CEM BOYNER'İN GELECEK 5 YIL HEDEFİ COK AGRESİF
Cem Boyner, Türkiye’nin en vizyoner işadamlarından biri. Yaratıcı
kimliğiyle hep yeni işlere imza attı. Advantage, T-Box, Fish, Backup
gibi kendi alanının öncüsü yepyeni markalar yarattı. Değişimi seven ve
bunu hızlı uygulayabilen, hareket kabiliyeti yüksek bir işadamı. Kasım
2011’de söyleşi yaptığımız işadamı, “Hiçbir fırsatı kaçırmamak için
agresifiz” demişti. Hakikaten de 2012’yi bu şekilde geçirdi. En önemli
rakibi YKM’yi satın aldı. Benetton işini devretti. Çarşı markasını
canlandırdı. E-ticaret işine girdi. Yoğun geçen bir yıldan sonra “Elimiz
çok dolu. 2013’te fırsat gelirse başımızı bile çevirip bakabileceğimizi
çok düşünmüyorum” diye konuşuyor. Türkiye’nin ölçülerinin çok ötesinde
bir perakendecilik grubu oluşturmayı planladıklarını söyleyen Boyner,
“Koşacak yarış atlarını destekleyeceğiz” diyor. Grubun enerjisini ise
yeni girdikleri e-ticaret işine harcayacaklarını aktarıyor. İşte bu
nedenle Morhipo işi onu çok heyecanlandırıyor ve iddialı hedefleri
olduğunu söylüyor. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner ile
uzun bir söyleşi yaptık. Detaylar ise şöyle:
Capital: Birçok yenilik var. Akıllı küçülme stratejiniz yerini nasıl bir stratejiye bıraktı?
- 2010-2011’de yatırımlarımızla ilgili dikkatli tercihler yaptık, çok
olumlu sonuçlar aldık. Krizden, 2009’un sonunda toparlanmaya başlamıştık
ve o zaman görüştüğümüzde “akıllı küçülme” ve “çok ihtiyatlı büyüme”
planları yapıyorduk. 2010-2012 dönemi, bütün markalarımız için çok
parlak geçti. Bizim şöyle bir stratejimiz var: Birebir mağazalardaki
büyümemizi, genelde ülke büyümesinin 2 katının biraz üzerinde
gerçekleştirmek isteriz. Toplam büyümemizin de ülkenin GSMH’sinin 5-6
misli kadar fazla olmasını arzu ederiz. 2012’de satışlarımızdaki artış,
GSMH’nin 4 misli civarında oldu ki bu beklentimizin çok üstündeydi.
Yıllık büyümemizin ise yüzde 23-24 civarında olacağını tahmin ediyorum.
2012’nin de 2011 gibi yüzümüzü ağartan bir yıl olarak bitmesini
bekliyoruz. Türkiye, çok dinamik bir ülke... 2013’e bu nedenle çok
olumlu bakıyoruz.
Capital: 2012’den daha da mı olumlu olacak?
- Daha olumlu olacak. 2012’de, ihracata dayalı bir büyüme modeli vardı.
İç pazarın sükuneti, büyümeye olumsuz yansıdı. 2012 Kasım-Aralık’ta
başlayan büyümeyle iç tüketime dayalı bir büyüme olacağını da
hissediyoruz. 2013’te Zorlu Center’daki büyük Beymen dışında dev
yatırımlarımız olmayacak. Boyner ile YKM’nin entegrasyonu ve olmazsa
olmaz diyeceğimiz yerlerde açacağımız mağazalarımız dışında esas
büyümemizi, mevcut mağazalarımızdaki satışlarımızı patlatmak üzerine
yoğunlaştırıyoruz. 2013 için güzel hedeflerimiz var.~
Capital: Nasıl bir patlama bu?
- 2013 ’te de grup olarak birebir karşılaştırmalı mağazalardaki
satışlarda yüzde 10 civarında, toplamda ise yüzde 25’lerde bir büyümeyi
tutturabileceğimizi hedefliyoruz. Morhipo’yu dışında tutuyorum. Kendi
içinde çok hızlı büyüyor. 2013’ün en önemli işi ne derseniz Morhipo
derim. İnternet ticareti, 2013’te en önemli büyüme alanımız olacak.
