gerektiğine karar vermeden önce mutlaka iyi analiz yapılması gerekiyor.

TEKNİK DESTEK ÖNEMLİ Amaca uygun altyapının kurulabilmesi için doğru teknolojilere yatırım yapmak gerekiyor. Çünkü bu altyapı üzerine, telefon sistemi de entegre edilebilir, kullanıcı sayısına göre sistem de büyüyebilir. Her bir aşamada yeni bir altyapı kurulmamalı. Ağın yönetimi ve bakımı için teknik destek oldukça önemli. Her ne kadar, kurulan cihazlarda sorun çıkma olasılığı oldukça düşükse de, sık sık güvenlik politikalarını gözden geçirilmesi, performansın yükseltilmesi için düzenlemelerin yapılması, yeni uygulamaların devreye alınması için destek en önemli konular olarak karşımızda çıkıyor.

HANDE D. SÜZER
hdemirel@capital.com.tr

Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Yorum Yaz