Yapı Markette Potansiyel Büyük
Levent Çakıroğlu / Koçtaş Genel Müdürü Bir dönem yapı malzemeleri alanında nalburlar etkindi. Ev yönelik yapı malzemeleri alanına büyük marketlerin girişi 1980’lerin ortasında gerçekl...
Levent Çakıroğlu / Koçtaş Genel Müdürü
Bir dönem yapı malzemeleri alanında nalburlar etkindi. Ev yönelik yapı malzemeleri alanına büyük marketlerin girişi 1980’lerin ortasında gerçekleşti, son 10 yılda ise hızla gelişti. Koç Grubu da Koçtaş ile bu alana girdi. Sektördeki büyük oyuncu sayısı 20’ye ulaştı. Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, “Kesin veriler elimizde olmasa da, sektördeki şirketlerin hızlı büyüdüğünü tahmin ediyoruz” diyor. Ardından 2003 yılı ve sonrasına yönelik yapı market alanındaki beklentilerin de çok iyi olduğuna dikkat çekiyor.
Yapı marketlerinin Türkiye’deki geçmişi çok eskilere dayanmıyor. 1980’lerde kurulmaya başlandılar, gelişmeleri ise son 10 yılda oldu. İlk girenler ise yabancılar oldu. Daha sonra adı Tezken olarak değişen Götzen ile Bauhaus, sektörün öncüleri. Bir dönem Transtürk Holding’in Bricolage girişimi oldu. Ardından, Koçtaş ve diğerleri geldi. Şimdi sektör içinde büyük kabul edilebilecek oyuncu sayısının 20 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Koçtaş, sektör içinde önemli payı olan firmalardan biri. Özellikle 2000 yılında dünya perakende sektörünün önemli oyuncularından B&Q ile yaptığı ortaklık firmaya dinamizm kazandırmış durumda. Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, büyük bir global satın alma gücünün parçası olmalarının avantaj sağladığını söylüyor. Çakıroğlu, “Bu güç sayesinde Uzakdoğu’dan Afrika’ya kadar çok kaliteli ürünleri çok uygun fiyatlarla müşterilerimize sunabilme imkanımız var” diyor.
2003 yılında, 5 olan mağaza sayılarını artırmayı hedeflediklerini belirten Çakıroğlu, ekonomik hareketliliğin yoğun olduğu bölgelerin yatırım için ön planda olacağını söylüyor. Şirket şu anda sanal ağ ile ülkenin her noktasına satış yapabiliyor. Koçtaş, sanal ticaret hacmini mağaza satış potansiyeline çıkartabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu tüketici alışveriş alışkanlıklarını, yapı marketlerinin konumunu ve şirketin durumunu Capital için değerlendirdi:
Yapı marketleri 2002 yılını nasıl geçirdi?
Yapı marketleri sektörü Türkiye’de oldukça yeni bir alan. Piyasadaki oyuncuların hiçbirisi halka açık olmadığı için, bilgi paylaşımı da oldukça sınırlı. O yüzden sektör hakkında toplam bir bilgiye ulaşmak oldukça zor.
Yine de yapı marketlerinin Türkiye’de gittikçe büyüdüğünü söyleyebiliriz. Hem mağaza sayıları hem de alışveriş yapan müşteriler açısından olumlu gelişmeler olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin genel 9 aylık tüketim harcamalarına bakıldığında büyük bir büyüme görülmüyor. Genel olarak milli gelirde bir artış var. Koçtaş’ın satış anlamında büyümesi bu iki kriterin üstünde gerçekleşti. Müşteri sayımızda da bir artış söz konusu. Alışveriş işlemi de arttı.
Mağaza yönetiminde operasyonel verimliliği artırmaya yönelik çalışmalardan iyi sonuçlar aldık. Bu bağlamda 2002 yılı bizim için olumlu geçti. Bu söylediğimi olumsuz şartlara rağmen gerçekleştirdiğimiz için, 2003 yılına da daha olumlu bakıyoruz.
Türkiye’de yapı market sektörünün çok yeni olduğu görülüyor. Bu sektörün şu anki konumunu dünyayla kıyasladığınızda nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor?
B&Q ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık nedeniyle dünya ülkelerinde sektörü çok yakından izleme olanağımız oldu. Özellikle Anglosakson ülkelerinde ev geliştirme ürünlerinin büyük mağazalarda tüketiciye sunulması oldukça eskilere dayanıyor.
