Francesco Gherzi / Gherzi Group Yöneticisi Gherzi Group, dünyanın önde gelen tekstil danışmanlık şirketlerinden... Beş kıtada, 70 yıldır özel sektörden devlete hizmet veriyor, yeniden yap...
Francesco Gherzi / Gherzi Group Yöneticisi
Gherzi Group, dünyanın önde gelen tekstil danışmanlık şirketlerinden... Beş kıtada, 70 yıldır özel sektörden devlete hizmet veriyor, yeniden yapılanma ve teknoloji konusunda danışmanlık yapıyor. Şirketin bir başka önemli özelliği de tekstil ve konfeksiyonda temel trendleri izlemesi, geleceğe yönelik başarılı projeksiyonlar yapması... Bu nedenle, Gherzi’nin öneri ve tahminleri çok yakından izleniyor. Capital, bu önemli şirketin yöneticilerinden Francesco Gherzi ile konuşurken, temel trendlerden yarının pazarına, ticaretin yapısından öne çıkacak ürünlere, çok önemli konularda analizler yaptı.
Gherzi tam 70 yıldır tekstil sektöründe danışmanlık yapıyor. Üç kuşaktır İsviçreli Gherzi Ailesi tarafından yönetilen firma, Hindistan’dan Güney Amerika’ya, dünyanın pek çok yerinde danışmanlık hizmeti veriyor. Özel sektöre ait tekstil şirketlerinden, uluslararası organizasyonlara, hükümetlerden finans kuruluşlarına kadar çok geniş de bir müşteri portföyüne sahip.
Gherzi, Türk tekstil pazarını da yakından takip ediyor. Uzun süredir Türkiye’de de çeşitli kamu ve özel sektör kuruluşlarına danışmanlık veren firma, bugüne kadar, aralarında Vakko, Akın Tekstil, Güney Sanayi, Zorlu Grubu, Çalık Grubu ve Altınyıldız’ın da bulunduğu 400 kadar firmaya yatırım danışmanlığı yapmış. Bunun yanında, DPT’nin 5 yıllık kalkınma planları için sektör verileri toplama çalışmalarına ve Özelleştirme İdaresi’nin Türk tekstil sektörünün yapısal değişim programlarına da destek vermiş.
Şimdiye kadar bu çalışmaları çeşitli organizasyonlar içerisinde yapan Gherzi, Şubat ayında Türkiye’de de bir ofis açtı. Gherzi İstanbul’un başına ise sektörün yakından tanıdığı bir isim olan Halil Gökman getirildi.
Firmanın üçüncü kuşak yöneticilerinden Francesco Gherzi, İstanbul ofisini kurarken, Gökman’dan büyük destek aldıklarını söylüyor. Uzun zamandır Türkiye pazarında araştırma yaptıklarını belirten Gherzi, “20 yıldır Türkiye pazarının içindeyiz. Türkiye gelecek vaat eden önemli bir pazar. Böyle bir pazarda bizzat Gherzi ismiyle yer almaktan gurur duyuyoruz. Bundan sonra Türkiye’deki faaliyetlerimizi müşterilerimizle daha yakın ilişkiler kurmamıza olanak sağlayacak bu ofisten yürüteceğiz” diyor.
Francesco Gherzi, şirketinin faaliyet alanı nedeniyle, dünya tekstil ve konfeksiyon pazarının nabzını elinde tutuyor, gelişmeleri yakından izliyor. Dolayısıyla, Gherzi ile dünyadaki son trendleri, sektörün yarınını ve Türkiye’ye yansımalarını konuştuk.
Yeni rekabet ortamında Türkiye’nin de önünün açık olduğunu söyleyen Gherzi, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Bize önce Gherzi’nin faaliyetlerinden söz eder misiniz?
