Bütün gözler neredeyse turizme çevrildi. Yıl sonu itibariyle 12 milyona ulaşması beklenen turist sayısı ve gelirlerdeki artış heyecanı, çok sayıda sektörü umutlandırdı. Bu heyecan, beldelerde de ya...
Bütün gözler neredeyse turizme çevrildi. Yıl sonu itibariyle 12 milyona ulaşması beklenen turist sayısı ve gelirlerdeki artış heyecanı, çok sayıda sektörü umutlandırdı. Bu heyecan, beldelerde de yaşanıyor. Alanya’dan Fethiye’ye, Pamukkale’den Bodrum’a, bütün beldeler turist sayısını yukarı çekmeye çalışıyor. Bazıları başarıyı yakalarken, bir bölümünde turist sayısı ortalamanın çok altında kalıyor. Kemer ve Belek gibi yerler ise aslan payını alıyor.
Türkiye’de yaşanan sıkıntılara rağmen iki cepheden olumlu haberler geliyor. Ekonomik sıkıntını da bu iki alandaki olumlu gelişmelerle aşılacağına yönelik beklentiler var. Bunlardan biri turizm, diğeri de ihracat... Antalya’ya inen uçak sayısı, giriş yapan yabancı turist oranındaki artış, sürekli izleniyor. Tur operatörleri ve otellerden gelen bilgiler de, turizm gelirlerindeki canlılığa işaret ediyor.
Turizm Bakanlığı ise 2000 yılında 10.4 milyon olan turist sayısının, bu yıl sonu itibariyle 12 milyona ulaşacağını tahmin ediyor. Gelirler de bu oranda olmasa bile, bir miktarda artış gösterecek.
Turizmde yaşanan bu olumlu tablo, çok sayıda sektörde beklenti yarattı. Gerçekten de artan gelirler, onlarca sektörü etkileyecek. Ancak, bunun yanında turizmin yerel etkileri daha fazla hissedilecek. Alanya’dan Bodrum’a, Pamukkale’den Fethiye’ye, turizmdeki canlılığın etkileri belde belde kendini farklı ölçülerde hissettirecek. Bir anlamda, turizm pastasından herkes kapasitesine, pazarlama gücüne göre pay alacak. Hangi beldenin turizmden ne ölçüden yararlanacağı, tam olarak yıl sonunda hesaplanabilecek. Ancak, ilk veriler ve ortaya çıkan tablodan da bir fikir edinmek mümkün. Capital, yerel yetkililer, Turizm Bakanlığı uzmanları ve sektör temsilcileriyle birlikte, bu dağılımı ortaya koyan önemli bir araştırma hazırladı...
Antalya lider, Muğla yine ikinci
Türk turizmini aslında iki il sürüklüyor. Yarış da iki il arasında geçiyor. Son 10 yılın analizi yapıldığında, Antalya’nın birinci, Muğla’nın da ikinciliklerini korudukları görülüyor. Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, geçtiğimiz yıl Antalya’ya 3.3 milyon yabancı turist geldi. Bu rakam Muğla için 1 milyon 360 bin olarak gerçekleşti.
Tesis sayısı açısından da Antalya önde. Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, bu ildeki turizm işletmeli tesis sayısı 2000 yılında 420 adet idi. Muğla’da ise 275 tesis ve 48 bin dolayında yatak bulunuyordu. 2001 yılında açılanlarla da tablo değişmedi. Antalya’da 2001 yılında yatak sayısı yüzde 11 oranında arttı. Muğla’da ise artış yaklaşık yüzde 10’da kaldı.
2001 yılına yönelik tahminler de Antalya’nın liderliğinin devam edeceğini ortaya koyuyor. Antalya İl Turizm Müdürlüğü yetkilileri, bu ile sezon sonuna kadar yaklaşık 4 milyon turistin geleceğini tahmin ediyor. Bu, 2000 yılına göre yüzde 22 oranında artışı ifade ediyor.
