Kendi sektöründe Türkiye’nin en büyük 5 şirketinden biri olan Sultan Et'in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, "2023 yılında hedefimiz ilk 3’e girmek" diyor.
Hikayesi 1973 yılında Ahmet Bılıkçı ve kardeşlerinin girişimiyle başlayan Sultan Et, bugün ikinci kuşak tarafından yönetiliyor. 2002 yılından itibaren yaklaşık 20 yılda tamamı öz sermayeyle 30 milyon Euro’luk makine parkuru, ilaveten altyapı ve lojistik yatırımları yapan ikinci kuşak, Ankara’da doğan markayı ulusal çapta hizmet verir konuma getirdi. Su an 250’nin üzerinde personeli bulunan Sultan Et, 11 bin metrekarelik alanda aylık 1.500 ton ürün üretiyor. Birçok et ve et ürününden oluşan yaklaşık 210 çeşit ürün gamına sahip. Discount marketlerde satılan MAP ambalajlı hazır kıyma, köfte ve kuşbaşı ürünlerin yanında, “skinpack” kategorisinde salam, sucuk, sosis, pastırma, kavurma gibi tekporsiyonluk ürünler de pazara sunuluyor. Sürekli güncelliğini koruyan en temel vizyonlarını, “Türkiye’deki her evi Sultan markasıyla tanıştırmak” olarak belirten Sultan Et Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, “Bu hedefin hayalden çıkıp gerçekleşebilmesi için gerekli tüm ihtiyaç, yatırım, üretim araçlarını buna yardımcı hale getirmek için üzerimize düseni yapıyoruz” diyor. Markanın her geçen gün daha fazla müşteriye ulaştığını söylüyor.
Mustafa Bılıkçı’yla Sultan Et’in hedeflerini ve kırmızı etsektörünün durumunu konustuk:
2022 yılı şirketiniz için geçti?
2022 yılında tonaj olarak yüzde 50 büyüdük. Cirosal anlamdaysa yüzde 300 büyüme kaydettik. Şirketin cirosu yaklaşık 520 milyon TL’ye çıktı. Su an ISO İkinci 500 içerisindeyiz. Kendi sektörümüzde, yani et ve et ürünlerindeyse ilk 5 şirket arasındayız.
En güçlü olduğunuz ürün kategorileri hangileri?
Hem şarküteri hem et kategorisinde oldukça güçlü bir üretim ve satış portföyüne sahibiz. Bu iki kategorinin ciromuzdaki payı, yüzde 45 şarküteri, yüzde 55 et olarak ayrılıyor. Et kategorisinde özellikle değerli et konusunda çok güçlüyüz ve Türkiye’nin önemli lüks kategorisindeki zincir otellerin uzun yıllardır tedarikçisiyiz. Bununla birlikte Türkiye genelinde şarküteri kategorisinde en çok ciro payına sahip olan ürün grubumuz sucuk. Şarküteri pazarında yaklaşık yüzde 40’lık pazar payı sucuk ürün grubuna ait. Bununla birlikte kavurma ve pastırma ürün gruplarında da oldukça güçlüyüz. Fakat bu ürün grupları ederi yüksek bir kategori olduğu için sucuk grubu kadar yüksek bir pazar payı bulunmuyor.
Yeni ürünler ekleme planlarınız var mı?
Aç bitir için aylık 150 ton dilimleme kapasitesi olan 50 gramlık paketler halinde bir yatırım yaptık. Bu makinelerin kurulmasını bekliyoruz. Nisan, mayıs gibi yarım kiloluk paketlerde pişmiş döner isine yatırım yapmayı düşünüyoruz. Bunlar 250/500 gram şeklinde paketler olacak. Bunları direkt ısıtıp tüketebileceksiniz.
Ar-Ge konusunda yaptığınız çalışmaları paylaşır mısınız?