Gherzi, Gherzi Group adı altında, 1929 yılında Zurich’de, Giuseppe Gherzi tarafından kuruldu. Tekstil ve hazır giyim sanayiine, tekstil yönetimi, teknoloji ve mühendislik dallarında danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Kuruluşumuzdan bu yana tüm dünyada 5 bini aşkın proje gerçekleştirdik. Özel sektör şirketlerinden, uluslararası organizasyonlara; hükümetlerden ve finans kuruluşlarına kadar çok geniş bir müşteri portföyümüz var. Şu anda merkez Zurich olmak üzere, Almanya, İtalya, İngiltere, Türkiye, Hindistan, Pakistan, Meksika, Brezilya, Arjantin, Şili ve Peru’da ofislerimiz bulunuyor.
Danışmanlık hizmetlerimiz, tekstil yatırımlarının projelendirilmesi ve uygulamalarından pazar araştırmalarına, üretim ve fabrika idaresinde verimliliği artırıcı çalışmalardan, strateji oluşturma çalışmalarına, firmaların yeniden yapılandırma çalışmalarına kadar çok çeşitli alanları kapsıyor. Özellikle şirket birleşmeleri, stratejik ortaklıklar ile projelere uluslararası finansman olanaklarının araştırılması konularından önemli referanslarımız var. Şu anda Almanya’da Hugo Boss firması için önemli bir lojistik projesi üzerinde çalışıyoruz.
Ne kadar zamandır Türkiye pazarına hizmet veriyorsunuz?
20 yıldan uzun zamandır Türkiye pazarının içindeyiz. Bu süreçte bizzat Gherzi olarak bulunmadık, başka organizasyonlar içerisinde hizmet verdik. Türkiye’nin çok önemli ve gelecek için potansiyel gösteren bir pazar olduğunu anladığımız zaman, buradaki yerimizi sabitleştirmek ve güçlendirmek istedik. Bunun da en güzel yolu Türkiye’de kendi şirketimizi kurmaktan geçiyordu. Böylece Şubat 2002’de Gherzi İstanbul’u kurduk.
Tekstilden hazır giyime, Türkiye pazarındaki tüm oyuncuları yakından tanıyoruz. Çok iyi müşterilerimiz ve onlarla mükemmel ilişkilerimiz var. Biliyorsunuz, danışmanlık işinde ilişki ve güven çok önemlidir. Türkiye’de Gherzi olarak çalışmak istememizin sebebi de, aslında en çok bu güvene dayanıyor.
<b>Türkiye tekstil pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tüm dünyada Türkiye’nin tekstil pazarının çok yüksek yatırım kapasitesine sahip olduğu biliniyor. Türkiye’de tekstil sektörünün bize göre bir yeniden yapılanma sürecine ihtiyacı var. Avrupa’nın diğer ülkelerinde şimdiye kadar pek çok kere bu tip süreçlere gerek stratejik planlama, gerek teknoloji açısından danışmanlık verdik. Türkiye’nin de yeni bir yapılanma sürecine, bu süreçte stratejik planlamaya ve sofistike üretim biçimlerine ihtiyacı var.
Gherzi uzun yılardır tüm dünyada tekstil pazarları üzerine araştırmalar yapıyor. Bu araştırmalar, ülkelerin hükümetleri ve finansal kuruluşlar ile işbirliği içerisinde gerçekleştiriliyor. Güney Amerika, Afrika, Avrupa ve özellikle Asya’da 50’den fazla pazarı inceledik. Pek çok ülkede Türkiye’de olduğu gibi krizler yaşanıyor. Tekstil sektörü, bu krizlerden en çok etkilenen sektörlerin başında. Bugün Türkiye’de yatırımlarla ortaya çıkan kurulu bir kapasite var. Arz talep dengesinin yetersizliğinden dolayı bu kapasite kullanılamıyor.
<b>İleriye dönük neler yapmak gerekiyor?
İleriye dönük olarak kapasite kullanım oranlarının artacağını düşünüyoruz. Mevcut durumda atıl olan yatırımlar, gelecekte iyi değerlendirilebilirlerse, dünya pazarlarında rekabet etmek için bir avantaj unsuru olacak.
