Karmaşanın ardından bölgede yaşananları ve beklentileri STFA CEO'su İLKER KEREMOĞLU'NA sorduk;
1- Kuzey Afrika ülkelerinde yaşananlar, sektörünüzü ve işadamlarını nasıl etkiledi?
-O bölgede Türk müteahhitler çok aktif. Çok ciddi bir etkilenme var
tabii ki. Libya çok konuşuluyor ama Yemen, Bahreyn, Suriye gibi birçok
ülkede olaylar sürüyor. O coğrafyadaki diğer ülkeler de mutlaka en
azından düşünce bazında etkileniyor. Bu psikoloji ise bölgeyle ilgili
alınacak tüm kararları, yapılacak yatırımların büyüklüğünü,
zamanlamasını etkiliyor.
2-En karışık ülke Libya. Türk müteahhitlerin Libya'daki toplam iş hacmi ne kadar?
-16 milyar dolar civarında. STFA'nın ise devam eden 500-600 milyon dolarlık işi vardı. Şu anda devam eden hiçbir işimiz yok.
3- Sizce ortam ne zaman düzelir?
-Genel belirsizlik, bu coğrafyayı uzun bir süre daha etkileyecek diye
düşünüyorum. Şu anda Kuzey Afrika sahili boydan boya karışmış durumda.
Bu bir çalkantıdır, tabii ki geçecektir. Ama ne zaman geçeceğine dair
kimse bir şey söyleyemez. Söyleyen de yanılır. Çünkü her gün yeni bir
şey oluyor. Benzer hadiseler Tunus'ta, Fas'ta, diğer ülkelerde de
oluyor. Ama Libya'daki durum çok farklı. Orada silahlı ve organize bir
muhalefet var. Tabii ki eninde sonunda geçecektir. Ama geçtikten sonra
durum ne olacak belli değil. Şöyle bir gerçek var: Libya'daki değişimin
bir reformdan öte, daha derin etkileri olan bir değişim olacağına
inanıyorum. Sistemin eski haliyle süreceğini düşünmüyorum. Kesinlikle
yeni bir yapı kurulacaktır.
4- Yeni siyasi yapılanmalar Türk işadamlarının pazardaki konumunu nasıl etkiler?
-Ana stratejimiz her zaman bu pazarlarda var olmak. Tabii bizi içeri
soktukları sürece... Kapıdan içeri almazlarsa da yapacak bir şeyimiz
yok. Oradaki yapı netleşip otoriteler belli olduğu anda pazara tekrar
döneceğiz. Yeni kurallar nedir, yeni yönetimin şartları nedir oturup
konuşulacak. Mesela bugün bizim Bingazi'de bir işimiz var. Ama Bingazi
tamamen muhaliflerin elinde. Yarın oranın yönetimine muhalifler
geldiğinde yeni idare ile nasıl bir diyalog olacaişler için devamlılık
ilkesi olacak mı, yoksa tamamen sıfırdan mı başlamak isteyecekler?
Bunlar çözülmesi çok kolay işler değil. Çözülür tabii ki ama iki tarafın
da çok kuvvetli bir irade göstermesi lazım. Bekleyip göreceğiz. Ama bir
devamlılık olmasını bekliyorum. Özetle yeni şartlara adapte olacağız.
Ayrıca Libya pazarı tamamen kapansa bile "müteahhitlik sektörü battı"
gibi bir şey söz konusu olamaz.
5- Tamamen çekilen Türk şirketleri oldu mu? Geri dönüşler olacak mı?
-STFA olarak kesinlikle bu pazarlardan çekilmeyi düşünmüyoruz. Libya'ya
ilk giren şirketiz ve 1972'de girdiğimiz bir pazardan çıkmak gibi bir
niyetimiz yok. Sadece şartların yeniden oluşmasını bekliyoruz.
Sektördeki diğer şirketler de bu şekilde. Ama tamamen çıkmayı düşünenler
var mı yorum yapamam. Zaten bölgede sadece müteahhitlik sektörü de yok.
