Reklamın kalbi İstanbul’da atıyor. Ancak, Anadolu’nun dört bir yanındaki reklam ajansları da büyümeleri ve yaptıkları çalışmalarıyla öne çıkmaya başladılar. Bazıları sektörel, bir bölümü de bölgele...
Reklamın kalbi İstanbul’da atıyor. Ancak, Anadolu’nun dört bir yanındaki reklam ajansları da büyümeleri ve yaptıkları çalışmalarıyla öne çıkmaya başladılar. Bazıları sektörel, bir bölümü de bölgelerindeki büyük şirketlerle işbirliğine gidiyor. Aralarında “marka” stratejisi oluşturan, imaj kampanyası yapan ve ciddi sonuçlara ulaşanlar da var. Birkaç milyon dolarlık cirolara ulaşan yerel ajansların hedefinde ise yerel büyük şirketlerin İstanbul’a gidişini önlemek…
Ünlü çay markası Sir Winston Tea, 2001 yılında Türkiye pazarına girmeye karar verdiğinde, agresif bir reklam kampanyası yapma stratejisini benimsemişti. Kampanyada, markanın İngiliz kimliğini vurgulamak amacıyla da ünlü İngiliz kahramanlar, Sharlock Holmes, Robin Hood ve James Bond kullanılacaktı.
Reklamda her bir kahraman farklı serüvenler yaşarken, bir şekilde çayla karşılaşıyor ve aynı tepkiyi veriyorlardı: “Oh my God!” Kampanyanın reklam filmi tüm ulusal kanallarda dönerken, gazete ve dergilerde de ilanları yayınlandı. Yapılan çalışma, beklenenin üstünde başarı gösterdi ve markanın bilinirliliği hedeflenenin üstüne çıktı.
İngilizleri şaşırtan bu başarılı reklam çalışmasının arkasında ise İzmir merkezli bir ajans vardı. Ege Bölgesi’ne yönelik hizmet veren Parma Ajans, yılda 1 milyon dolar düzeyinde ciro yapabilecek düzeye ulaştı. Müşterileri arasında Pehlivanoğlu, Doğtaş ve Kipa gibi yerel şirketler de bulunuyor. Örneğin, 1991 yılında Pehlivanoğlu marketler zinciri için yaptığı “kurumsal imaj” ve “logo” çalışmaları, sektördeki diğer şirketler tarafından da büyük beğeni topladı. Önce bir amblem oluşturuldu, ardından mağaza tasarımları yenilendi. Bunu, iletişim kampanyası izledi. “Şok fiyatlar” sloganı, ilk defa bu kampanyada kullanıldı. Sonuçta şirketin marka bilinirliliği yüzde 90’lara kadar oluştu.
Parma Ajans’ın başarısı bunlarla da sınırlı değil. Ajans 2004 yılında Işıkkent Eğitim Kampüsü için hazırladığı kampanya ile New York Festivali’nde de finalist oldu. Parma Ajans Başkanı Maksude Kılınç, “Ajans olarak hedefimiz, marka olmanın gerekliliğine inanmış, yolun başındaki reklam verenlere ulaşmaktır” diye konuşuyor.
Anadolu’ya özel yaklaşım
Parma, Türkiye’nin büyük yerel ajanslarından sadece biri… Ama dahası da var. Tıpkı İzmir’den Rekmar, Ankara’dan Grafikir, Bursa’dan Barışçı, Kayseri’den Medya Merkez, Adana’dan Sezgi, Gaziantep’ten Map Ajans gibi… Belki bu ajansların varlıkları İstanbul’dan çok fazla hissedilmiyor. Ancak, her biri bölgelerindeki markalara kimi zaman İstanbul’daki büyük ajansların veremeyeceği hizmeti verebilecek kapasite ve anlayışta çalışıyorlar. Ortaya koydukları çalışmalarla da, kalbi İstanbul’da atan reklamın başka illerde de varolduğunu hatırlatıyorlar.
Yerel ajanslar, çalışma sistemleri ve bulundukları coğrafya nedeniyle de İstanbul’daki ajanslardan farklı özelliklere sahipler. Örneğin genellikle müşterileriyle konkurla değil, kişisel ilişkilerle bir araya geliyorlar. Müşterileri olacak firmalara hizmet vermeden önce onları reklamın gücüne inandırmaya çalışıyorlar. Az sayıda müşterileri olduğu için her birine daha fazla odaklanıyorlar. Her türlü kararı müşteriyle birlikte alıyor, gerek duydukları değişiklikleri anında yapıyorlar. Anadolu’da oldukları için maliyet yönünden de avantajlılar. Mecralardan rahatlıkla indirim alıyor ve bunu da doğrudan hizmet maliyetlerine yansıtıyorlar.