Türkiye önümüzdeki 10 yıllık süreç içerisinde tekstil dünyasında bugünkü önemli üretici konumunu koruyacak. Türk tekstil sanayinin mevcut durumdaki alt yapısı iyi ve pahalı. Dolayısıyla, daha fazla katma değerli üretim yapmak mecburiyetinde.
Bunun dışında, Türkiye bugün temel ürünlerde rekabet edemiyor. Bu durum gelecekte daha da zorlaşacak. Katma değeri olmayan basit tişört, gömlek gibi ürünlerde Türkiye’nin rekabet şansı hemen hemen hiç kalmayacak. Türkiye eğer araştırma ve geliştirmesini iyi yapar, dünyadaki trendleri, örneğin modayı takip ederse, gelecekte dünya tekstil pazarında İtalya’nın ciddi bir rakibi haline gelebilir.
<b>Türkiye tekstil pazarını en çok hangi alanda güçlü görüyorsunuz?
Türkiye tekstil sanayiinde hazır giyim her zaman önemli bir alan olmuştur. Bence Türkiye hazır giyim pazarı gelecekte de önemli bir yatırım alanı olacak.
Hazır giyimde Avrupalı dağıtıcılar 1999 yılında yüzde 75 oranında iç pazardan beslendiler. Avrupalı tedarikçilerden geriye kalan yüzde 25 de Türkiye ve Sri Lanka arasında dağıldı. Bu oranlar, 2000 yılında yüzde 50, yüzde 50 oldu. 2001 yılında ise Avrupalı tedarikçilerin payı yüzde 30’lara düştü. Geriye kalan yüzde 70’lik kısım içersine de Türkiye ve Sri Lanka’dan başka, Pakistan, Vietnam, Bangladeş gibi yeni sınırlar dahil oldu.
Bunun dışında, tüm dünyada lojistik giderek önem kazanıyor. Türkiye de bu alanda daha fazla çalışmak durumunda. Dünya tekstilinde yeni teknolojiler, depolama sistemleri, online dağıtım kanalları sayesinde daha da önemli bir hale gelecek. Türkiye’de bu alanlarda gelişecek.
<b>Dünya tekstil pazarında son trendler neler?
Tüm dünyada tekstil pazarı yapısal bir değişim içerisinde. Hem üretimde, hem müşteri ilişkilerinde hem de tedarik konusunda önemli gelişmeler var. Perakende ağırlık kazanıyor. Müşteri bugün entegre ürünler arıyor. Tedarikte zaman önem kazanıyor. Tüketici satın alacağı ürüne optimum zaman içinde, optimum fiyatla sahip olmak istiyor.
Tekstil ve hazır giyim ürünleri ticaretinde önemli bir artış var. Bu artışın, 2005 yılına kadar yüzde 60 oranını bulması bekleniyor. Hazır giyim ihracatında bugün ABD, Avrupa ve Japonya ön planda. Tüm dünyadaki ihracatın yüzde 85’ini bu ülkeler yapıyor. 2005 yılında bu durum değişecek ve blokların önemi artacak. Türkiye, Ukrayna, Macaristan, Polonya, Romanya, Bulgaristan ve Çekoslovakya’nın içinde bulunduğu blokta yer alıyor. Bu bloğun ihracattaki payı önümüzdeki dönem imzalanacak ticaret anlaşmalarıyla önemli ölçüde artacak.
Bugün tekstil pazarında teknolojik açıdan da önemli gelişmeler yaşanıyor. Örneğin tekstil şirketleri interneti ve elektronik ticareti giderek daha çok benimsemeye başladılar. Tekstil şirketlerinin yüzde 97’si, şirket içindeki yazışmalarından başka, müşterileriyle ve tedarikçileriyle arasındaki yazışmaları da e-mail kanalıyla yapıyorlar. Bu şirketlerin yüzde 20’si elektronik pazaryerlerine giriyor, yüzde 19’u da online mağazacılık yapıyor. Bu oranlar gelecek yıllarda daha da artacak. Sadece bu yıl sonuna kadar, tüm dünyada online satış yapan tekstil firmaları oranının yüzde 39’a ulaşması öngörülüyor.