Ancak, Muğla’da tablo Antalya kadar parlak değil. Turizm Bakanlığı’na göre ilk 6 ayda Muğla’ya gelen turist sayısı yüzde 13 arttı. Yerel yetkililer, bu oranın yıl sonuna kadar fazla artmayacağını ve toplam turist sayısının 1.6 milyonda kalacağını ileri sürüyor.
Belek ve Kemer fark atıyor
Uzmanlara göre, Antalya’nın bazı beldeleri bu yıl diğerlerine göre daha iyi performans sergiliyor. Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Osman Koca, “Bu yıl özellikle Belek ve Kemer öne çıkıyor” diyor.
Yetkililer, bu beldelerin turizmden geçtiğimiz yıla göre daha fazla pay alacağına inanıyor. TÜROB (Türkiye Otelciler Birliği) Başkan Yardımcısı Mehmet Akal İmre, “Bu yıl Antalya artık bir isim, marka olarak var. Örneğin, Rusya’da Türkiye değil, Antalya satarsınız. Ruslar Türkiye yerine Antalya’ya gidiyoruz derler”.
Ancak, bu iki beldenin yüksek performansı sadece “marka” olma faktörüyle açıklanmıyor. Uzmanlara göre, Belek ve Kemer’in en önemli avantajı, altyapılarının diğer beldelere göre daha iyi olması. Kemer Turizm Danışma Müdürü Selma Erbil, “Kemer’in altyapısı çok düzgün. Çünkü, burası Turizm Bakanlığı tarafından kurulan proje belde. Bu nedenle burada doğa çok fazla bozulmadı. Kemer’e sezon sonuna kadar geçtiğimiz yıla göre yüzde 33 daha fazla yabancı turist geleceğini tahmin ediyorum” diyor.
Bu oran, Türkiye ortalamasından oldukça yüksek. Bu yaz Kemer’in nüfusu da geçtiğimiz yıla göre büyük artış gösterecek. Yaz sezonunda Kemer’in merkez nüfusunun, kışa göre yaklaşık 13 kat artarak 200 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, geçtiğimiz yaz 150 bin düzeyindeydi. Erbil, “Beldenin bu nüfusu kaldırabilmesinde, sahip olduğu altyapı yine çok büyük öneme sahip” diyor.
Tesis avantajını iyi kullanan Belek de hızlı büyüyor. Antalya Tanıtım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Şen, “Belek’e son dönemde tüm Antalya’ya yapılan yatırımın yarısı kadar yatırım yapıldı. Bölgenin en güzel tesisleri meydana geldi” diyor. Bugün beldede doluluk oranı yüzde 98 düzeyinde. Turizm uzmanı Zafer Cengiz, Belek’e gelen turist sayısının yüzde 10 artarak, yıl sonunda 220 bine ulaşacağını söylüyor.
Side’nin yıldızı parlıyor
Turizm Bakanlığı’na göre, Antalya bölgesinin parlayan yıldızlarından biri de Side. Manavgat-Side Bölgesi Danışma Müdürü Mehmet Hacıoğlu, 2001 yılında bölgeye yüzde 35-40 oranında daha fazla turistin geleceğini ve rakamın 700 bine ulaşacağını söylüyor.
Hacıoğlu’na göre beldenin merkez nüfusu bu yaz 20 binden 47 bine çıkacak. Side’nin geçtiğimiz yıl yaz nüfusu 40 bindi. Bu rakamın düşük görünmesini, beldenin merkezinin küçük olmasına bağlıyor. Bu nedenle merkezde çok fazla bir nüfus artışı yaşanmıyor. Hacıoğlu, “Side’nin çok büyük turist toplamasında bölgenin geleneksel müşterisi olan Alman turistlerinin gelmesi önemli rol oynadı” diyor.
Alanya küme mi düştü?
Yetkililerin bu bölgede dikkat çektiği bir belde ise Alanya... Turizm uzmanı Zafer Cengiz, Alanya’nın 2001 yılında doluluk oranı açısından bekleneni veremediği söylüyor. Cengiz, “Antalya bölgesinin 10 yıllık gelişiminde en ağırlıklı belde Alanya’ydı. Bölgenin yatak kapasitesinin yarısı buradaydı. Ancak, diğer yerlerin gelişmesiyle bu oran bugün yüzde 30’lara düştü” diyor.
