İç pazara odaklandık

Gaziantepli Oba Grubu makarna üretiminde dünyada 2’nci, Türkiye’de ise 1’inci sırada. Bugüne kadar yurt dışı ağırlıklı büyüdüklerini söyleyen Oba Makarna’nın CEO’su Alpaslan Özgüçlü, yeni dönemde iç pazarda büyümeye odaklanacaklarını belirtiyor.

Gaziantep’in önemli aileleri arasında yer alan Özgüçlü Ailesi, 11 yıl önce ekonomik kriz nedeniyle kapanan Oba Makarna’yı satın aldı. Aile, o dönem zor günler yaşayan markayı yeni yatırımlarla güçlendirdi. Bu sayede kısa sürede hedefini yakalamayı başardı. Oba Makarna, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 145’inci şirketi olurken, en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında da 262’nci sıraya yükseldi. Oba Grup’un cirosu ise 750 milyon TL’ye, ihracatı ise 563 milyon TL’ye ulaştı. Ailenin ikinci kuşak temsilcisi ve Oba Makarna’nın CEO’su Alpaslan Özgüçlü, küllerinden yeniden doğan Oba’yı ve hedeflerini şöyle anlatıyor:

KRİZDE KAPANDI “OBA Makarna 50 yıl önce rahmetli Selahattin Öztahtacı tarafından kuruldu. 80’li yıllarda pazarda lider iken 2000’lerde yaşadığı kriz sonrasında kapılarını kapattı. 2005’te Oba’nın hem marka ismini hem de üretim tesisi satın aldık. Üretime tekrar başlayınca tesis yeterli gelmediğinden ve teknolojisi eski olduğundan yeni yatırım yaptık. Günlük 80 ton olan kapasiteyi 1.000 tona çıkardık. Bugün 1.500 ton buğday kırma ve günlük 1.000 ton makarna üretimiyle Türkiye’nin 1’inci dünyanın ise 2’inci en büyük makarna firması olmanın gururunu yaşıyoruz.

NASIL BAŞARDI? Makarna işine Türkiye’de ilk başladığımızda iç pazarda sektörü 1-2 firmanın domine ettiğini tespit ettik. Biz de kendimize öncelikle yurt dışı pazarda büyüyüp, oradan elde ettiğimiz tecrübe ve bilgi birikimiyle yurt içi pazara yönelme hedefi koyduk.  Şimdi ise yeni dönemde hedefimiz yurt içi pazar payımızı daha da artırmak. Bu nedenle geçen yıl, yurt içi pazarda marka bilinirliğimizi artırmak için pazarlama yatırımlarına ağırlık verdik. 2017’de de bunu sürdürüp yüzde 9 olan pazar payımızı önceki yıla göre yüzde 20 oranında artırmayı hedefliyoruz.”

ÜRETİMİ NEDEN MUŞ’A TAŞIDI

Yatırım teşviklerinde 6’ncı bölgede yer alan Muş’a son dönemde hazır giyim ve konfeksiyon yatırımcılarının ilgisi arttı. Sungu Tekstil de uzun yıllar İzmir’de konfeksiyon üretimi yaptıktan sonra maliyetlerin yüksekliği nedeniyle üretimini Muş’a taşıdı. Sungu Tekstil’in yönetim kurulu başkanı Baykal Akarsu, Muş’ta SGK primlerinin karşılanmasından, vergi indirimine kadar çok fazla avantajın olduğunu belirterek, neden taşındıklarını şöyle anlatıyor:

“CAZİBE MERKEZLERİNDEN BİRİ” “Muş, cazibe merkez iller arasında yer aldığı için 500 bin TL’nin üzerindeki yatırımlar destekleniyor. Biz de 2006-2015 yılları arasında İzmir’de konfeksiyon üretimi yaptıktan sonra maliyetlerin yüksekliği nedeniyle üretimimizi Muş’a taşıdık. Bu sayede bugün dünyaca ünlü markalara üretim yapan bir işletme haline geldik.