Bursa’nın hızlı ajansı
Barışçı Ajans, Bursa’nın en eski reklam ajanslarından.1976 yılından bu yana tam hizmet ajansı olarak faaliyet gösteriyor. Pazarlama iletişiminin tüm araçlarını bünyesinde barındırıyor. Yıllık cirosu 6.5 trilyon olan Barışçı Ajans’ın 30 yılda markalaşma yolunda beraber ilerlediği birçok marka olmuş. Bürosit ve İnoksan, bunlar arasında öne çıkan markalar… Ajans Başkanı ve sahibi Erdoğan Bilenser, Bürosit’i jenerik marka haline getirdiklerini söylüyor ve devam ediyor:
“Bürosit ile jenerik marka olma iddiamız vardı. Bu nedenle ulusal bir kampanya başlattık. Televizyon ve radyo mecralarını yoğun olarak kullandık. Kısa zamanda marka bilinirlilik oranı yüzde 60’lara çıktı. Hedeflendiği gibi de jenerik marka olmayı başardı. Bürosit’in ardından bütün koltuk firmaları isimlerinin sonlarına ‘sit’i eklemeye başladılar.”
Bilenser, halen müşterisi olan Bürosit’in a’dan z’ye tüm iletişim faaliyetleriyle ilgileniyor. Bütün zamanını müşterileriyle geçirdiğini belirten Erdoğan Bilenser, “İşle ilgili kararları birlikte alıyoruz. Örneğin, son olarak Bürosit bayilerini gezdikten sonra bayi adedinin artması gerektiğine birlikte karar verdik” diyor.
Bilenser, İnoksan için de benzer hizmetlerde bulunduklarını belirtiyor ve “Markanın sanayi mutfağı alanında sektör lideri olmasında önemli katkılar sağladık” diye konuşuyor. Barışçı Ajans bu yıl Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen Kırmızı Reklam Ödülleri’nde de “En İyi Bölgesel Ajans” ödülünü aldı.
Kayseri’de yükselen reklamcı
Medya Merkez, 14 yıl önce Kayseri’de kuruldu. İlk müşterileri arasında Yataş, Mondi ve Meysu gibi şirketler vardı. Ajansı öne çıkaran ise Yataş’ın ilk reklam kampanyası oldu. Ajans Başkanı Muhittin Özdemir, uygulamanın hem Yataş hem de Anadolu için bir ilk olduğunu söylüyor ve devam ediyor:
“Yataş’ı reklama, üstelik mobil reklama biz ikna etmiştik. Zaten marka ilkleri denemek istiyordu. Bizim önerimiz de onlara cazip göründü. O dönemler İstanbul’da sadece bir ajans mobil mecrayı kullanıyordu. Anadolu’da ise mecra tanınmıyordu. Biz de Anadolu’da mecranın ilk kullanımını Yataş’la gerçekleştirdik. Sonuç da çok başarılıydı. Yataş’ın bölgedeki bilinirliliği ve satışlarında ciddi artışlar yaşandı.”
Yataş gibi yatak ve mobilya sektöründeki Mondi’nin kurumsal imajını da Medya Merkez oluşturdu. Ajans, 1998-2002 yılları arasında markanın adını duyurmaya yönelik gazete ağırlıklı ulusal kampanyalar düzenledi. Özdemir, bu çalışmalarla da markanın ilk adımlarını sağlam şekilde atmasını sağladıklarını belirtiyor. Medya Merkez, Meysu için de imaj ve televizyon bant reklamları hazırladı.
İzmir’in en eski reklam ajansı
O dönemi yaşayanlar hatırlayacaklardır; 1970’lerde Tukaş markası için hazırlanan unutulmaz bir reklam filmi vardı. Kenan Pars ve Selim Naşit’in başrolünü oynadığı bu filmler, İzmirli Rekmar Ajans tarafından hazırlanmıştı. O dönemin ilk animasyon uygulamalarından olan reklam filminde, Kenan Pars kötü, Selim Naşit ise zavallı aşçı rolünde idi.