Capital: Portföyünüzü yeniden mi yapılandırıyorsunuz?
- Grubun içinde irili ufaklı önemli değişimler var. Öncelikle koşacak
yarış atlarını çok desteklemeye karar verdik. Boyner ile YKM, 12 yıllık
büyük bir sevdaydı. İkisi beraber ayrı ayrı büyüyecek. Her ikisi de
kendi sadık müşterilerinin nezdinde çok ciddi büyüme planlarıyla
geliyor. Sanıyorum 6 ayı entegrasyona harcarız. İki şirketin birbirinden
öğreneceği şeyler var. Müşteri için fark yaratacak, bütün iyi
uygulamaları çıkarıp her iki şirkette de kullanmaya çalışıyoruz. 2013’ün
ortasında tamamlarsak sonrasında dev adımlarla büyümeler görmeyi ümit
ediyorum. Beymen yerini rakipsiz olarak çok sağlamlaştırdı. Çok ciddi
büyümeler bekliyoruz. Beymen bunu kendi markaları ve mağazalarıyla
gerçekleştiriyor. Yurtdışını hala ciddiye alıyoruz. Mısır çok
başarılıydı. Satışları yüzde 50 düşmüş haliyle bile gayet başarılı.
Erbil, çok iyi gidiyor. Yeni alternatifler geliştiriyoruz. Benetton ise
bizim için stratejik bir iş olmaktan çıktı.
Capital: Fish’te bir heyecan eksikliği mi var?
- İlk 5 yılımızın sonuna geldik. Hayır, heyecan eksikliği yok ama
Türkiye’de kredi kartı pazarının üzerinde çok ciddi kontroller var. Hala
kredi kartının, tüketicinin aylık hesabını denk getirmesi ve
hayallerini yaşaması için ne kadar önemli bir araç olduğu anlaşılamadı.
Oysa Advantage Kart’ın, ilk 1,5 yılda 2 milyon kişiye ulaşmasının
arkasındaki en önemli faktör, insanların hayallerine bile
getiremedikleri konuları, düşünüp satın alıp parasını sonra ödeme
şansıyla bir anda gelen bütçelerinin zenginleşmesi olayıydı. Türkiye’nin
pek çok krizinin tüketici açısından, hatta seçmen açısından kolay
atlatılmasına vesile oldu. Türkiye’nin ekonomisini, dinamizmini ayakta
tutan en önemli faktörlerden biri kredi kartı sektörünün başarısıdır.
Ancak sektörün kanun yapıcının getirdiği kontrollerden dolayı oldukça
baskı altında olduğunu söylemem lazım.
Capital: Bu heyecanınızı mı kaçırdı?
- Hayır, kaçırmadı. Yapacak çok şey var. Ama maalesef bunların pek çoğunu, bugünkü baskılar altında bankalar uygulayamıyor.
Capital: E-ticarete biraz geç girmediniz mi?
- Aktif olarak 2011 Mayıs’ında başladık. Açık söyleyeyim, 2010’un
yarısına kadar pek çok meslektaşım gibi interneti bildiğimiz
perakendenin rakibi olarak gördüm ve ona karşı örgütlendim. Vizyonum
biraz dar kafalıymış. Bu konu ortaya çıktığında da perakende işlerimize
rakip olacağını düşündüm. Genç arkadaşlarımızın ısrarı ve beyin
yıkamasıyla “Niye biz internet perakendecisi olmayalım” dedik ve “Bize
çok yakışır” diye yola çıktık. Çünkü Boyner, Türkiye’nin gıda dışındaki
en büyük perakendecisidir.~
Onun üzerine her şeyimizi koyarak bu işe girmeye karar verdik. 2012’de
5,5 kat büyüdük. Son 3 ayda pazar 3’üncülüğüne oturduk. 2013 için
hedeflerimiz çok agresif. Elimizde yüzlerce mağaza, 1.500’ün üzerinde
markayı satan büyük bir makine var. Biz bu makineyi, internetin
hizmetine sunduk. Morhipo, geçen yıldan daha hızlı büyüyecek bir
programda ilerliyor. Geçen yılı, yani ilk 6 ayı, 10-12 milyon TL ciro
ile bitirdik. Bu yıl 77 milyon TL civarında bir rakamla bitiririz. Üye
sayısında bu yılın 3,6 milyon kişiyle tamamlanacağını düşünüyorum.