Hizmet, dış ticaret gibi alanlarda yüzlerce Türk şirket var. Tek
işleri, tek pazarları Libya olanlar mutlaka çok daha kötü etkilenmiştir
ve bu açıdan tamamen çıkanlar da olmuştur.
6- Sizce Türk işadamları açısından ne kadarlık bir kayıp, zarar olmuştur?
-Önemli boyutta zararlar oldu. Çalışanların tahliyesi bile milyon
dolarlarla ölçülüyor. Muhtelif kalemlerden oluşan zararlar var.
Birincisi, devam eden işler durdu. Bu çok önemli bir zarar. Onun dışında
alacak verecek konusu var. Şu anda bu konu da belirsiz, ne olacağını
bilmiyoruz. Üçüncü bir zarar kalemi ise makine parklarıyla ilgili. Yani
şirketlerin oradaki maddi varlıkları ciddi olarak zarar gördü,
yağmalandı. Ayrıca bankalara verilmiş teminat mektupları var. Yani
dümdüz bir mantıkla çözülebilecek bir konu değil. Ayrıca şirketlerin tek
başlarına çözebilecekleri bir olay da değil.~
7-Türk şirketlerinin alacaklarıyla ilgili çalışmalar ne aşamada?
-Bu konuya sadece alacak verecek olarak değil yükümlülükler ve haklar
olarak bakmak lazım. Türkiye Müteahhitler Birliği, Türkiye Odalar ve
Borsalar Birliği gibi kuruluşların birlikteliği ve devlet desteğiyle
çeşitli adımlar atılıyor. Konuyla ilgili bakanlıkların temsilcileriyle
bir araya geliniyor. Ama bu işler bugünden yarına olacak konular değil.
Devlet desteğiyle ilerlemek zorundayız, çünkü oradaki işverenimiz büyük
oranda devlet. Öyle olunca muhatabınız da devlet oluyor. Henüz konu
alacaklara gelmedi. Çünkü oradaki siyasi yapının oturması gerekiyor.
8-1980'lerdeki gibi alacakların alınamaması söz konusu olabilir mi?
-İki durum tamamen farklı. O zaman var olan hükümet kendi programı
çerçevesinde ödeme yapmıyordu veya geç yapıyordu. Ama şimdi durum
tamamen farklı. Bugün ise bir ayaklanma söz konusu. Egemen güç kim belli
değil. Libya fiilen bölünmüş durumda. Bir yanda Kaddafi, diğer yanda
muhalifler... Yani tek bir muhatap yok. Dolayısıyla işler çok daha
karışık. Hep beraber göreceğiz.
9-Libya'da iş yapan yatırımcılara vergi kolaylığı olacaktı. Bu uygulanıyor mu?
-Benim bildiğim henüz hiçbir somut uygulama yok. Olamaz da zaten.
Öncelikle detaylı bir hasar tespiti yapılması lazım. Bunların sağlıklı
bir şekilde tespiti bile başlı başına çok detaylı bir iş.
10- Bölgede İş yapan ve zarara uğrayan şirketler ne yapmalı?
-Türk şirketlerine düşen en önemli İş oradaki işlerini, alacaklarını,
her şeylerini belgelendirmek. Biz de STFA olarak bunu yapıyoruz. Benim
şu kadar makinem var, şu kadar alacağım var, şu kadar banka mektubum var
gibi tüm detaylarıyla oradaki durumun belgelendirilmesi lazım. Örneğin
buraya gelirken neyimiz vardı biliyoruz ama sonrasında alıp götürdüler
mi, yağmalandı mı, yoksa dokunmadılar mı bilmiyoruz. Bu belgeleri
elimizde tutuyoruz ki gün gelip geri döndüğümüzde asıl zararı
bilebilelim. Diğer tüm şirketlerin de bu şekilde çok detaylı bir
dokümantasyon yapması lazım.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?