Teknoloji büyük bir hızla gelişmeye devam ederken günlük yaşamın nabzı dijital platformlarda atmaya başladı ve pandeminin etkisiyle şirketler hızlı bir dijitalleşme sürecine girdi.
Başta verimi artırma amaçlı ‘’üretimde dönüşüm’’ olarak algılanan dijitalleşme, çok kısa bir süre içerisinde çalışanları ve iş modellerini de dönüştürdü. Bu dönüşüm şirketler için birçok fırsat sunarken aynı zamanda birçok riski de beraberinde getirdi ve özellikle siber riskler şirketlerin daha hızlı karar almasını gerektirecek dijital dirençler geliştirmesi ihtiyacını ortaya çıkardı.
Dijitalleşmeyle birlikte artan veri yükü, siber güvenliğe duyulan ihtiyacı artırdı ve şirketler dijital dünyada büyük risklerle karşı karşıya kaldı. Bir şirketin verilerinin hasar görmesi ve yok edilmesi, üretkenlik kaybı, fikri mülkiyet hırsızlığı, kişisel ve finansal verilerin çalınması, zimmete para geçirme, dolandırıcılık, normal iş akışına saldırı sonrası kesinti, adli soruşturma, saldırıya uğramış verilerin restorasyonu ve silinmesi gibi çeşitli riskler oluşturuyor. Şirketlerin varlığını tehdit eden bu risklerin önceden önlenebilmesi mümkünken dünya genelinde siber güvenliğe karşı farkındalık ve yatırım büyük ölçüde siber saldırı deneyimi ve hukuki düzenlemeler sonrası gerçekleşiyor. Şirketlerin bu konudaki bekle- gör eğiliminin sonucunda yaşanan siber saldırılar da genelde öngörülenden çok daha yüksek tahribatlara yola açıyor.
Şirketlerin olduğu kadar dünyanın büyük ülkeleri için de en ciddi tehditlerden biri olan siber saldırılar, egemen güçler arasındaki rekabet ortamını dijital dünyaya taşıyor ve küresel güç mücadelesinin yeni cephesinin siber savaşlar olacağı konuşuluyor. Ulusal güvenlik yatırımlarının büyük bir kısmını siber güvenliğe de ayıran ABD, Rusya, İran ve Çin gibi büyük güçler bu alanda teknolojisini geliştirmeye devam ediyor.
Ülkelerin kamu kuruluşları olduğu kadar özel sektördeki şirketleri de büyük risk altında. Son günlerde özellikle Amerikan şirketlerine yönelik artan siber saldırılar da gösteriyor ki siber casusların sınırı yok ve her geçen gün yeni bir yöntemle saldırmaya devam ediyorlar. Siber saldırıların en çok artış gösterdiği ülkelerden biri olan Türkiye’de ise saldırılar teknoloji, sağlık, kamu, enerji, e-ticaret ve finans sektöründe yoğunlaşıyor ve geri dönülemez hasarlara yol açıyor. Yakın zamanda finans sektöründe de ardı ardına yaşanan siber saldırı olaylarında da gördük ki bu krizler günlük yaşamı da önemli derecede aksatıyor. Dijitalleşen Dünya’da böylesi uzun kesintiler hem firmaların itibarını zedeliyor hem de müşteri memnuniyetsizliğine sebebiyet veriyor. Siber veri güvenliği, veri yedekleme ve güvenli veri erişimi alanlarında geliştirdiği teknoloji ve sistemlerle, dünyanın büyük kurum ve şirketlerinin çözüm ortağı olan Saytec Ag Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kuzu’nun konuyla ilgili görüşlerini aldık; ‘’ Dijitalleşme, ülkelerin ve şirketlerin rekabet arenasının yeni oyuncusu. Bu güç mücadelesinde var olan veriyi korumak ve güvenliğini sağlamak sayTEC’in en önemli misyonu. Bugün ülkelerin ve şirketlerin hatta bireylerin dijital dönüşümleri için atacakları adımlar her zamankinden daha önemli hale geldi. Siber saldırılara karşı önceden önlem almak, çevik, dönüştürülebilir, esnek ve planlı yol izlemek ve dünyanın gelişmiş ülkeleri ile paralel olarak faaliyete geçirmek; siber saldırıların oluşturacağı maddi ve manevi zararları önleyecektir. Büyük maddi kayıplara sebep olan siber saldırılar ülkelerin ve kurumların imajlarını da zedeleyerek uzun yıllar boyu oluşturdukları kurumsal kimlik ve algılarının da büyük zarar görmesine sebep oluyor ve geri dönüşü çok daha fazla zaman alacak maliyetlere yol açıyor. sayTEC olarak veri güvenliğinin ve veri depolamanın artan öneminin farkında olarak sektöre yeni bir soluk getiren çözümler geliştirdik. sayTEC, ZERO TRUST(sıfır güven) prensibini benimseyerek verilerinizi ve sisteminizi güvende tutacak siber güvenlik çözümlerini bütün olarak sunar. Kolay kullanılabilen, yönetimsel olarak tek bir platformdan üzerinden kontrol edilebilen, düşük maliyetli ve yüksek güvenlikli çözümlerimiz, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından getirilen tüm veri koruma standartlarına uygun olarak tasarlanmıştır.
Kurumsal ağlara yüksek güvenli erişim imkânı sunarak, çığır açan yeni nesil iletişim teknolojimizle verilerin üçüncü kişilerin eline geçmesini engelliyor ve olası siber saldırıları engelliyoruz. Bu sebeple şirketlerin siber saldırılarla karşılaşmadan önce yeni nesil siber güvenlik çözümleriyle tanışması son derece önemli. Siber güvenlik için yapılan her harcama; büyük kayıpları önlemeyi sağlıyor ve dijital dönüşüm yolculuğunun mihenk taşı olarak kabul ediliyor.’’
Türkiye ve dünya ekonomisine yön veren gelişmeleri yorulmadan takip edebilmek için her yeni güne haber bültenimiz “Sabah Kahvesi” ile başlamak ister misiniz?