Capital: Burada nasıl fark yaratacaksınız?
- Dünyada son 4 yılda kampanya, büyük indirim, fırsat siteleri büyük
başarı gösterdi. Bunlar, Lehman Brothers krizi sonrası oluşan büyük
stokları eritme dalgası üzerinde patlama yaptı. Şu anda böyle bir stok
kalmadı. İlk başladıklarında yüzde 35-40 civarında olan satış marjları,
yüzde 20-25’lere indi. Bu alanda tüm dünyada yavaşlama var. Morhipo’yu
özellikle bir fırsat sitesi olarak açmadık. İki ayrı kapısı var:
Birincisi, fırsattır; yani yüzde 80-90 indirim kampanyaları sunar.
Diğeri ise yeni sezon ürünlerine yönelik. Morhipo, aynı zamanda
Türkiye’nin en büyük internet sezon department store’dur. Şu an cironun
yüzde 30’u yeni sezon, kalanı ise fırsat bölümüdür. 2013’te bu oranı
yüzde 40-60’a getireceğiz. Yani Morhipo, 2013’te bütün internet
sitelerinden çok daha kârlı olacak. Şu haliyle bile sektörün geri
kalanından ayrışıyor.
Capital: Sizi en çok heyecanlandıran iş nedir?
- Bütün gücümüzü arkasına koyacağımız iş bu. Heyecan çok açıkçası. Zorlu
Center’da müthiş bir Beymen açıyoruz. YKM ile Boyner’in entegrasyonu
herkesin beyninde. Aymarka’daki hazır giyim markalarının 2012’de yavaş
gittiğini, fakat 2013’te patlama yapacağını biliyoruz. 2013, grup için
önemli yıllardan biri olacak.
Capital: Neden YKM’yi satın aldınız?
- Çok yakışıyordu. İki şirket, benzer bir işi, birbirlerinin olmadığı
yerlerde yapıyordu. Büyürken yavaş yavaş birbirlerinin ayağına basmaya
başlamışlardı. 12 yıldır bu iki markanın beraber çalışması gerektiğini
düşünüyorduk. Çok değişik planlar yaptık. Bizim YKM’yi satın almamız,
YKM ile birleşmemiz, YKM’nin bizi satın alması, bizim onlarla ortak
olmamız gibi ‘Yeter ki birleşsinler şekli önemli değil’ noktasına
gelecek kadar değişik alternatifler ürettik. O zaman başarılı olamadık.
Ama sonunda ortaklarının çoğunun satma kararını verdikleri 2012’de
devreye girdik ve nihayet nasip oldu.
Capital: Bu satın almada 1+1 kaç etti?
- 3, hatta 4 etti. YKM-Boyner’in ciddi bir başarı hikayesi olacağını düşünüyorum,
Capital: Çarşı’yı neden tekrar canlandırdınız?
- 2000’lere doğru Çarşı’da bir yavaşlama hissettik. 2000-2004 arası bunu
çok sorguladık. Perakende aşkla bilim arasında, aşkla matematik
arasındaki evlilikten meydana geliyor. Çarşı’yı daha çok matematikle
idare ettiğimizi fark ettik. Ürünleri çok iyi fiyatlarla satın almamız,
müşterinin istediği malı almaktan daha önemli olmuş. Aslında müşterinin
istemediği ürünleri mağazalarımıza koymuşuz. Bunun gibi önce müşteri
gelir prensibinden uzaklaştığımız uygulamalar içinde olduğumuzu gördük.~
O dönemde bu durum, bütün dünyadaki çok katlı mağazaların
hastalıklarından biriydi. 2004’te yönetim ve satın alma ekibini,
mağazaların dekorasyonunu, bütün iletişimini değiştirdik. Grubun en
güçlü ekibini oraya getirdik. Bütün bu değişiklikleri daha sert bir
mesajla anlatmamız, yani ismimizi değiştirmemiz gerekiyordu. Müşteriler
Boyner ismini tercih etti. Çarşı ismini, bir süre nadasa çekmemiz,
unutulamadan önce de kullanmamız gerekiyordu.