Komedinin reklam dili olarak kullanıldığı kampanya, dönemin en çok ilgi gören çalışmalarından biri olmuştu. Bu çalışmayı hayata geçiren Rekmar, 1966 yılında Mustafa Erdem tarafından kuruldu. Bugün de İzmir’in en eski reklam ajansı. Bu nedenle bölgeden çıkıp ulusallaşan pek çok markanın ilk reklam çalışmaları Rekmar tarafından gerçekleştirildi. Bunlar arasında Aroma, DYO, Pınar Et, Raks, Tuborg ve Tansaş gibi şirketler yer alıyor.
Anadolu’nun pek çok yerinden çıkan markalar gibi zaman içinde bu markalar da İstanbul’daki ajanslara yönelmişler. Ajansın bugün en önemli müşterileri ise Çimstone ve AKG Gazbeton.
Mustafa Erdem’in kendi gibi reklamcı olan kızı Hande Erdem, “Biz müşterilerimizle her zaman uzun süreli ve sağlam ilişkiler kurduk. Ürünün ihtiyacını anlayarak, ona özel çözümler ürettik. Hatta bunun yaratıcılıktan daha önemli olduğunu düşünerek hareket ettik” diyor.
Erdem, yeni dönemdeki hedefini ise İstanbul’daki ajanslara giden şirketleri geri kazanmak olduğunu söylüyor ve “Hatta İstanbul reklam verenini de bölgeye çekmek istiyoruz” diye konuşuyor.
Auer, Antalyalı ajansa emanet
Antalyalı Orkun&Ozan 1979 yılında kurulmuş. Turizm ağırlıklı müşteri porföyüne sahip olan ajansın müşterileri arasında İber Otelleri, Club Med, Nov Otelleri, Ulusal Belek Otelciler Birliği ve Antalya Beach Park gibi şirketler var. Ajans, bunların yanı sıra müşteri portföyüne farklı sektörden Auer’i kattı.
Çukurova Grubu’ndan Kayserili Ulubaş Grubu’na geçen Auer’in yeni kurumsal kimliği ve canlandırma çalışmaları Orkun&Ozan tarafından gerçekleştiriliyor. Ulubaş Grubu, bu işi Antalyalı ajansa vermeden önce çok sayıda ajansla da görüşme yaptı ve sonunda kararını Orkun&Ozan’dan yana verdi.
Ajans, mağaza dizaynından, fuar organizasyonlarına, dönemsel ürün kampanyalarından reklam prodüksiyonuna kadar markanın her türlü iletişiminden sorumlu. Auer’in şu sıralar televizyon ekranlarında dönen “Auer yeniden ve yeni ürünleriyle” adlı reklam filmi de ajans imzalı bir çalışma. Ajans sahibi Himmet Öcal, bu kampanyayla hedeflerinin markayı tüketicilere hatırlatmak olduğunu söylüyor ve “Daha sonraki aşamada da Auer’in genişleyen ürün gamını tüketiciye tanıtan kampanyalar yapacağız” diyor.
Adanalı Yağmur’un başarısı
Sezgi Ajans 1982 yılında kuruldu. Adana ve çevre illerdeki müşterilerini kurumsal, ticari ve seri ilan şeklinde gruplara ayırıp hizmet veriyor. Müşteri portföyünde Saray Holding, Ülker, Efes Pilsen, Yağmur Mobilya, İpek Mobilya da var. Ajansın yıllık cirosu ise 5 milyon doların üzerinde.
Sezgi Ajans’ın kurucusu Yüksel Yavuz, tek hedeflerinin müşterilerini daha üst noktalara taşımak olduğunu söylüyor. Bunu da çoğu zaman şirketlere özel öneriler geliştirerek uygulamaya geçirdiklerini belirtiyor. Yavuz’un bu yöntemle hayata geçirdiği işlerden biri de Yağmur Mobilya reklam kampanyası. Yavuz, bu projesini şöyle anlatıyor:
“2001 yılındaki krizde Yağmur Mobilya’ya bir proje sunduk. Onlara, krizi aşmaları için, vadelerini 18 aya kadar uzatmalarını önerdik. Şirket de bunu kabul etti. Ardından, bayilerine vadeleri 18 ay uzatmalarını sağlayacak ortam hazırladılar. Bu uygulamayı, televizyon reklamları ve gazete ilanlarıyla da duyurduk. Sonuçta beklenen gerçekleşti. Pek çok mobilya şirketi üretimi düşürüp, işten çıkarmalara başvururken Yağmur Mobilya, 750 milyarlık cirosunu 1 trilyon 300 milyara çıkardı.”