Yaşam tarzı ve alışkanlıklar nedeniyle insanlar bu sektörün geliştirilmesi için uğraşmış. Özellikle İngiltere’de ve Amerika’da müstakil, bahçeli evlerde yaşayan insanlar çoğunlukta. Ayrıca buralarda nitelikli usta dediğimiz işgücünün azlığı ve pahalılığı insanları kendi işlerine yapmaya itmiş. Bu açıdan müşterilerin Türkiye’dekilere oranla kendilerine daha fazla güven duyduklarını görüyoruz.
Sektörün alt segmentleri neler? Bunların sektör içindeki büyüklükleri nedir?
Bizim ürün guruplarına bakarsak; mutfak, banyo, dekorasyon, bahçe, hırdavat ve inşaat malzemeleri olarak ayrıldığını görüyoruz. Yapı marketleri içinde en büyük pay banyo ve mutfak olarak karşımıza çıkıyor. Dekorasyon ikinci sırada. Bahçe ürünlerimiz de güçlü kategorilerimizden birisi.
Bahçe de yurt dışından getirdiğimiz ithal mobilyalarla büyük bir pay elde ettik. Müstakil ev azlığından dolayı bu tip mobilyalara ihtiyaç olmayabilir diye düşünülse de, biz çok yoğun bir taleple karşılaştık. İnsanlar apartmanda otursa da, balkonlarını küçük bir bahçe haline dönüştürmek istiyor.
Sektörde mağaza sayısı ne kadara ulaştı? Mağazalaşmada artış bekliyor musunuz?
Sektördeki toplam yapı market şirket sayısı 20’yi geçmiyor. Koçtaş’ın şu anda 5 tane mağazası var. 2000 yılında İngiliz B&Q ile ortaklığımızı gerçekleştirdik. B&Q, İngiltere’nin perakende de öncü şirketi, King Fisher’ın bir iştiraki.
Bu ortaklıktan önce dört mağazamız vardı. Bunlar Antalya, Bodrum, Balçova ve Bornaova’daydı. İlk mağazamız Bodrum’da açıldı. Ortaklığı gerçekleştirdikten sonra 2001 yılında İstanbul Kartal’da bir mağaza daha açtık. Şu anda beş mağaza ile hizmet sunuyoruz.
Sektör içindeki mağaza sayısının dünya ülkelerine göre az sayıda olduğu görülüyor? Önümüzdeki dönemde mağaza sayılarında bir artış bekliyor musunuz?
Görebildiğimiz kadarıyla şirketlerin bu konuda payını artırma çabaları devam ediyor. Koçtaş’ın büyüme stratejisi de sürüyor. Bizim amacımız, bu bağlamda sektörün lideri olmak.
Orta ve uzun vadede Türkiye’de mümkün olduğu kadar geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz. Buna dönük planlarımız var.
Potansiyel olarak ilk bakışta yatırım yapılabilecek yerler büyük şehirler. Belli ölçüde sanayileşmiş, ekonomisi itibariyle belli bir büyüklüğe ulaşmış şehirleri tercih ediyoruz. Yine de bu durum, sadece büyük şehirlere mağaza açacağımız anlamına gelmiyor. Belli bir zaman içinde Türkiye’nin çok büyük bir kısmında mağazaların açılmış olacağına inanıyorum.
Buna ilişkin uzun dönem için çalışmalarımız devam ediyor. Hem insan kaynağı hem de alt yapı yatırımlarımızla büyümelere şirketi hazırlamış durumdayız. Genç ve enerjik bir insan kaynağımız var. Büyük bir bilgi işlem yatırımı yaptık. Mağazalarımızla online haberleşme halindeyiz. Bütün bu alt yapı bizim için gelecekteki büyümenin temelini oluşturuyor.
İnşaat ve perakende sektöründe yaşanan değişimler yapı marketlerini ne yönde etkiledi?
2002 yılı verilerine bakıldığında, inşaat sektöründe küçülme yaşandığı görülüyor. Bizim ticari müşterilerimiz doğrudan inşaat sektörünün içinde. Ama ağırlıklı müşteri profilimizi perakende sektöründeki kitle oluşturuyor. Krizden sonra bu müşteri kitlesi parasının karşılığını tam olarak almak isteyen bir profil çizdi. Müşteri bu bakımdan daha da bilinçlendi.
