TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de hala talebin arzdan canlı olduğunu söylüyor.
TOKI, son dönemdeki konut atağıyla dikkat çekiyor. Toplu Konut İdaresi (TOKI) Başkanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye'de hukuki altyapısı kurulmuş olan mortgage sisteminin yurtdışından farklı işlediği görüşünde. Yurtdışında daha çok alt gelir gruplarını içeren mortgage sisteminin Türkiye'deyse alt gelir gruplarına hitap etmediğini belirten Bayraktar, "Mortgage sistemi Türkiye'de tam olarak uygulanmalı mı" sorusuna, "Türkiye'de bugün konuyla ilgili asıl gündem, satın alma gücü olmayan alt gelir grubu ile yoksul grupların barınma sorunu için kalıcı ve sürekli bir çözüm üretilmesi gerekliliğidir" yanıtını veriyor. Bayraktar, bu noktada da TOKI'ye büyük görevler düştüğünü belirtiyor. Talebin arzdan canlı olduğunu söyleyen Bayraktar, Türkiye'de konut fiyatlarının bir süre daha artacağı, ancak belli bir doygunluğa ulaşınca da gevşemeye başlayacağı düşüncesinde.TOKI Başkanı Erdoğan Bayraktar, mortgage sistemi ve konut piyasasıyla ilgili sorularımıza şöyle yanıtlar verdi:
Genel olarak değerlendirirsek, krizden sonra dünyada mortgage piyasası toparlandı mı?
Mortgage piyasasını genel olarak değerlendirdiğimizde, krizin dünyadaki etkilerinin azaldığı görülüyor. Ama denetleme dahil kurumsal altyapının yeniden gözden geçirilmesi gündemi halen var. Kredi kuruluşları ve bankaların likidite sorunları da devam ediyor. Reel sektörün ve mali piyasaların, krizi bütünüyle hangi sürede atlatacağı hakkında bir öngörüde bulunmak bu aşamada zor.
Bundan sonra mortgage piyasasını bekleyen süreç nedir? Riskler ve fırsatlar var mıdır? Bu konuda neler yapılabilir?
Yaşanan söz konusu finansal krizle özellikle gelişmekte olan ülkeler, piyasalarının ne kadar kırılgan olabileceğini yakından izledi.Aslında bu krizden, mortgage piyasasının nasıl düzenlenmesi gerektiğine ilişkin çok önemli sonuçlar ve dersler çıkarılmalı.Bu durum krizin yarattığı bir fırsat olarak da değerlendirilebilir. Sistem içinde oluşturulacak kredi mekanizmalarının ülkenin mali altyapısıyla uyuşması gerekiyor. Ayrıca konut piyasası ve mortgage piyasasının çok dikkatli bir şekilde bir arada çalıştırılması da lazım. Kriz yönetiminin önemi kavranmalı.
Türkiye'de tam anlamıyla dünyada uygulandığı şekliyle bir mortgage uygulaması yok. Bunun nedenleri neler?
Ülkemizde de aslında bu uygulamanın hukuki altyapısı tamamlandı ve bankacılık sektöründe kredi sunumuna başlandı. Ancak bizde farklı bir durum var. Dolaşımdaki konut kredileri büyük çoğunlukla orta-üst ve üst gelir grupları tarafından kullanılan krediler. Oysa gelişmiş dünya uygulamalarında, konut finansman sistemi alt gelir gruplarını da içine alıyor. Bizdeyse mortgage sisteminin altyapısını oluşturan mevcut banka kredi sistemi, ihtiyaç sahiplerinden çok orta ve üst gelir gruplarının çoğunlukla yatırım amaçlı olarak satın almayı hedefledikleri gayrimenkule yönelik. Bu anlamda bu yeni konut finansman sistemi, yurtdışında geniş kesimlerin başarıyla faydalandıkları uygulamalardan hedef grupları itibarıyla farklı. ~
Türkiye'de mortgage uygulamasının tam olarak uygulanmaması, son krizde Türkiye'ye nasıl yansıdı?
Mortgage sisteminin başarılı olduğu ülkelerde, sistemin teknik bir kurgusu var. Bu kurgu, "enflasyon ve faiz oranlarının düşük olması ve ortalama gelir düzeyinin kredilerden yararlanabilecek yeterlilikte olması" üzerine kurulu. Türkiye'de ise henüz bu durum yok. Dolayısıyla Türkiye'de, düşük maliyetli konut üretimi ve sunumunun önemi karşımıza çıkıyor. Bu tablo, kriz döneminde de belirginleşti ve erişilebilir konut sunumundaki ihtiyaçlar daha da arttı.
Önümüzdeki dönemde sizce mortgage sistemi tam olarak Türkiye'ye uygulanmalı mı?
Türkiye'de bugün konuyla ilgili asıl gündem, satın alma gücü olmayan alt gelir grubuyla yoksul grupların barınma sorunu için kalıcı ve sürekli bir çözüm üretilmesi gerekliliği. Bu noktada, gerçek ihtiyaç sahipleri ödeyebilirlik kriterlerine TOKI'nin uygulamalarıyla erişebiliyor. Artık konut sektörü için sürdürülebilir kaynak yaratmak, konut finansmanının kurumsallaştırılmasını sağlamak gerekiyor. Kurumsallaşma, bu sektörü sermaye piyasaları içine dahil etmekle hızlandırılabilir. Böyle bir ortamda mortgage sistemi de aşamalı olarak etkin hale getirilebilir. Ancak uygun makroekonomik koşullar ve siyasi istikrarı unutmamak gerekiyor.
Türkiye'deki konut sektörünü bu aşa madan sonra bir risk bekliyor mu? Ekonomik krizin etkileri, Türkiye'de konut piyasasında bundan sonra nasıl görülebilir?
Türkiye'de konut sektörü dünyada yaygın olarak hissedilen ekonomik krizden etkilendi. Ancak bu etki, TOKI konutlarından faydalanan kişilerin geri ödememe oranlarının üst düzeylere çıkması şeklinde belirginleşebilir. Ancak bu durum da olası görünmüyor. Tabii yine de tüm finansal kurumların dünyadaki ekonomik gelişmeleri yakından izleyerek pozisyonlarını iyi ayarlaması ve yatırım planlarını gözden geçirmesi önemli.
Şu anda konut sektörü olması gereken yerde mi? Fiyatlar açısından bakarsak önümüzdeki dönemde trend nasıl olabilir?
Dünyadaki global krize rağmen şu anda çoğu kişi, mevcut piyasa koşullarının ev alımı için uygun olduğunu düşünüyor. Öyle ki, son üç yılda Türkiye'de konut arzı ikiye katlanmasına rağmen fiyatlar arttı. Çünkü talep, arzdan canlı durumda. Fiyatlar giderek artıyor, hatta daha da yükselebilir. Ancak gelecekte, birikmiş konut talebi karşılanınca konut fiyatlarının gevşemesi gündeme gelecek.
Konut sektörünü geliştirmek için yeni proje ve çalışmalarınız var mı?
Göreceksiniz, TOKI tarafından oluşturulan konutlar, mortgage modeli için önemli bir katkı sağlayacak. TOKI'nin konut kredi modelinin sürekliliğinin sağlanması, mortgage sisteminde ikincil piyasa ayağının geliştirilmesi açısından da büyük önem taşıyacak. Bu şekilde her gelir seviyesine hitap edebilen, kurumsal bir konut finansman sistemine geçiş hızlanacak.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?