Antalya’daki Cenajans!
Cenajans Akdeniz, 1996 yılında, Cenajans Grey’in Anadolu’da başlattığı reklam çalışmaları kapsamında kuruldu. 10 yıla yakın süredir pazarlama iletişimi alanında yürüttüğü çalışmalarla Antalya’da kısa sürede bir marka olmayı başardı. Müşteri portföyünde birbirinden farklı alanlarda faaliyet gösteren firmalara hizmet veren Cenajans, cirosuyla, bölgedeki ajanslar arasında ilk sırada yer alıyor.
Ajansın sahibi Ayla Çekic, “Ağırlıklı olarak turizm sektörüne yönelik çalışıyoruz. Müşterilerimiz arasında tur operatörleri, oteller, hava yolu şirketleri ve turizme entegre hizmet veren büyük gruplar da yer alıyor. Ayrıca, portföyümüzde, tekstil ihracatı yapan firmalar, inşaat şirketleri ve bölgedeki zincir firmalar da var” diye konuşuyor. Bunlar arasında Riva Hotels, Sky Airlines, Rixos ve Joy Hotels bulunuyor.
Cenajans Akdeniz, ayrıca Antalya Life ve Antalya Times adlı dergiler de yayınlıyor.
ANADOLU’DAN 7 BAŞARILI AJANS
GAZİANTEPLİ BABA Baba Ajans 1995 yılında Erdal Çelik tarafından Gaziantep’te kuruldu. Çelik, ajansı kurduktan hemen sonra şirketlere markalaşmanın önemini anlatarak işe başladı. Bu dönemde Erpen, Şölen Çikolata, Sanko ve Orkide Pastaneleri ajansın müşterileri arasına katıldı. Baba Ajans müşterisi olan her bir marka için hedeflere yönelik basın ağırlıklı kampanyalar yapıyor. Erdal Çelik, “Müşterilerimizle ilişkilerde kendi kazancımızı ön planda tutmayız. Bizim için önemli olan Gaziantep’in kazançları” diyor.
GENÇ MAP AJANS ” Gaziantepli Map Ajans ise henüz 5 yıllık bir geçmişe sahip. Gaziantep’in büyümek isteyen markalarına tam hizmet ajansı olarak hizmet veriyor. Ajans, Merinos’un kurumsal yapısını ön plana çıkaran dergi ve kültürel yayın çalışmaları yapıyor. Turizm sektöründe Bistur ve Follow Me Turizm gibi seyahat acenteleri için reklam kampanyaları düzenliyor. Map Ajans sahibi Murat Uğurluer, “Marka şehir olmaya çalışan Gaziantep’le birlikte büyümeye devam edeceğiz” diyor.
ANTALYALI BENAJANS Antalyalı Benajans 1980 yılında Adnan Yaşkeçeli tarafından kuruldu. Ajans değişik sektörlerden 34 reklam verene, basın, yayın, tanıtım ve danışmanlık hizmetleri veriyor. Bugüne kadar ulusal ve yerel markalarla çalışan Benajans’ın müşteri portföyündeki bazı markalar ise şöyle: Altınyıldız, Bianchi, Skoda, Falez Hotel, Hotel Antalya Dedeman. Ajansın kurucusu ve başkanı Adnan Yaşkeçeli, “Türkiye’nin marka imajını oluşturmaya ve markalara ihtiyacı var. Bizim de hedefimiz bu amaca hizmet etmek” diyor.
BURSALI REKLAMLAND’IN BAŞARISI Bursalı Reklamland ise 1995 yılında iki kardeş Yunus ve Yusuf Dündar tarafından kuruldu. Ajansın 21 çalışanı ve 50 müşterisi var. Müşteri portföyündeki en büyük müşterisi ise yaklaşık 8 yıldır hizmet verdiği Alara Tarım. Alara dünyanın en büyük incir ihracatçısı ve ikinci büyük kiraz üreticisi. Yusuf Dündar, “Dünyanın en büyük incir ihracatçısı ve ikinci büyük kiraz üreticisi olan Alara’nın markalaşmasında bizim büyük payımız var” diye konuşuyor.