<b>Gelecekte neler ön plana çıkacak?
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde tekstil teknolojisindeki gelişmeler daha çok otomatizasyona yönelik olacak. Çok amaca hizmet edebilecek akıllı giysiler üretilecek. Sentetik elyaflar önem kazanacak ve toplam elyaf tüketiminde oransal olarak artacak. Tedarikten-tüketiciye kadar uzanacak zincirde lojistik, özellikle de alım, depolama ve dağıtım planlaması, önemli rol oynayacak. Dolayısıyla, bilişim teknolojisinin önemi çok artacak.
Modadaki trendler, üretim trendleri üzerinde mutlaka etkin oluyor. Gelecekte daha sofistike ürünler göreceğiz. Önümüzdeki yıllarda fonksiyonel giysiler daha popüler hale gelecek.
Tekstil firmaları arasındaki rekabet ortamı yeni ticaret anlaşmalarıyla değişecek. Biliyorsunuz, 1997-1998 yılları arasında Asya’da tekstil ve hazır giyim alanında önemli bir gerileme yaşandı. 2005 yılında hazır giyim ithalat ve ihracatında dramatik bir büyüme göreceğiz.
Tekstil ticaretinde dünyadaki coğrafi gelişmelerden bahsetmiştim. Bloklar önem kazanacak demiştim. İşte bu bloklar içerisinde ticaret hacminin büyük gelişme göstereceği üç blok var. Amerika, Kanada, Meksika ilk blokta yer alan ülkeler. İkinci blokta Avrupa Birliği ülkeleri ve Afrika var. Üçüncü blokta ise Türkiye’nin de içinde bulunduğu OECD ülkeleri, ayrıca Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Nepal ve Sri Lanka gibi ülkeler yer alıyor.
Bunların dışında Afrika konusuna dikkat çekmek istiyorum. Afrika, yeni yeni keşfedilen bir pazar ve hükümetler de bu pazarın gelişimini destekliyor. Burada yatırım yapacaklara çeşitli kolaylıklar sağlıyor. Önümüzdeki dönem Afrika pazarının tekstil firmaları için güzel bir yatırım alanı olacağını düşünüyorum.
<b>“TRENDLER DEĞİŞİYOR”
Dünyada tekstil sektöründe belirgin bir değişimden söz ettiniz. Bu değişime ayak uydurmak ve başarılı olmak için şirketlere neler tavsiye ediyorsunuz?
Tekstil şirketlerinin öncelikle dünya tekstil ticaretinin yönünü iyi kavramaları gerekiyor. Değişen trendleri izlemek önemli. Hangi ürünlerde rekabet avantajı var, tüketici ne istiyor, teknolojide neler oluyor gibi temel sorunları bilmek çok önemli... Başarılı olmak için artık sadece “4 P” (Product-ürün), Price-ücret), Place-yer), Promotion-teşvik) yeterli değil. Bugün ürün çeşitliliğinden çok kitlelere hitap etmek önem kazanıyor.
En iyi fiyatı verebilmek başarının anahtarlarından biri değil. İnternet de yer ve teşvik konusuna yeni yaklaşımlar getiriyor. Tedarik zincirini kontrol edebilmek için zaman ve teknoloji önemli bir araç halini aldı. Tekstil bir hizmet sektörü. Bu nedenle tüketicinin ne istediğini bilmek büyük önem taşıyor. Dağıtım kanalları arasında tercih edilebilir bir ilişki kurmak gerekiyor. İnternette verilen hizmetle mağazada verilen hizmet eşdeğerli olmalı.
Bunların dışında, belki de en önemlisi her zaman yenilikçi olmak gerekiyor. Şirketlerin yapılarını ve organizasyonlarını sürekli yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor. Bunu yapan mutlaka başarılı olacaktır.