Bizim ürünlerimizin geçmişten gelen bir güven oluşturmuş olması da bu noktada bize yarar sağladı. Her bütçeye hitap edecek ürünlerle müşterimizin karşısına çıktık. Bu nedenle bizim 2002 yılındaki satış büyüklüğümüz, Türkiye’nin genel gelir büyüklüğünün üstünde. Paralel olarak sektör olarak da 2001’e göre oldukça iyi bir yıl geçirdik diyebilirim.
Anadolu'da hangi illerde büyümeyi planlıyorsunuz? Hangi illerde bu alan için potansiyel yüksek?
Ekonomik hareketliliğin fazla olduğu yerlerde potansiyel daha yüksek. Koçtaş zaten e-ticaret yoluyla Türkiye’nin hemen hemen her iline satış yapıyor. Çeşitli kategorideki ürünler farklı illerden talep görüyor. Dolayısıyla bütün Türkiye’ye ulaşmış durumdayız.
Önümüzdeki yıllarda da sanal ağdan topladığımız ilgiyi ölçerek, perakende alışveriş alışkanlığı yüksek olan illerden başlamak üzere bu genişlememiz devam edecek.
Türk tüketicisiyle dünya yapı market tüketicisi arasında önemli farklılıklar var mı?
Türkiye’de insanlar projelerini kendileri yapma konusunda biraz daha çekingen. Bu nedenle ustalara ihtiyaç duyuyoruz. Bu nedenle biz müşterilerimize Koçtaş Usta ismi altında bir hizmet sunuyoruz. Müşterimizin bizden seçtiği ürünlerle projelerini bir yıllık garantimiz altında, kurumsal bir yapı içinde gerçekleştiriyoruz.
Örneğin müşterimiz küvetini tespit ediyor. Bizden usta talep ediyor. Saydam fiyatla, verilen saatte müşterinin evine girilip bütün işlemleri yapıyoruz. herhangi bir sorun yaşanırsa da müşteri karşısında hemen bir muhatap buluyor. Bu uygulama da bizi dışardan farklılaştırıyor. Bu uygulamamıza olan talep oldukça fazla.
Bunun nedeni nedir sizce?
Özellikle büyük şehirlerde çalışma saatleri biraz daha fazla. Bu nedenle evde bu işlere ayırabilecek zaman daha az. Geleneksel olarak ailelerden “kendi işini yap” şeklinde bir eğitim alınmadığı için bu konuda cesaret oldukça az. Bunun yanında kurumsal yapı çevresinde usta hizmetini müşteri daha güvenli buluyor.
Sektöre baktığımızda çok firma olmadığını görüyoruz. Koçtaş’ın rakipleri arasındaki yeri nedir sizce?
Koçtaş yaptığı yeni uygulamalarla öncü niteliği taşıyor. Yaptığımız mağaza içi eğitim çalışmaları, “Koçtaş Usta” hizmeti bizi rakiplerimizden ayırıyor.
Bunun yanında 2002 yılı başında başlattığımız “En düşük fiyat garantisi’ hizmetiyle de müşterilerimize farklı bir hizmet sunduk. Bu uygulama çerçevesinde müşterilerimiz bizden aldığı herhangi bir ürünü rakiplerimizde daha ucuza bulabiliyorsa, ürün fiyatı üstünden yüzde 10 eksikle satış yapmayı taahhüt ediyoruz.
Koç Grubu içinde Koçtaş’ın payı nedir? Holdingin uzun ve kısa vadeli planlarına baktığınız zaman yapı marketleri için ne gibi planlar var?
Koçtaş, Koç Holding içinde tüketim grubunda yer alıyor. Tüketim grubunda perakende şirketleri ve gıda firmaları bulunuyor. En son yapılan açıklamayla gıda şirketleri Tat bünyesinde birleşecek. Perakende içerisinde Migros’la birlikte Koçtaş’da yer alıyor. Koç Holding’in vizyonu tüketiciye en yakın topluluk olmak. Biz de bulunduğumuz sektör itibariyle tüketiciye yakın olma konusunda stratejik olarak en uygun işlerden birisini yapıyoruz. Bu anlamda Holding içinde önemli bir yerimiz var.
TÜRKİYE PERAKENDEDE ÖNEMLİ BİR PAZAR
2000 yılında B&Q ile yaptığınız ortaklık sürecinden biraz bahseder misiniz?