Uzmanlara göre, bu düşüşün en önemli nedeni, Alanya’daki çarpık yapılaşma. Beldede, bu çarpık yapılaşma nedeniyle yaz nüfus 3 kattan fazla artıyor. 2001 yılı yaz sezonunda 550 bin düzeyine ulaşması beklenen yaz nüfusu da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Bu büyük artış, çevre açısından büyük sorun yaratıyor. Kemer Danışma Müdürü Selma Erbil, konuyla ilgili olarak, Alanya’da doğanın bozulduğunu ve beldenin çevre açısından oldukça kötü durumda olduğunu söylüyor.
Muğla’nın yıldızı Marmaris
Muğla’nın beldelerinde ise Antalya’daki kadar büyük bir artış görülmüyor. Yerel yetkililerin verdiği bilgiye göre, Muğla’nın beldelerinde, yabancı turist sayısı açısından bu yıl ortalama yüzde 13’lük bir artış var. Ancak, beldeler açısından değerlendirme yapıldığında, Marmaris’in daha iyi bir performans sergilediği dikkati çekiyor.
Marmaris Turizm Danışma Müdürlüğü yetkilileri, beldeye sezon sonuna kadar, geçtiğimiz yıla göre yüzde 25 daha fazla yabancı turistin geleceğini tahmin ediyor. Bu artışın ise Marmaris’in geçen sezonu oldukça kötü geçirmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre 2000 yılında Marmaris’i yaklaşık 472 bin turist ziyaret etti. Bu yıl sezon sonuna kadar bu rakamın 590 bine ulaşması bekleniyor. Marmaris’te son 1 yıl içerisinde yaşanan bir diğer olumlu gelişme de kapasitede gerçekleşti ve is’te yatak sayısı 17’lik bir artışla 20 bini geçti.
Bodrum ve Fethiye’de ise tablo daha farklı... Bodrum Otelciler ve İşletmeciler Derneği Başkanı Halil Özyurt, yabancı turist sayısında yüzde 10-15’lik bir artış beklendiğini söylüyor. Yerli turist ve yazlık evler nedeniyle canlanan yaz nüfusunun ise bu sezonda 380 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu, geçen yıla göre 30 binlik artış anlamına geliyor.
Fethiye’ye Haziran ayı sonuna kadar gelen turist sayısındaki artış ise Muğla il ortalaması düzeyinde kaldı. Fethiye Turizm Danışma Müdürlüğü’ne göre sezon sonuna kadar gelecek turist sayısında yüzde 13’lük artış olacak. Bu da 257 bin dolayında turist anlamına geliyor.
Turist sayısındaki bu sınırla artışa rağmen yatak sayısı daha hızlı yükseldi. Fethiye’deki yatak kapasitesi yüzde 20 artışla 7 bin 800’e ulaştı.
Kuşadası atılım yaptı
TÜROB Başkan Yardımcısı Mehmet Akal İmre, Haziran 2001 sonu itibariyle Kuşadası’na gelen turist sayısında yüzde 20-25 oranında artış olduğunu söylüyor. Yıl sonu artış tahmini ise yüzde 22 düzeyinde.Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2000 yılında bu beldeye 391 bin yabancı turist geldi. Tahminler tutarsa, Kuşadası’na gelen turist sayısı yıl sonunda 477 bine ulaşacak.
Akal İmre, “ Kuşadası’nın gösterdiği bu ilerlemede şehirde son 2-3 yılda yapılan çalışmalar çok önemli rol oynadı” diyor ve şöyle konuşuyor: “Son yıllarda Kuşadası’nda altyapı açısından çok önemli şeyler yapıldı. Şehir temizlendi ve yıkımlar gerçekleştirildi. Yine önemli imar değişiklikleri gerçekleştirildi”.
Ancak, Kuşadalı turizmciler, olumsuzluklara rağmen şehrin bu yıl gösterdiği başarıyı devam ettireceğine inanıyor. Akal, “Geçmişte Kuşadası çok şık bir markaydı. Ancak yazlık konut gibi faktörler bizim ismimizi törpüledi. Ancak, gelecekte yine bir marka olmak için kendimize bir yol haritası belirledik” diyor.
