Maybach, DaimlerChrysler/Mercedes Benz’in yeni modeli... Onun için “şaheser” tanımı yapılıyor. Hedef kitlesinde “cream de la cream” denilen ultra zenginler var. Kişiye özel üretiliyor. Tam 2 milyon opsiyonu var. Yürüyen saraydan da öte... Tam bir teknoloji harikası. Fiyatı da tam ona layık. Türkiye’de 800 bin Euro’dan satışa sunulacak. Ancak, bu paranız olsa bile, sıra beklemek zorunda kalacaksınız.

Amerikan filmlerinin sahnelerinde izleriz hep... “Dünyanın kaymak tabakası” olarak nitelendirilen süper zenginler,  New York’ta 5’inci cadde üzerinde, Central Park’a bakan lüks apartmanlarda yaşarlar. Şık şoförlerin kullandığı kocaman limuzinlerinden inip evlerine doğru salına salına yürürler. Gerçekten de 5’inci cadde üzerinde şöyle bir dolaşırsanız, bu görüntülerin sadece filmlere özgü olmadığını göreceksiniz. Hepsi gerçek... Pırıl pırıl parlayan limuzinler, kapısına halı serilmiş apartmanlar, kapı görevlileri...

Bu süper zenginler, doğal olarak birçok seçkin şirketin hedefidir. Onlara özel ürünler, hatta markalar yaratmak için birbirleriyle yarışırlar. Otomobil sektörünün devi DaimlerChrysler de “cream de la cream” denilen bu kaymak tabakaya hitap eden çok lüks bir limuzini pazara sundu. “Maybach” markasıyla üretilen bu araca “otomobil” demeye insanın dili varmıyor. Türkiye’de anahtar teslimi fiyatı tüm vergilerle birlikte tam 800 bin euro olacak!

DaimlerChrysler AG Mercedes-Benz yolcu arabaları, Maybach ve Smart’tan sorumlu yönetim kurulu üyesi Profesör Jürgen Hubbert, Maybach için, “Estetik ve teknolojik yeniliklerin son noktasını buluşturan bir sanat şaheseri” olarak tanımlıyor. Bu şaheser, sipariş üzerine, yani kişiye özel üretilecek.

İddialı bir limuzin

Aslında, “Maybach” yeni bir marka değil. “Maybach” markalı lüks otomobillerin üretimine 1920’li yıllarda başlanmış. Ancak, üretim 1941’de durdurulmuş. O yıllarda kralların, işadamlarının, sinema sanatçılarının en gözde otomobili olan bu süper lüks limuzin, şimdi yeniden doğuyor. Özellikleri saymakla bitecek gibi değil. Ancak, biz yine de bu otomobili size tanıtmak istiyoruz.

“Limuzin” denilince aklınıza ilk gelen upuzun, kocaman otomobillerdir. “Maybach 62” tam 6 metre 17 santimetrelik boyu ile yolcularına eşsiz bir rahatlık ve oturma konforu sunmak üzere tasarlanmış. İç döşemesi ise en iyi kalite “grand napa” tipi deri ve kiraz ve ceviz ağaçlarından elde edilen birinci sınıf ahşaptan. Maybach 62, profesyonel bir şoför olanlar için. Şoför kullanmayıp, kendi otomobilini kendi kullanmak isteyenler için ise onun kardeşi olan ve 5 metre 73 santimetre boyundaki “Maybach 57” gibi şık bir seçenek var.

Koltukları tıpkı “Business class” uçak koltukları gibi rahat, yatırabiliyor ve adeta birer yatağa dönüşüyor. Arka koltuklarındaki mıknatıslı şampanya bardaklarından da etkilenmemek elde değil.

Krallara layık oto!

Bir zamanlar koltuklarında Yunanistan Kralı Paul, Hollanda Kralı Bernard gibi isimleri ağırlayan Maybach, çağın koşullarına ayak uydurmuş. İçinde bir mobil ofis yaratılmış. Kablosuz internet ve telefonu, kızıl ötesi uzaktan kumanda sistemi ile işadamlarının rahat bir çalışma ortamında aradıkları her türlü özelliğe sahip. Mobil ofis kapsamında bir de yüksek performanslı dizüstü bilgisayar yer alıyor. DVD player, televizyon ve minibarı da unutulmamış.

İçerideki ısının kontrol edilebilmesi için bir güneş sensörü, yolcuların gökyüzünü seyredebilmeleri için elektro-transparan camdan yapılmış panoromik bir çatı gibi akla hayale gelmeyecek detaylar bu limuzinde mevcut. İçi şık bir salondan farksız. Kitap ve gazete okumak için okuma ışığı, romantik bir yolculuk için ambiyans ışığı bile düşünülmüş.

Park bekçisi bile var!