Koçtaş, Vehbi Bey’in kurduğu ilk şirketlerden birsi... 90’lı yıllarda Türkiye’de perakende alanında büyük mağazalardan alışveriş eğilimleri arttı. Bu bakımdan bu sektöre doğru bir yönelme oldu ve mağazalar açıldı.
Bu sırada B&Q ile Koç Gurubunun yakınlaşması başladı. Türkiye, dünyada bu konuda söz sahibi olmak isteyen şirketler yönünden ciddi bir pazar. Bu nedenle B&Q’nun ilgisi ortaya çıktı. B&Q’nun Koçtaş’a katabileceği know-how da iyi bir fırsattı. Böylece ortaklık yapıldı. Ortaklığın amacı, Türkiye’nin yapı marketlerinde lideri olabilecek, müşterilere komple çözümler sunabilecek bir şirkete sahip olmaktı.
Ortaklık Koçtaş’a neler kattı?
Ortaklıkta B&Q’nun teknik yöndeki birikimleri bize yardımcı oldu. Mağazacılık, gerçekten çok teknik bir konu. Mağaza işletmeciliği konusunda önemli bilgi transferi gerçekleştirdik. Ayrıca, büyük bir şirketin ortağı olmak çok kaliteli ürünleri çok uygun fiyatlarla müşterilerimize sunabilme imkanı doğurdu. Diğer önemli bir katkı da personel eğitiminde ortaya çıktı. Her seviyede yönetici ya da mağaza personelinin B&Q tarafından eğitilmesi gerçekleşti. Bu konuda dünyadaki gelişmeleri takip edebilme avantajımız da var.
HEDEF EV KADINLARI
Genellikle yapı market sektöründe dünyadaki hedef ev kadınları? Türkiye’deki hedef müşteri kitlesi de bu yönde mi?
Özellikle büyük projelerde ev hanımlarının sürükleyici oldukları görülüyor. Karar verme aşamasından önce ev hanımları konuyu ihtiyaç olarak sunuyorlar, bununla ilgili araştırmaları yapıyorlar beğenilerine göre alternatifleri tespit ediyorlar. Nihai aşamada eşleriyle birlikte alışverişin yapıldığını görüyoruz.
Bizim araştırmalarımızda parayı verinin beyler olduğu görülüyor. Ama kararı sürükleyen de ev hanımları. Bu bakımdan Türkiye’de de hedef ev kadınları.
Tüketici eğilimlerine göre şekillenen bir arz mı söz konusu?
Tüketiciyi ve eğilimini anlamadan büyük sayıda müşterileri mağazaya çekmek mümkün değil. Sürekli tüketicilerimizin ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Ortaklıklarımızın en güçlü taraflarından bir tanesi de bu. Koç Grubu’nun müşteriyi ve tüketiciyi tanıması bizim için büyük bir avantaj.
HER GELİR GURUBUNA HİTAP EDİYORUZ
Türkiye’de yapı market müşteri profili nasıl?
Yaşadığı mekanı güzelleştirip, orada geçirdiği zamandan mutluluk duymak isteyen herkes bizim müşterimiz. Dünyayla aramızdaki farklılık, kullanılan ürünler bazında ortaya çıkıyor. Müstakil evlerde bahçe ürünleri biraz daha fazla talep ediliyor. Duvar kağıdı Avrupa’da çok satılan bir ürün. Bizde ise boya daha ön planda. Koçtaş da bu isteklere göre kendini şekillendiriyor.
Tüketici profilimize baktığımızda, her gelir ve yaş gurubundan müşterimiz var. Büyük bir bölümü perakende müşterisi dediğimiz grup. Bu kişiler kendileri gelip dilediği ürünü seçip evinde, kendisi ya da usta yardımıyla uygulama yapıyor.
Diğer bir gurup ise ticari müşterilerimiz. Bunlar da iki kategoriye ayrılıyor. Birinci grupta ustalar var. Bu kişiler, kendi müşterilerinin istekleri doğrultusunda bizdeki ürünleri kullanarak çalışmalarını sürdürüyor. Bu kitleye yönelik ticari kartlar çıkartıyoruz.
İkinci grup ise BtoB dediğimiz, bizden aldığı ürünü kendi işinde kullanan kişiler. Bunlar arasında müteahhitler ve kendi mağazasında bizim ürünlerimizi satan girişimciler var. Bunu sürükleyen nedir diye baktığımızda ise bizim satın alma gücümüzün büyüklüğüne bağlı olarak bu müşterilere sunduğumuz fiyat avantajı ortaya çıkıyor.