Yaklaşık iki yıl önce ciddi anlamda Ar-Ge için bir yatırım yaptık. Hem laboratuvara yatırım yaptık hem birçok cihaz aldık. PCR cihazımız var su an. Ürünlerin analiz edilmesi için FOSS cihazı aldık. Çok kısa bir sürede yag/protein analizi yapabiliyorsunuz. Simdi bu yeni aldığımız makineye ilaveten besin değerlerini de ölçebiliyoruz. Aslında 2023 yılında paketlerin üzerine yapma zorunluluğu getirilmişti. Sonra 1 yıl daha ertelendi. Bu aldığımız cihaz, ürünün içinde ne kadar lif, yag, karbonhidrat, protein varsa besin değerlerinin yazıldığı bir hizmeti kapsıyor. 15 saniye içinde bu verileri veriyor. Çok hızlı bir test yöntemi. Bunun dışında etteki kalsiyumu ölçme cihazı aldık. Türkiye’deki kırmızı et üreticileri içinde bu cihazı ilk alan şirket biziz. Şarküteri ürünündeki kalsiyum miktarını ölçme cihazı aldık. Su an şirket bünyesinde bu da çalışıyor. Yaptığımız Ar-Ge çalışmalarında kaliteyi daha çok nasıl artırırız diye bakıyoruz. Sultan Premium adı altında, pastırma, kavurma, kaburga eti, sucuk gibi ürünler çıkardık. Bunlar daha çok protein değeri yüksek ürünler içinde daha az yağ ve daha fazla protein var. Daha çok böyle kalitesi yüksek ürünler üretmek adına çalışmalarımız devam ediyor.
Üretim tesisleriniz için endüstri 4.0 ve otomasyon yatırımları yapıyor musunuz ya da bu konuda bir yatırım planınız var mı?
Gelişmekte olan teknolojiyi endüstriyel alana taşımak tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kaçınılmaz bir gereklilik halini aldı. Bu da bizi, yaptığımız yeni makine yatırımlarında daha fazla dijital temelli ve birbiriyle bağlantılı sistemleri tercih etmeye yöneltti. Öte yandan öyle ürün gruplarımız var ki tüketicimize sunduğumuz lezzet vaadini kusursuz bir şekilde gerçekleştirebilmek adına özellikle üretim aşamasında, otomasyona girmeden ve geleneksel üretim modelinden şaşmadan eski yöntemlerle üretmeye devam ediyoruz.
İhracat planlarınız var mı? Yurt dışına açılma konusunda neler yapıyorsunuz?
İhracat düşünüyoruz. Ama su an yurt içiyle çalışıyoruz. Türkiye’de et fiyatları yüksek olduğu için bugüne kadar çok fazla ihracat yapma sansımız olmadı. Ama çok uğraştık hala da uğraşıyoruz.
E-ticarette hangi platformlarla iş birliği içindesiniz? E-ticaretin satışlarınızdaki payı nedir?
E-ticarette hem kendi online satış sitemiz hem en aktif online satış platformlarından olan Trendyol ve N11 gibi birçok dijital pazar yerinde ürünlerimiz satılıyor. E-ticaret kısmı özellikle COVID-19 pandemisi döneminde oldukça hareketli bir kanaldı. Su ansa ürün gruplarımızda dijital satısın payı oldukça küçük. Biz her platformda ürünlerimize ulaşmak isteyen tüketicilerimiz için erişilebilir olmak adına her satış platformunda ürünlerimizi bulunur kılıyoruz.
2023 için yıl sonu hedefleriniz nedir?
2023 yılında ilk üçe girme hedefimiz var. Kapasitemizi bu yıl yüzde 50 daha artırmayı hedefliyoruz. Su anki mevcut yerimize 3 bin metrekare daha ilave bir yer yapacağız. Çünkü yeni bir fabrikaya taşınmamız 2-3 yıl daha alacak. 2023 yılında özellikle aç bitir kategorisinde daha çok ürün çeşidi çıkaracağız. Örneğin dilimlenmiş 50 gram sucuk gibi… İnsanlar et fiyatlarının pahalı olması nedeniyle küçük gramajlı ürünler satın alabiliyor. Bununla beraber özellikle gençler, tek seferde tüketebildiği için aç bitir ürünleri tercih ediyor. Pazar gittikçe bu tarafa doğru kayma eğilimi gösteriyor.