Capital: Yani tekrar kullanacağınız daha o zamandan belliydi?
- 2 yıl önce zamanı geldi. Çarşı’yı, Boyner’in altında, çoğunlukla aynı
markaların daha ekonomik ürünlerini satacağımız bir zincir haline
getirdik. Çarşı’yı desteklemeye devam edeceğiz. Şu anda Çarşı mağaza
sayımız 12’ye ulaştı. Türkiye’de daha gidilecek çok yer var.
Capital: Back-Up, sizi heyecanlandıran bir işti. Neden satmaya karar verdiniz?
- Back-Up, 6-7 yıl içinde müthiş bir başarı gösterdi. Her yıl grupta bir
önceki yıldan daha farklı bir şey yapmak istiyoruz. Back-Up’ta da her
yıl bir devrim yapmamız lazım. Affinion, Back-Up’a talip olunca
arkasında müthiş bir dinamo olduğunu gördük. Gördük ki Affinion’un
varlığıyla şirketi çok büyütebileceğimize inadık. 5 yıl içinde
müşterilerimize yüzbinlerce yeni ürün satmayı düşünüyoruz. Morhipo’da
3,5 milyona aşkın müşterimiz var. Boyner, YKM, Beymen, Network,
Divarese, Fabrika diye baktığımızda 10 milyonu aşkın müşteri datası
görüyoruz. Tekilleri ayırdığımızda 8 milyonun altına inmiyoruz. 2013’ün
en önemli projelerinden biri, bu müşteri datasının bütün grubun
hizmetine verilmesidir.
Capital: Gelecek 5 yıl, geçtiğimiz 5 yıldan çok daha iyi olacak mı?
- Geçen 5 yılı, gelecek 5 yılın hazırlığı olarak görüyorum.
Capital: Rakamsal bir hedef koydunuz mu?
- Hayır, şu anda bir rakam vermem de çok doğru değil. Türkiye
ölçülerinin çok daha ötesinde bir perakende grubu olmayı planlıyoruz.
Capital: Fırsatları kaçırmamak için agresif olma stratejisi izlediğinizi söylemiştiniz. 2013 için bu strateji sürecek mi?
- Elimiz çok dolu. Yeni fırsatlara hiç bakmıyoruz. YKM Boyner ciddi bir
sorumluluk, şirketlerimizin yatırımları ciddi bir sorumluluk. Morhipo
ile ilgili kendimize biçtiğimiz, istediğimiz liderlik pozisyonu, çok
ciddi destek istiyor. 2013’te fırsat gelirse başımızı bile çevirip
bakabileceğimizi çok düşünmüyorum. ~
MODA SEKTÖRLERLE İLGİLENMİYORUZ
GAYRİMENKULDE KALICI MISINIZ?
Kalıcı değiliz. İlginç bir şey olursa girebiliriz demiştim. Birinci
projemizi, büyük bir başarıyla neredeyse tamamladık. 2013’ün haziranında
teslimata başlayacağız ve yılın sonunda da bu işten çıkmış olacağız.
Burada çok mutlu yeni müşteriler kazandık diye düşünüyorum. Alnımızın
akıyla bitirmiş olacağız. Bizim fark yaratacağımız, müşterimizin
hayatına fark getirecek bir yeni proje çıkarsa mutlaka ilgileniriz. Fer
Yapı ile tecrübemizden çok memnunuz. Çok iyi bir ortak. Dolayısıyla yeni
projeler gelirse mutlaka bakarız. Ama kendimizi gayrimenkul
geliştiricisi olarak tanımlayabileceğimiz noktadan çok uzağız. Bu sektör
bizim ana işlerimiz arasında yok.