Çeşme’de artış sınırlı
Ege’nin bir başka turizm merkezi Çeşme’de ise Türkiye ortalamasının altında olmasına rağmen turist sayısında önemli bir artış var. Çeşme Turizm Danışma Müdürü Osman Kabasakal, “Çeşme, daha çok yerli turistin geldiği bir belde. Ancak, biz yine de sezon sonu itibariyle yabancı turist sayısında yüzde 15’den fazla artış bekliyoruz” diyor.
Turizm Bakanlığı’na göre, beldeye 2000 yılında 75 bin dolayında turist geldi. Bu rakam, 2001 yılı sonu itibariyle 85 bini aşacak. Beldede yaşanan bir diğer gelişme de tesis sayısındaki artış. Bir yıl içerisinde yatak sayısı yüzde 6.4 oranında arttı.
Çeşme’nin kış nüfusu 37 bin düzeyinde. 2001 yılında bu rakamın 300 bine ulaşabileceği tahmin ediliyor.
Pamukkale ve Konya’da ne oluyor?
Türkiye’deki turistik bölgeler arasında en dikkati çeken gelişmelerden biri de deniz ve güneş dışına da ilginin olması. Pamukkale, bu beldelerden. Denizli İl Turizm Müdürlüğü’nün tahminlere göre, bu yıl Pamukkale’ye gelecek turist sayısı yüzde 95 oranındaki artışla 411 bine ulaşacak. 2000 yılında ise bu beldeye 211 bin kişi gelmişti.
İl Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz, “Geçtiğimiz dönemde birçok otel yıkıldı. Çevre düzenlemesi yapıldı. Artık travertenler eski beyazlığına kavuşmaya başladı” diyor.
Konya da Pamukkale ile benzer gelişmeleri paylaşıyor. Konya İl Turizm Müdürü İbrahim Tekbaş, bu yıl gelecek turist sayısının yüzde 88 oranında artacağını ve 500 bin düzeyine çıkacağını tahmin ediyor. Bu rakam geçtiğimiz yıl 265 bin olarak gerçekleşmişti.
“KEMER VE BELEK’TE BAŞARI PAZARLAMAYLA GELDİ”
Ali Osman Koca / Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Osman Koca turizmin beldelere göre durumu ve gelecek beklentileriyle ilgili şunları söyledi.
ANTALYA 2001’İN YILDIZI: Geçtiğimiz yıl Antalya turizmin gündemdeydi. Bu yıl gündemde yine Antalya var. Geçen yıl Kuşadası ve Marmaris gibi Ege beldeleri çok zayıftı. Bu yıl buralarda bir iyileşme görülüyor. Ama yine de Antalya gibi değiller.
BELEK VE KEMER’İN PAZARLAMASI İYİ: Bu bölgeler geçtiğimiz yıllarda kendilerini pazarlamadılar. Bölgelerin ayrı ayrı pazarlanması lazım. Belek ve Kemer bunu iyi yapıyor. Bizim Türkiye için yaptığımız kampanyanın dışında Belek ve Kemer kendi kampanyalarını yapıyorlar. Fuarlarda ayrı stand açıyorlar.
EGE’NİN DURUMU İYİ DEĞİL: Antalya bölgesinin başarısında da planlama ve iyi pazarlama etkili oldu. Ege’nin başarısız olmasının nedeni ise çevrenin zarar görmüş olması ve pazarlama eksikliği. Çeşme ve Didim gibi birçok Ege beldesinde ikinci konutlar nedeniyle çarpık yapılaşma var. Bu da turizmi mahvediyor. Şu an genel olarak tüm kaliteli tesisleri satmış durumdayız. Bu alanda elimizde satamadığımız ürün yok. Boş yerler genelde yıldızsız küçük yerler.
MARMARİS VE FETHİYE GELECEK YIL PATLAR: Bu yıl Marmaris ve Fethiye’ye çok fazla yatırım yaptık. Önümüzdeki yıl bu bölgelerde patlama bekliyoruz. Antalya’daki yüksek performansı Ege’ye taşımak istiyoruz.