“KIRMIZI ET ÜRETİCİSİNİN EN ÖNEMLİ SORUNLARI
BESİLİK HAYVAN
Türkiye’de ciddi anlamda yetersiz miktarda besilik hayvanımız var. Özellikle son iki yıl, ciddi anlamda süt hayvanları kesildi. Dolayısıyla kesilen her hayvan her yıl doğum yapacaktı, olmadı. O yüzden hem sütte hem de ette bir daralma var ve her geçen gün de fiyatlarımız yükseliyor. Nex kadar çok üretirseniz o kadar da maliyet düşer, ne kadar az üretirseniz de o kadar çok maliyet yükselir. Devletimizin ciddi anlamda bu işe önem vermesi gerekiyor.
TEŞVİK İHTİYACI
Tarım Bakanlığı geçmiş yıllarda birçok teşvik verdi ama bu teşviklerin yerine ulaşmadığını düşünüyorum. Devletin sadece nakdi yardım veya hayvan vererek teşvik vermesi değil, daha kalıcı çözümler üretmesi gerekiyor. Türkiye’de birçok mera bugün sahipsiz bir şekilde duruyor. Hayvancılığa elverişli olan alanların hayvanı olanın hayvanları çoğaltmak koşuluyla kullanımına açılması lazım.
İTHALAT BASKISI
İthalat, yerli üreticiyi tehdit etmemeli. Kırmızı ette devletin istikrarlı bir politika uygulaması lazım. Buradaki üreticiye zarar vermemeli. Eğer et tüketimi bize yetmiyorsa dışarıdan geliyorsa bile buradaki üreticilerin ürettiği maliyetin altına gelmemesi lazım. Fiyatları dengelemek istiyorsak bile buradaki fiyatın daha altına bir fiyatla geldiği zaman buradaki üreticiye zarar veriliyor.
FİYAT İSTİKRARI
Türkiye’nin bir fiyat istikrarı sağlaması lazım. Kimseye çok para kazandırılmaması ve kimseye zarar da ettirilmemesi gerekiyor. Devlet, sürekli olarak bu besilik maliyetlerini, yan maliyetleri, girdi maliyetlerini kontrol altında tutmalı. Gerektiğinde eğer ithalat yapılacaksa yerli üreticiye yerli besiciye zarar vermemeli. “
“ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ, TÜKETİM AZALDI”
SEKTÖRÜN BÜYÜKLÜĞÜ
Kırmızı et sektörünün Türkiye’deki büyüklüğüne dair güncel ve doğru bir veriye ulaşmak çok mümkün değil. Hayvancılık ve kırmızı et üretimi/ tüketimi konularında TÜİK verileri referans alınıyor ve TÜİK’in açıkladığı son pazar verisi, 2021 yılına ait. Bu veriye göre de 2021 yılı için Türkiye’de yapılan toplam kırmızı et üretimi 1 milyon 952 bin 38 ton olarak gerçekleşti.
HAMMADDE FİYATI
Türkiye’de son zamanlarda kırmızı et fiyatları ciddi anlamda arttı. Her fiyat artışında insanların alım gücü azalıyor. Bizim de satışlarımız azalıyor. Biz hammaddenin kesinlikle yüksek olmasını istemiyoruz, düşük olmasını istiyoruz. Türkiye’ye birçok şey dolar bazında geldiği için fiyatlar yükseliyor. Örneğin bir hayvanın yemi (mısır silajı, soya küspesi) yurt dışından ithal ediliyor.
SATIŞ TRENDİ
İnsanların geçim sıkıntısı olduğu için ciddi anlamda tüketim oranları düşmüş durumda. Özellikle kırmızı ette biz daha önce indirim marketlere kıyma ve kuşbaşı veriyorduk. Örneğin Türkiye’nin en ucuz kıyma ve kuşbaşısını sattıkları halde, dokuz birim satan bir indirim market, şu an üç birim satabiliyor. Bu, insanların alım gücünün ciddi oranda düştüğünün göstergesi.
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?