YENİ SEKTÖRLER OLACAK MI?
Hayır, kendi işimizde daha cildi bile kazımadık diye düşünüyorum. Çok
köşeli bir şey söylediğimin farkındayım. Çok işimiz var. Müşteri
sayımızı 3-4 yıl içinde 20 milyona getireceğiz. Bu 20 milyon müşteriye
yepyeni projeler üretmenin peşindeyiz. Türkiye’nin enerji, kamu
ihaleleri, özelleştirmeler gibi yeni moda sektörleriyle hiç
ilgilenmiyoruz. Raf payını bırakmamız asla mümkün değil. Bunu da
Türkiye’nin sıkıntılarından biri olarak görüyorum.
"PARADAN PARA KAZANMA KÜLTÜRÜ CİDDİ BİR SANAYİCİ HASTALIĞI OLDU"
BÜYÜK ÜRETİM AÇIĞI
Türkiye’nin çok ciddi bir üretim, AR-GE açığı var. Paranın istihdam
sağlayan endüstrilere yatırılması çok önemli. Paradan para kazanma
kültürü, devletin ciddi bütçe açıkları döneminden yerleşen bir sanayici
hastalığı olmaya başladı. Türkiye’yi endüstrisiyle büyütmeden,
endüstriye yatırım yapmadan 2023 hedeflerimizi yakalayacağımıza dair en
ufak bir ümidim yok.
HOLDİNGLERİN YÖNÜ
Türkiye’de büyük holdinglerin, yavaş yavaş üretimden başka alanlara
kaydığını görüyoruz. Raf payları yerine, büyük enerji ihaleleri, dağıtım
ihaleleri, özelleştirmelerle aslında endüstrileşmeyi neredeyse
KOBİ’lere bıraktıklarına şahit oluyoruz. İnovasyona, AR-GE’ye en çok
yatırım yapabilecek büyük şirketlerin, holdinglerin, endüstriden
uzaklaşıp bu alanı küçük şirketlere bıraktığını görüyoruz. Önümüzdeki
10-15 yılla ilgili olarak gördüğüm en büyük risklerden biri bu. Sadece
hizmet ve finans alanındaki yatırımların Türkiye’yi zayıflatacağını
düşünüyorum.~
“YAKIN ZAMANIN EN BÜYÜK TEHLİKESİ"
EN BÜYÜK ENDİŞE
İşimle ilgili en büyük endişem, dünyanın en büyük üretici gücü Çin’in
Avrupa’da perakende markalarını satın alıp kendi fabrikalarından
Milano’nun, Almanya’nın, Paris’in sokaklarına doğrudan bir köprü
kurmasıdır. Türkiye’nin de markalar alarak üretim kapasitesini
kullanması lazım. Çin’in markalara yaptığı yatırım, son 1 yılda oldukça
arttı. Bu trendi değiştirmek, Türkiye’ye düşer diye düşünüyorum. Aksi
takdirde Türkiye’nin fason üretim endüstrisi, 5 yıl sonra Çinlilerin
satın aldığı yabancı markalara mal satamayacak. Bugün mal sattığımız
uluslararası perakendecilerin Çinli firmaların eline geçmesiyle artık
Türkiye’de mal üretme ihtimalimizin biteceğini düşünmek lazım.
ZORAKİ KÜÇÜLME
2012’de aman büyümeyelim, cari açığı kontrol edelim baskısıyla
soğutulmuş bir ekonomi ve çok korkutulmuş bir tüketici kitlesi vardı.
Bugün tersine döndü. Bu soğutmanın cari açığı başarıyla kontrol altında
tuttuğunu, ama ekonomik büyümeyi büyük bir başarısızlıkla zoraki
küçülttüğünü görüyoruz. Türkiye’nin, her yıl yüzde 6-7 büyümeden
sürdürülebilir bir şekilde ayağa kalkması mümkün değil. 2013’ün ifratla
tefrit arası olmasa bile 2012’den çok farklı ve yüzde 6’lar, hatta yüzde
7’lere varacak bir büyüme ortaya koymasını bekliyorum.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?