Bir dönem yapı malzemeleri alanında nalburlar etkindi. Ev yönelik yapı malzemeleri alanına büyük marketlerin girişi 1980’lerin ortasında gerçekleşti, son 10 yılda ise hızla gelişti. Koç Grubu da Koçtaş ile bu alana girdi. Sektördeki büyük oyuncu sayısı 20’ye ulaştı. Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, “Kesin veriler elimizde olmasa da, sektördeki şirketlerin hızlı büyüdüğünü tahmin ediyoruz” diyor. Ardından 2003 yılı ve sonrasına yönelik yapı market alanındaki beklentilerin de çok iyi olduğuna dikkat çekiyor.
Yapı marketlerinin Türkiye’deki geçmişi çok eskilere dayanmıyor. 1980’lerde kurulmaya başlandılar, gelişmeleri ise son 10 yılda oldu. İlk girenler ise yabancılar oldu. Daha sonra adı Tezken olarak değişen Götzen ile Bauhaus, sektörün öncüleri. Bir dönem Transtürk Holding’in Bricolage girişimi oldu. Ardından, Koçtaş ve diğerleri geldi. Şimdi sektör içinde büyük kabul edilebilecek oyuncu sayısının 20 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Koçtaş, sektör içinde önemli payı olan firmalardan biri. Özellikle 2000 yılında dünya perakende sektörünün önemli oyuncularından B&Q ile yaptığı ortaklık firmaya dinamizm kazandırmış durumda. Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu, büyük bir global satın alma gücünün parçası olmalarının avantaj sağladığını söylüyor. Çakıroğlu, “Bu güç sayesinde Uzakdoğu’dan Afrika’ya kadar çok kaliteli ürünleri çok uygun fiyatlarla müşterilerimize sunabilme imkanımız var” diyor.
2003 yılında, 5 olan mağaza sayılarını artırmayı hedeflediklerini belirten Çakıroğlu, ekonomik hareketliliğin yoğun olduğu bölgelerin yatırım için ön planda olacağını söylüyor. Şirket şu anda sanal ağ ile ülkenin her noktasına satış yapabiliyor. Koçtaş, sanal ticaret hacmini mağaza satış potansiyeline çıkartabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Koçtaş Genel Müdürü Levent Çakıroğlu tüketici alışveriş alışkanlıklarını, yapı marketlerinin konumunu ve şirketin durumunu Capital için değerlendirdi:
Yapı marketleri 2002 yılını nasıl geçirdi?
Yapı marketleri sektörü Türkiye’de oldukça yeni bir alan. Piyasadaki oyuncuların hiçbirisi halka açık olmadığı için, bilgi paylaşımı da oldukça sınırlı. O yüzden sektör hakkında toplam bir bilgiye ulaşmak oldukça zor.
Yine de yapı marketlerinin Türkiye’de gittikçe büyüdüğünü söyleyebiliriz. Hem mağaza sayıları hem de alışveriş yapan müşteriler açısından olumlu gelişmeler olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin genel 9 aylık tüketim harcamalarına bakıldığında büyük bir büyüme görülmüyor. Genel olarak milli gelirde bir artış var. Koçtaş’ın satış anlamında büyümesi bu iki kriterin üstünde gerçekleşti. Müşteri sayımızda da bir artış söz konusu. Alışveriş işlemi de arttı.
Mağaza yönetiminde operasyonel verimliliği artırmaya yönelik çalışmalardan iyi sonuçlar aldık. Bu bağlamda 2002 yılı bizim için olumlu geçti. Bu söylediğimi olumsuz şartlara rağmen gerçekleştirdiğimiz için, 2003 yılına da daha olumlu bakıyoruz.
Türkiye’de yapı market sektörünün çok yeni olduğu görülüyor. Bu sektörün şu anki konumunu dünyayla kıyasladığınızda nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor?
B&Q ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık nedeniyle dünya ülkelerinde sektörü çok yakından izleme olanağımız oldu. Özellikle Anglosakson ülkelerinde ev geliştirme ürünlerinin büyük mağazalarda tüketiciye sunulması oldukça eskilere dayanıyor.