“KUŞADASI TEKRAR AYAĞA KALKIYOR”
Mehmet Akal İmre / TÜROB Başkan Yardımcısı
TÜROB Başkan Yardımcısı Mehmet Akal İmre, Kuşadası’nda otel işletmeciliği yapıyor. İmre, Kuşadası’ndaki turizm hareketiyle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
1999 yılı çok kötü geçti. Geçtiğimiz yıl toparlandık. Bakanlığın sektörle birlikte yoğun bir kampanyaya girmesi bunda çok etkili oldu. 2000 yılında bu tanıtımların meyvelerini topladık.Şu an Kuşadası’nda yüzde 20-25 düzeyinde bir artış var.
Kuşadası’nın geçtiğimiz yılki başarısızlığının nedenleri belliydi. Kuşadası, güney beldelerinin aldığı altyapı desteğini alamamıştı. Ama Kuşadası artık tekrar ayağa kalkıyor. Bunun için şehir temizlendi, yni plajlar yapıldı. Ruhsatsız yerlerin yıkımlarına başladı. Yeni imar değişiklikleri yapıldı. Eskiden Kuşadası çok şık bir markaydı. İkinci konutlar gibi olumsuzluklar nedeniyle ismimiz törpülendi. Ama gelecekte yine marka olacağız.
Antalya’nın, Ege bölgesine göre önemli bir avantajı da, bol miktarda “resort”lara sahip olması. Antalya’da “her şey dahil” uygulaması başlatıldı. Bu kolaylıkla tanıtıp satabileceğiniz bir ürün. Kuşadası ise eski bir yapılanma. Kültür ağırlıklı turların yeri. Bu nedenle de “resort”lara sahip değil.
Antalya bölgesinin bir diğer avantajı da havaalanı. Turist Antalya’ya, Avrupa’dan 2-3 saat içerisinde ulaşabiliyor. Bu konu çok önemli. Çünkü turist en fazla ulaşıma dikkat eder.
YAPILAN YATIRIMA GÖRE EN BAŞARILI BELDE SİDE
Nizamettin Şen / Antalya Tanıtım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Bu yıl Antalya‘nın beldeleri çok iyi bir performans gösterdi. Antalya Tanıtım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Şen, Antalya turizmiyle ilgili olarak şunları anlatıyor.
1985-1995 yılları arası, Türkiye’nin turizmde yatırım başlattığı ve kitle turizmine döndüğü tarihlerdi. 1995’ten 2001’e kadarki aralık krizli bir dönemdi. Bu dönemde yatırımlar durdu. Bilimsel araştırmalar yapılmadı. Hata yapılan ülkeler örnek alındı.
Örneğin Portekiz yerine, İspanya örnek alındı. Bugün Portekiz’de en yüksek gelir gruplarına yönelik kitle turizmi yapılıyor. Örneğin Portekiz de Belek gibi golf turizmi yaptı. Ancak, Portekiz bunun nasıl pazarlanacağı biliyordu. Ama Belek doğru pazarlanmadı. Kendine belirli bir politika çizemedi. Belek’e Antalya’nın toplam yatırımının yarısı kadar yatırım yapıldı. En güzel tesisler kuruldu. Ama Belek ,bugün niteliğine göre Türkiye’nin en ucuz satılan bölgesidir.
Belek örneği bir daha tekrarlanmamalı. Bugün Belek’te olduğu gibi lüks tesislerimize ucuz turist gelmesini biz yaratıyoruz. Bunun önlenmesi için yatırımcılar bilinçli olmalı.Yapılan yatırımın karşılığının alınması açısından bugün en başarılı olan belde Side’dir.
Kemer ise Türkiye’nin genelindeki artıştan pay aldı. Türkiye’nin ve Antalya bölgesinin bu yıl daha fazla turist almasının nedeni rakiplerine göre daha fazla şey sunmasıdır. Ayrıca, Türkiye rakiplerine göre fiyat açısından çok cazip.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?