BURSA’DAN ÇIKAN CHESS Bursa’dan bir diğer reklam ajansı ise Chess. 10 yıl önce 3 arkadaş Nevin Pınar, Fatma Tatlıkazan ve Nalan Güzel tarafından yaratıcı tasarımlar ortaya koymak için kuruldu. Bugün 39 markaya hizmet veriyor. Su markası Erikli’nin kurumsal ve görsel kimlik çalışmasını yürüten ajans, ayrıca Efes Pilsen’in satış noktalarına kreatif hizmetler sunuyor. Ajansın müşterileri arasında Berteks, Bursa Nilüfer Belediyesi, Geleneksel Yeşil Bursa Rallisi de bulunuyor.
ANKARALI GRAFİKİR Ankaralı Grafikir, 1996 yılında kuruldu. Yıllık cirosu 1.6 milyon dolar olan Grafikir’in müşterilerinin önemli bölümünü Ankaralılar oluşturuyor. Ancak, il dışı müşterileri de var. Ankara’dan Tepe Home, Anatolya Maden Suları ve Borusan; Ankara dışından da İsdemir Bilecikten Köse Kardeşler bulunuyor. Ajans başkanı Bora Çınar, özellikle Köse markasının sistemli ve sağlam büyümesinin kendilerini çok motive ettiğini söylüyor.
“PASTAYI BÜYÜTMEK İSTİYORUZ” Reta İletişim Hizmetleri Mehmet Aydoğdu tarafından 1988 yılında kuruldu. 90’lı yılların ortasında “tam hizmet ajansı”, 2004 yılında ise “iletişim hizmetleri sıfatlarına uygun donanım ve kadroyla hizmet vermeye başladı. Yılık cirosu 2 milyon dolar olan Reta İletişim Hizmetleri’nin pek çok sektörden birçok müşterisi bulunuyor. Mercedes-Benz Kamyon Fabrikası, Türk Traktör, Türk Telekom, Airties Reta’nın müşteri portföyündeki isimlerden birkaçı. Ajans başkanı Mehmet Aydoğdu, “Reta reklam pastasından daha büyük bir dilim almanın öncesinde sektördeki tüm oyuncuların katkısıyla reklam pastasının büyütülmesi amacına hizmet ediyor” diyor.
TROY EN DÜŞÜK BÜTÇEYLE EN YÜKSEK PERFORMANSA ULAŞTI
GENÇLERİ HEDEFLEDİ Türkiye’de bir dönem bira gazete kağıdına sarılarak içilen bir içkiydi. Genellikle de alt gelir grubu tarafından tercih ediliyordu. Ancak, bu anlayışı ilk olarak genç bir hedef kitlesi olan Troy değiştirdi. Bu değişim de İzmirli Reklam Ajansı Advise’ın marka için yaptığı lansman kampanyasıyla gerçekleşti.
İMAJ İÇİN BEYAZ SEÇİLDİ Troy biraları, lansman kampanyası için Advise’ı seçmişti. Ajansa verdiği briefte beklentisini de şöyle dile getirmişti: “Genç ve üst gelir grubunu hedefleyen neşeli ve pozitif bir marka olmak istiyoruz” Bu brief üzerine Advise, kampanyada ünlü kullanma kararı aldı. Bu hedef kitleye uygun, imajı olumlu bir ünlü olmalıydı. Beyazıt Öztürk bu kıstaslara göre kampanyanın ünlüsü olarak seçildi.
ROMANTİZME VE SPORA VURGU YAPTI Bir bira markası için sıra dışı sayılabilecek sloganlar oluşturuldu. O güne dek bira markaları hiç romantizm ve sağlık unsurlarına vurgu yapmamıştı. Troy, farklı bir yaklaşım sergiledi. Reklamlarında, “En son sevgilinize ne zaman çiçek aldınız” ve “En son ne zaman spor yaptınız” diye sordu. Kampanyanın medya planlamasında da basın, outdoor ve sinema kullanıldı.
ALTI AYDA YÜZDE ALTI PAZAR PAYI ALDI Zorunluluklardan ötürü kış aylarının başında yapılan lansman, başarılı oldu. Marka 6 ay içinde yüzde 6’lık bir pazar payı elde etti. Tüketici algısında hedeflenen yere oturdu. Advise Ajans Başkanı Ceyhan Borlak, “Bir bira markası için en kötü lansman dönemi kış aylarıdır. Ama buna rağmen lansman başarılı oldu. Hatta Troy, en düşük reklam ve doğrudan pazarlama bütçesi ile en yüksek performansı alan marka olarak kayıtlara geçti” diyor.
Nilüfer Gözütok
ngozutok@capital.com.tr
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?