Yaşam tarzı ve alışkanlıklar nedeniyle insanlar bu sektörün geliştirilmesi için uğraşmış. Özellikle İngiltere’de ve Amerika’da müstakil, bahçeli evlerde yaşayan insanlar çoğunlukta. Ayrıca buralarda nitelikli usta dediğimiz işgücünün azlığı ve pahalılığı insanları kendi işlerine yapmaya itmiş. Bu açıdan müşterilerin Türkiye’dekilere oranla kendilerine daha fazla güven duyduklarını görüyoruz.
Sektörün alt segmentleri neler? Bunların sektör içindeki büyüklükleri nedir?
Bizim ürün guruplarına bakarsak; mutfak, banyo, dekorasyon, bahçe, hırdavat ve inşaat malzemeleri olarak ayrıldığını görüyoruz. Yapı marketleri içinde en büyük pay banyo ve mutfak olarak karşımıza çıkıyor. Dekorasyon ikinci sırada. Bahçe ürünlerimiz de güçlü kategorilerimizden birisi.
Bahçe de yurt dışından getirdiğimiz ithal mobilyalarla büyük bir pay elde ettik. Müstakil ev azlığından dolayı bu tip mobilyalara ihtiyaç olmayabilir diye düşünülse de, biz çok yoğun bir taleple karşılaştık. İnsanlar apartmanda otursa da, balkonlarını küçük bir bahçe haline dönüştürmek istiyor.
Sektörde mağaza sayısı ne kadara ulaştı? Mağazalaşmada artış bekliyor musunuz?
Sektördeki toplam yapı market şirket sayısı 20’yi geçmiyor. Koçtaş’ın şu anda 5 tane mağazası var. 2000 yılında İngiliz B&Q ile ortaklığımızı gerçekleştirdik. B&Q, İngiltere’nin perakende de öncü şirketi, King Fisher’ın bir iştiraki.
Bu ortaklıktan önce dört mağazamız vardı. Bunlar Antalya, Bodrum, Balçova ve Bornaova’daydı. İlk mağazamız Bodrum’da açıldı. Ortaklığı gerçekleştirdikten sonra 2001 yılında İstanbul Kartal’da bir mağaza daha açtık. Şu anda beş mağaza ile hizmet sunuyoruz.
Sektör içindeki mağaza sayısının dünya ülkelerine göre az sayıda olduğu görülüyor? Önümüzdeki dönemde mağaza sayılarında bir artış bekliyor musunuz?
Görebildiğimiz kadarıyla şirketlerin bu konuda payını artırma çabaları devam ediyor. Koçtaş’ın büyüme stratejisi de sürüyor. Bizim amacımız, bu bağlamda sektörün lideri olmak.
Orta ve uzun vadede Türkiye’de mümkün olduğu kadar geniş kitlelere ulaşmak istiyoruz. Buna dönük planlarımız var.
Potansiyel olarak ilk bakışta yatırım yapılabilecek yerler büyük şehirler. Belli ölçüde sanayileşmiş, ekonomisi itibariyle belli bir büyüklüğe ulaşmış şehirleri tercih ediyoruz. Yine de bu durum, sadece büyük şehirlere mağaza açacağımız anlamına gelmiyor. Belli bir zaman içinde Türkiye’nin çok büyük bir kısmında mağazaların açılmış olacağına inanıyorum.
Buna ilişkin uzun dönem için çalışmalarımız devam ediyor. Hem insan kaynağı hem de alt yapı yatırımlarımızla büyümelere şirketi hazırlamış durumdayız. Genç ve enerjik bir insan kaynağımız var. Büyük bir bilgi işlem yatırımı yaptık. Mağazalarımızla online haberleşme halindeyiz. Bütün bu alt yapı bizim için gelecekteki büyümenin temelini oluşturuyor.
İnşaat ve perakende sektöründe yaşanan değişimler yapı marketlerini ne yönde etkiledi?
2002 yılı verilerine bakıldığında, inşaat sektöründe küçülme yaşandığı görülüyor. Bizim ticari müşterilerimiz doğrudan inşaat sektörünün içinde. Ama ağırlıklı müşteri profilimizi perakende sektöründeki kitle oluşturuyor. Krizden sonra bu müşteri kitlesi parasının karşılığını tam olarak almak isteyen bir profil çizdi. Müşteri bu bakımdan daha da bilinçlendi.