Kardeş marka Mercedes –Benz’in lüks otomobil alanındaki deneyimlerinden de Maybach’in tasarımı sırasında faydalanılıyor. Park ederken sürücüye yardımcı olması için “Parktronic” denilen donanım Maybach’te standart olarak bulunuyor. Önde ve arka tamponlarda bulunan algılayıcı cihazlar park ederken ve manevra esnasında etraftaki fiziksel engeller ile otomobil arasındaki mesafeyi ölçüyorlar. Sürücü de akustik sinyaller ve görüntülü ekran sayesinde bu durumdan haberdar edililebiliyor.

Durun daha bitmedi. Maybach’te bulunan “Linguatronic” ses kontrol sistemi aracın içindeki ses, iletişim ve navigasyon sistemlerini kontrol ediyor. Sürücünün ağzından çıkacak birkaç kelime radyonun yeni bir kanal aramaya başlaması için yeterli. CD’yi de aynı şekilde değiştirmek mümkün. Sürücünün bu işlerle uğraşmasına hiç gerek yok.

Kişiye özel 2 milyon seçenek!

Maybach, müşterilerine, limuzinlerini kendi zevklerine göre döşeyebilmek için çok geniş standart ve opsiyonel donanım seçenekleri sunuluyor... Müşteriler otomobillerini 2 milyon farklı biçimde tasarlayabilme şansına sahip. Sadece deri koltukları için bile 6 farklı renk seçeneği var. Maybach’ın kişiselleştirme yöneticileri isterlerse, alıcıların üretim merkezini ziyaret edebilmesi için gereken tüm organizasyonu yapıyor.

Bu kocaman limuzinin yavaş hareket edeceğini, hızlı olmadığını sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Maybach tam 550 beygir gücünde bir motora sahip. Kalkıştan itibaren 5.4 saniye içinde saatte 100 kilometre hıza ulaşabiliyor. Saatte 60 kilometre hızla giderken 6.5 saniye içinde saatte 120 kilometre hıza ulaşabiliyor. İnanması güç ama maksimum hızı elektronik olarak saatte 235 kilometre ile sınırlandırılmış!

Üstelik çok da hafif!

Bu otomobil tasarlanırken hafif olmamasına özellikle dikkat edilmiş. Ancak, otomobilin gücünden, sağlamlığından ve emniyetinden taviz verilmemiş. Gövde iskeleti 622 kilogram olan Maybach’in kapıları,  kaputu ve çatısı alüminyumdan. Otomobilin ağırlığının yüzde 39.5’i çelikten, yüzde 37.8’i yüksek dirençli çelik alaşımlarından, yüzde 17’si alüminyumdan, yüzde 3.2’si plastikten, yüzde 2.5’i ise diğer materyallerden oluşuyor. Tüm pencerelerinde lamine cam kullanılmış. Gövde tasarımının temel konsepti yolcuların taşındığı bölümün sağlamlığı ve emniyeti üzerine kurulmuş.

Araç hem önde hem arkada yer alan geniş fren disklerine ek olarak elektrohidrolik fren sistemi ile donanmış. Aracı tasarlayan ekipteki mühendisler bu teknolojiyi Maybach için daha da geliştirerek aracın fren performansını artırmış.

“MAYBACH” MARKASI NEREDEN GELİYOR?

Otomobil 20’inci yüzyıla damgasını vuran bir buluştur. 1865’te tanışan Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach ise sonraki 35 yıl boyunca aynı hedefi paylaşmışlardır; otomobili geliştirmek...19 yaşındaki genç Maybach’in olağanüstü teknik resim ve tasarım yeteneği, 35 yaşındaki deneyimli mühendis Daimler’in dikkatini çekiyor. Bu muhteşem ikili yıllar boyu çeşitli projelerde birlikte çalışıyor ve aranan adamlar oluyorlar.

Başlangıçta tren motorları üzerinde çalışırken zaman içinde hayallerini gerçekleştirmek, kompakt, güçlü ve küçük bir motor yapmaya odaklanıyorlar. 1885’te ilk kez saatte 12 kilometre hız yapabilen bir motorsiklet üretiyorlar. Ardından 1899’da otomobil üretmeyi başarıyorlar. Jelinek isimli bir işadamının siparişi üzerine 36 adet otomobil üretiyorlar. Jelinek bu otomobillere kızkardeşinin ismini koyuyor: “Mercedes”...

Ardındanoğlu Karl Maybach bayrağı devralıyor ve 1929’da “Maybach” markalı ilk lüks ototmobil üretiliyor. Üretim 1941’de durdurulana dek 1.800 adet Maybach üretiliyor. Marka o dönemde lüksün simgelerinden oluyor. İşte Maybach markasının bir yüzyılı aşan öyküsü. Geçtiğimiz ay New York’ta yapılan tanıtıma Wilhelm Maybach’in torunu da katılmıştı. Irmgard  Schmid-Maybach ile konuştuk. 70’li yaşlarını sürmekte olan bu hanımefendi duygularını hafif bir sitemle şöyle ifade etti; “Ailemizin adı yıllardır unultulmuştu. Şimdi tekrar canlandığı için mutluyum. DaimlerChrysler bizi hatırladı.