“İSTİHDAMI ARTIRACAĞIZ” Şu anda Muş’ta 100 kişiyi istihdam ediyoruz. 2017 yılında bu sayıyı 250 kişiye çıkarmayı hedefliyoruz. Muş’ta ulaşım, güvenlik sıkıntısı yok. Yüzde 60’ı genç bir nüfus var. Personel sıkıntısı yok, siz çalışmak istediğiniz sürece sizinle çalışmak istiyorlar.”

Başkanın ajandasında ne var?

PLANLARI ERTELEDİK,KUR ARTIŞINDAN KORUNAMIYORUZ”

Denizli’de 2015’te 2 bine yakın şirket kapandı. Şehir tarihinde ilk kez kapanan şirket sayısı yeni açılan firma sayısını geçti. 2016’ın ilk 9 ayda ise kapanan şirket sayısı 700’ü buldu. Denizli’nin ihracatında da gerileme var. 2014’te 3,1 milyar dolar ihracat yapan Denizli’nin ihracatı 2,7 milyar seviyesine gerileyerek 4 yıl öncesi seviyesine geri döndü.

Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, yaşanan son ekonomik gelişmelerin kentteki iş dünyasının planlarını ertelemesine neden olduğunu belirtiyor. Ani şekilde yükselen yabancı para birimleri karşısında kendilerini tam olarak koruyamadıklarını belirten Keçeci, şu anda Denizlili sanayicilerin üzerinde çalıştıkları tek konunun risk yönetimi olduğunu belirtiyor. Keçeci’nin Denizli’ye yönelik tespitleri ve 2017 ajandasının öne çıkan başlıkları şöyle:

KUR ARTIŞI NASIL ETKİLEDİ?

Kur artışı konusunda Denizlili şirketler olarak hedging operasyonlarına öncelik versek de ani hızlı ve beklenmedik şekilde yükselen yabancı para birimleri karşısında bu enstrümanlarla da kur artışlarından tam olarak korunamıyoruz. Ancak her şeye rağmen hedging operasyonlarına ağırlık verdiğimizi söyleyebiliriz.

“PLANLAR ERTELENDİ”

Yaşanan son ekonomik gelişmeler, Denizli iş dünyasının gelecekle ilgili uzun vadeli stratejik planlarını erteledi. Denizlili sanayicilerimiz yakın bir tarihte yatırımla ilgili herhangi bir proje düşünmüyor.  Şu anda üzerinde çalışılan tek proje, şirketlerin risk yönetimiyle kendilerini daha sonraki yıllara taşıyabilme çalışmaları.

ÖNCELİK ENDÜSTRİ 4.0

2017 ajandamızın en önemli başlıkları arasında yatırım, ihracat, eğitim ve en önemlisi de endüstri 4.0 yer alıyor. Önümüzdeki dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyin yatırım ve hatta dijital sanayiye uygun bir yatırım olduğu kanaatindeyiz.

“2017 ÇOK ZOR GEÇECEK”

“YENİ YATIRIM YOK” Şu anda Denizli’de büyük ve önemli bir yatırım söz konusu değil. 2017 gerçekten her yönüyle aşılması, yaşanması, geçinilmesi zor ve meşakkatli bir yıl olacak. Bu nedenle herkesin kendi çapında tedbirli ve dikkatli olması gerekiyor.
 

ANADOLU’DA E-TİCARET EN ÇOK NEREDE ARTTI?

4 MİLYONU ANADOLU’DA Türkiye’de yaklaşık 10 milyon kişinin online alışveriş yaptığı biliniyor. İstanbul’da 6 milyon internetten alışveriş yapan kesim varken Anadolu’da 4 milyon kişi internetten alışveriş yapıyor. Peki Türkiye’de son 6 ayda internetten alışveriş en çok hangi şehirde arttı? Bu sorunun yanıtının İstanbul olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.

YALOVA VE MARDİN 400’e yakın online alışveriş sitesiyle anlaşması olan Avantajix’in verilerine göre Türkiye’de son 6 ayda internetten alışverişin en fazla arttığı şehir yüzde 156’lık artışla Yalova oldu. Yalova’dan sonra son 6 ayda internetten alışverişin en fazla arttığı ikinci şehir ise yüzde 106’lık artışla Mardin. Manisa, Düzce, Konya, Elazığ, Kırıkkale,  Ordu, Erzurum ve Niğde’de de e-ticaretin en fazla arttığı şehirler arasında.