Bizim ürünlerimizin geçmişten gelen bir güven oluşturmuş olması da bu noktada bize yarar sağladı. Her bütçeye hitap edecek ürünlerle müşterimizin karşısına çıktık. Bu nedenle bizim 2002 yılındaki satış büyüklüğümüz, Türkiye’nin genel gelir büyüklüğünün üstünde. Paralel olarak sektör olarak da 2001’e göre oldukça iyi bir yıl geçirdik diyebilirim.
Anadolu'da hangi illerde büyümeyi planlıyorsunuz? Hangi illerde bu alan için potansiyel yüksek?
Ekonomik hareketliliğin fazla olduğu yerlerde potansiyel daha yüksek. Koçtaş zaten e-ticaret yoluyla Türkiye’nin hemen hemen her iline satış yapıyor. Çeşitli kategorideki ürünler farklı illerden talep görüyor. Dolayısıyla bütün Türkiye’ye ulaşmış durumdayız.
Önümüzdeki yıllarda da sanal ağdan topladığımız ilgiyi ölçerek, perakende alışveriş alışkanlığı yüksek olan illerden başlamak üzere bu genişlememiz devam edecek.
Türk tüketicisiyle dünya yapı market tüketicisi arasında önemli farklılıklar var mı?
Türkiye’de insanlar projelerini kendileri yapma konusunda biraz daha çekingen. Bu nedenle ustalara ihtiyaç duyuyoruz. Bu nedenle biz müşterilerimize Koçtaş Usta ismi altında bir hizmet sunuyoruz. Müşterimizin bizden seçtiği ürünlerle projelerini bir yıllık garantimiz altında, kurumsal bir yapı içinde gerçekleştiriyoruz.
Örneğin müşterimiz küvetini tespit ediyor. Bizden usta talep ediyor. Saydam fiyatla, verilen saatte müşterinin evine girilip bütün işlemleri yapıyoruz. herhangi bir sorun yaşanırsa da müşteri karşısında hemen bir muhatap buluyor. Bu uygulama da bizi dışardan farklılaştırıyor. Bu uygulamamıza olan talep oldukça fazla.
Bunun nedeni nedir sizce?
Özellikle büyük şehirlerde çalışma saatleri biraz daha fazla. Bu nedenle evde bu işlere ayırabilecek zaman daha az. Geleneksel olarak ailelerden “kendi işini yap” şeklinde bir eğitim alınmadığı için bu konuda cesaret oldukça az. Bunun yanında kurumsal yapı çevresinde usta hizmetini müşteri daha güvenli buluyor.
Sektöre baktığımızda çok firma olmadığını görüyoruz. Koçtaş’ın rakipleri arasındaki yeri nedir sizce?
Koçtaş yaptığı yeni uygulamalarla öncü niteliği taşıyor. Yaptığımız mağaza içi eğitim çalışmaları, “Koçtaş Usta” hizmeti bizi rakiplerimizden ayırıyor.
Bunun yanında 2002 yılı başında başlattığımız “En düşük fiyat garantisi’ hizmetiyle de müşterilerimize farklı bir hizmet sunduk. Bu uygulama çerçevesinde müşterilerimiz bizden aldığı herhangi bir ürünü rakiplerimizde daha ucuza bulabiliyorsa, ürün fiyatı üstünden yüzde 10 eksikle satış yapmayı taahhüt ediyoruz.
Koç Grubu içinde Koçtaş’ın payı nedir? Holdingin uzun ve kısa vadeli planlarına baktığınız zaman yapı marketleri için ne gibi planlar var?
Koçtaş, Koç Holding içinde tüketim grubunda yer alıyor. Tüketim grubunda perakende şirketleri ve gıda firmaları bulunuyor. En son yapılan açıklamayla gıda şirketleri Tat bünyesinde birleşecek. Perakende içerisinde Migros’la birlikte Koçtaş’da yer alıyor. Koç Holding’in vizyonu tüketiciye en yakın topluluk olmak. Biz de bulunduğumuz sektör itibariyle tüketiciye yakın olma konusunda stratejik olarak en uygun işlerden birisini yapıyoruz. Bu anlamda Holding içinde önemli bir yerimiz var.
TÜRKİYE PERAKENDEDE ÖNEMLİ BİR PAZAR
2000 yılında B&Q ile yaptığınız ortaklık sürecinden biraz bahseder misiniz?
Koçtaş, Vehbi Bey’in kurduğu ilk şirketlerden birsi... 90’lı yıllarda Türkiye’de perakende alanında büyük mağazalardan alışveriş eğilimleri arttı. Bu bakımdan bu sektöre doğru bir yönelme oldu ve mağazalar açıldı.