Dünyada stratejileri ve uygulamalarıyla başarılı bulduğunuz, örnek gösterebileceğiniz firmalar var mı?
SPOERRY’NİN BAŞARISI NEREDE? İki güzel örnek var. Biri Spoerry firması. Spoerry, yenilik ve hizmet konusunda dünyanın en başarılı tekstil firmalarından biri. Niş bir pazarda yüksek fiyatlarla katma değerli servisler sunuyor. Başarısının ardındaki en önemli etmenlerden biri modaya ağırlık vermesi. Spesifik alanlarda standart ürünler sunmak yerine, farklılık yaratan ürünler sunuyor. Tüketicinin ihtiyacını belirlemek ve bu ihtiyaca cevap vermek konusunda oldukça hızlı davranıyor. Perakendecilerle, hazır giyim üreticileriyle ve ham madde üreticileriyle yakın ilişkiler içerisinde.
<b>LINTHAL’E DİKKAT: Bir diğer örnek ise Linthal AG. Bu şirket de, ücret ve değer kategorisinde tekstil sektörünün en iyilerinden biri. Linthal AG, hedef kitlesine optimum fiyatlarda değer sunmaya dayalı bir stratejiyle yönetiliyor. Bu stratejiyi hayata geçirmek konusunda da son derece başarılı. Yeniliğe büyük önem veriyor.
Lojistik de son derece başarılı. Hızlı ve güvenilir olması müşterilerinin beğenisi kazanıyor. Linthal da Spoerry gibi perakendeciler, hazır giyim ve ham madde üreticileriyle yani bir tekstil firmasının tedarik zincirinde yer alan herkesle ilişkisini sıkı tutuyor.
<b>Francesco Gherzi’nin CV si
Doğum Tarihi :1969
Tabiyeti : İsviçreli
Öğrenimi : İş idarisinde lisans derecesi (SANKT GALLEN Universitesi)
Finans üzerine MBA (SANKT GALLEN Universitesi)
İş hayatı : 1990 – 1995 arasında çeşitli İsviçre bankalarında (UBS) ve
danışmanlık firmalarında stajyerlik
1995 – 1997 arasında Mars şirketinde finansman pazarlama ve
lojistik projelerinden sorumlu çalışmalar
1997’den günümüze Gherzi Grup’unun ortaklarından olup, finans işlerinden sorumlu olarak çalışmaktadır.
Bay Gherzi’nin ihtisaslaştığı konu ağırlık olarak finanstır.
Francesco Gherzi Almanca, İtalyanca, İngilizce, Fransızca ve İspanyolca dillerini çok iyi bilmektedir.
Yaptığı sporlar dağıcılık, kayak ve yelken olup, özel ilgi konular arasında tarih ve dünya dilleri bulunmaktadır. Bay Gherzi 1997 yılında “Hong-Kong Challenge” olarak da bilinen dünya etrafında 3 ay gibi bir zamanda tamamlanan yat yarışına da katılmıştır.
<b>Halil Gökman’ın CV’si
Doğum Tarihi :1956
Tabiyeti :Türk
Öğrenimi : Tekstil Mühendisliği Lisans Öğrenimi Leicester- İngiltere
Tekstil Mühendisliğinde Master derecesi Leicester- İngiltere
İş hayatı : 1982 – 1993 yılları arasında Türkiye’de özel sektörde çeşitli
Kademelerde yöneticilik. 1993 – 2001 yılı sonuna kadar Tekstil Danışmanlık Servisi A.Ş. de Genel Müdürlük.
2002 yılı itibari ile Gherzi İstanbul’un Ortağı ve Genel Müdürü’dür.
Halil Gökman UNİDO Teşkilatı tarafından 1997 yılında Kolombiya’nın
Medellin şehrine, 1999 yılında ise Brezilya’nın Rio şehrine Türk Tekstili ile ilgili
konferanslar vermek üzere davet edilmiştir.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?