Bu sırada B&Q ile Koç Gurubunun yakınlaşması başladı. Türkiye, dünyada bu konuda söz sahibi olmak isteyen şirketler yönünden ciddi bir pazar. Bu nedenle B&Q’nun ilgisi ortaya çıktı. B&Q’nun Koçtaş’a katabileceği know-how da iyi bir fırsattı. Böylece ortaklık yapıldı. Ortaklığın amacı, Türkiye’nin yapı marketlerinde lideri olabilecek, müşterilere komple çözümler sunabilecek bir şirkete sahip olmaktı.
Ortaklık Koçtaş’a neler kattı?
Ortaklıkta B&Q’nun teknik yöndeki birikimleri bize yardımcı oldu. Mağazacılık, gerçekten çok teknik bir konu. Mağaza işletmeciliği konusunda önemli bilgi transferi gerçekleştirdik. Ayrıca, büyük bir şirketin ortağı olmak çok kaliteli ürünleri çok uygun fiyatlarla müşterilerimize sunabilme imkanı doğurdu. Diğer önemli bir katkı da personel eğitiminde ortaya çıktı. Her seviyede yönetici ya da mağaza personelinin B&Q tarafından eğitilmesi gerçekleşti. Bu konuda dünyadaki gelişmeleri takip edebilme avantajımız da var.
HEDEF EV KADINLARI
Genellikle yapı market sektöründe dünyadaki hedef ev kadınları? Türkiye’deki hedef müşteri kitlesi de bu yönde mi?
Özellikle büyük projelerde ev hanımlarının sürükleyici oldukları görülüyor. Karar verme aşamasından önce ev hanımları konuyu ihtiyaç olarak sunuyorlar, bununla ilgili araştırmaları yapıyorlar beğenilerine göre alternatifleri tespit ediyorlar. Nihai aşamada eşleriyle birlikte alışverişin yapıldığını görüyoruz.
Bizim araştırmalarımızda parayı verinin beyler olduğu görülüyor. Ama kararı sürükleyen de ev hanımları. Bu bakımdan Türkiye’de de hedef ev kadınları.
Tüketici eğilimlerine göre şekillenen bir arz mı söz konusu?
Tüketiciyi ve eğilimini anlamadan büyük sayıda müşterileri mağazaya çekmek mümkün değil. Sürekli tüketicilerimizin ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Ortaklıklarımızın en güçlü taraflarından bir tanesi de bu. Koç Grubu’nun müşteriyi ve tüketiciyi tanıması bizim için büyük bir avantaj.
HER GELİR GURUBUNA HİTAP EDİYORUZ
Türkiye’de yapı market müşteri profili nasıl?
Yaşadığı mekanı güzelleştirip, orada geçirdiği zamandan mutluluk duymak isteyen herkes bizim müşterimiz. Dünyayla aramızdaki farklılık, kullanılan ürünler bazında ortaya çıkıyor. Müstakil evlerde bahçe ürünleri biraz daha fazla talep ediliyor. Duvar kağıdı Avrupa’da çok satılan bir ürün. Bizde ise boya daha ön planda. Koçtaş da bu isteklere göre kendini şekillendiriyor.
Tüketici profilimize baktığımızda, her gelir ve yaş gurubundan müşterimiz var. Büyük bir bölümü perakende müşterisi dediğimiz grup. Bu kişiler kendileri gelip dilediği ürünü seçip evinde, kendisi ya da usta yardımıyla uygulama yapıyor.
Diğer bir gurup ise ticari müşterilerimiz. Bunlar da iki kategoriye ayrılıyor. Birinci grupta ustalar var. Bu kişiler, kendi müşterilerinin istekleri doğrultusunda bizdeki ürünleri kullanarak çalışmalarını sürdürüyor. Bu kitleye yönelik ticari kartlar çıkartıyoruz.
İkinci grup ise BtoB dediğimiz, bizden aldığı ürünü kendi işinde kullanan kişiler. Bunlar arasında müteahhitler ve kendi mağazasında bizim ürünlerimizi satan girişimciler var. Bunu sürükleyen nedir diye baktığımızda ise bizim satın alma gücümüzün büyüklüğüne bağlı olarak bu müşterilere sunduğumuz fiyat avantajı ortaya çıkıyor.
